İş Hukuku

Belediye Şirket İşçilerinin Kadroya Geçirilmesi- Taşeron İşçi

Güncel 2024

Belediye Şirket İşçilerinin Kadroya Geçirilmesi- Taşeron İşçi ; Belediye şirket işçilerinin kadroya geçirilmesi, belediyeler nezdinde şirket işçisi olarak çalışan taşeron işçilerinin uzun zamanlı talebi haline geldi. Taşeron mantığı istihdam edilen işçilerin, işçilik haklarına yönelik olarak sıkıntılar çekiyor olması durumu daha da derin hale getirmektedir. Uzun süreli bekleyişin ardından torba yasa kapsamında taşeron işçilerinin kadroya geçirilip geçirilmeyeceği merak konusu olmaktadır. Peki taşeron işçiliğin mantığı nedir? Belediye şirket işçilerinin kadroya geçirilip geçirilmeyeceği halen daha belli değilken Kabinedeki değişiklikler durumu nasıl etkileyecek? Yeni Bakan’ın konu hakkındaki görüşleri neler?

Belediye Şirket İşçilerinin Kadroya Geçirilmesi- Taşeron İşçi
Belediye Şirket İşçilerinin Kadroya Geçirilmesi- Taşeron İşçi

Taşeron İşci Mantığı  Nedir?

Taşeron işçilik, hizmetin asıl işveren adına yapılması mantığına dayanmaktadır. Özellikle de günümüz kamu istihdamında oldukça yaygın olan bu yöntem çalıştırılan işçiler açısından memnuniyetsiz durumlar yaratmaktadır. Temel olarak ikinci bir üstlenici olarak düşünülebilir. Taşeron firmalar, kamu kurumlarından aldıkları işi onların yerine kendi bünyelerinde istihdam edilen işçilere yaptırmaktadırlar. İşte taşeron işçi mantığının esas problemli noktalarından biri de burada ortaya çıkmaktadır. İşçiler kamu adına çalışmakta ve esasında yürüttükleri iş kapsamında vermiş oldukları hizmetler oldukça değerli olmasına rağmen yeterli derecede parasal ve vadeli haklara sahip olamamaktadırlar.

Günümüz Türkiye’sinde oldukça yaygın olan taşeron işçi mantığıyla alakalı olarak farklı çalışmalar yapılmaktadır. Sendikaların çalışmalarının yanında farklı örgütlenmeler de bu çalışmalar da rol almaktadırlar. İş hukukunun işçiyi koruyan düzenlemelerine aykırılık taşıyan taşeron işçi mantığı doğal olarak istihdam edilen işçiler tarafından olumlu karşılanmamaktadır.

Türkiye açısından taşeron işçi mantığı 1980’lere dayanmaktadır. Dönemin ekonomik koşulları piyasayı buna iteklemiş ve piyasa da adeta krizi fırsata çevirmek suretiyle bu mantığı oldukça yaygın şekilde benimsemiştir. İlk başlarda kamuda temizlik görevlisi olarak çalıştırılmaya başlanan taşeron işçiler sonradan kamunun birçok alanında yaygınlık göstermeye başlamışlardır. Sendikal hareketlenmelere zarar veren taşeron işçi mantığı esasında çalışmanın verimini de düşürmektedir. Zira yeterli parasal haklarını elde edemeyen taşeron işçiler doğal olarak çalışmada aksaklığa da uğramaktadırlar.

Taşeron işçilerin, diğer işçilerden farklı olarak taşeron firmalar tarafından genellikle daha ağır işlerde çalıştırılıyor olması durumun vahametini de artırmaktadır. Hem ağır işte çalışıp hem de yeterli haklara sahip olamayan taşeron işçiler doğal olarak haklarını aramaktadırlar. Zorunlu mesainin oldukça yaygın olduğu bu istihdam türünde zorunlu mesailerin işçilerin haftalık çalışma saatlerinin üzerine çıkmalarına neden olmaktadır. Buna ek olarak bu işçiler gerek parasal gerek de sendikal haklarını tam olarak alamamaktadırlar.

Son olarak belediyelerin kendi kadrolu istihdam edilen işçileriyle taşeron işçilerinin aynı işi yaparken bir uçurum kadar farklı parasal haklara sahip olmaları ve taşeron işçilerin sigortasız olacak şekilde çalıştırılması durumun esasında ne kadar haksızca olduğunu gösteriyor.

Taşerona Kadro Çıkıcak mı?

Torba yasaların hız kazandığı dönemde doğal olarak belediye şirket çalışanları da kadroya geçip geçemeyeceklerini merak etmektedirler. Taşeron işçilerin kadroya geçmesi uzun süredir merak konusu olmakla birlikte henüz tam olarak netliğe kavuşturulamayan bir sorun halinde.

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin bu konuyla alakalı olarak daha önce 1 milyon taşeron işçiye kadro verildiğini ve 90 bin işçinin bundan yararlanamadığını belirtmişti. Seçimin hemen ardından kabinede değişikliğe gidilmesiyle beraber Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak Prof. Dr. Vedat IŞIKHAN atandı. Bunun üzerine doğal olarak taşeron işçilerin kadro sorunu yeniden gündem haline geldi. Bakanın düzenleme hakkındaki fikirleri ve düzenlemenin ne durumda olduğu meselesi yeniden kamuoyunun önüne sunuldu.

Yeni torba yasa ile beraber olacak şekilde Meclise sunulması planlanan belediye şirket işçilerinin kadroya geçirilmesi konusu merakla takip edilmeye devam edilmektedir. Ancak Meclisin yakın zamanda tatile gidecek olması durumun çözümlenmesini biraz daha geciktirecek gibi gözüküyor. Taşeron işçilerin bu konudaki merakı devam ederken Bakan IŞIKHAN Kabinedeki görevi devralmasının ardından taşeron işçilere kadro düzenlemesiyle alakalı olarak harekete geçecek gibi gözüküyor. Zira Bakanın, görevi devralmasının ardından çizdiği planlama doğrultusunda dosyalardan biri de taşeron işçilere kadro meselesi.

Sendikaların bu konuda ilgili birimlere doğru baskı uygulaması da sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda özel öneme sahip gözüküyor. Konuyla alakalı olarak TÜRK-İŞ Sendikası Başkanı Ergün ATALAY’ın ifadeleri aşağıdaki şekilde:

“Ulaştırma, Enerji ve Sağlık Bakanlıklarında taşeron işçi uygulaması oldukça yaygın durumda. Konuyla alakalı hususları hem Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’a hem de Çalışma Bakanımız Vedat Bey’e belgeleriyle anlattım. Kamudaki istihdam açısından taşeron uygulamasını doğru bulmuyoruz. Taşeron işçi uygulaması bu ülkeye yakışan bir uygulama değil. Konuyla alakalı olarak hem iktidar hem de muhalefetten seçimden önce söz aldık. Taşeron işçinin yaptığı işle kadrolu işçinin yaptığı iş arasında fark yokken aldıkları ücretler %100 oranında fark ediyor. Taşeron meselesi çözülene kadar Bakanlığın kapısından ayrılma niyetim yok. Bizim işimiz konuyu gündeme getirmek. Sayın Bakanın da ilk yapacağı işlerden biri bu taşeron uygulamasını kaldırmak olmalıdır.”

Bu açıklamalar ve Bakanlığın yeni projeleri kapsamında taşeron işçi uygulamasını gündeme taşıyacak olması taşeron işçilerin kadroya geçmeleri açısından umut vadedicidir. Özellikle Ulaştırma, Enerji ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere birçok merkezi ve neredeyse tüm mahalli idarelerde taşeron işçi uygulamasının söz konusu olması işçilerin işçilik haklarını oldukça yüksek boyutlarda zedelemektedir. Bu nedenle taşeron uygulamasının kaldırılması ve taşeron işçilerin kadroya bir an önce geçirilmesi elzem hale gelmiştir. Konuyla alakalı olarak yakın zamanda kanun teklifinin hazırlanacağını ve belediyle şirket işçilerinin kadroya geçirileceğini düşünüyoruz. Ancak Meclis’in tatile girmiş olması da süreci uzatacak gibi duruyor.

Taşerona Kadro Çıkarsa Ne Olur?

Belediye şirket işçilerinin kadrolu müstahdem olmaları pek çok açıdan bu işçilerin özlük haklarının daha yerinde olmasını sağlayacaktır. Her şeyden önce taşerondan kadroya geçen işçiler açısından sigortalı olabilme durumu gündeme gelecektir. Buna göre önceden taşeron olarak çalışan işçiler kadroya geçmelerinin ardından sigorta girişleri de sağlanmış olacaktır. Bu sayede emekliliğe ilişkin problemler de bir nebze ortadan kaldırılacaktır. Ayrıca taşerondan kadroya geçen işçiler için zorunlu emeklilik şartı da yeni düzenlemeyle beraber kaldırıldı. Dolayısıyla bundan itibaren taşerondan kadroya geçen işçiler için zorunlu emeklilik şartı da aranmayacaktır.

Taşerondan kadroya geçen işçiler açısından bir diğer olumlu husus, kazanılan ücrette meydana gelecek değişikliktir. Zira taşeron işçileri pek çok zaman kadrolu müstahdemlerle aynı işi yapıyor olmalarına rağmen onların yarı fiyatına çalışmak zorunda kalıyordu. Aynı işi yapan iki işçinin yarı yarıya farklı olacak şekilde ücret alması da doğal olarak adalet duygusuna denk değildi. Taşeron işçilerin kadroya geçmelerinin ardından tabii olarak ücretlerinde de artış olacağı için bu adaletsiz durum da ortadan kalkmış olacak.

Diğer bir önemli değişiklik de işçilik alacakları açısından gündeme gelmektedir. Kadrolu işçilerin taşeron işçilere göre daha fazla güvenceye sahip olmaları durumu farklı kılmaktadır. Taşerondan kadroya geçiş sağlanırsa bu farklılıklar da ortadan kalkmış olacaktır.

Sonuç olarak hem Kabinedeki yeni Bakanın hem de TÜRK-İŞ Sendikası Başkanının açıklamaları dikkate alındığında belediye şirket işçilerinin kadroya geçirilmesine yönelik, hatta bütün taşeron uygulamalarının kadrolu uygulamaya çevrilmesine yönelik olarak çalışmalar yapılmaya devam edecek gibi görünüyor. Çok kısa olmasa da kısa bir zamanda Bakanlık bünyesinde bir adım atılacağını ve durumun ilk fırsatta Meclise taşınarak Kanunlaşma sürecine gireceğini tahmin ediyoruz.

Sıradaki Makelemiz : Ankara Ceza Avukatı

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından 2015 yılında kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danısmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danısmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında akademik basarı göstermis profesyonel avukatlardan olusmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN