Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası 2025 – TCK 299 Nedir
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenmiş özel bir suç tipidir. Bu suçun varlığı için hedef alınan kişi mutlaka Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmalı ve fiil, kişilik haklarına saldırı teşkil etmelidir. Ceza yargılamaları açısından özel usullere ve niteliklere tabi olan bu suç, hem ceza hukuku hem de ifade özgürlüğü tartışmaları bağlamında güncelliğini korumaktadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ve cezası, özellikle son yıllarda hem sosyal medyada hem de siyasal söylemlerde sıkça gündeme gelmektedir. TCK 299 maddesi kapsamında yürütülen davalarda, ifade özgürlüğü ile kişilik hakları arasında hassas bir denge kurulması gerekmektedir. Bu nedenle Cumhurbaşkanına hakaret davası, gerek içerik gerekse usul bakımından farklılık göstermektedir.
Cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle yapılan yargılamalar, Yargıtay kararları ve Anayasa Mahkemesi içtihatları ile şekillenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret cezası bazen para cezası ile sonuçlanmakta, bazı durumlarda ise hapis cezası ve HAGB gibi sonuçlar gündeme gelmektedir. Bu makalede, suçun kapsamı, cezası, yargı uygulamaları ve örnek kararlar detaylı şekilde ele alınacaktır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı hedef alan onur kırıcı veya küçük düşürücü söz ve eylemleri kapsayan özel bir suç tipidir. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde yer alan bu düzenleme, devletin başı olan Cumhurbaşkanı’nın manevi şahsiyetine karşı yapılan saldırılara cezaî yaptırım uygulanmasını amaçlar. Suçun işlenmesi için hakaretin doğrudan Cumhurbaşkanına yönelmiş olması gerekir; başkasına yönelik söylenmiş sözler bu kapsamda değerlendirilemez.
Cumhurbaşkanına hakaret davası, klasik hakaret suçlarından farklı olarak savcılığın doğrudan soruşturma başlatmasıyla ilerlemez. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince, Adalet Bakanlığı’nın izni olmadan bu suçtan dolayı dava açılamaz. Bu yönüyle TCK 299, hem usul hem de içerik bakımından ayrıcalıklı bir yasal düzenleme niteliğindedir. Özellikle siyasi tartışmalarda dile getirilen ifadelerin bu kapsamda suç oluşturup oluşturmadığı, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında sıkça ele alınmaktadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ve cezası bakımından değerlendirme yapılırken, hakaretin aleni bir şekilde mi yoksa özel alanda mı işlendiği de önem arz eder. Özellikle internet üzerinden yapılan paylaşımlarda, suçun aleniyet unsuru oluştuğu kabul edilmekte ve bu durum cezada artırıma neden olabilmektedir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu örnekleri incelendiğinde, sosyal medya gönderileri, karikatürler, siyasi konuşmalar ve kamuya açık açıklamalar sıkça gündeme gelmektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Ne Zaman Yürürlüğe Girdi?
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesiyle birlikte hukuk sistemimize girmiştir. Bu düzenleme, önceki Ceza Kanunu’nda da yer almakla birlikte, 2005 yılında yapılan kapsamlı ceza reformu ile modern hukuk normlarına uyumlu hale getirilmiştir. Böylece, Cumhurbaşkanlığı makamını doğrudan hedef alan söz ve davranışlara özel bir koruma getirilmiştir.
Bu suçun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Cumhurbaşkanına hakaret davası açılabilmesi için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması şartı da getirilmiştir. Bu düzenleme, hem yargının bağımsızlığını hem de Cumhurbaşkanı’nın siyasi pozisyonu nedeniyle oluşabilecek keyfi yargılamaların önüne geçilmesini amaçlamaktadır. Bu sistem sayesinde savcılık makamı, izin olmadan doğrudan soruşturma başlatamamaktadır.
TCK 299 maddesi yürürlüğe girdiği günden bu yana çok sayıda yargılamaya konu olmuş ve farklı yorumlara zemin hazırlamıştır. Yürürlük tarihinden itibaren bu suç tipi, özellikle seçim dönemlerinde, sosyal medya paylaşımlarında ve eleştirel içerikli haberlerde gündeme gelmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ve cezası ile ilgili olarak Yargıtay’ın verdiği kararlar, bu suçun sınırlarını ve kapsamını belirlemede önemli rol oynamıştır.
TCK 299 – Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Madde Metni
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Kanun maddesi, üç fıkra halinde yapılandırılmıştır ve suçun temel şekli ile nitelikli hâlleri arasında ayrım yapılmaktadır. İşte TCK 299 madde metni:
Madde 299 – (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı’nın iznine bağlıdır.
Bu düzenleme, cumhurbaşkanına hakaret cezası ile ilgili olarak hapis yaptırımını temel ceza türü olarak öngörmektedir. Özellikle suçun aleni şekilde işlenmesi halinde —örneğin sosyal medya, televizyon programları veya mitinglerde— ceza oranı artırılmaktadır. Bu nedenle cumhurbaşkanına hakaret suçu sosyal medya üzerinden işlendiğinde, daha ağır sonuçlar doğurabilmektedir.
TCK 299’un 3. fıkrasında yer alan Adalet Bakanlığı izni, bu suç tipi için özel bir kovuşturma şartı niteliğindedir. Yani savcılık makamı, re’sen soruşturma başlatamaz. Bu koruma mekanizması, hem Cumhurbaşkanlığı makamını hem de kişi haklarını güvence altına almayı hedeflemektedir. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları bu maddeye dayanılarak yorumlanmakta, yargı kararları da bu çerçevede şekillenmektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Cezası
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nda özel olarak düzenlendiği için ceza yaptırımı da diğer hakaret suçlarına göre daha ağırdır. Cumhurbaşkanına hakaret cezası, suçun temel şekli ve nitelikli halleri bakımından farklılık gösterir. Kanun koyucu bu suçla ilgili olarak yalnızca para cezası değil, doğrudan hapis cezası öngörmüştür.
TCK 299’un birinci fıkrası uyarınca, cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. Bu ceza aralığı, diğer hakaret suçlarına göre oldukça geniştir ve caydırıcılığı artırmayı hedefler. Suçun aleni işlenmesi —örneğin internet ortamında veya kalabalık bir topluluk önünde— hâlinde ceza, altıda bir oranında artırılır. Bu artırım oranı, cumhurbaşkanına hakaret suçu para cezası ile sonuçlanmasının önünü çoğu zaman kapatmaktadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu kaç yıl sorusuna yanıt olarak; alt sınırın bir yıl, üst sınırın dört yıl olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hâkim takdirine göre bu ceza Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararıyla ertelenebilir veya şartlar oluşursa denetimli serbestlik uygulanabilir. Bu yönüyle cumhurbaşkanına hakaret davası, birçok ihtimali içinde barındıran karmaşık bir süreçtir. Cezanın infazı ve uygulanma şekli de suçun işlenme biçimine, failin sabıka kaydına ve yargılama sürecindeki tutumuna göre değişiklik gösterir.
Suçun Temel Halinin Cezası (TCK 299/1)
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun temel hali, TCK 299’un birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Bu temel düzenlemeye göre, suçu işleyen kişiye bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Bu ceza miktarı, diğer hakaret suçlarından daha yüksektir çünkü burada korunan hukuki değer yalnızca bireyin onuru değil, devletin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı’nın itibarıdır.
Temel hâlde cezanın alt sınırının bir yıl olması, hâkimin doğrudan hapis cezası verme zorunluluğunu beraberinde getirir. Ancak failin sabıka kaydının bulunmaması, duruşmadaki tutumu veya pişmanlık göstermesi gibi hafifletici nedenlerle cezada indirim yapılabilir. Uygulamada, birçok dosyada mahkemeler sanıklar hakkında HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verebilmektedir. Bu karar, sanığın sabıka kaydına işlenmemesi açısından önemlidir.
Bazı durumlarda, mahkemeler cezayı cumhurbaşkanına hakaret suçu para cezasına çevrilebilir mi sorusunu gündeme getirecek şekilde adli para cezasına çevirmeyi düşünebilir. Ancak uygulamada, mahkemelerin çoğunluğu doğrudan hapis cezası vermekte ya da HAGB kararıyla süreci sonuçlandırmaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası, bu yönüyle ciddi sonuçlar doğuran bir yaptırıma sahiptir ve yargılamalarda sanığın savunmasının etkili şekilde sunulması büyük önem taşır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Nitelikli Halinin Cezası (TCK 299/2)
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, eğer alenen işlenmişse, yani kamuya açık bir şekilde, örneğin sosyal medya platformlarında, basın yoluyla ya da topluluk önünde gerçekleşmişse, nitelikli halden söz edilir. TCK 299’un ikinci fıkrası bu durumu “suçun alenen işlenmesi” olarak tanımlar ve cezayı altıda bir oranında artırır. Bu da hâkimin ceza belirlerken daha yüksek bir orandan ceza verme yetkisine sahip olduğu anlamına gelir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ve cezası açısından değerlendirildiğinde, suçun alenen işlenmesi cezanın doğrudan hapis cezasına dönüşme ihtimalini artırır. Özellikle sosyal medya ortamında yapılan paylaşımlar bu kapsamda değerlendirildiğinde, ceza miktarının artmasına neden olur. Bu nedenle “Facebook üzerinden cumhurbaşkanına hakaret”, “Twitter’da hakaret içeren tweet atmak” gibi eylemler, çoğunlukla nitelikli hal kabul edilmekte ve cezalar daha yüksek orandan verilmektedir.
Uygulamada, mahkemeler aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğini titizlikle inceler. Suçun kamuya açık bir platformda işlenip işlenmediği, kaç kişiye ulaştığı ve failin niyetinin aleniyet yaratmaya dönük olup olmadığı değerlendirilir. Bu durumda verilen cezalar, çoğunlukla HAGB kararıyla ertelense de; nitelikli halin varlığı, cezanın para cezasına çevrilmesi ihtimalini azaltmaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu örnekleri incelendiğinde, çoğu nitelikli halin sosyal medya üzerinden işlendiği görülmektedir.
Suçun Unsurları
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, TCK 299 kapsamında değerlendirilen ve belirli şartlar altında oluşan bir suç tipidir. Her suçta olduğu gibi, bu suçun da maddi ve manevi unsurları bulunmaktadır. Suçun oluşabilmesi için bu unsurların birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Aksi takdirde yargılama sonucunda beraat kararı verilmesi mümkündür.
Maddi unsur açısından, failin sarf ettiği sözlerin ya da yaptığı eylemin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na yönelik olması ve onun şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte bulunması gerekmektedir. Hakaretin muhatabı mutlaka Cumhurbaşkanı olmalı; başka bir makama, kuruma ya da kişiye yönelik ifadeler bu suç kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle, cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları belirlenirken hedefin net şekilde Cumhurbaşkanı olması şarttır.
Manevi unsur bakımından, failin kastı yani bilerek ve isteyerek bu sözleri söylemesi gerekmektedir. Taksirle yani istemeden yapılan eylemler bu kapsamda cezalandırılmaz. Failin kötü niyetli hareket edip etmediği, bazen cumhurbaşkanına hakaret davası sürecinde tartışma konusu olabilir. Bu kapsamda özellikle siyasal eleştiri ile hakaret arasındaki sınır titizlikle değerlendirilmeli, düşünce özgürlüğüyle cezai sorumluluk dengeli bir biçimde ele alınmalıdır. Mahkemeler bu ayrımı yaparken Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarına başvurmaktadır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Şartları
Cumhurbaşkanına hakaret suçu bakımından ceza hukuku anlamında sorumluluğun doğması için belirli şartların oluşması gerekmektedir. Her eleştiri, her sert ifade veya siyasi söylem bu suç kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle hukukçular tarafından en çok tartışılan konulardan biri, ifade özgürlüğü ile hakaret arasındaki ayrımın nasıl yapılacağıdır. Bu ayrım, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında hem de Anayasa Mahkemesi içtihatlarında geniş yer bulmaktadır.
İlk şart, suçun mağdurunun yani hakaretin hedefinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmasıdır. Cumhurbaşkanının görevde olup olmaması da önemlidir. Görev süresi dolan veya vefat eden bir Cumhurbaşkanına yönelik ifadeler bu suç kapsamında değerlendirilmez. Ayrıca, cumhurbaşkanına hakaret suçunun şartları arasında ikinci olarak failin, hakaret kastı ile hareket etmiş olması gerekir. Yani, failin bilerek ve isteyerek küçük düşürücü, aşağılayıcı ya da şeref ve haysiyet kırıcı söz söylemesi aranır.
Üçüncü şart, suça dair kovuşturma başlatılabilmesi için Adalet Bakanlığı’nın izninin alınmasıdır. Bu izin mekanizması, suçun siyasi içerik barındırabilme ihtimaline karşı bir tür denge unsurudur. Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince, bu iznin bulunmaması halinde mahkeme davayı doğrudan reddetmektedir. Bu yönüyle TCK 299, yargılama sürecinde farklı bir prosedüre tabidir ve bu özel şart davalarda esastır. Yani her suç duyurusu doğrudan davaya dönüşemez; bu da davanın açılma eşiğini yükseltmektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Örnekleri
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, uygulamada çoğunlukla siyasi eleştirilerin sınırlarını aşan ifadeler nedeniyle gündeme gelmektedir. Bu kapsamda mahkemelere yansıyan vakalar, genellikle sosyal medya paylaşımları, kamuya açık toplantılarda yapılan konuşmalar veya gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde ortaya çıkmaktadır. Ancak her vakada mahkemeler, somut olayın şartlarını değerlendirerek suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını analiz eder.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu örnekleri arasında en sık karşılaşılanlardan biri, Twitter üzerinden yapılan paylaşımlardır. Örneğin, Cumhurbaşkanını doğrudan hedef alan ve küçük düşürücü ifadeler içeren bir tweet, savcılık tarafından soruşturma konusu yapılmakta ve Adalet Bakanlığı’nın izniyle dava açılabilmektedir. Yine Facebook’ta yapılan karikatür paylaşımları ya da halk arasında yapılan hakaret içerikli konuşmalar da suç teşkil edebilmektedir. Bu örneklerde ceza genellikle mahkemenin değerlendirmesine göre değişmekte, bazen hapis cezası, bazen HAGB, bazen de adli para cezası şeklinde sonuçlanmaktadır.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında, cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası açısından bazı ifadelerin “sert eleştiri” olarak kabul edildiği, bazılarının ise açıkça hakaret niteliği taşıdığı belirtilmiştir. Örneğin “şu kişi diktatör” ifadesi bazı kararlarca eleştiri sayılırken, bazı somut bağlamlarda hakaret olarak nitelendirilmiştir. Bu nedenle, her ifade kendi içinde, bağlamı ve söyleniş biçimiyle birlikte değerlendirilmekte; cumhurbaşkanına hakaret suçu kaç yıl sorusunun yanıtı da bu değerlendirmeye göre şekillenmektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Para Cezasına Çevrilebilir mi?
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, kural olarak bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan bir suç tipidir. Ancak Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan düzenlemeler sayesinde bazı durumlarda hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Bu noktada hâkimin takdir yetkisi büyük önem taşır ve karar, suçun niteliğine, failin kişisel özelliklerine ve yargılama sürecindeki davranışlarına göre şekillenir.
Özellikle cezanın alt sınırdan verilmesi ve failin daha önce sabıka kaydının olmaması halinde, hâkim cumhurbaşkanına hakaret suçu para cezası vermeyi tercih edebilir. Bu durumda mahkeme, cezanın doğrudan infazı yerine, belirli bir miktarda para cezası ile süreci sonlandırabilir. Ancak bu uygulama çok yaygın değildir. Zira TCK 299’un kamu düzenini ilgilendiren yapısı ve mağdurun Cumhurbaşkanı olması, mahkemelerin bu konuda daha temkinli olmasına neden olmaktadır.
Yine de uygulamada bazı mahkemeler, özellikle hakaretin aleni olmaması ya da failin pişmanlık göstermesi gibi hafifletici nedenlerin varlığı halinde, cezayı adli para cezasına çevirebilmektedir. Buna rağmen, cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası, çoğu zaman doğrudan hapis cezası olarak kalmakta ve bu ceza ya HAGB ya da denetimli serbestlik ile infaz edilmektedir. Özellikle TCK 299 kapsamında alenen işlenen suçlarda, para cezasına çevrilme ihtimali oldukça düşüktür.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Zamanaşımı
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, her suç tipi gibi belirli bir süre içinde soruşturulmaz veya dava açılmazsa zamanaşımına uğrar. Türk Ceza Kanunu’nda bu tür suçlar için öngörülen zamanaşımı süreleri, suçun niteliğine ve cezanın üst sınırına göre belirlenir. TCK 299 kapsamında bu suçun cezası dört yıla kadar hapis olduğundan, temel şekli için 8 yıllık dava zamanaşımı süresi geçerlidir.
Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar. Yani, failin Cumhurbaşkanına hakaret ettiği tarihten itibaren savcılık 8 yıl içinde soruşturma başlatmazsa dava açma hakkı ortadan kalkar. Bu süre içinde şikâyet, suç duyurusu veya Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması işlemleri yapılmamışsa, dosya zamanaşımı nedeniyle düşer. Ancak bazı durumlarda özellikle sosyal medya içerikleri uzun süre sonra fark edilerek soruşturmaya konu edilebilmektedir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ve cezası bakımından zamanaşımı sürelerinin dikkatle takip edilmesi gerekir. Mahkemeler bu süreyi resen gözetir. Ayrıca bazı yargı kararlarında, failin yurt dışında bulunması ya da kaçak olması halinde zamanaşımı sürelerinin durabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle cumhurbaşkanına hakaret davası açılmışsa ve aradan uzun zaman geçmişse, zamanaşımı itirazı sanık müdafii tarafından mutlaka değerlendirilmelidir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu HAGB
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, yargılama sonucunda mahkûmiyetle sonuçlandığında, hâkim cezanın niteliğine ve failin geçmişine göre HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) kararı verebilir. HAGB, sanık hakkında verilen hükmün beş yıl süreyle açıklanmayarak denetim süresi içinde suç işlenmemesi durumunda tamamen ortadan kalkmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Bu, özellikle sabıkasız sanıklar açısından büyük önem taşır.
Uygulamada, cumhurbaşkanına hakaret cezası alt sınırdan (örneğin 1 yıl) verildiğinde ve failin daha önce kasti bir suçu yoksa HAGB kararı sıkça uygulanmaktadır. Bu durumda sanığın cezası sabıka kaydına işlenmez, infaz edilmez ve herhangi bir adli sicil yükümlülüğü doğmaz. Ancak sanığın 5 yıl boyunca kasıtlı yeni bir suç işlememesi gerekir; aksi halde önceki mahkûmiyet kararı devreye girer ve infaz edilir.
Ancak bazı mahkemeler, özellikle suçun alenen işlendiği durumlarda ya da failin sosyal medya üzerinden sistematik şekilde hakaret içeren paylaşımlar yaptığı hallerde, HAGB uygulamaktan kaçınabilir. Yani cumhurbaşkanına hakaret suçu HAGB kararı her zaman bir hak değil, hâkimin takdirine bağlı bir imkândır. Savunma sırasında bu yönde talep sunulması, ceza almamak kadar sürecin psikolojik yükünü hafifletmek açısından da önemlidir.
Cumhurbaşkanına Hakarette Tutuklama Olur Mu
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, ceza yargılaması bakımından hapis cezası gerektiren bir suç tipi olduğundan, teorik olarak tutuklama kararı verilebilecek suçlar arasındadır. Ancak uygulamada tutuklama tedbiri, çok istisnai durumlarda başvurulan geçici bir önlemdir. Mahkemeler genellikle kaçma şüphesi, delilleri karartma ihtimali veya suça ilişkin somut tehlike oluşmadıkça tutuklama yoluna gitmez.
Yargı kararlarına göre, sadece suçun işlendiği şüphesinin bulunması tutuklama için yeterli değildir. Özellikle sosyal medya paylaşımlarına dayanan cumhurbaşkanına hakaret davası dosyalarında, sanığın sabit ikametgâhının bulunması, daha önce sabıkalı olmaması gibi etkenler, tutuklama tedbirinin uygulanmamasında etkili olur. Yine de bazı durumlarda, özellikle hakaretin organize şekilde ve tekrar eden biçimde işlendiği vakalarda tutuklama kararı verilebilmektedir.
Özellikle alenen ve provoke edici içeriklerle işlenen vakalarda, savcılık tarafından tutuklama talep edilebilmekte; bazı hâkimlikler de bu talebi kabul etmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, tutuklamanın bir ceza aracı değil istisnai bir tedbir olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası ne olursa olsun, tutuklama kararı ancak sınırlı şartlar altında verilebilir. Savunma stratejisinde bu hususun etkili şekilde vurgulanması gereklidir.
Emekli Cumhurbaşkanına Hakaret Suç Mu ?
Hayır, emekli cumhurbaşkanına hakaret TCK 299 kapsamında suç değildir. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi sadece görevde olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı korur. Emekli ya da görev süresi sona ermiş bir cumhurbaşkanı bu madde kapsamına girmez.
-
TCK m. 299/1:
“Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu madde yalnızca aktif olarak görev yapan Cumhurbaşkanı’nı kapsar.
Yani, örneğin:
-
Abdullah Gül,
-
Ahmet Necdet Sezer,
-
Süleyman Demirel (görevden ayrıldıktan sonra)
gibi önceki cumhurbaşkanlarına yönelik hakaret, TCK 299’a değil, genel hakaret suçu olan TCK 125‘e göre değerlendirilir. Emekli cumhurbaşkanına hakaret, “sıradan bir vatandaş” gibi değerlendirilir. Mağdur şikâyetçi olursa, fail hakkında TCK 125/1 kapsamında 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilir. Eğer hakaret alenen yapılmışsa, ceza altıda bir oranında artırılır.
İnternet – Facebook – Twitter – Sosyal Medya Üzerinden Cumhurbaşkanına Hakaret
Günümüzde cumhurbaşkanına hakaret suçu, en sık olarak sosyal medya üzerinden işlenmektedir. Facebook, Twitter (X), Instagram, TikTok gibi dijital platformlarda yapılan açıklamalar, paylaşımlar veya yorumlar; aleniyet taşıdığı ve kamuya açık ortamda yayıldığı için nitelikli hal kapsamına girmektedir. Bu nedenle sosyal medyada yapılan hakaret içerikli paylaşımlar çoğunlukla daha ağır cezai yaptırımlarla karşılaşmaktadır.
Yargı kararlarında, sosyal medyada yer alan hakaret içerikli ifadelerin binlerce kişiye ulaşması nedeniyle suçun alenen işlendiği kabul edilmektedir. Bu durum, ceza artırımına neden olur. Özellikle retweet, beğeni, yorum gibi eylemlerin de bazen suça iştirak olarak değerlendirilebildiği görülmektedir. Bu sebeple cumhurbaşkanına hakaret suçu sosyal medya yoluyla işlendiğinde, sanıkların ceza alma riski artmaktadır. Mahkemeler, failin paylaştığı içeriğin amacı, dili, yayılma biçimi gibi unsurları dikkate alarak hüküm kurar.
Sosyal medya üzerinden işlenen cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası, genellikle hapis cezası olarak karşımıza çıkmakta ve çoğu zaman HAGB ya da denetimli serbestlik tedbiriyle sonuçlanmaktadır. Ancak çok sayıda hakaret içeren paylaşım yapılmışsa, sistematik eylem söz konusuysa ya da fail pişmanlık göstermiyorsa, mahkemeler doğrudan hüküm kurabilir. Bu bağlamda TCK 299 kapsamında sosyal medya kullanımı, bireyler açısından ciddi hukuki riskler doğurmakta ve paylaşım yapılmadan önce dikkatli davranılması gerekmektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Emsal Kararlar
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1876E , 2020/3519K
Demokratik toplumlarda siyasiler, üst düzey bürokratlar ile kamuya mal olmuş kişiler, diğer insanlara nazaran ağır eleştirilere daha fazla katlanmalıdırlar. Ancak hakarete hiçbir kimse katlanmak zorunda değildir. İfade hürriyeti bakımından eleştiri ve hakaret ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken kavramlardır. Kaba sövme hiçbir koşulda eleştiri olarak kabul edilemez. Türk toplumunun önemli bir kesiminin kendilerini siyasi liderleriyle özdeşleştirdiği, liderlerine yapılan ve kamuya yansıyan hakaretleri kendilerine yapılmış gibi algılayarak aşırı reaksiyon gösterdikleri, bu hakaretlerin toplumdaki kutuplaşmayı artırdığı, hakaret ve sövme fiillerinin, adi olaylarda dahi birçok öldürme ve nitelikli yaralamalara sebebiyet verdiği gözetildiğinde, bu fiillerin orantılı bir yaptırıma bağlanmasının toplumsal barışın ve kamu düzeninin korunması bakımından da demokratik toplumda zorlayıcı bir ihtiyacın karşılanması kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, paylaşımların bireyin kendini gerçekleştirmesine ya da toplumun gelişmesine katkı sunması beklenen bir değer içermemesi, söylendiği yer ortam ve zaman itibariyle toplumsal barışı ve kamu düzenini bozma riski barındırması ve özellikle eleştiri sınırlarını aşarak açıkça Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde olması nedeniyle ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceğinden sübut bulan müsnet suçtan orantılı bir ceza ile cezalandırılması gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesinde isabet görülmemekle, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/13007E, 2025/6862K, 16.04.2025 Tarihli Kararı ;
Suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesine yönelik Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır
Yargıtay 4. Ceza Dairesi : 2022/13005E, 2025/6864 K , 16.04.2025 Tarihli Kararı ;
Sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesine yönelik Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/12295E, 2025/6087K , 07.04.2025 Tarihli Kararı ;
Sanık hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olarak, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Sanık müdafiinin belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek maddi ceza hukukuna ilişkin sair yönlerden yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. 5237 sayılı Kanun’un 3. maddesinde açıklanan “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki “orantılılık” ilkesine uyulmadan ve somut olayın özellikleri gözetilip değerlendirilmeden, 5237 sayılı Kanun’un 61. maddesindeki ölçütlerin soyut olarak yazılması suretiyle temel cezanın orantısız şekilde fazla tayini, Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Sıkça Sorulan Sorular
TCK 299 suçu nedir?
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na yönelik şeref ve saygınlığı zedeleyici söz veya eylemlerde bulunulmasıdır. TCK 299 kapsamında düzenlenmiştir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu kaç yıl?
Temel halde ceza 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun alenen işlenmesi hâlinde ceza artırılır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu para cezasına çevrilebilir mi?
Bazı durumlarda evet; ancak suçun niteliği, failin sabıka durumu ve hâkimin takdiri bu konuda belirleyicidir.
Sosyal medyada yapılan paylaşım hakaret sayılır mı?
Evet. Facebook, Twitter, Instagram gibi platformlar kamuya açık alanlar olduğundan bu paylaşımlar aleni kabul edilir.
Sıradaki Makalelerimiz :
1- Etkin Pişmanlık Nedir? 5237 Sayılı TCK Şartları ve Ceza İndirimi
2-Yetiştirme Yurdundan Kalanların Memur Olma Hakkı 2025
3-Kara Para Aklama Suçu (TCK md. 282)- Emsal Kararlar
4- Askeri Ceza Kanunda “Askeri Firar Suçu ve Cezası” Güncel 2025
5- Hapis Cezalarının Konutta İnfazı Nedir? Şartları ve Örnek Dilekçe