Askeri Ceza Kanunda “Askeri Firar Suçu ve Cezası” Güncel 2025
Firar Suçu ve Cezası 2025 Güncel
Askeri Ceza Kanunda Askeri Firar Suçu ve Cezası ; Firar suçu, 7179 Sayılı Askeralma Kanunu ve 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanununda da tanımlandığı üzere, kıtasından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak 6 günden fazla uzaklaşma halinde meydana gelen suçtur. Bu itibarla firar suçunun oluşabilmesi için askerin;
Kıtasından veya görevi gereği bulunmak zorunda olduğu yerden uzaklaşmış olması Uzaklaşmanın izinsiz olarak gerçekleşmiş olması Uzaklaşmanın 6 günden fazla sürmüş olması gerekmektedir.

Firar Suçu Kimler Tarafından İşlenebilir?
Firar suçu, özgü suç niteliğinde olup yalnızca kanunda belirtilen askeri personeller tarafından işlenebilmektedir. Bu itibarla asker kişinin firar suçuna konu mütemadi eylemi, askerlik sıfatının sona erdiği tarihte meydana gelmesi halinde firar suçu oluşmayacaktır.
Örneğin aşağıda sayacağımız askeri personelden biri, bulunduğu kıta veya görev yerinden uzaklaşmış olup da üzerinden 4 gün geçmiş olması ve uzaklaşmanın 5.gününde de askerlik sıfatının sona ermesi halinde bu suç oluşmayacaktır. Dolayısıyla askerlik sıfatının sona ermesi halinde firar suçu, söz konusu kişi için işlenemez suç olur.
Firar Suçunda Fail Olabilen Askeri Personeller:
- Subay (Sözleşmeli dahil)
- Astsubay (Sözleşmeli dahil)
- Uzman Erbaş
- Uzman Jandarma
- Sözleşmeli Erbaş
- Sözleşmeli Er
- Erbaş
- Er
- İhtiyati Askeri Şahıslar (1632 Sayılı Kanun m.4)
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan sivil memurlar ise TSK İç Hizmet Kanunu m.115 hükmü dolayısıyla bu suçun faili olamazlar.
Askeri öğrenciler de askerlik yükümlülüğü altına girmemiş olmalarından dolayı bu suçun faili olamazlar.
7179 Sayılı Kanun kapsamında ilgili askeri şubeye sevki gerçekleştirilmiş olup da askeri kıtasına varmadan uzaklaşan personel için firar suçu değil, m.63 kapsamında “bakaya” suçu meydana gelir. Bu itibarla firar suçu, er ve erbaş statüsünde bulunan askeri personelin acemi birliğine katılmasını izleyen süreç dahilinde meydana gelebilir.
Hangi Durumlarda Firar Suçu Meydana Gelir?
Firar suçu, Askeri Ceza Kanununa göre iki şekilde işlenebilir. Askeri personel ya görevli bulunduğu yeri terk etmek suretiyle firar eyleminde bulunur ya da izin, istirahat veya hava değişimi nedeniyle kendisine verilen süre içerisinde birliğe katılmayarak izin tecavüzünde bulunur.
Bu itibarla askeri personelin firar suçundan yargılanabilmesi için askeri personel ya firar eyleminde bulunacaktır ya da izin tecavüzünü gerçekleştirmiş olacaktır. Tabi bu ikili ayrımı incelemeden önce suçun meydana gelebilmesi açısından temel birtakım hususları anlatmakta fayda var. Askeri personelin eyleminin firar suçuna vücut verebilmesi için;
1. Asker ile Askeri Hizmet Arasında Düzenli Bir Bağ Bulunmalıdır.
Firar suçunun oluşabilmesi için yukarıda saymış olduğumuz askeri personellerin düzenli bir bağ ile askeri hizmete bağlı olmaları gerekmektedir. Söz konusu düzenli bağ, askerin kıtaya katılması ve siciline kaydolması ile gerçekleşmektedir. Bu itibarla yukarıda da açıkladığımız üzere askerin kıtaya geç katılması halinde firar değil fakat duruma göre “bakaya” suçu meydana gelecektir.
Bununla birlikte askerin askerliğe elverişli olmadığına dair rapor alması halinde düzenli bağ kurulmamış olur ve söz konusu askerce firar suçu işlenemez. Kapatılan Askeri Yargıtayın yerleşik içtihadına göre de suçun işleniş tarihi itibariyle askerliğe elverişsiz olan kişilerce firar suçu işlenemez.
2.Askerin Silahlı Kuvvetler ile Olan İrtibatı Kesilmiş Olmalıdır
Askeri personel ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında organik bir bağ bulunmaktadır. Bu bağ, askeri personelin Silahlı Kuvvetler bünyesinde yer alan birliği ile arasındaki sürekliliği ifade eder. Askeri personelin Silahlı Kuvvetler ile arasında var olan süreklilik bağını kıracak bir eylemde bulunması halinde ise irtibat kesilmiş olur. Bu bağ, iki şekilde kesilmiş olabilir:
Askeri personel, görevli bulunduğu vazife yerini terk etmişse (Firar)
Askeri personel, vazife yerini usulüne uygun olarak izin, istirahat veya hava değişimi nedenleriyle terk eder ve birliğe katılması gereken zaman içerisinde katılım yapmazsa (izin tecavüzü)
3. Asker, Yasal Süre İçerisinde Birliğe Katılmamış Olmalıdır.
Firar eden veya izin, istirahat ya da hava değişimi nedeniyle usule uygun bir şekilde görev yerinden ayrılan askeri personelin kanunda öngörülen süre içerisinde birliğine katılım yapmamış olması gerekmektedir. Başka bir ifade ile firar suçunun meydana gelebilmesi için Askeri Ceza Kanunu m.66/1-a,b’de öngörülen 6 günlük süre içerisinde askerin birliğe katılmamış olması gerekmektedir. Dolayısıyla askerin görev yerini terk edip de 6 gün içerisinde birliğe geri dönmesi halinde Firar Suçu meydana gelmeyecektir.
İzin Tecavüzü Suçu Nasıl Meydana Gelir?
İzin Tecavüzü suçu, askeri personelin usule uygun bir şekilde izin, istirahat veya hava değişimi nedeniyle komutanlıktan izin alması ve fakat izin süresinin bitimini takip eden 6 gün içerisinde birliğine katılım yapmaması halinde meydana gelen suç tipidir. Görüldüğü üzere askeri şahsın izin tecavüzü suçunu işlemiş sayılabilmesi için usule uygun bir şekilde aşağıda saymış olduğumuz izinlerden birini alıp da izin süresini takip eden 6 gün içerisinde birliğine katılım sağlamamış olması gerekmektedir:
- İzin
- İstirahat
- Hava Değişimi
Firar Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?
- Suçlu, silah, mühimmat ve bunların teçhizat veya nakil vasıtalarından ve hayvanlardan birini veya ordu hizmetine tahsis edilen herhangi bir şeyi beraberinde götürmüş ise (m.66/2-a)
- Suçlu hizmet yaparken kaçmış ise (m.66/2-b)
- Suçlu mükerrir ise (m.66/2-c)
Askeri şahsın suçu mükerrir, yani aynı suçu tekrar işlemesi halinde artık nitelikli hale göre yargılama yapılamaz. Nitekim Askeri Ceza Kanununda tekerrürü düzenleyen 42.maddeye göre askerin, daha önce aynı suç nedeniyle bir Türk Askeri mahkemesinde yargılanmış olması gerekmektedir.
Halihazırda askeri mahkemelerin kapatılması dolayısıyla artık askeri suçlar için tekerrür hükmünün de uygulanabilirliği böylece ortadan kalkmış olmaktadır. Dolayısıyla bir askeri şahıs, askeri suçlar bakımından mükerrir olamazlar ve tekerrür hükmüne dayanılarak yargılanamazlar.
Seferberlikte İşlenen Firar Suçunun Cezası Ne Kadardır?
Yukarıda da açıkladığımız üzere firar ve izin tecavüzü suçlarının meydana gelebilmesi açısından yasal sürelerin aşılmış olması gerekmektedir. Kanunda öngörülen söz konusu bu yasal süre, ülkenin Seferberlik haline girmesi halinde yarı yarıya indirilmektedir.
Yani askerin seferberlik durumunda firar veya izin tecavüzünde bulunması halinde 6 günlük süre içerisinde değil, 3 günlük süre içerisinde birliğine katılım sağlamış olması gerekmektedir. Dolayısıyla askerin seferberlik halinde, firar veya izin tecavüzü eyleminde bulunması durumunda, 3 gün içerisinde birliğine katılmamış olması firar suçunun meydana gelmesine neden olacaktır.
Firar Suçunda Zamanaşımı Süresi Var Mıdır?
Askeri Ceza Kanunu m.49 hükmü esas alındığında Firar Suçu için öngörülen zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Söz konusu hükme göre Hıyanet suçları hariç olmak üzere geri kalan diğer suçlar bakımından Türk Ceza Kanununda öngörülen zamanaşımı süreleri uygulanır. Hıyanet suçları bakımından herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır.
Türk Ceza Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümlerine göre 5 yıldan fazla olmayan hapis veye adli para cezalarına ilişkin suçlar bakımından 8 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Askeri Ceza Kanununa göre firar suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu bakımdan firar suçu için öngörülen zamanaşımı da 8 yıl olmaktadır.
Firar Suçunda Soruşturma İzni Gerekli Midir?
Askeri Ceza Kanunu ek-15.madde hükmüne göre asker kişilerin işledikleri askeri suçların soruşturulması izne tabidir. Bu itibarla yetkili ve görevli makamdan soruşturma izni almaksızın asker kişi hakkında askeri suç dolayısıyla soruşturma başlatılamaz.
Firar Suçuna Bakmakla Görevli Mahkeme Hangisidir?
2017 Anayasa Referandumu değişikliği öncesinde askeri suçlara bakmakla görevli mahkemede Askeri Ceza Mahkemeleriydi. Ancak söz konusu referandum sonrası yapılan değişiklikle askeri mahkemeler kapatıldı ve askeri suçlar, adli suçların görüldüğü adli yargı kapsamında görülmeye başlandı.
Bu bakımdan askeri suçlar için de görevli mahkemeler, ilk derece adli yargı ceza mahkemeleri oldu. Firar suçuna yönelik kovuşturma için görevli mahkeme de Asliye Ceza Mahkemesidir
Askeri Firar Suçunda Denetimli Serbestlik
Denetimli serbestlik kişinin almış olduğu hapis cezasının bir kısmını toplum içerinde geçirmesini sağlayan bir kurumdur. Buradaki amaç kişinin tekrardan topluma kazandırmak ve cezaevi sürecinden sonra sosyal yapıya alışması istenmektedir.
Denetimli serbestlik uygulaması ile kişi aynı zamanda ailesi ile bağlarını sürdürebilmektedir bu sayede kişinin aile birliğinin korunması da amaçlanmıştır. Askeri firar suçunda denetimli serbestlik hakkından faydalanıp faydalanılmayacağı hususu ise her olayda farklılık gösterecek olup bu sebeple uzman askeri ceza avukatı ile iletişime geçmenizde fayda olacaktır.
Askeri Firar Suçu Emsal Kararlar
Askeri Firar Suçu Yargıtay Kararı – 7. CD., E. 2021/11452 K. 2023/346 T. 12.1.2023
Dosya kapsamına göre; sanığın Kara Kuvvetleri Komutanlığı Erciş 108’inci Topçu Alay Komutanlığı emrinde piyade er olarak görevli bulunduğu sırada 14/01/2018 tarihinden itibaren 10+4 gün kanuni izin aldığı, yasal sürenin bitimi olan 28/01/2018 tarihine kadar teslim olmadığı, 05/02/2018 tarihinden itibaren firari sayılan sanığın 14/06/2018 tarihinde kolluk kuvvetlerince yakalanarak sorgusunun yapıldığı olayda, sanığın eyleminin 1632 sayılı Kanun’un 66/1-b maddesinde düzenlenen izin tecavüzü suçunu oluşturduğunun gözetilmemesinde,
2)Kabule göre de; Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adı geçen sanık hakkında düzenlenen 24/05/2018 tarihli iddianamede suç olarak firarın sevk maddesinde yer almadığı, 14/06/2018 tarihli oturumda sanığa 1632 sayılı Kanun’un 66/1-a maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında firar suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşıldığından, Esas No : 2021/11452
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesindeki “Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.” şeklindeki düzenlemeye aykırı davranılmak suretiyle, ek savunma hakkı tanınmadan firar suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş…”
Askeri Firar Yargıtay Kararı – 7. CD., E. 2022/11294 K. 2022/16926 T. 24.11.2022
Erzurum 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05.03.2019 tarihli ve 2018/900 Esas, 2019/357 Karar sayılı ilamı ile izin tecavüzü suçundan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; anılan kararın sanığın bilinen adresinde tebliğe çıkarıldığı ve tebligatın bu adreste “tebliğ evrakı adresinde muhatap …’a tebliğ edilmiştir” şerhi düşülerek sanık … yerine muhatap olduğu belirtilen … adlı kişiye yapıldığı gibi tebliğ belgesinde tebliğ alan …’ın sanık ile aynı konutta oturup oturmadığı, görünüşe göre 18 yaşından küçük olup olmadığı ile bariz bir surette ehliyetsiz olup olmadığı ve sanığın konutta bulunmama sebebine ilişkin açıklamalara da yer verilmediği, bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup, 05.03.2019 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresinin de başlamadığı, dolayısıyla sanığın 26.07.2019 tarihinde işlediği suç nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasının hukuken mümkün olmaması nedeniyle hükmün açıklanmasına dair Erzurum 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27.10.2020 tarihli ve 2020/742 Esas, 2020/604 Karar sayılı kararının kanun yararına bozma istemine konu edilemeyeceği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Askeri Firar- Astsubay Firar- Yargıtay Kararı – 7. CD., E. 2021/23344 K. 2022/14486 T. 20.10.2022
“… Dosya kapsamına göre, sanığın rahatsızlığı nedeniyle sevk edildiği Kasımpaşa Asker Hastanesine gitmek üzere 28.06.2014 tarihinde birliğinden ayrıldığı, Çanakkale ile İstanbul illeri arasında tanınması gerekli bir günlük yol süresi sonunda 29.06.2014 tarihinde Hastaneye müracaat etmesi gerekirken Kasımpaşa Asker Hastanesi tarafından gönderilen belgelere göre 02.07.2014 tarihinde Hastaneye müracaat ettiği, aynı gün Hastanedeki işlemlerinin tamamlandığı, İstanbul-Çanakkale arasında bir günlük yol süresi de dikkate alındığında 04.07.2014 tarihine kadar birliğine katılması gerekirken katılmadığı ve 09.07.2014 tarihinde kendiliğinden Birliğine katılış yaptığı olayda; sanığın gecikmeli de olsa 02.07.2014 tarihinde Kasımpaşa Asker Hastanesine başvurmakla dehalet kastını gösterdiği, bu nedenle firar suçunun temadisinin 02.07.2014 tarihinde sona erdiğinin kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla ASCK’nın 66/1-a maddesinde öngörülen gün unsurunun somut olayda gerçekleşmediği ve sanığın 30.06.2014-02.07.2014 ve 04.07.2014-09.07.2014 tarihleri arasında birliğinden uzak kalmak şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 16.2.2013 tarihli ve 28561 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 31.1.2013 tarihli ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun “Kıtasından veya görev yerinden yedi günü aşmayacak ve bu süre içinde kendiliğinden gelecek şekilde kaçmak veya mesaiye gitmemek” şeklinde tanımlanan ve aynı Kanunun 19/1-b ve 26’ncı maddelerinde, erbaş ve erler yönünden disiplin kurulları tarafından “Hizmet yerini terk etmeme” cezası verilmesini gerektiren “Disiplinsizlik” hâli olarak yaptırıma bağlandığı anlaşıldığından, atılı suçtan dolayı sanığın beraatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi..
Askeri Firar-Uzman Firar- Yargıtay Kararı – 19. CD., E. 2020/1793 K. 2021/3834 T. 30.3.2021
Somut olayda ise katılma veya resmî mercilere müracaat hâlinin bulunmadığı, sanığın dehalet kastı taşımaksızın her bir eyleminin yakalanmakla son bulduğu, dolayısıyla sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı; kaldı ki kanun yararına bozma istemine konu edilen Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2019 tarihli ve 2019/416 Esas, 2019/853 Karar sayılı kararının izin tecavüzü eylemi nedeniyle verilen ve itiraz edilmemek suretiyle kesinleşen 5 ay hapis cezasına havi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar olduğu, bu kararın itiraza tabi olup, CMK’nin 231/8. maddesi gereğince beş yıl denetim süresinin olduğu, CMK’nin 231/10. maddesine göre denetim süresi içinde yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği, aynı Kanunun 231/11. maddesine göre ise denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı, Ceza Genel Kurulunun 17/01/2017 gün ve 2013/5-438; 2017/16 sayılı Kararında da işaret edildiği üzere, açıklanması geri bırakılan hükmün ileride açıklanarak hukuken varlık kazanması halinde, davaya konu eylemler arasında zincirleme suç hükümleri bakımından mahkemece değerlendirme yapılabileceği anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Firar Suçu HAGB-Firar Suçu Savunma- Yargıtay 7. Ceza Dairesi- 2021/5907E, 2021/18168K
Sanık hakkında CMK’nun 231 maddesi gereğince HAGB kararı verilen Erzincan Askeri Mahkemesinin 21.05.2013 tarihli 2013/198 Esas, 2013/79 Karar sayılı kararının Mayıs 2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip CMK’nun 231/11 maddesinde 5 yıllık deneme süresi geçtikten sonra … Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2020 tarih 2019/648 Esas, 2020/104 Karar no’lu ilamına konu firar suçunu da 30.07.2019 tarihinde işlediği düşünüldüğünde, Mahkemece CMK’nun 231/10. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerektiği halde hükmün açıklanmasına karar verilmesi.
Sıradaki Makelemiz : Ankara Ceza Avukatı