Genel

Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verilmezse Ne Olur ?

Noterden çekilen ihtarnameye cevap verilmezse; hukuki bir bildirim niteliğindeki bu belgeye, ihtarnamede belirtilen yasal süre içinde veya hiç yanıt verilmemiş olması anlamına gelmektedir. Bu doğrultuda; kanun koyucu, noterden çekilen ihtarnameye cevap vermemeyi çeşitli kanunlarda ve ilgili yönetmeliklerde düzenlemiştir. Bu doğrultuda; söz konusu eylemsiz halini farklı hukuki sonuçlara bağlanmıştır Böylece; kanun koyucu, ilgili mevzuatta noterden çekilen ihtarnameye cevap vermemek için farklı sonuçlar öngörmektedir. Bu durum da;  kişilerin aklına “noterden çekilen ihtarnameye cevap verilmezse ne olur?” veya “susmak ikrar anlamına gelir mi?” soruların getirmektedir.

Diğer taraftan; ihtarname, hukuki hakların korunmasında ve potansiyel uyuşmazlıkların çözümünde stratejik bir rol oynar. Bu durumda ise; hukuki bir sürecin başlangıcı olması ve karşı tarafı harekete geçmeye teşvik etmesi de söz konusu olmaktadır. Ayrıca; hukuki süreçte ispat yükü ve delil durumu gündeme gelebilmektedir. Bu durum da, davanın seyrini ve sonuçlarını etkileyecektir.

Bu sebeple; bu yazımızda “noterden çekilen ihtarnameye cevap verilmezse ne olur?”, “susmak ikrar anlamına gelir mi?”, “ispat yüküne ve delil durumuna etkisi nedir?”, “hak kaybı riskleri ve hukuki süreçteki önemi nedir?” vb. birçok soruya cevap vereceğiz. Ayrıca; bu durumun temerrüt faizine, zamanaşımına ve hak düşürücü süreye etkisi, gibi birçok konuyu açıklayacağız. Dolayısıyla; noter çekilen ihtarnameye cevap vermemeye ilişkin konular detaylı bir şekilde ele alarak, konuyu farklı yönleriyle incelemiş olacağız.

Ayrıca; noter çekilen ihtarnameye cevap vermemek hakkında detaylı bilgi almak için makalelerimizi inceleyebilirsiniz. Dilerseniz de, alanında deneyimli avukatlar ile iletişime geçerek hukuki danışmanlık alabilirsiniz.

Noter Nedir?

Noterin yasal dayanağı  Noterlik Kanunu (NK)’dur. Yazının giriş kısmında da belirttiğimiz gibi; noter, çeşitli belge ve işlemlere geçerlilik kazandırmak ve yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisidir (TDK, Güncel Türkçe Sözlük ve Adalet Bakanlığı Hukuk Sözlüğü). Hukuki (yasal) tanıma göre ise; noter, noter hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek kamu hizmeti taşıyan için işlemleri belgelendirme ve kanunlarla verilen başka görevleri yapan kamu görevlisidir. (NK m. 1)

Böylece; noter, Türk hukuk sisteminde kamu hizmeti olarak tanımlanmış ve hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek amacına bağlanmıştır. Diğer taraftan; kanun koyucu, mevzuatta noteri düzenleyerek, hukuki ilişkilerde şeffaflığı, doğruluğu ve istikrarı temin etmeyi, hile, dolandırıcılık ve sahteciliği önlemeyi amaçlamaktadır.

Çünkü; noterde korunan hukuki değer, hukuki güvenlik ve kamu düzenidir. Dolayısıyla; Türk hukuk sisteminde Anayasa (AY) başta olmak üzere çeşitli mevzuatlarda bireylerin hukuki güvenlik (AY m. 2) büyük önem taşımaktadır. Bunun sonucunda; hukuki işlemlerin güvenilirliğini artırarak yargı organlarının yükünü azaltmak ve adli sistemin etkinliğine katkıda bulunmak sağlamaktadır.

İhtarname Nedir?

İhtarname; sözlükte resmi ihtar yazısı; protesto anlamına gelmektedir (TDK Güncel Türkçe Sözlük) Hukuki olarak ise; ihtarname, bir kimseye bir hususu yerine getirmesi veya getirmemesi için yapılan yazılı uyarı veya hatırlatma belgesidir (Adalet Bakanlığı Hukuk Sözlüğü). İhtarnamenin yasal dayanağı ise, Noterlik Kanunu  m. 98/1’dir. Bu doğrultuda; kanun koyucu ihtarnameyi temel olarak düzenlemiştir. Böylece; hukuki (yasal) tanıma göre ise; ihtarname, her türlü hukuki işlemlerde muhatabına kanun, sözleşme, örf ve adetten doğan hak ve isteklerin yazılı şekilde bildirilmesi veya haber verilmesi için yapılan işlemlerdir. (NKY m. 98/1). Bu doğrultuda; kanun koyucu, ihtarnameyi ilgili mevzuatın “Noterlik İşlemlerinde Uyulması Gereken Hususlar” başlıklı 15. kısmının “İhtarname ve İhbarname İşlemleri” başlıklı maddesinde düzenlenmiştir.

Dolayısıyla; kanun  koyucu madde metninde ihtarnameyi tanımlayarak, yasal tanımı yapmıştır. Yani; uygulamada ihtarname daha çok hukuki bir sürece başlanmasından önce muhatabına yasal hakların bildirilmesi veya son yasal uyarının yapılması amacıyla yapılan bir işlemdir. Dolayısıyla; mevzuatta ve hukuk öğretisinde farklı isim ve esastaki bu hukuki işlemlere uygulamada ihtarname kapsamındadır. Örneğin; ihbarname ve protesto örnek  gibi terminolojik isimdeki hukuki işlemler de ihtarnamedir. Dolayısıyla; noterin görevlerinden biri de ihtarname göndermektir (NK m. 60/7).

Diğer taraftan; kanun koyucu, mevzuatta ihtarnameyi düzenleyerek, hukuki güvenliği sağlamayı ve anlaşmazlıkları önlemeyi amaçlamaktadır. Çünkü; ihtarnamede korunan hukuki değer, hukuki güvenliktir. (Anayasa m. 2). Bunun sonucunda; kanun koyucu hukuki işlemleri güvenilir kılmayı, yargı yükünü azaltmayı ve ispat kolaylığı sağlamayı amaçlamaktadır.

Noterden Gelen İhtarnameye Cevap Vermemek Nedir?

Noterden gelen ihtarnameye cevap vermemek, resmi bir bildirime yanıt vermemektir. Bu, yasal süre içinde sessiz kalmaktır. Kişi, ihtarnamedeki taleplere yanıt vermez.

Türk hukukunda susmak kabul sayılmaz. Bu genel bir hukuk kuralıdır. Anayasa, kendini suçlamama hakkını korur.

Cevap vermemek iddiaları reddetmez veya kabul etmez. Ancak hukuki sonuçlar doğurabilir. Bu durum aleyhinize işleyebilir.

Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verme Süresi Ne Kadardır
Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verme Süresi Ne Kadardır

Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verme Süresi Ne Kadardır?

Noterden çekilen bir ihtarnameye yasal olarak cevap verme zorunluluğu yoktur. Hatta cevap için kanuni bir süre sınırı da bulunmaz. Bu nedenle, cevap vermemenizden dolayı doğrudan bir hak kaybı yaşamazsınız. Yine de hukuki süreçlerde iddialara karşı sessiz kalmamak için cevap vermeniz kendi yararınıza olabilir.

Bu doğrultuda; kanun koyucu, bazı özel düzenlemeler ile  noterden gelen ihtarnameye belirli bir cevap süresi tanır. Ancak; bu süreler, ilgili düzenlemeye göre değişmektedir.

Örneğin, icra takiplerinde ödeme emrine 7 gün içinde itiraz etmek gerekir. Ayrıca; haciz ihbarnamelerine 7 gün içinde cevap vermek gerekir. 3. ihbarnameye ise, 15 gün içinde yanıtlamak gerekmektedir.

Noterden Gelen İhtarnameye Cevap Süresi İçinde Cevap Verilmezse Ne Olur?

Noterden gelen bir ihtarnameye cevap verme süresi içinde cevap verilmemesi, doğrudan bir suç teşkil etmez. Ancak, bu durum bazı önemli hukuki sonuçlar doğurabilir ve ihtarnameyi gönderen taraf için yasal süreçlerin kapısını aralayabilir.

İhtarnameye cevap vermemek, hukuken iddiaları kabul ettiğiniz anlamına gelmez; zira hukukta susma, genellikle kabul olarak yorumlanmaz. Ancak, ihtarnamenin içeriğine ve hukuki niteliğine bağlı olarak farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.

Örneğin, bir kira borcunun ödenmemesi nedeniyle gönderilen ihtarnameye cevap verilmez veya borç ödenmezse, kiraya veren tahliye davası açabilir. Ayrıca, usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ihtarname, ileride açılabilecek bir davada önemli bir delil niteliği taşır. İhtarnamede belirtilen beyanlar, olası bir davada taraflar arasında bağlayıcı olabilir. Eğer ihtarnamenin haksız olduğu düşünülüyorsa, cevap olarak gönderilen bir ihtarname, dava durumunda karşı tarafın iddialarına karşı bir delil olarak sunulabilir.

Noterden Gelen İhtarnameye Cevap Nasıl Verilir
Noterden Gelen İhtarnameye Cevap Nasıl Verilir

Noterden Gelen İhtarnameye Cevap Nasıl Verilir?

Noterden gelen bir ihtarnameye verilecek cevap, hukuki sürecin devamı için kritik bir adımdır ve bu cevabın da resmi bir nitelik taşıması esastır. En doğru ve güvenli yöntem, size ihtarname gönderen tarafa yine noter kanalıyla bir “cevabi ihtarname” göndermektir. Bu yöntem, sizin de kendi iddia ve itirazlarınızı resmi bir belgeyle kayıt altına almanızı sağlar. Gönderdiğiniz cevabi ihtarname, noter tarafından tarih ve yevmiye numarası ile belgelenir; bu da sizin belirli bir tarihte, belirli bir içerikle karşı tarafa yanıt verdiğinizi hukuken kesin bir delil haline getirir. Böylece gelecekte, “cevabınızı almadık” veya “iddiaları kabul etmiştiniz” gibi potansiyel kötü niyetli iddiaların önüne geçmiş olursunuz.

Cevap metninin içeriği, davanın seyrini etkileyecek şekilde dikkatle hazırlanmalıdır. Öncelikle, size gelen ihtarnamenin tarihi ve yevmiye numarasına atıfta bulunarak hangi ihtara cevap verdiğiniz net bir şekilde belirtilmelidir. Ardından, ihtarnamede yer alan iddialar, talepler veya suçlamalar tek tek ele alınmalı ve her birine karşı kendi tezleriniz ve itirazlarınız açık, net ve hukuki bir dille ifade edilmelidir. Eğer iddialar asılsız ise bu durum kesin bir dille reddedilmeli, varsa kendi karşı delilleriniz veya açıklamalarınız sunulmalıdır. Metinde duygusal veya suçlayıcı ifadelerden kaçınarak, yalnızca somut olgulara ve hukuki argümanlara odaklanmak, cevabınızın ciddiyetini ve gücünü artırır.

Bu sürecin hassasiyeti göz önüne alındığında, cevabi ihtarnamenin bir avukat ile birlikte hazırlanması şiddetle tavsiye edilir. Hukuki terminolojiye hakim olmayan bir kişinin hazırlayacağı metin, farkında olmadan haklıyken haksız duruma düşürecek ifadeler veya zımni kabuller içerebilir. Bir avukat, gelen ihtarnamenin hukuki niteliğini doğru bir şekilde analiz eder, karşı tarafın iddialarındaki zayıf noktaları tespit eder ve sizin lehinize olacak şekilde, haklarınızı koruyan ve hukuki pozisyonunuzu en güçlü kılan bir cevap metni oluşturur. Hak kaybı yaşamamak ve hukuki sürece en doğru adımla başlamak için profesyonel destek almak, bu aşamadaki en isabetli yatırım olacaktır.

E Devlet’ten İhtarname Sorgulama Yapılabilir mi?

Hayı, e-devlet üzerinden noterden gelen bir ihtarnameyi doğrudan sorgulama hizmeti bulunmamaktadır. Ancak, ihtarnamenin gönderilme şekline bağlı olarak bazı yollarla bilgi edinebilirsiniz:

  • PTT Kayıtlı Gönderi Takibi: Noter ihtarnameleri genellikle PTT aracılığıyla fiziksel olarak gönderilir. Eğer ihtarname size PTT ile gönderildiyse, gönderinin barkod numarasını kullanarak e-devlet Kapısı‘ndaki PTT Genel Müdürlüğü’nün “PTT Kayıtlı Gönderi Takibi” hizmetinden gönderinin teslimat durumunu sorgulayabilirsiniz.
  • Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS): Noterler de dahil olmak üzere belirli meslek grupları ve kişiler için elektronik tebligat adresi alma zorunluluğu bulunmaktadır. Eğer ihtarname size elektronik tebligat (e-tebligat) olarak gönderildiyse, UETS üzerinden bu tebligatları görüntüleyebilirsiniz. Gerçek kişiler, e-devlet şifresi, elektronik imza veya mobil imza ile UETS hesaplarını online olarak açabilir ve gelen tebligatlarını sorgulayabilirler. UETS‘ye gelen iletiler için SMS ve e-posta ile bilgilendirme de yapılır.

Dolayısıyla, doğrudan “ihtarname sorgulama” hizmeti olmasa da, gönderim yöntemine göre PTT veya UETS hizmetleri aracılığıyla ihtarnamenin durumunu takip edebilirsiniz.

Noterden Çekilen İhtarname Teslim Alınmazsa Ne Olur?

Noterden çekilen ihtarname teslim alınmazsa, noter onu gönderene iade eder. Bu durum, tebligatı hukuken tamamlamaz.

Muhatap adreste bulunmazsa, memur evrakı muhtara teslim eder (TK m. 21). Kapıya ihtarname yapıştırılır; tebliğ edilmiş sayılır (TK m. 21).

Adres yanlışsa, MERNİS kontrol edilir (TK m. 10). Eski adrese asılır. Ayrıca; ilanen tebligat da yapılır (TK m. 35, 28, 29).

Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verilmezse Ne Olur  ( İhtarname Türlerine Göre Açıklama)

Kiracı Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verilmezse Cevap Vermezse Ne Olur?

Yukarıda da; belirttiğimiz üzere, kiracının noterden gelen bir ihtarnameye cevap vermemesi, Türk hukukunda doğrudan bir suç teşkil etmez ve kural olarak “susma, kabul anlamına gelmez” Ancak, bu durum kiraya veren için hukuki süreçleri başlatma hakkını doğurur ve kiracı açısından önemli hukuki sonuçlar ve riskler ortaya çıkarır.

Kiracı ihtarnameye cevap vermez veya ihtarnamede belirtilen talepleri (örneğin kira borcunu ödeme) yerine getirmezse, kiraya veren yasal yollara başvurma hakkı kazanır. Bu durum, ihtarnameyi gönderen taraf için hukuki sürecin kapısını aralar ve kiracının aleyhine çeşitli davaların açılmasına zemin hazırlar.

Her ne kadar ihtarnameye cevap vermek yasal bir zorunluluk olmasa da, cevap vermek, özellikle ihtarnamenin haksız olduğu düşünülüyorsa, gelecekteki olası bir davada önemli bir delil olarak sunulabilir. Cevap vermek, taraflar arasındaki iletişimi sürdürerek anlaşmazlığın mahkemeye taşınmadan çözülmesine yardımcı olabilir ve hukuki sürecin daha etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayarak hak kaybı riskini minimize eder. Bu nedenle, kiracıların noterden gelen ihtarnameleri dikkatle değerlendirmesi ve hukuki haklarını korumak adına bir hukuk uzmanından destek alması büyük önem taşır.

Tahliye İhtarnamesine Cevap Vermek Zorunlu Mu ?

Hayır, tahliye ihtarnamesine cevap vermek hukuken zorunlu değildir. Türk hukukunda susma, iddiaları kabul anlamına gelmez.

Ancak; cevap vermemek, kiraya verenin tahliye davası açma hakkını doğurur. Bu durum, kiracı için hukuki riskler taşır.

Ayrıca, Cevap vermek, hukuki süreçte delil niteliği taşır ve savunmayı güçlendirir. Bu sebeple, cevap vermek genellikle tavsiye edilir.

Tahliye İçin Noterden Çekilen İhtarnameye Cevap Verilmezse Ne Olur?

Kiracı, kira bedelini veya yan giderleri ödemede temerrüde düşerse ve kiraya verenin gönderdiği yazılı ihtarnameye rağmen (konut ve çatılı işyerleri için en az 30 gün, diğerleri için en az 10 gün süre verilir) borcunu ödemezse, kiraya veren kira sözleşmesini feshetme ve tahliye davası açma hakkı kazanır. Bu durumda, sözleşme süresinin bitmesini beklemeye gerek kalmaksızın tahliye davası açılabilir (TBK m. 315).

Ya da; kiracı, bir kira yılı veya 1 yılı aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak 2 haklı ihtarda bulunulmasına sebep olursa, kiraya veren kira süresinin veya ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak 1 ay içinde tahliye davası açabilir. Kiracının ihtarnameye cevap vermemesi, bu “haklı ihtar” şartının oluşmasına katkı sağlar (TBK m. 352/2).

Kiraya veren, ödenmeyen kira borçları için tahliye talepli icra takibi başlatabilir. Bu ödeme emri, Türk Borçlar Kanunu anlamında “haklı ihtar” yerine geçer. Kiracı, bu ödeme emrine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ve 30 günlük ödeme süresi içinde borcunu ödemezse, kiraya veren İcra Mahkemesi’ne başvurarak kiracının tahliyesini talep edebilir.

Avukat Tarafından  Gelen İhtarnameye Cevap Verilmezse Ne Olur?

Avukat tarafından gönderilen İhtarnameye cevap verilmezse herhangi bir hukuki sorumluluğu doğmamaktadır. Hukuken susma, kabul sayılmaz. Ancak bu durum, hukuki sonuçlar doğurur. Gönderen yasal süreç başlatır.

Avukat, talepler karşılanmazsa dava açar. Borç, tahliye veya işe iade davaları açılır. İşçi alacakları için dava açılabilir.

İhtarnameye Cevap Süresi İş Kanun Kapsamında Ne Kadardır?

Mevzuatta ihtarnameye cevap süreleri, tarafların durumuna göre farklılık gösterir. Genel bir süre bulunmamakla birlikte, her durumun kendine özgü yasal düzenlemeleri vardır.

İşçi açısından, ihtarnameye cevap vermek yasal bir zorunluluk olmayı, iddiaları kabul ettiğiniz anlamına gelmez. Ancak, cevabi ihtarname göndermek hukuki konumunuzu güçlendirebilir. İşe iade kararı kesinleşince, işverene 10 iş günü içinde başvurmalısınız. Bu süreye uyulmazsa, ilk fesih geçerli sayılır. İşveren, savunmanız için size makul bir süre tanımalıdır. Bu süre genellikle 2 ila 7 gün arasında değişir. Savunma, fesih bildiriminden önce alınmalıdır.

İşveren açısından, her ihtarnameye yasal cevap zorunluluğu yoktur. Ancak işçiden gelen genel taleplere 7 ila 10 iş günü içinde yanıt beklenir. Cevapsızlık, işçinin yasal süreç başlatmasına neden olabilir. İş sözleşmesinin tazminatsız sona erdiğini ispat yükü işverendedir. İşçinin davranışına dayalı fesihlerde, fesih öncesi makul sürede savunma alınmalıdır. Savunma alınmadan yapılan fesihler geçersiz sayılabilir. Ancak haklı fesihlerde savunma zorunlu değildir (İş Kanunu 25/2) .

Hukuki süreler, ihtarnamenin amacına göre değişir. Süreler, tebliğ tarihini takip eden günden itibaren işlemeye başlar. “iş günü” ve “takvim günü” ayrımı süre hesaplamasında önemlidir. Resmi tatiller, sürenin son gününe denk gelirse süreyi takip eden ilk iş gününe uzatır. Adli ve mali tatiller de belirli süreleri etkileyebilir. Kiracı tahliyesi veya icra takibi gibi konularda özel, kısa süreler bulunur. Bu karmaşık yapıda hak kaybı yaşamamak için hukuki destek almak önemlidir.

İhtarnameye Cevap Örneği
İhtarnameye Cevap Örneği

İhtarnameye Cevap Örneği

Cevabi ihtarname, bir kişi veya kurumun, kendisine noter aracılığıyla gönderilmiş bir ihtarnameye karşı, yine noter kanalıyla verdiği resmi ve hukuki cevaptır. Esasen, size yöneltilen iddia, talep veya uyarılara karşı kendi hukuki pozisyonunuzu, itirazlarınızı ve argümanlarınızı resmi olarak kayda geçiren bir belgedir.

Bu kapsamda, örnek bir cevabi ihtarnamesi aşağıdaki gibidir: Ancak; somut olaya göre ihtarnamenin içeriği değişecektir.

İHTARNAME

ANKARA …. NOTERLİĞİNE

Cevap Veren (Kiracı): … (TC Kimlik Numarası)

Adres:

Vekili: Av. …

Adres:

Muhatap (Kiraya Veren): … (TC Kimlik Numarası)

Adres:

Konu: Ankara … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve … tarihli, ihtiyaç sebebiyle tahliye talepli ihtarnamenize karşı itirazlarımızın ve cevaplarımızın sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR

  1. Sayın Muhatap, şahsınız tarafından gönderilen ve müvekkilimiz tarafından [Tebliğ Tarihi] tarihinde tebellüğ edilen, kiralananın ihtiyaç sebebiyle tahliyesine yönelik ihtarname içeriğini incelemiş bulunmaktayız. İhtarnamede ileri sürdüğünüz iddialar gerçeği yansıtmadığı ve yasal dayanaktan yoksun olduğu için tarafımızca kabulü mümkün değildir.
  2. İhtarınızda belirttiğiniz tahliye talebinizin, kira sözleşmemizin yenilenme döneminden hemen önce tarafımızdan fahiş bir kira artışı talep etmeniz ve bu talebinizin tarafımızca yasal sınırlar çerçevesinde kabul edilmemesinin hemen ardından gelmesi, ileri sürdüğünüz ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığı yönünde ciddi şüpheler barındırmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, ihtiyacın samimi olması esastır ve bu durum, kötü niyetli bir tahliye bahanesi olarak kullanılmamalıdır.
  3. Ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesi uyarınca tahliye talebinde bulunulabilmesi için ihtiyacın “zorunlu” olması gerekmektedir. Yaptığımız araştırmada, şahsınıza ait ve yine Ankara sınırları içinde, [Semt Adı] semtinde bulunan başka bir konutunuzun [Adres Bilgisi] şu anda boş durumda olduğu ve hatta bir emlak sitesi üzerinden kiraya verilmek üzere ilana konulduğu tespit edilmiştir. Kanun, ihtiyacın zorunlu olmasını ararken, sizin halihazırda boş ve kullanıma elverişli başka bir konutunuzun bulunması, bu talebinizin zorunluluk arz etmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
  4. Yukarıda detaylıca açıklanan nedenlerle, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde aranan “gerçek, samimi ve zorunlu”  ihtiyaç şartlarının somut olayda mevcut olmadığı aşikardır. Bu sebeple, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan tahliye talebinizi kabul etmediğimizi, kira sözleşmemizin yasal şartlar dahilinde devam ettiğini ve mecuru tahliye etmeyeceğimizi kesin bir dille bildiririz.
  5. Müvekkilimin yasalardan doğan haklarını kullanmasına engel olmak amacıyla, kötü niyetli olarak aleyhimize açılacak her türlü haksız tahliye davasında, tüm yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı, davanın reddi için mücadele edeceğimizi ve bu süreçte yapılacak tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulacağınızı tarafınıza ihtaren bildiririz.

Sayın Noter,

Üç nüshadan oluşan işbu cevap metninin bir nüshasının muhataba tebliğini, bir nüshasının dairenizde saklanmasını ve tebliğ şerhini taşıyan diğer nüshasının da tarafımıza verilmesini saygıyla talep ederiz.

Cevap Veren (Kiracı) Vekili

Av. …

Av. Zeynep ÜRÜŞAN

Reform Avukatlık Bürosu

Ankara Avukat - Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN