Taşeron işçiler bakımından kadroya geçmeleri aşamasında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gibi kavramlar gündeme gelmektedir. Özellikle de belediye nezdinde bir süre taşeron işçi olarak çalışan personellerin kadroya geçirilmesi durumunda haklarında yapılacak bu güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması durumları önem kazanmaktadır.
Zira bazı durumlarda kişinin hak etmediği şekilde güvenlik soruşturması ya da arşiv araştırması sebebiyle kadroya geçmesi engellenmektedir. Bu engelleme idari işlem şeklinde yapıldığı için taşeron işçilerin de bu bağlamda söz konusu idari işleme karşı idare mahkemelerinde dava açabilme hakları gündeme gelmektedir. Bununla beraber güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında da nelerin inceleneceği de merak edilmektedir.
Taşeron İşçi Güvenlik Soruşturması ve İptal Davası kanunsuz bir şekilde engellendiğini düşünüyorsanız konusunda uzman avukatlarımızdan destek almak için hemen iletişime geçin.
Güvenlik Soruşturması Nedir?
Güvenlik soruşturması, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 8.maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre güvenlik soruşturması;
Güvenlik soruşturması, arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak kişinin;
“Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin, yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin, terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir.”
Arşiv Araştırması Nedir?
Arşiv araştırması da Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 7.maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre arşiv araştırması;
Arşiv araştırması;
“Kişinin adli sicil kaydının, kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin on üçüncü fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların, hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının, mevcut kayıtlardan tespit edilmesidir.”
Taşeron İşçilerde Güvenlik Soruşturması Nasıl Yapılır?
Taşeron işçilerin güvenlik soruşturmasının nasıl yapılacağı ilgili tebliğde belirtilmiştir. Buna göre taşeron belediye işçileri, internet üzerinden yayınlanan formu doldurur. Bu formu ve kendilerinden istenen diğer belgeleri başvurunun yapıldığı işyerine elden teslim ederler.
Bu teslim sonucunda inceleme yapılır ve buna göre karar verilir. Bununla beraber önemli bir husus vardır ki o da şudur: Kişi hakkında güvenlik soruşturması yapılabilmesi için ilgili Kurum’un talebinin bulunması zorunludur. Bu şekilde bir talep bulunmadan yapılan güvenlik soruşturması geçerlilik taşımamaktadır.
Taşeron İşçi Güvenlik Soruşturması İptal Davası
Taşeron işçiler hakkında yürütülecek olan güvenlik soruşturması bakımından idari işlem değerlendirmesi yapılmalıdır. Zira güvenlik soruşturması sonucunda verilecek olumlu ya da olumsuz karar bir tür idari işlemdir.
Bu nedenle güvenlik soruşturması sonucunda hakkında olumsuz karar verilen taşeron işçilerin bu idari işlemi iptal ettirmek amacıyla iptal davası açmaları mümkündür. Bu davada da verilen kararın idari işlemin unsurları yönünden incelemesi yapılacaktır.
İdari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olmak üzere 5 adet unsuru bulunmaktadır. Açılan davada da taşeron işçinin güvenlik soruşturması sonucunda verilmiş olumsuz kararın bu 5 unsur yönünde incelenmesi gündeme gelecektir.
Bu 5 unsurun birinde dahi bir hukuka aykırılık olması durumunda idari işlem hukuka aykırı hale gelecek ve iptali gerekecektir. Bu konuda bazı örnekler verilebilir:
Taşeron işçi hakkında yapılan güvenlik soruşturması bakımından yetkili makamın karar vermemesi durumunda verilen olumsuz karar idari işlemin yetki unsuru bakımından hukuka aykırı hale gelecektir. Bu nedenle iptal edilebilme yolu açılacaktır.
Taşeron işçi hakkında yapılan güvenlik soruşturması bakımından, kamu yararı gözetilmemişse yani sırf o kişiyle uğraşmak için böyle bir karar verilmişse o olumsuz kararda kamu yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de idari işlemin maksat unsuru hukuka aykırı hale gelecek ve iptal edilmesinin yolu açılacaktır.
İdari işlemin sebep unsuru, idareyi o işlemi yapmaya sevk eden güdüdür. Taşeron işçiler bakımından yürütülen güvenlik soruşturması bağlamında şayet olumsuz karar vermeye sevk eden bir güdü yoksa ve buna rağmen olumsuz karar verilmişse idari işlemin sebep unsuru hukuka aykırı hale gelecek ve iptal edilmesi gerekecektir.
Taşeron İşçi Güvenlik Soruşturması İptal Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Taşeron işçi güvenlik soruşturması iptal davası bakımından davanın açılacağı mahkeme önem taşımaktadır. Buna göre açılacak olan iptal davası 2577 sayılı İYUK uyarınca idare mahkemesinde açılacaktır.
Yetkili mahkeme bakımından ise, güvenlik soruşturması kararını veren kurumun bulunduğu yere göre değerlendirme yapılmalıdır. Buna göre taşeron işçi güvenlik soruşturması iptal davası olumsuz kararın verildiği kurumun bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılmalıdır.
Taşeron İşçi Güvenlik Soruşturması İptal Davası Dava Açma Süresi
Taşeron işçi güvenlik soruşturması iptal davası bakımından dava açma süresi 2577 sayılı İYUK’taki genel süreler uyarınca değerlendirilecektir. Buna göre taşeron işçi güvenlik soruşturması iptal davası, olumsuz kararın kişiye tebliğ edilmesinden itibaren 60 gün içerisinde açılması gerekmektedir.
Şayet 60 gün içerisinde bu dava açılmazsa artık dava açma süresi geçmiş olacak bu nedenle artık idare mahkemesi nezdinde bu idari işlemin iptali talep edilemeyecektir. Bununla beraber dava açılmadan önce itiraz yoluna gidilmişse bu 60 günlük dava açma süresi de durmuş olacaktır.
Taşeron İşçi Güvenlik Soruşturması İptal Davası Yürütmenin Durdurulması
Taşeron işçi güvenlik soruşturması iptal davası bakımından yürütmenin durdurulması önem arz etmektedir. Zira dava sürecinde olumsuz bir karar verilerek kadroya geçmesi engellenen taşeron işçinin mağduriyetleri gündeme gelebilir. İşte bu mağduriyetlerin oluşmaması için 2577 sayılı İYUK’ta yürütmenin durdurulması düzenlenmiştir.
Buna göre idare mahkemelerinde dava açmak yürütmeyi kendiliğinden durdurmaz. Yürütmenin durdurulması için ilgili talepte bulunmalı, idari işlem açıkça hukuka aykırı olmalı ve telafisi zor ya da imkânsız bir zarar doğacak olmalıdır.
Bu şartların sağlanması durumunda idarenin savunması alınarak yürütmenin durdurulması kararı verilebilir. Taşeron işçi güvenlik soruşturması iptal davası bakımından da yürütmenin durdurulması kararı alınması önemlidir. Bu nedenle açılacak olan iptal davasında yürütmenin talebinde de bulunulmalıdır.
Taşeron İşçi Davaları Kapsamında Emsal Kararlar
Bölge İdare Mahkemesi Kararı – İstanbul BİM, 1. İDD, E. 2019/1253 K. 2020/559 T. 18.3.2020
“Bu durumda, gelinen bu aşamada dava konusu işlemin yasal dayanağı olan 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinde yer alan Devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile iptal edilmesi karşısında; davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle, sürekli işçi kadrosuna atanmasının uygun görülmemesine ilişkin dava konusu işlemin bu yönüyle hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.”
Bölge İdare Mahkemesi Kararı – Erzurum BİM, 1. İDD, E. 2019/1957 K. 2020/1134 T. 11.12.2020
“Öte yandan, Anayasanın 152. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.” yolundaki kural da, Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının, itiraz yoluna başvurulmasını isteyen kişi ya da kişiler tarafından açılan davaların yanı sıra, iptal edilen hüküm ya da hükümler esas alınarak hakkında uygulama yapılmış olan kişiler tarafından açılan ve görülmekte olan davalarda da uygulanması gerektiğini açıkça vurgulamaktadır. Bu hukuksal durumun doğal sonucu olarak, bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de, olayımızda olduğu gibi, hak veya menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olması halinde, iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekeceği açıktır. Bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (8) numaralı alt bendinin (Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak) Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle iptal edilmesi nedeniyle bu maddeye dayalı olarak kurulan işlemler yasal dayanağını kaybederek hukuka aykırı duruma gelmiş olup, 657 sayılı Kanun’un 48. maddesi uyarınca yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğundan bahisle davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
Bölge İdare Mahkemesi Kararı – Konya BİM, 5. İDD, E. 2019/1799 K. 2020/1885 T. 29.9.2020
“Bakılan davada istinafa konu ilk derece mahkemesince “davacının hakkında yapılan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasına dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgelerin Mahkememizin 07/03/2019 tarihli ara kararı ile davalı idareden istendiği, ara kararımıza cevaben gelen bilgilerin değerlendirilmesinden, davacının KHK ile kapatılan Bankasya’da hesap kaydının bulunduğu ve davacının 2013 yılı ve 2014 yılında FETÖ ile iltisakı, irtibatı nedeniyle KHK ile kapatılan Bankasya’da hesabının bulunduğu, davacının hesabında 2013 yılında 24.031,42-TL var iken 2014 yılında hesabındaki miktarın 30277,72-TL olduğu, 2013 yılından 2014 yılına davacının hesabında artışın olduğunun görüldüğü, hesapta artışın olduğu dönemin terör örgütü liderinin yaptığı çağrıdan sonra gerçekleştirdiği dikkate alındığında davacının, güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından “gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının 2013-2014 yıllarında BankF1′ da mevduat bulunmasının tek başına davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakının göstergesi olamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak Dairemizin 28/02/2020 gün E: 2019/1799 sayılı ara kararı ile Konya Cumhuriyet Başsavcılığı ve Konya İl Emniyet Müdürlüğünden (Davacı K4(TC No:N1) hakkında herhangi bir suç sebebiyle mahkumiyet, soruşturma veya kovuşturma bulunup bulunmadığının, soruşturma varsa suçlamanın ne olduğunun sorulmasına, kovuşturma varsa iddianamesinin bir suretinin gönderilmesinin istenilmesine) istenildiği, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2020 gün ve 2020/1430 sayılı yazısı ile Konya İl Emniyet Müdürlüğünün 27/04/2020 gün ve 15117 sayılı yazısıyla davacı hakkında herhangi bir suçtan dolayı herhangi bir kovuşturma ve soruşturma olmadığı açıkça ifade edilmiştir. Bu durumda; Konya İli, Yunak İlçesi Devlet Hastanesinde taşeron işçi olarak görev yapmakta iken sürekli işçi kadrosuna geçen davacının güvenlik ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin işlem ile bu işleme yapılan itirazın zımmen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine ilişkin mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.”
Taşeron işçi olarak haklarınızın verilmediğini düşünüyorsanız ve hukuki destek almak istiyorsanız Reform Ankara Hukuk Bürosu ile hemen iletişime geçebilirsiniz.
Sıradaki Makalemiz: Ankara Kira Avukatı