Aile Hukuku

Boşanma Davası Nasıl Açılır ? 2025

Boşanma Davası Nasıl Açılır ?

Boşanma davası nasıl açılır? sorusu boşanma davası açmak isteyen kişinin ilk sorusudur. Bu soru beraberinde boşanmak isteyen biri ilk ne yapmalı?, boşanma için ilk nereye gidilir?, adliyeye gitmeden boşanma davası nasıl açılır? ve boşanma davası ücreti nedir? gibi birçok soruyu beraberinde getirmektedir. Çünkü; boşanma davası süreci psikolojik ve fiziksel açıdan yorucu bir süreç olabileceği gibi, hukuki açıdan somut olayın özelliklerine karışık veya teknik bir süreç olabilmektedir.

Bu sebeple, bu yazımızda boşanma davası nasıl açılır? sorusuna detaylıca cevap vereceğiz. Bu kapsamda; boşanma hususunu detaylıca açıklayacağız. Ayrıca; boşanmak isteyen biri ilk ne yapmalı?, boşanma için ilk nereye gidilir?, adliyeye gitmeden boşanma davası nasıl açılır? ve boşanma davası ücreti nedir? gibi soruları da cevaplayacağız. Bu yazımız dışında Boşanma davası nasıl açılır? detaylı bilgi edinmek için aile hukuku yazı arşivimizi de inceleyebilirsiniz.

Ancak unutulmamalıdır ki; bu açıklamalar somut olayın özelliklerine göre bu açıklamalar yetersiz kalabilmektedir. Bu sebeple; bir avukata danışmak hak ve zaman kaybına uğramak için faydalı olacaktır.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası açma için bazı hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Bu hazırlıklarını da se birkaç aşamada listelenebilmektedir. Yani; boşanma davası nasıl açılır sorusu kendisi ile ilişkili birkaç sorunun cevabı içeren ve birkaç aşamadan oluşan bir cevaptır. Bu doğrultuda; söz konusu aşamaları aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:

1. Boşanma Davasının Türüne Karar Vermek

Boşanmak isteyen vatandaşın aklına boşanmak isteyen biri ilk ne yapmalı? sorusu gelmektedir. Bu noktada; boşanma davası nasıl açmak isteyen vatandaş öncelikli olarak, boşanma davasını çekişmeli mi yoksa anlaşmalı mı açacağına karar verilmelidir. Çünkü; boşanma davasının nasıl açılacağı bakımından anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları birbirinden farklıdır. Çekişmeli boşanma davasında, eşler arasında odak noktası ihtilaf iken; anlaşmalı boşanma davasında, mutabakat vardır. Yani; eğer eşlerden biri ayrılığı istemiyor ya da velayet (TMK m. 182-183), tazminat (TMK m. 174) nafaka (TMK m. 169-178) gibi konularda mutabakat sağlanmıyorsa çekişmeli şekilde dava açılmalıdır. Taraflar tüm boşanma konularında mutabık ise anlaşmalı boşanma davası açılabilir. Çekişmeli ve anlaşmalı boşanma davasına ilişkin detaylı açıklamaları aşağıda ilgili başlıklarda yaptık. Bu hususları detaylı olarak oradan okuyabilirsiniz.

2. Boşanma Sebebinin Tespit Edilmesi

Boşanma davasının türü belirlendikten sonra; boşanmak isteyene vatandaşın boşanma sebeplerini de, değerlendirmesi gerekmektedir. Çünkü; boşanma davası şartları açısından öncelikli olarak, kanun koyucunun mevzuatta belirlediği veya Yargıtay’ın kabul ettiği boşanma sebeplerinden en az birinin varlığı şarttır. Boşanma sebepleri ya kanun koyucunun mevzuatta belirlediği genel boşanma sebebi veya  özel sebepleridir. Kanun  koyucu genel boşanma sebebi olarak şiddetli geçimsizlik (evlilik birliğinin temelinden sarsılması)’dır. (TMK m. 166) Diğer taraftan; kanun koyucunun mevzuatta belirlediği özel boşanma sebepleri şunlardır:

Ayrıca; vatandaşın anlaşmalı boşanma davası mı, yoksa çekişmeli boşanma davası mı açacağı konusunu boşanma sebeplerini değerlendirmesine göre belirlemektedir. Çünkü; anlaşmalı boşanma davalarında, sadece genel boşanma sebebine dayanılabilmektedir. Ancak; çekişmeli boşanma davalarında hem genel hem de özel boşanma sebeplerine dayanılabilmektedir.

3. Boşanma Davasını Avukat ile mi Avukatsız mı Yürüteceğinin Tespit Edilmesi

Vatandaşın boşanma davasının avukatla mı? yoksa, avukatsız boşanma davası olarak mı? açacağı belirlemesi gerekmektedir. Çünkü; bu durumun boşanma davası dilekçesini kimin yazacağı ve boşanma işlemlerini kimin takip edeceği hususunun  belirlenmesinde oldukça önemlidir. Eğer ki; boşanma sürecini bizzat gerçekleştirmek yerine, bir avukatı ile yürütecekseniz avukata boşanma konusunda resimli özel vekaletname vermeniz gerekmektedir. (HMK m. 74)

Çünkü; hem anlaşmalı boşanma davasının hem çekişmeli boşanma davasının açılması için, yazılı bir boşanma davası dilekçesi gerekmektedir. Avukatla ile boşanma davası açacaksanız, boşanma davası dilekçesini avukat hazırlayacaktır. Ayrıca; avukat anlaşmalı boşanma davası durumunda, anlaşmalı boşanma protokolünü de hazırlayarak taraflara imzalatacaktır. Avukatsız açılan boşanma davası dilekçesini vatandaşın kendisi hazırlamalıdır.

Diğer taraftan; avukat ile yürütülen boşanma davalarında mahkemedeki boşanma işlemlerini avukat müvekkili adına gerçekleştirmektedir. Bu sebeple, anlaşmalı boşanma davası durumunda müvekkillerin sadece bir kere duruşmaya katılması yeterli olabilecektir. Çünkü geriye kalan tüm işlemleri avukatlar yerine getirecektir. Avukatsız açılan boşanma davalarında tüm bu işlemleri vatandaşın kendisi takip etmelidir.

4.Boşanma Dava Dilekçesi veya Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Hazırlanması

Boşanma davası türüne avukat veya vatandaş boşanma dava dilekçesi hazırlamalıdır. Bu doğrultuda; boşanma davası dilekçesinin boşanma sebeplerini ve taleplerini açıkça içermesi gerekmektedir. Yani; boşanma davası dilekçesinin boşanma istemi, sebebi ve gerekçesi ile birlikte tüm maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174), tedbir (TMK m. 169), iştirak (TMK m. 182/3) ya da yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve velayet (TMK m. 182-183) taleplerini içermesi gerekmektedir.

Ayrıca; anlaşmalı boşanma davasında eşler bir anlaşmalı boşanma protokolü de imzalamalıdır. Bu sebeple; çekişmeli boşanma dava dilekçesinin ekinde dilekçedeki iddiaları destekleyen deliller yer alırken; anlaşmalı boşanma davası dilekçesinin ekine ise, anlaşmalı boşanma protokolü eklenmektedir.

5. Yetkili ve Görevli Mahkemenin Tespit Edilmesi

Boşanmak isteyen vatandaşın aklına gelen bir diğer soru da boşanma için ilk nereye gidilir? veya nereye başvurulur? sorularıdır. Böylece; yazılı boşanma dava dilekçesi veya anlaşmalı boşanma protokolünün nereye teslim edeceğini belirleriz. Bu sorunun cevabı, aslında bize hangi mahkemeye başvurmamız gerektiğinin cevabını da vermektedir. Bunun için, boşanma davası için yetkili ve görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekmektedir.

Boşanma davalarında görevli mahkeme “aile mahkemesidir”. Fakat; ilgili yer mahkemesinde aile mahkemesi yok ise, o halde başvurulacak mahkeme “asliye hukuk mahkemesidir. Boşanma davasında yetkili mahkeme ise, ikametgaha ve son konuta göre belirlenmektedir. Yani; başvurulabilecek yetkili mahkemelerden biri eşlerden birinin (karının ya da kocanın) ikametinin (yerleşim yerinin) bulunduğu yer mahkemesidir. Diğer yetkili mahkeme ise, davadan (boşanmadan) önce son defa 6 aydan beri eşlerin birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Ancak; anlaşmalı boşanma davası açılacaksa, eşlerin mutabık olması halinde boşanma davasının Türkiye’nin herhangi bir yerinde açılması mümkündür.

6. Belgelerin Ön Büroya Teslim Edilmesi

Dilekçe, delilleri veya anlaşmalı boşanma protokolleri gibi tüm belgelerin yetkili aile mahkemenin adliyesindeki ön büroya teslim edilmesi gerekmektedir.

7. Tevzi Bürosundan Dava Harç Masrafların Ödenmesi

Davacı olarak, eşlerden biri ön bürodan alınan harç ve masraf ödeme belgesi ile adliyede yer alan tevzi bürosuna başvurarak vezneden. dava harcını ödeyerek boşanma davasını açmaktadır. Burada ödenmesi gereken ücretlerin miktarı hakkında detaylı aşağıda “Boşanma Ücretleri” başlığında detaylı olarak yapacağız.

Boşanma Davası Açmak İstiyorum, Ne Yapmalıyım?

Boşanma davası açmak istiyorsanız; yukarıda açıkladığımız aşamaları takip ederek, boşanma davasını açabilirsiniz. Boşanma davanın açılmasıyla, boşanma işlemleri başlamaktadır. Böylece; boşanma davası açılması ile boşanma dosyanın konusuna göre, hakim yargılama süreçlerini (aşamaları) yürütmektedir. Ayrıca; vatandaşın veya avukatın boşanma işlemlerini de, yerine getirmesi gerekmektedir: Bu doğrultuda; davanın açılması ile hakimin yürütmesi gerektiği boşanma davası aşamaları ve avukat ya da vatandaşın yapması gereken boşanma işlemleri sırasıyla şunlardır:

1.Tensip Zaptının Hazırlanarak Taraflara Tebliğ Edilmesi

Davanın açılmasıyla birlikte, yetkili aile mahkemesi bir tensip zaptı hazırlayarak taraflara tebliğ etmektedir. Tensip zaptında dilekçelere cevap süreleri, delillerin ne zaman sunulacağı, delil ve gider avanslarının yatırılması gibi ihtarlar yapılmaktadır. Ayrıca; ön inceleme duruşmasının tarih ve saati bildirilmektedir.

2. Ön İnceleme Duruşması

Hakim, dosya üzerinden kanun koyucunun mevzuatta belirlediği dava şartları (HMK m. 114) ile ilk itirazlar (HMK m. 116) hakkında inceleme yapmaktadır. Eğer ki; bir eksiklik yoksa, hakim ön inceleme duruşması yapmaktadır. Böylece, bu duruşmada ilk itirazlar karara bağlanır ve savunma ve davanın genişletilmesi yasağı başlamaktadır. Bu da, dava ve cevap dilekçelerinde bahsedilmeyen hususların artık ileri sürülemeyeceği anlamına gelmektedir. (HMK m. 137-142)

3. Tahkikat Aşaması

Ön inceleme duruşmasından sonra tahkikat aşamasına geçilmektedir. Tahkikat aşamasında dava konusu olaylar, deliller, şahitlikler toplanmaktadır. Mahkeme, tarafların dilekçelerinde bulunan talepler doğrultusunda gerekli araştırmaları yapmaktadır. Dolayısıyla; boşanma dava dilekçesinin sunulması ile başlayan dava, sunulan ve celp edilmesi istenilen delillerin toplanması ve mahkemeye önceden bildirilen tanıkların dinlenmesi ile devam etmektedir. (HMK m. 143-146)

4. Hüküm

Son olarak,  tüm delilleri topladıktan sonra, hakim  hüküm duruşmasına çıkılmaktadır. Böylece, hakim bir karar vermektedir. Başka bir deyişle; tüm tahkikat tamamlandığında mahkeme boşanma ve ferileri (ekleri) hakkında kararını açıklamaktadır. Ancak; boşanma kararının verilmesi hüküm aşamasında öncelikle, duruşmada mahkemenin kanaatini açıkladığı kısa karar şeklinde olmaktadır. Yani; hakim, kısa kararını açıklamaktadır. Böylece; hakim, karar duruşmasında boşanma hakkındaki kararını açıklamaktadır. Ancak; bu duruşmadan itibaren 30 gün içinde mahkeme, tarafların tüm iddiaları, delilleri ve bunlara ilişkin kanaatin oluşmasındaki hukuki sebepleri içeren gerekçeli kararını tanzim ederek taraflara veya varsa vekillerine tebliğ etmektedir. (HMK m. 294-303)

Dolayısıyla; gerekçeli kararın yazılması ve istinaf ile temyiz süreçlerinin tüketilmesi neticesinde, işlemler tamamlanmış olur. Çünkü; kararın gerekçelendirilerek taraflara tebliğinden sonra istinaf ve temyiz aşamaları başlamaktadır. Bu yollar tüketildiğinde ise; dava dosyası kapanmış olmaktadır. Gerekçeli kararın tebliğ edilmesinden itibaren 2 haftalık istinaf süresi tüketilirse veya taraflar veya vekilleri istinaf haklarından feragat ederse, boşanma kararı kesinleşir. Boşanma kararının kesinleşme tarihi itibarıyla; nüfus kayıtlarında gerekli düzeltmeler yapılabilir. Bu şekilde, taraflar boşanmış olurlar. Boşanma tarihi, boşanma kararının kesin olarak belirlendiği tarihtir.

Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Davanın süresi, davanın çekişmeli boşanma ya da anlaşmalı boşanma olması ile yakından ilgilidir. Bu noktada; 2025 yılı için anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davası süreler aşağıdaki gibidir:

Dolayısıyla; çekişmeli boşanma davaları, anlaşmalı boşanma davalarından daha uzun sürmektedir. Çünkü; aşağıda detaylıca açıklayacağımız üzere, anlaşmalı boşanma davasında, taraflar tüm noktalarda anlaştığından genelde anlaşmalı boşanma davası tek celsede bitmektedir. Bu doğrultuda; her şey yasaya uygun ise anlaşmalı boşanma davası ortalama 1 ayda sonuçlanmış olur.

Çekişmeli boşanma davasında ise, henüz taraflar ortak bir noktada buluşmadığından süreç oldukça uzundur. Özellikle, dava sürecinde dinlenecek tanıkların sayısı, nerede oldukları, ilk duruşmaya katılıp katılmadıkları, kurumlardan istenen evrakların mahkemeye ulaşma süresi ve davaya konu olan ihtilaflı meselelerin araştırılması dava süresini belirlemektedir. Bunlarla birlikte; iddiaların kanıtlanması, kusurun ispatı, delillerin sunulması da sürede etkilidir.

Adalet Bakanlığı’nın “Yargıda Hedef Süre” uygulaması kapsamında, boşanma davasının süresi  en fazla 300 gün olmalıdır. Ancak; çekişmeli boşanma davası, ortalama 10 -18 ay civarında  sürebileceği gibi kesinleşmesi istinaf ve temyiz aşamalarına başvurulmuşsa 3 yıla kadar uzayabilir. Anlaşmalı boşanma davası ise, yaklaşık 1 aydır. Ancak; uzman anlaşmalı boşanma avukatı desteği ile, bu süreci 10 güne kadar düşebilirsiniz.

Çekişmeli Boşanma Davası Açma

Çekişmeli boşanma davası, tarafların ayrılıktan doğacak sorumluluklar ve mal paylaşımı gibi konularda uzlaşma sağlayamaması halinde açmış oldukları bir dava türüdür. Yukarıda da belirttiğimiz üzere; çekişmeli boşanma davası, eşler arasında anlaşmazlığın devam ettiği durumlarda açılmaktadır. Eğer ki eşlerden biri ayrılmayı istemiyorsa ya da ayrılık koşulları konusunda anlaşılmamış ise çekişmeli usulde dava açılmaktadır.

1 günlük evlilikte dahi çekişmeli boşanma açılabilmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere; çekişmeli boşanma davası açmak için, davacı eş öncelikle genel veya özel boşanma sebeplerine dayanabilmektedir. (TMK m. 161 – 166) Ayrıca; davanın kabul edilebilmesi için karşı tarafın az da olsa kusurunun olması gerekir. Çünkü; tam kusursuz eşe karşı dava ikame edilirse ve kusursuz eş boşanmayı kabul etmezse, boşanma davası reddedilecektir. Yargılamada hakimin takdir yetkisi oldukça geniştir. Hakimin geniş takdir yetkisinin olması sunulan dilekçeler ve delillerin serbestçe değerlendirileceği anlamına gelmektedir. Bu yüzden; hukuki değerlendirmenin yapıldığı, delillerin toplandığı ve davada izlenecek stratejinin belirlendiği hazırlık aşaması çok önemlidir.

Çekişmeli boşanma boşanma dava dilekçesi hazırlamak için “Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi Örneği -Word- PDF” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açma

Anlaşmalı boşanma davası bakımından süreç ve prosedür çekişmeli boşanma davasından farklıdır. Öncelikle, 1 seneyi aşkın evliliklerde anlaşmalı dava söz konusu olabilmektedir. Bununla birlikte anlaşmalı boşanma davası açabilme şartlarından 1 senelik sürenin dolması gerekliliği öncelikli olarak incelenir.  İkinci olarak; anlaşmalı boşanma davası,  evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmalıdır. Üçüncü olarak; anlaşmalı boşanma davasında, eşler arası mutabakat esastır. Yani; eşler arasında ihtilaflı herhangi bir husus yoktur. Bu sebeple; anlaşmalı boşanma davasında eşler bir arada hareket etmektedir. Böylece, eşler bir anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ve bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlayarak davayı açmaktadırlar. Burada, boşanma dilekçesinin ve anlaşmalı boşanma protokolünün kanuna uygun şekilde hazırlanması önemlidir. Böylece; boşanma dava dilekçesinin ekine anlaşmalı boşanma protokolü konulur. Devamında, mahkeme, gerekli denetim yapılarak bir duruşma günü tayin etmektedir. Elbette, anlaşmalı boşanma davası da olsa, mahkemenin tarafların mutabık kaldığı hususlarda denetimi ve özellikle kamu hukukuna ilişkin olan velayet gibi meseleleri onaylaması gerekmektedir. Son olarak, mahkeme tarafları duruşmaya davet etmektedir. Eşler bir sefer duruşmaya çıkarak hakim huzurunda anlaşmalı boşanma  protokolünü onaylarlar.

Eğer ki; anlaşmalı boşanma davası için saydığımız tüm hukuki gereklilikler tamamlanmış ise,  duruşma günü verilerek tek celsede boşanma kararı verilir. İstinaf ve temyiz süreleri tüketildikten sonra anlaşmalı boşanma kararı kesinleşmektedir. Yani; anlaşmalı boşanma davası, ortalama 1 ay içinde kesinleşmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü hükümleri, hakim tarafından onaylanırsa karara aynen geçmektedir.

Anlaşmalı boşanma hakkında detaylı bilgi edinmek için “Ankara Boşanma Avukatı” ve “Ankara Anlaşmalı Boşanma Avukatı – Tek Celsede” başlıklı yazılarımızı okuyabilirsiniz. Ayrıca; anlaşmalı boşanma protokolü hazırlamak için “Anlaşmalı Boşanma Protokolü Örneği” başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

E Devlet Boşanma Davası Nasıl Açılır
E Devlet Boşanma Davası Nasıl Açılır

E Devlet Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Dijitalleşen dünya ile, e devletten boşanma davası nasıl açılır sorusu aslında adliyeye gitmeden boşanma davası nasıl açılır? sorusu olup, merak edilen sorulardan biridir. Bu sorunun cevabı evettir. Çünkü; e-devlet üzerinden, boşanma davası açmak mümkündür.

Bu doğrultuda; e-devletten adliyeye gitmeden boşanma davası nasıl açılır? sorusunun aşamalar halinde cevabı şudur:

  • Elektronik imza (e-imza) temin etmeniz gerekmektedir. Çünkü; bu imza gerçek hayattaki imzanız yerine geçtiğinden işlem güvenliği için önemlidir. Bu noktada; e-devlet veya yetkili kurumlar aracılığıyla e-imza edinebilirsiniz.
  • Dilekçenizi UYAP döküman Editörü (UDF) formatında hazırlamanız gerekmektedir. Çünkü; söz konusu format UYAP sistemi için uygun formattır.
  • Dilekçenizi elektronik olarak imzalamanız gerekmektedir. e-imzanızı kullanarak dilekçenizi elektronik olarak imzalayın. Çünkü; e- devlet üzerinden boşanma davası açmak için gerekli olan belgeleri UYAP’a yükleyebilmek için belgelerin elektronik imza (e-imza) ile imzalanması gerekmektedir.
  • Hazırladığınız boşanma dilekçenizi UYAP Vatandaş Portalı üzerinden yükleyerek dava açabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanma davası halinde, UYAP’a kanun koyucunun mevzuatte belirlediği usul ve esaslara uygun olarak hazırlanmış ve imzalı anlaşamalı boşanma protokolünün de sisteme yüklenmesi gerekmektedir.

Avukatsız Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası açmak isteyen kişilerin bir avukata başvurma zorunluluğu yoktur. Bu sebeple; avukatsız da boşanma davası açılır. Çünkü; yukarıda da belirttiğimiz gibi, taraflar dava dilekçesi kendileri de hazırlayabilmektedir.

Bununla birlikte, çekişmeli boşanma davası sürecinde taraflar haklarını korumak, delilleri belirlemek, tüm işlemleri usulüne uygun olarak ve süresinde yerine getirmek için bir boşanma avukatına danışabilir. Çünkü; boşanma avukatı, yasal süreci düzenli olarak takip edecek ve dava sonucunda yapılabilecek her türlü hukuki işlemi güvenilir bir şekilde gerçekleştirmeye yardım eder. Ayrıca; anlaşmalı boşanma davalarında, protokolün hazırlanması ve sürecin erken tamamlanması için avukattan destek alınabilir. Ayrıca; boşanma davasının ile boşanma işlemlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda; boşanma işlemleri bir boşanma avukatı eli ile yürütülebilir veya taraflar bizzat yürütebilmektedir.

Çünkü; avukatsız boşanma davası yürütmek, hak ve süre kaybına sebep olabilir. Bu sebeple; uzman boşanma avukatı desteği ile çekişmeli veya anlaşmalı boşanma davanızın süresinin kısaltabildiğiniz gibi, çekişmeli boşanma davanızı anlaşmalı boşanma davasına çevirebilirsiniz.

Boşanma İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?

Genel olarak; boşanma davası için gerekli evraklar şunlardır:

  • Boşanma dava dilekçesi
  • Davacının kimlik ya da pasaport fotokopisi (anlaşmalı boşanma için her iki tarafın, çekişmeli boşanma için davacının),
  • Avukat vekaletnamesi (vekaleten dava açılıyorsa),
  • Dava dilekçesini destekleyen delil ve belgeler,

Bunun dışında; anlaşmalı boşanma davası için anlaşmalı boşanma protokolünün ıslak imzalı nüshası gerekmektedir.

Uyap Boşanma Davası Nasıl Açılır?

UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi), djital dünyanın teknolojik gelişmelerini kullanarak, Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının, bağlı ve ilgili kuruluşlarının, tüm yargı ve yargı destek birimleri arasında yargısal faaliyetlerin yürütülmesini sağlayan bir bilişim sistemidir. Bu doğrultuda; UYAP’tan dava açmak mümkündür.

Ancak; UYAP’tan da açabilmek için şunlar gereklidir.

  • Elektronik imza gerekmektedir. Çünkü UYAP’a boşanma dilekçesinin sunulup e-imza (mobil imza) ile imzalanması gerekmektedir.
  • Boşanma belgelerinin udf formatında hazırlanması gerekmektedir. Bunun için Adalet Bakanlığının sitesinden UDF formatlı UYAP Editörünüzü indirmeniz gerekmektedir.

Diğer taraftan; UYAP’ın avukatlar ve vatandaşlar için 2 ayrı sistemden oluşmaktadır. Bu doğrultuda; avukatlar UYAP Avukat Portalı kullanıken; vatandaşlar  UYAP Vatandaş Portalına giriş yaparak dava açabilmektedir. E-devlet üzerinden UYAP Vatandaş Portal’a e-devlet şifresiyle giriş yapabilirsiniz. Son olarak; harç ve masrafları Vakıfbank hesabınızdan ödeyebilirsiniz. Ayrıca avukatların söz konusu ücretleri Baro kartlarından da ödemesi de mümkündür.

Tek Taraflı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Teknik olarak tek taraflı boşanma davası mümkün değildir. Çünkü; boşanma davasının iki tarafı bulunmaktadır. Ancak; boşanma davasını tek bir kişi açabilir. Yani halk arasında kullanılan tek taraflı boşanma davasından kasıt eşlerden birinin diğer eşin rızası olmadan aile mahkemesine başvurarak evliliğin sona erdirilmesini talep ettiği dava türüdür. Bu dava, diğer eşin boşanmayı kabul edip etmemesine bağlı olarak şekillenmektedir.

Eğer ki; davalı karşı taraf boşanmayı kabul etmez veya boşanmanın mali ve hukuki sonuçları konusunda anlaşma sağlanamazsa, dava çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmektedir. Tarafların iddialarını mahkemede delillerle ispatlaması gerekir ve süreç uzun sürebilmektedir.

Ancak, davanın ilerleyen aşamalarında karşı taraf boşanmayı ve koşullarını kabul ederse, çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına dönüşebilmektedir. Bu durumda, tarafların mahkemeye birlikte sunacakları anlaşmalı boşanma protokolü ve duruşmada beyanları ile boşanma daha hızlı sonuçlanabilmektedir.

Ücretsiz Boşanma Davası Nasıl Açılır ?

Kanun koyucu kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin iddialarından ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (HMK m. 334) Yani; eğer boşanma davası açacak vatandaşın boşanma davayı avukat ile yürütmek için ekonomik durumun elverişli değilse adli yardımdan faydalanabilir.

Ancak; bunun için  boşanma davası açacak kişinin ekonomik koşullarının yargılama giderleerini sağlamak için yeterli olmadığına dair belgeler sunmalıdır. Bu durumda fakirlik kağıdı ve 4A Sigortalı Tescil Kaydı sunulabilir. Ayrıca; adli yardım talepli boşanma davası dilekçesinin vatandaşın kendisi veya avukatı davacının mali ve ekonomik durumunun araştırılması talep ederek bu durumun açığa çıkarılmasını ve söz konusu belgelerin mahkemeden tarafın alınmasını talep edebilir. Bu durum davalı, eş için de geçerlidir.

Bu durumda vatandaşın bulundu ildeki barodan ücretsiz boşanma avukatı desteği alması mümkündür.

Boşanma Davası Nasıl Düşer?

Boşanma davasının düşmesi, davanın usulüne ilişkin bir eksiklik veya tarafların talebi gibi nedenlerle sona ermesidir . Başka bir deyişle, dava, yasal süreçteki bazı eksiklikler veya tarafların boşanmaktan vazgeçmesi sebebiyle sonlandırılır. Bu doğrultuda; boşanma davasının düşme sebepleri aşağıdaki gibidir

1. Boşanma Davasında Sulh (Tarafların Anlaşması)

Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (HMK m. 313/1) Bu doğrultuda; boşanma davasında sulh, tarafların boşanma davası devam ederken, aralarındaki uyuşmazlıkları mahkeme huzurunda anlaşarak çözüme kavuşturmasıdır . Yani, eşler boşanma konusunda anlaşamasalar bile, velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda mahkeme önünde anlaşma sağlayabilirler.

Boşanma davasında sulh, sadece dava konusuyla sınırlı kalmak zorunda değildir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir.. Örneğin, eşler boşanma davası devam ederken, çocuklarının eğitimi veya bir aile yadigarının kime kalacağı gibi konularda da sulh olabilirler.

Sulh sözleşmesi, tarafların iradelerine uygun olarak şarta bağlı da yapılabilir . Örneğin, eşler, velayetin kimde olacağı konusunda belirli bir şartın gerçekleşmesine bağlı olarak anlaşabilirler

2. Taraflardan Birinin Ölümü

Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölmesi durumunda, dava kendiliğinden düşer . Bunun sebibi, boşanma davasının amacının evlilik birliğini sona erdirmek olması ve ölümün zaten evlilik birliğini sona erdirmesidir.

Bu durumda mahkeme, boşanma davası hakkında karar vermez ve “karar verilmesine yer olmadığına” dair bir karar verir. Ölüm, boşanma yerine evliliği sona erdiren bir olay olduğu için, boşanma davası konusuz kalır.

Ancak, ölen eşin mirasçıları, boşanma davasına devam etmek isteyebilirler . Bu genellikle, sağ kalan eşin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunu ispatlamak ve miras haklarını engellemek için yapılır. Mirasçılar davaya devam eder ve sağ kalan eşin kusurlu olduğunu kanıtlayabilirlerse, sağ kalan eş mirasçı olamaz.

3. Zamanaşımı

Bazı boşanma sebepleri için kanunda dava açma süreleri belirlenmiştir. Bu süreler aşıldığında dava düşebilmektedir.

Örneğin, zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı, olayın öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her halükarda zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle düşer. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur

4. Boşanma Dosyasındaki Eksiklikler

Dava dosyası eksik veya gerekli belgeler olmadan mahkemeye sunulursa, mahkeme eksikliklerin giderilmesini isteyebilir. Belirlenen süre içinde eksiklikler giderilmezse dava düşebilir.

Örneğin; evlilik cüzdanının veya nüfus kayıt örneğinin dava dosyasında eksik olması durumunda mahkeme eksikliklerin giderilmesini isteyebilir.

5. Harç Eksik Yatırılması

Dava açılırken harç eksik yatırılmışsa ve mahkemenin belirlediği süre içinde tamamlanmamışsa dava düşebilir. Örneğin, dosya açılırken harç eksik yatırılmış ise ve mahkemenin kesin süre talimatı olmasına rağmen tamamlanmamışsa da yine dava düşebilmektedir.

6. Celseye Katılmama

Davacı veya davacının avukatı, belirlenen duruşmalara katılmazsa mahkeme davayı düşürebilir. Özellikle davacı eş veya avukatı duruşmaya katılmaz ve davalı eş de boşanma davasına devam etmek istemezse dava düşer. Davalı taraf, duruşmaya gelmezse ve duruşmada kendisini bir avukat ile temsil ettirmezse, dava yokluğunda görülmeye devam edilir ve davalı, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz hakkını kaybeder.

Örneğin bir celseye davacı eşin veya avukatının katılmamış olması halinde davalı eş boşanma davasına devam etmek istemezse, boşanma davası düşmektedir.

Boşanma Davası Nasıl İptal Edilir?

Boşanma davasının iptal edilmesi, davanın açılmasından sonra, tarafların talebi veya yasal sebepler nedeniyle davanın sona erdirilmesidir. İptal kararı, mahkeme tarafından verilir ve kesinleşmesi halinde taraflar yeniden evli kalmaya devam ederler.

Boşanma Davasından Feragat

Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK m. 307/1) Bu doğrultuda; feragat halinde davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmektedir ve daha sonra yeniden aynı sebeple dava açılması kanunen engellenmiştir. Dolayısıyla; boşanma davasında feragat eden eş daha sonra tekrar dava açmak isterse, yeni bir boşanma sebebinin doğmuş olması gerekecektir.

Davadan feragat, boşanma kararının kesinleşmesine kadar herhangi bir aşamada yapılabilir.

Boşanmadan feragat hakkında detaylı bilgi edinmek veya boşanmadan feragat dilekçesi hazırlamak için “Boşanma Davası Feragat Dilekçesi Örneği – 2025” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Boşanma Davasında Vazgeçme

Davadan vazgeçme (davanın geri alınması), davacının davaya konu olan hakkından vazgeçmemekle birlikte söz konusu hakkını saklı tutarak davasını takip etmeme kararı almaktadır. (HMK m. 123)  Davadan vazgeçme, boşanma kararının kesinleşmesine kadar herhangi bir aşamada yapılabilir.

Ancak; davadan vazgeçmenin mümkün olabilmesi için davalının da buna açık rızasının bulunması şarttır. Davalının rızası olması şartıyla hüküm kesinleşinceye kadar dava her zaman geri alınabilmektedir.

Davadan vazgeçmenin sonuçları da incelenmesi gereken önemli bir noktadır. Bu kapsamda; boşanma davasından vazgeçilir ise dava hiç açılmamış sayılmaktadır. Bu sebeple; ortaya çıkan tüm sonuçları geriye dönük olarak ortadan kalkar. Dolayısıyla; herhangi bir zaman koşulu olmaksızın yeniden aynı sebeplere dayanarak boşanma talepli dava açılabilir. Yani; i kişi hala davaya konu olmuş olan hakka sahip olduğundan ileride tekrardan bu davayı aynı hakka dayanarak açabilecektir.

Boşanma Davası Ücretleri

Boşanmak isteyen vatandaşın aklına gelen bir başka soru da boşanma davası ücreti nedir? Çünkü; boşanma davasının açılması için bazı harç ve masrafların ödenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda; avukatsız boşanma davası açmak için gerekli harç ve masraflar; başvuru harcı, tebligat gideri, tanık gideri ve diğer işlerdir. Yargılama sırasında bilirkişi atanması halinde bilirkişi ücreti gibi ödenmesi gereken yeni kalemler çıkabilir. Bunların toplamına yargılama ücreti denir ve maktu tutarlarda her yıl devlet tarafından belirlenmektedir.

Boşanma davası açılırken mutlaka başvurma harcı ve peşin harç yatırılmalıdır. Boşanma davası açma masrafı matbu (belirli) harçlardan ibarettir. Boşanma davası açma masrafı matbu (belirli) harçlardan ibarettir. Böylece, adliyelerdeki tevzi bürolarına başvuruya istinaden tevzi bürosundan alınan tevzi formu ile gösterilen harçlar ödendikten sonra, dava dosyasının mahkemesi ve dosya numarası atanmaktadır. Ardından davacı olarak eşlerden biri adliyede yer alan tevzi bürosuna başvurarak dava harcını ödemek suretiyle davayı açabilir. 2024 yılı itibariyle veznelerde yalnızca nakit ödeme kabul edilmektedir. Bu doğrultuda söz konusu harçlar aşağıdaki gibidir;

  • Başvuru Harcı: 615,40 TL
  • Vekalet Harcı: 87,50 TL
  • Peşin Harç: 615,40 TL
  • Gider Avansı: 2.150,00 TL
  • Vekalet Pulu: 138,00 TL

Bu şekilde boşanma davası açılır. Başvurma harcı, peşin harç, gider avansı toplamı 2.132 TL’dir.

Davanın açılmasıyla birlikte aile mahkemesi bir tensip zaptı hazırlayarak taraflara tebliğ eder. Tensip zaptında delil ve gider avanslarının yatırılması gibi ihtarlar yapılır. Bazı işlemlerin de gerçekleşmesi için mahkemenin belirlediği gider avansı (keşif giderleri, her türlü posta ve tebligat ücretleri, bilirkişi ve tanık ücretleri) da yatırılmalıdır. Boşanma davasında ziynet eşyası, mehir alacağı gibi talepler ek harç ödenmesini gerektirir. Bu durumda nisbi masrafın ne kadar olacağı ayrıca hesaplanır. Yukarıda belirtilen bu harçlar Aile Mahkemesi veznesine peşin olarak yatırılmaktadır.

Bunun yanında avukat tutulması halinde; avukatlık ücreti de doğmaktadır. Avukatlık hizmetlerinden yararlanmak isteyenler için devletin yayınladığı ücret tarifesi ile yerel baroların ücret tarifeleri uygulanmaktadır. Ankara Barosu tarafından 2025 yılı için yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi tavsiye ücret çizelgesine göre:

  • 2025 yılı çekişmeli boşanma davası avukatlık ücreti 127.250 TL’dir.
  • 2025 yılı anlaşmalı boşanma davası avukatlık ücreti 81.500 TL’dir.
  • Çekişmeli ve maddi manevi tazminat istemli boşanma davaları vb. 127.250 TL’den az olmamak üzere dava değerinin %16’sı olarak belirlenmiştir.

Bu vekil ile müvekkil arasında anlaşılan özel fiyattır. Bundan başka bir de davayı kaybeden taraf diğer tarafın vekiline bir ödeme yapmak zorunda kalır. İşte buna da karşı vekalet ücreti denmektedir.

Örnek Boşanma Davası Dilekçesi

… NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE

-ADLİ YARDIM TALEPLİDİR-

DAVACI                                 : …….

Adres                                     :

VEKİLİ                                  : Av. …….

DAVALI                                 :

VEKİLİ                                  : Av. (.. Barosu … Sicil No)

KONU                                   : Evlilik birliği temelden sarsıldığından (TMK m. 166) boşanma kararı verilmesi, nafaka ve maddi – manevi tazminat talepli dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

**HMK md. 336/4; “Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” Bu aşamada harç yatırılmamıştır.**

  1. ESAS DEĞER : … TL – Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla-                               (Kısmi Dava)

AÇIKLAMALAR

Taraflar arasında aşağı açıklayacağımız boşanma sebeplerinin gerçekleşmesi ile sayın mahkeme huzurunda dava dilekçesine konu olan boşanma davasını açma zorunluluğu hasıl olup, dava dilekçesine ilişkin açıklamalarımız aşağıdaki gibidir:

  • 08.2019 tarihinde müvekkilim davalı il evlenmiş olup yaklaşık … yıldır evli olup, tarafların bu evliliklerinden doğan … () ve … ()doğumlu … ve … isimli 2 tane müşterek çocukları bulunmaktadır.
  • 01.2025 tarihinde müvekkilim davalının ailesinin müvekkilimin ailesini aşağılaması, hakaret etmesi, tehditkar bir tavırla müvekkilim üzerime yürümesi neticesinde bir tartışma çıkmış ve davalının ailesinin yönlendirmesi ile de müvekkilim ve müşterek çocuklar davalı tarafından müvekkilimin ailesinin evine bırakılmıştır.

Terk (TMK m. 164), diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (TMK m. 164/1, c.2) Yukarıda belirttiğimiz olay ve teorik açıklamalar dikkate alındığında, davalı müvekkilimi ailesinin evine bırakarak terke zorladığı görülmektedir.

  • Bu sırada çıkan tartışma neticesinde müvekkilimi ve annesi darp etmiştir. İlgili darp raporları ekte ekte yer almaktadır. Ayrıca, davamızda müvekkilimi ve ailesini tehdit etmiştir. Bu hususa ilişkin mesaj ve telefon araması ekran görüntüleri ekte sunulmuştur. Söz konusu fiile ilişkin şikayette bulunulmuş ve ceza soruşturma dosyası açılmış ve 06.01.2025 tarihinde ise müvekkilim, bu durum üzerine koruma talebinde bulunmuş ve … Aile Mahkemesi’nin … künyeli kararı ile 60 günlük tedbir kararı verilmiştir. Söz konusu tedbir kararı ekte sunulmuş olup, ceza soruşturma dosyasının da mahkeme tarafından celbini talep ederiz.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, Türk Medeni Kanunu m. 162’de özel ve mutlak bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Öğretide pek kötü muamele, diğer eşin normal cinsel istekte bulunması veya zorlaması gibi eylemler bu kapsama girmektedir. Söz konusu eylemin varlığı için devamlılık gerekmez tek bir eylem dahi bu kapsama girebilir. (Dural/Öğüz/Gümüş, s.110; Kılıçoğlu, s. 96; Öztan, s. 656-657; Akıntürk/Ateş, s. 249) Yargıtay’ın HGK.2017/2420 E., 2019/750 K, 20.06.2019 T. künyeli kararında aynı yönde olup, “Pek kötü davranış”; eşlerden birinin diğerine uyguladığı, vücut bütünlüğünü, bedensel veya ruhsal sağlığını bozucu ya da tehlikeye düşürücü davranışlardır. Dövme ve fiziksel şiddet uygulama, evden kovma, aç bırakma, anormal cinsel ilişkiye zorlama gibi davranışlar pek kötü davranışa örnek olarak gösterilebilir. İşlenen fiilin devamlılık arz etmesi zorunlu olmamakla birlikte pek kötü davranış eyleminin zulüm ve işkence boyutunda olması gerekmektedir (Gençcan, s.184).” şeklindedir.

Somut olay ve teorik açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, davalı müvekkilime fiziksel şiddette bulunarak pek kötü davranışta bulunduğundan, Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162), sebebiyle boşanmanın şartları oluşmuştur.

  • Müvekkilime evlilik birliği boyunca davalı eş ayrı bir aile konutu tahsis etmeyip, müvekkilim ve müşterek çocukları, davalının babası, biri annesi olmak üzere babasının 2 eşi, davalı tarafın eski eşinden olma 1 kızı ile aynı evde yaşamaya zorlanmıştır.

Evlilik birliği temelden sarsılması sebebiyle boşanma, genel bir boşanma sebebi olup, Türk Medeni Kanunu m. 166 düzenlenmiş genel bir boşanma sebebidir. Bu sebeple, söz konusu boşanma belli bir olguya dayanmayan, önceden belirlenmesi mümkün olmayan ve genellikle pek çok olayın bir araya gelip belli bir durumun ortaya çıkması sonucunda belirirler. (Dural/Öğüz/Gümüş, s. 117) Yargıtay 2. HD. 2018/1147 E., 2018/13629 K. künyeli kararına göre; “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan ve bağımsız konut temin etmeyen davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadının ise kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır.” şeklindedir.

Somut olay ve teorik açıklamalar dikkate alındığında müvekkilin evlilik birliği temelden sarsılması sebebiyle boşanma sebebi oluşmuştur.

  • Müvekkilimin evliliğinden bugüne kadar telefonu olmamış, müvekkilime ait olan telefon davalı eş tarafından satılmış, hattı kapattırmış ve 1 yıl boyunca ailesi dahil kimse ile iletişim kurmasına izin vermemiştir. Ancak; 1 yıl sonra ailesi ile barışınca ailesi ile telefon görüşebilmiştir. Ancak; müvekkilim ailesi ile olan telefon görüşlerini ses hoparlörde olacak şekilde eşinin ve ailesinin yanında ve kontrolünde gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Davalı eş, ailesinden gelen müdahalelere karşı müvekkilime korumayarak ihmali davranışlarda bulunmuştur. Müvekkilim eşi ve eşinin ailesi tarafından evlilik birliği süresince baskı altında tutulmuştur. Davalı müvekkilimi ara ara 1-2 saat ailesinin yanına götürmesine rağmen, dönüşünde her sefer müvekkilim ile tartışma çıkarıp kavga etmiştir. Müvekkilime müşterek çocuğu okula götürmek de dahil olmak üzere, yanında davalı ve davalının annesi ve babası olmaksızın hiçbir şekilde dışarıya çıkmasına izin verilmemiştir.

     Söz konusu durum, yukarıda açıkladığımız “pek kötü muamele” kavramının şartları sağlamaktadır.

  • Davalı, müvekkilime evlilik birliği boyunca, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamıştır. Müvekkilim sürekli olarak davalı ve davalının ailesi tarafından hakarete uğramış ve tehdit edilmiştir. Davalı, müvekkilimi “Benden ayrılırsan, boşanırsan sevdiklerini göremezsin, öldürürüm, çocuklarını da sana vermem.”, “ailene zarar veririm.”, “seni öldürürüm.” vb. söylemler ile tehdit etmiştir.

 Söz konusu olaylar davalı kusurlu olup, evlilik birliği temel sarsan nitelikte bir boşanma sebebidir. Zira; Yargıtay’ın HGK, 2019/2-126 E.,2019/379 K. künyeli kararı da “Davalı kocanın, mahkeme tarafından da kabul edilen kusurlarının yanında kadın ve ailesini “sizi süründüreceğim” şeklindeki sözlerle tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebleceğin öngörmüştür. Toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan filin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52 ve 58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.” şeklindeki kararı da bu yöndedir.

  • Davalı eş %80 şizofreni hastası olup, 2019 yılında sonuna doğru Sağlık Engelli Raporu vermiş olup, 8 eylül 2023 tarihinde Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi’ne tedavi görmek için gitmiştir. Söz konusu Sağlık Engelli Raporu ve hastane kayıtlarının SGK’dan mahkeme tarafından celbini talep ediyoruz. Söz konusu şizofreni rahatsızlığı sebebiyle, davalının müvekkilime ve müşterek çocuklara yönelik olarak şiddeti (fiziksel ve psikolojik) gün geçtikçe çekilmez almaya başlamıştır.

“Akıl hastalığı “Türk Medeni Kanunu madde 165 kapsamında, “Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.” şeklinde özel boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Yargıtay’ın 2. HD. 2011/14560 e., 2012/31551 K. künyeli “Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. (TMK.md.165) Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası, akıl hastası olmayan eş tarafından akıl hastası olan eşe karşı açılabilir. Davacının kendisindeki akıl hastalığına dayanarak bu madde gereğince boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Bu açıklamalar karşısında davacı kocanın Türk Medeni Kanununun 165. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının reddine, davacı kocanın dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma talebi de bulunduğu dikkate alınarak delillerin bu çerçevede değerlendirilip ve gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki kararı da bu yöndedir.

  • Davalı eş, evlilik birliğinin gerektiği hiçbir yükümlülüğü yerine getirmemiş olup, evlilik birliği içerisinde hiçbir zaman düzenli bir iş sahibi olamadığı gibi, evin geçimini de hiçbir zaman sağlamamıştır. Bu doğrultuda; sırf devletten Sağlık Engelli Raporu almıştır. Müvekkilim, davalı tarafından bakım parası ve davalının ailesinin emekli maaşı ile kıt kanaat geçinmeye çalışmamıştır. Müvekkilim evlilik birliği kurulduğundan beri, davalı eş ve çocukları hiçbir zaman baş başa vakit geçirememiştir. Davalı eş, müvekkilime müşterek çocukları hiçbir zaman vakit ayırmamıştır. Davalının alkol bağımlılığı söz konusudur. Zira kendisi, evlilik birliğinin başından beri her gün alkol almaktadır. Evlilik birliğinin başında dışarıda içip gelmesine rağmen, ilerleyen süreçlerde odasında alkol almaya başlamıştır. Ayrıca; farklı suçlardan sabıkasının bulunması bu durumun tespiti için mahkeme tarafından davalı eşin adli sicil kaydının celbini talep ederiz.

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme Türk Medeni Kanunum. 163’de “Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenmezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.” şeklinde boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Haysiyetsiz hayat sürme, toplumdaki anlayışa göre belirli bir süreden beri devamlı olarak namus ve haysiyetsiz kavramları ile bağdaşmayacak şekilde yaşamaktır.

Bu noktada davalının alkol bağımlılığı, sabıka kaydında yer alan suçlar ve kocalık/babalık vazifelerini yerine getirmemesi haysiyetsiz yaşam olarak değerlendirilmelidir.

  • Davalı müvekkilime yönelik evlenmeden önce verdiği ayrı eve çıkma sözü de dahil olmak üzere evlenmeden önceki sözlerinin hiçbirini yerine getirmemiştir.
  • Dilekçemizde hem genel hem özel boşanma sebeplerine dayanılması boşanma hukuku açısından mümkündür. Zira; Yargıtay’ın 2. HD.,2009/8440 E., 2010/12941 K.künyeli kararı “Zina, hayata kast, pek kötü muamele ve haysiyetsiz hayat sürme özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m. 166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş, dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir. Hem özel hem de genel sebebe dayanılarak boşanma davası açılmış ise, doğuracakları hukuki sonuçlar farklı olacağından öncelikle özel boşanma sebeplerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, özel sebep varsa, bu sebebe dayanılarak, özel boşanma sebeplerinin gerçekleşmemesi veya özel sebebe dayalı dava hakkının düşmüş olması halinde, deliller, genel boşanma sebebi çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.” şeklinde olup, hu yöndedir.

Maddi ve Manevi Tazminat Taleplerimiz Aşağıdaki Gibidir:

Yukarıda detaylı olarak açıklamalarımızdan ve ekte sunduğumuz/celbini talep ettiğimiz belgelerden de anlaşılacağı üzere; davalı tarafın kusurlu olduğu açık olduğundan maddi ve manevi tazminat taleplerimiz hasıl olmuş olup, talebimize ilişkin açıklamalarımız aşağıdaki gibidir:

  • Kusurlu olan davalı, evlilik birliğinin gerekliliği olan gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkilimin kadınlık onurunu hiçe saymış, agresif tavırlarda bulunarak müvekkilimi ve ailesine yönelik zarar verme ve ölüm tehditlerinde bulunmuş, müvekkilimi aile konutunu  evi terk etmeye zorlamış ve müvekkilime fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamıştır. Davalının tüm bu davranışları müvekkilimi ve müşterek çocuklarını zarara uğratarak müvekkilimin kişilik haklarının saldırıya uğradığı açık olup, bu durumun müvekkilimin yaşadığı velilik travmaları hayatı boyunca büyük bir psikolojik yıkım yaratacaktır.

   Bu sebeple; müvekkilim lehine 250.000,00 TL manevi tazminat ödenmesini talep ediyoruz.

  • Davalı müvekkilim ve müşterek çocuklar için beklenen menfaatleri ve müvekkilimi zarar uğratmıştır.

Bu sebeple; yukarıda sayılan ve mahkemenizce resen nazara alınacak hususlar neticesinde müvekkilim lehine250.000,000TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ediyoruz.

Velayet, Kişisel İlişki ve Nafakaya İlişkin Taleplerimiz Aşağıdaki Gibidir:

  • İncitici ve küçük düşürücü davranışları sebebiyle uzunca bir süredir çok sıkıntılı bir yaşam süren   müvekkilime 3.000,00 TL ve müşterek çocukların her birine 3.000,00’er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ediyoruz. Müşterek çocuklar için öngördüğümüz tedbir nafakasının dava sonunda nafakaların iştirak nafakası olarak ve eş için öngörülen tedbir nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamını talep ediyoruz.
  • Müşterek çocukların geçici velayetinin ve dava sonunda da velayetinin davacı anneye verilmesini talep ediyoruz.

Tedbir Kararının Uzatılmasına İlişkin Talebimiz Aşağıdaki Gibidir:

  • Yukarıda da belirttiğimiz üzere, … tarihinde ise müvekkilim, bu durum üzerine koruma talebinde bulunmuş ve Buldur Aile Mahkemesi’nin … künyeli kararı ile 60 günlük tedbir kararı verilmiştir.
  • Yukarıda, yaptığımız açıklamalardan, eklerinden (mesaj ve arama ekran görüntüleri, darp cebir formu, uzaklaştırma), davalının adli sicil kaydı ve davalının kişilik özellikleri dikkate alındığında müvekkilimin ve ailesinin davalı tarafından şiddet görme tehlikesi hala devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple; müvekkilim adına verilen söz konusu tedbir kararının verilebilecekken uzun sürede uzatılması talep ediyoruz.

Adli Yardım Talebine İlişkin Açıklamalarımız Aşağıdaki Gibidir:

  • HMK 334. maddesine göre, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddialarından ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler hükmüne amirdir.

Bu doğrultuda müvekkil yargılama harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda değildir. Müvekkil şu an çalışmadığı için maaşı da mevcut değildir. Müvekkilin üzerine kayıtlı taşınmaz veya başkaca bir malvarlığı bulunmamaktadır. Bu durumun tespiti için müvekkile dair mali ve ekonomik durumun araştırılarak müvekkilin mali durumunun iyi olmadığını, yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğunu ortaya konulmasını talep ediyoruz. Böylece, müvekkilin fakir ve yardıma muhtaç olduğunu gösterir fakirlik kağıdı verilmesini ve ve 4A Sigortalı Tescil Kaydının celbini talep ederiz.

 Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle adli yardım talebimizin kabulü ile müvekkilin, yargılama ve takip giderlerini kapsayacak şekilde dava ve icra takibi ile ilgili her türlü harç ve masraflar bakımından adli yardımdan faydalanmasına karar verilmesini talep ederiz.

HUKUKİ NEDENLER       : TMK, HMK, 6284 SK, 6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği ve ilgili sair mevzuat.

DELİLLER               : -Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla-

Soruşturma Dosyası (Celbini talep ederiz),

Uzaklaştırma Kararı (Ekte sunulmuştur),

Mesajlaşma Kayıtları (Ekte sunulmuştur),

Arama Kayıtları (Ekte sunulmuştur),

Ekran Görüntüleri (Ekte sunulmuştur),

Darp Cebir Formu (Ekte sunulmuştur)

Tanık Beyanları (Tanık isim ve adresleri daha sonra bildirilecektir.),

Fakirlik Belgesi (Tespitini ve celbini talep ederiz),

SGK kayıtları (Celbini talep ederiz),

Nüfus Kayıtları (Celbini talep ederiz),

Sosyal-Ekonomik Durum Araştırması,

Bilirkişi İncelemesi,

Yemin ve Tüm Kanuni Deliller.

SONUÇ VE İSTEM              : Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek sair sebeplerle,

  • Davanın kabulüne,
  • Adli yardım talebimizin kabulüne,
  • Evlilik birliği temelden sarsıldığından (TMK m. 166) boşanma kararı verilmesi sebepleriyle tarafların boşanmalarına,
  • Müvekkil yararına dava tarihinden başlamak üzere aylık 3000 TL ve müşterek çocuklar için de ayrı ayrı aylık 3000’er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, bu nafakanın dava sonunda iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına ve her yıl TÜFE oranında arttırılmasına,
  • Müşterek çocukların dava süresince geçici velayetlerinin müvekkilimde kalmasına, dava sonunda ise müşterek çocukların velayetlerinin de müvekkilime verilmesine,
  • Davalının ağır kusuru sebebiyle müvekkilin zedelenen ekonomik menfaatlerinin giderilmesi için 250.000, 00 TL maddi tazminat, yine müvekkilimin yaşadığı elem ve ızdırabın giderilmesi için 250.000, 000 TL manevi tazminat talebimizin kabulü ile yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine,
  • Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,

karar verilmesini talep ederiz. (tarih ekleyiniz)

Davacı Vekili

Av. …

EKLER:

Ek-1: Arama Kayıtları

Ek-2: Ekran Görüntüleri

Ek-3: Darp Cebir Formu

Ek-4: Uzaklaştırma Kararı

Vekaletname

Boşanma davası nasıl açılır sorusu kapsamında örnek dilekçe açıklamalar yukarıdaki gibi olup, somut olaya göre dilekçenin düzenlenmesi gerekmektedir.

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN