Çekişmeli boşanma dava dilekçesi örneği , tarafların haklarını korumak ve adil bir süreç yürütmek açısından özen gerektirir. Bu tür durumlarda, bir Ankara boşanma avukatının rehberliği, dava dilekçesinin doğru ve eksiksiz hazırlanmasına yardımcı olabilir, böylece sürecin daha hızlı ve etkin ilerlemesine katkıda bulunur. Bu sebeple çekişmeli boşanma dava dilekçesi örneğini istifadenize sunuyoruz.

Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi Örneği WORD İNDİR
Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi Örneği PDF İNDİR
Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi Örneği – 1
….. NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA KONUSU : Güven sarsıcı davranış, pek kötü muamele ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesine ilişkin dava dilekçemizin sunulması dır.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil ………. ve davalı ………, 25/25/2001 tarihinde müvekkilin ailesinin desteği ile …….. ili …………… İlçesinde düğün yapılmış olup ………. tarihinde erkek
tarafının organize ettiği nikah ve düğün merasimi ile evlenmişlerdir. O günden itibaren müvekkil ve davalı ……………’da yaşamaya başlamışlardır. Evliliğin ilk zamanlarında yeni tuttukları dairenin ısınma problemi nedeniyle 4 yıl boyunca davalının ailesi ile yaşamışlardır. Bu süreçte davalı, şoför mesleğinden çıkartılmıştır. Müvekkil, ev hanımı olup davalının ise kendine ait bakkal dükkanı bulunmaktadır. Evliliğin ilk yıllarında taraflar her ne kadar sorun yaşamamış olsalarda 2015 yılı itibari ile davalının davranışları değişmiş, müvekkile kötü davranmaya, hem ev içerisinde hem de insanların içerisinde müvekkili aşağılamaya başlamış, müvekkilin güvenini sarsıcı davranışlarda bulunmuştur. Akabinde müvekkilin ailesini arayarak müvekkili, Aydın ‘ya göndermesi suretiyle ortak hayat son bulmuştur. Tüm bu yaşananlar neticesinde tarafımızca işbu davanın açılması zaruriyeti hasıl olmuştur. Şöyle ki;
Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Bakımından Açıklamalarımız :
Davalı ile müvekkil, her ne kadar evliliğin ilk yıllarında sorun yaşamamışsa da 2015 yılının başı itibariyle davalı, müvekkile sistematik olarak psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamaktadır. Müvekkili, defalarca kez boşanmakla tehdit etmiş, evden kovmaya yeltenmiştir. Müvekkile, evliliğin başlarındaki saygı ve sevgisini göstermeyi bırakmıştır. Davalı, fevri davranışlar göstererek kasıtlı tartışmalar çıkarmış, müvekkille bu tartışmalar neticesinde konuşmamaya başlamıştır. İşbu durum müvekkil için eziyete dönüşmüştür.
Müvekkil, evlenerek …….’a taşınmış olup burada sosyal bir çevre edinmesi davalı yanca kısıtlanmıştır. Davalı yanın arkadaşları ve sosyal çevresi dışında kimseyle müvekkil görüştürülmemiştir. Evden alışveriş için bile çıkmasına davalı tarafından laf edilmiştir. Hatta müvekkil, ev için dışarıda alışveriş yaptığı sırada arayarak “Bu saate kadar dışarıda ne yapıyorsun, derhal eve gidip bana evde olduğunu fotoğrafla kanıtlayacaksın” şeklinde bir tepki ile karşılaşmıştır. Davacı, müvekkili ekonomik olarak sürekli aşağılamış hatta bir tartışmaları sırasında “Bu evin kirasını ben ödüyorum, bu ev benim.” şeklinde baskı kurmaya çalışmıştır. Davalı, müvekkili herkesin içinde defalarca kez küçük düşürmüş, sürekli aşağılamıştır. Eve bakma yükümlülüğü olduğunu bile bile eve aldığı bir ekmeği bile müvekkilin kursağında bırakmıştır. Defalarca kez evin giderlerini kendisinin karşıladığını, evin kendisinin olduğunu dile getirerek müvekkili tehdit etmiştir.
Müvekkil, bu dönemde yaşamış olduğu psikolojik baskı ve stres nedeniyle b aş dönmesi ve mide ağrısı yaşamaya başlamıştır. Davalı ise bu durum karşısında müvekkile “Sen hastalık hastasısın”, “Sen sürekli hastalanıyorsun, hastalıklarını abartıyorsun”, “Hastalıklarını benim yanımda söyleme” vb. tepkiler vermiş müvekkili defalarca kez hasta olmaya korkar hale getirmiştir. Akabinde de ev eşyalarına zarar verip müvekkilin önüne bavulunu atıp “Yarın biletini alacağım, defol git evimden” demiştir. Neye uğradığını şaşıran müvekkil, davalıya tabiri caizse yalvarmak zorunda kalmıştır. Bu evden kovmalar süreklilik kazanmıştır. Davalı, her tartışmalarında boşanma lafını ağzına almaya müvekkili, biletini alır yollarım seni diye tehdit etmeye başlamıştır. Evden çıkar çıkmaz müvekkilin ailesini arayarak “Ben bu sizin köpek gibi kızınızdan bıktım. Gelin bu pislik kızınızı alın bana karılık yapmıyor. Ben bunu boşayacağım sizinde haberiniz var.” diye müvekkilin ardından da hakaretlerini devam ettirmiştir. Müvekkilin ailesi bu duydukları üzerine müvekkilin aylarca onlardan gizlediği sorunları öğrenmiş, kızlarını almak için Ankara’dan yola çıkmıştır. Yaşananları öğrenen davalının ailesi de müvekkili alıp kendi evlerine götürmüştür. Yaşananların ertesi günü de müvekkil, ailesi ile aydın ‘a dönmüştür.
Müvekkilin maruz kaldığı psikolojik şiddet müvekkil bakımından katlanılması güç bir hal almış ve işbu boşanma davasının sebeplerinden biridir. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1955 E. Ve 2022/3756 K. Sayılı ilamı bu yöndedir; “…başkaca ispat edilen vakıa da bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve tanık beyanlarından davalı erkeğin davacı kadına karşı evlilik birliği boyunca süregelen psikolojik şiddet uyguladığının ve feragatle neticelenen boşanma davasından sonra da devam eden şekilde eş ve çocuklarla ilgilenmediğinin ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin anlaşılmasına göre, evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla buna dayalı olarak davanın kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir…” Davalının 2015 mart ayından itibaren değişen davranışları, müvekkili sürekli aşağılamaları, sürekli kavga edecek sebep bulmaları neticesinde işbu evlilik sona ermiştir. Davalı, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmekten çok sürekli boşanma lafını ağzına alarak işbu evliliği çocuk oyuncağı haline getirmiştir. Davalı, canı isterse müvekkile iyi canı istemezse kötü davranarak, insanların içinde aşağılayarak müvekkilin onurunu ve evliliklerinin kutsallığını yok saymıştır. Her ne kadar müvekkil, aylarca bu duruma evliliği bitmesin diye katlanmışsa da davalı her geçen gün müvekkile daha kötü davranmıştır.
Tüm bu anlattıklarımız doğrultusunda müvekkilin kesintisiz olarak yaşadığı bu kötü muamele nedeniyle tarafların TMK m. 162 hükmü gereğince davalı, tam kusurlu taraf olduğundan tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekmektedir.
Güven Sarsıcı Davranış Bakımından Açıklamalarımız:
Davalının sosyal aktivitelerde bulunmaya başlaması üzerine değişen davranışları ve işbu yerlerdeki kişileri müvekkil ile bir araya getirmemesi müvekkilin açıkça güvenini sarsmıştır. Tarafımızca davalının bu ortamlarda bulunan biri ile görüştüğü düşünülmekte olup davalının HTS kayıtlarının alınması ile bu durum ortaya çıkacaktır.
Davalı, müvekkile ekonomik sadakatsizlikte bulunmuş, müvekkilin güvenini alenen sarsmıştır. Davalı, müvekkile oturmaları için ev alacağını ve teminat vermesi
gerektiğini söyleyerek müvekkilin ziynet eşyalarını alarak müvekkilin elinden almıştır. Akabinde ev almayan davalı, altınları bozdurup parasını kardeşine ev alsın diye destek için göndermiştir. Davalı yan alenen müvekkili kandırmıştır. Bunun yanı sıra müvekkil, ikametinin Aydın ‘a alınmadığını -ki davalı aldığını söylemektedir- işbu boşanma davası için vekalet verirken öğrenmiştir. Davalı, işbu evlilik birliğine hiçbir zaman önem vermemiştir.
Yukarıda izah edildiği üzere davalının işbu kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin son bulduğunu kabul ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekmektedir.
Yoksulluk Nafakası Talebimiz Yönünden :
Müvekkil, gerçekleşecek boşanma ile yoksulluğa düşecek olup uzun süre çalışmayan müvekkilin iş bulması ve kendi hayatını kurması uzun sürecektir. Müvekkilin giderlerini tek başına karşılamayacağı gözetildiğinde müvekkil lehine tensiple daha sonra yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep tarafımızca zaruri hale gelmiştir.
Maddi-manevi Tazminat Talebimiz Yönünden:
Tüm bu anlattıklarımız doğrultusunda evlilik birliğinin temelden sarsılması hususunda kusurlu olan tarafın davalı olduğu dikkate alınarak müvekkil lehine TMK m.174/1,2 hükümleri gereği 500.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep tarafımızca zaruri hale gelmiştir.
DELİLLER : Nüfus kayıtları, HTS kayıtları, BTİK Baz sinyal kayıtları, ekonomik sosyal durum araştırması, tanık, bilirkişi ve her tür yasal delil
SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarımız ve altınlarla ilgili her tür dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
Davamızın kabulü ile tarafların boşanmalarına,
Tensiple beraber ileride davacı müvekkil için yoksulluk, müşterek çocuk için iştirak nafakasına çevrilmek üzere davacı müvekkil için aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine,
TMK. 174 ve devamı maddelerince 500.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini saygıyla vekaleten talep ederim.18.07.2023
Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi Örneği

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ PDF İNDİR – 2
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ WORD İNDİR -2
Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi Örneği – 2
NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE
ANKARA
DAVACI :
ADRES :
DAVALI :
ADRES :
KONUSU :Davalının kusurlu davranışları ile müşterek hayatın temelinden sarsılması sonucu şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi taleplidir.
AÇIKLAMALAR :
Taraflar 2016 tarihinde evlenmişlerdir. Müvekkil öğretmen, davalı ise mühendistir. Bu birliktelikten çocukları bulunmamaktadır.
Müvekkil ile davalı taraf başlangıçta uyuşuyor gibi görünseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzluklar ve anlaşmazlıklar daha evliliklerinin ilerleyen günlerinde gün yüzüne başlamıştır. Evlilik birlikteliğinin kendisine yüklediği görev ve gereklerine uymayan çalışan davacı, büyük bir sabırla davalı tarafın bir takım davranışlarına katlanmış, kendisine düşen vazife ve beklentileri yerine getirmiştir. Ancak davalı tarafın evlilik birliği boyunca soğuk geçimsiz tutumu, evliliklerinde zaman zaman geçimsizliğe yol açmış, yerine göre de bu psikolojik şiddete dönüşmüştür. Şöyle ki;
Tarafların evliliklerinin ilk yılından itibaren geçimsizlikler yaşanmaya başlamış ve artarak devam etmiştir. Davalı her tartışmadan sonra müvekkile karşı daha da soğuk davranmaya başlamış. Bu soğukluğu müvekkil bir türlü bertaraf edememiş. Ve evlilik müvekkil açısından çekilmez bir hal almıştır.
Müvekkilin mesleği öğretmenliktir. Kendisi öğretmen olduğu için işi gereği görevden yorgun ve bitkin gelmektedir. Ancak davalı yandan evlilik birlikteliğinin gerektirdiği ilgi ve sevgiyi göremediğinden bu yorgunluk ve gerginlik daha da katlanmakta ve psikolojik bir şiddet vasfı almaktadır. Bu durum Yargıtay içtihatlarına göre boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Yargıtay 2. H.D., 12.06.2019 T., E. 2019/1342 K. 2019/7075. Sayılı kararında bu durumu şu şekilde değerlendirmiştir: “(…) eşine ilgisiz davrandığı, ailesinin evlilik birliğine tepkisiz kaldığı, en son anlaşamıyoruz diye eşini Türkiye’ye gönderdiği, evlilik birliğinin ortak hayatı devam ettirmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelinden sarsıldığı, (…)”
Müvekkilin yaşadığı ve kendisini olumsuz etkileyen olaylarla ilgili dahi umursamaz ve vurdumduymaz tavırlarla müvekkile destek olamamıştır.
İlk yıllardan itibaren süren tertışmaların sıklığı ve boyutları her geçen gün artmıştır. Öyle ki; artık her iki tarafın da aileleri de durumdan haberdar olmuş ve huzursuzluklar katlanarak devam etmiştir. Sürekli olarak devam eden geçimsizlikler nedeniyle müvekkil normal hayatında ve iş hayatında psikolojik bunalımlar yaşamaya başlamıştır.Taraflar arasındaki sorunlar sadece taraflarla sınırlı kalmamış, aileler de bu çatışmalara dahil olmuştur. Ailelerin tarafları etkilemesi ve meselelerin aileler üzerinden daha da büyüyerek çözülmez hale gelmesi, aradaki sorunları daha da derinleştirmiştir. Ailelerin bu meselelerde aktif olarak taraf olması, evlilik birliğinin yıpranmasını hızlandırmış ve taraflar arasındaki mesafeyi daha da artırmıştır.
Taraflar arasındaki mevcut çatışma ortamı ve uyumsuzluk, evlilik birliğinin her iki taraf için de sürdürülemez hale gelmesine neden olmuştur. Taraflar bireysel davranmaya başlamışlar ortak bir şey yapamaz hale gelmişler ve birbirinden duygusal anlamda da kopmuşlardır. Müşterek birliktelik çekilmez bir hal almıştır.
Davalının evlilik süresince davacıya karşı soğuk ve ilgisiz bir tutum sergilediği, birlikte yaşama iradesini zedeleyen davranışlarını sürdürdüğü ve bu durumun davacıyı manevi olarak yıprattığı açıkça görülmektedir.
Davacı, davalı ile arasında yaşanan sorunları çözmek ve evliliği kurtarmak amacıyla birçok defa iletişim kurmaya çalışmış, ancak davalının sorunlara kayıtsız kalması ve yapıcı bir tavır sergilememesi nedeniyle bu çabalar boşa çıkmıştır.
Evlilik birliğinin daha fazla sürdürülmesi, tarafların hem psikolojik hem de sosyal açıdan zarar görmelerine yol açacağından, evlilik birliğinin sona erdirilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Müvekkil, davalı tarafla kavga ve çatışmalar sebebiyle evlilikleri boyunca sosyal ortamlardan uzak kalmış, boşluğa düşmüş fakat davalı taraf tarafından bütün sorumluluk ve yük müvekkile yüklemiş, müvekkili hep yalnızlığa ve ilgisizliğe mahkûm etmiştir. Öyle ki müvekkil herhangi bir sorunu olduğunda kendi kendine halletmek zorunda kalmıştır.
Sonuç olarak, davalı taraf normal aile hayatına uyum sağlayamamış, evlilik süresince bulunmuş olduğu tutum ve davranışlarla ortak yaşamı çekilmez duruma getirmiştir. Müvekkilin bundan sonraki hayatını huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi kendisinin en doğal hakkıdır.
Yukarıda detaylıca anlatıldığı ve sayın mahkemenin de takdir edeceği üzere Davalının kusuru ile neden olduğu ve davacı müvekkilin tüm çabalarına rağmen devam eden şiddetli geçimsizlik evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve bu evliliğin devamına imkân vermeyecek ölçüde olduğundan iş bu davayı açma gerekliliği hâsıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : TMK m.162,163,166,167 ve devamı hükümler, diğer ilgili mevzuat hükümleri
DELİLLER :Nüfus kayıtları, tarafların sosyal ve ekonomik durumunu belgeleyen kayıtlar, tanık beyanları, yemin, sosyal medya yazışmaları ekran görüntüleri, WhatsApp yazışma görüntüleri, emniyet kayıtları
SONUÇ :Açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından tarafların boşanmalarına, yargılama giderleriyle, vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederim.
REFORM HUKUK
Sıradaki Makelemiz : Ankara Ceza Avukatı