Kira Hukuku

Kira Tespit Davası – 2025

Kira Tespit Davası

Kira tespit davası, kiracının veya kiralayanın kira bedelinin tespiti amacıyla belirli şartların varlığı halinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu bir dava türüdür. Türkiye’de artan enflasyon oranları ve değişen kira fiyatları, mal sahipleri ile kiracılar arasında yeni anlaşmazlıklara yol açarken, kira bedelinin belirlenmesi noktasında hukuki yollar daha fazla tercih edilmektedir. Peki, kira tespit davası nedir, kimler açabilir, hangi şartlar gereklidir ve 2025 yılında uygulanacak güncel yasal düzenlemeler nelerdir? Bu makalede, kira tespit davası hakkında en güncel bilgileri, Yargıtay kararları ve hukukçuların görüşleriyle detaylı şekilde ele alacağız.

Kira Tespit Davası Ne Anlama Gelmektedir ? 

Kira tespit davası, kira bedelinin mevcut piyasa koşulları ve yasal düzenlemeler çerçevesinde yeniden belirlenmesini sağlayan bir hukuki süreçtir. Bu dava, hem kiracı hem de kiraya veren tarafından açılabilir. Uygulamada genellikle kira artış davası olarak bilinmekle birlikte, kiracı tarafından kira bedelinin düşürülmesi talebiyle de başvurulabilmektedir. Özellikle, sözleşmede yer alan kira artış şartlarının kanunda belirlenen azami sınırları aşması durumunda, bu şartların geçersiz kılınması ve kira bedelinin adil bir seviyeye çekilmesi amacıyla kira tespit davası açılabilir. Mahkeme, emsal kira bedelleri, taşınmazın konumu, özellikleri ve piyasa koşullarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir kira bedeli belirler.

Kira Tespiti Davasının Şartları

Kira Tespit Davasının Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına Özgü Olması

Kira tespit davası yalnızca konut ve çatılı işyeri kiraları için mümkündür. Diğer kira türlerinde, örneğin taksi kirası veya GSM ekipmanları kurulumu için yapılan kiralamalarda, kira sözleşmesi süresi sonunda kiraya verenin sözleşmeyi sona erdirme hakkı bulunduğundan bu dava açılamaz. Yargıtay kararlarına göre, musakkaf yapı (kapalı bina niteliği taşımayan) olmayan taşınmazlarda Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 344. maddesi uygulanamaz. Bu nedenle, konut ve çatılı işyeri kiraları dışındaki kira sözleşmelerinde kira bedelinin tespiti talebi reddedilmelidir. Ayrıca, ürün kirası gibi özel kira türlerinde de TBK’nın konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümleri uygulanamaz. Yargıtay kararları, bu tür taşınmaz kiralarının TBK 344. madde kapsamına girmediğini ve kira bedelinin tespitinin istenemeyeceğini vurgulamaktadır.

Kira Tespit Davası İçin Kira Sözleşmesi Şartı

Kira tespit davası açılabilmesi için geçerli bir kira sözleşmesinin bulunması gerekir. Eğer taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığı konusunda anlaşmazlık varsa, önce kira ilişkisinin tespiti davası açılmalıdır. Kira sözleşmesi herhangi bir şekle tabi değildir ve sözlü olarak da geçerlidir. Ancak, ispat kolaylığı açısından yazılı yapılması tavsiye edilir.

Hukuki Yarar Bulunmalıdır

Her davada olduğu gibi kira bedelinin tespiti davasında da davacının hukuki yararı bulunmalıdır. Aksi halde hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmelidir. Kaldı ki, kira bedelinin tespiti davası özü itibariyle bir tespit davasıdır ve bu nedenle hukuki yarar şartı bu dava için de gereklidir. Örneğin kira bedelinin düşük olduğundan bahisle kira bedelinin artırılmasını sadece kiraya veren isteyebilir, kiracı bu yönde (artırım yönünde) talepte bulunamaz. Yine bunun gibi, kiraya veren de kira bedelinin yüksek olduğunu ve indirilmesini talep edemez.

Kira Tespit Davası 5 Yıl Süresi 

Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, kira sözleşmesinin süresi beş yılı aşmışsa veya beş yılın sonunda yenilenmişse, uygulanacak kira bedeli mahkeme tarafından belirlenir. Bu belirleme yapılırken TÜFE’nin (Tüketici Fiyat Endeksi) 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın fiziksel ve ekonomik durumu ile emsal kira bedelleri dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir kira tespiti yapılır. Beş yılın tamamlanmasının ardından kira artışları önceki yıllarda belirlenen yöntemlere göre devam edebilir.

Bu düzenlemenin uygulanabilmesi için bazı kriterler bulunmaktadır:

  • Kira sözleşmesi süresinin beş yılı aşmış olması veya beş yılın sonunda taraflarca yenilenmiş olması gerekir. Örneğin, başlangıçta beş yıllık yapılan bir sözleşme sürenin sonunda yenilenirse, mahkeme müdahalesi ile yeni kira bedeli belirlenebilir.
  • Sözleşmede kira artış oranının belirtilip belirtilmemesi önemli değildir. Hüküm, tüm kira sözleşmeleri için geçerlidir.
  • Her beş yılın sonunda mahkeme, TÜFE verilerini, kiralananın fiziksel ve piyasa koşullarını, emsal kiraları inceleyerek yeni bir kira bedeli belirleyebilir.
  • Beş yıl tamamlandıktan sonra tespit edilen yeni kira bedeli, sonraki yıllarda genel kurallara uygun şekilde TÜFE’ye göre artırılarak uygulanabilir.

Örneğin, on yıllık bir kira sözleşmesinde, ilk beş yıl boyunca artışlar TÜFE oranına göre yapılırken, beşinci yılın sonunda taraflar yeni bir bedel üzerinde anlaşamazsa, mahkeme devreye girerek hakkaniyet esasına dayalı bir kira tespiti yapar. Bu yeni kira bedeli belirlendikten sonra, sonraki yıllarda TÜFE oranı baz alınarak artış uygulanmaya devam eder.

Kira Tespit Davasında Hakkaniyet İlkesi ve Kira Tespiti

Beş yılın sonunda mahkeme tarafından belirlenecek kira artış oranı, önceki yıl uygulanan TÜFE oranından daha düşük olamaz. Örneğin, beşinci yıl için kira bedeli 1.000 TL ise, altıncı yıl için belirlenen yeni kira miktarı, TÜFE oranına göre yapılan hesaplamadan daha düşük olmayacaktır.

Mahkeme, kira tespit davasında kira tespiti yaparken şu faktörleri göz önünde bulundurur:

  1. Emsal kira bedelleri incelenir: Bölgedeki benzer nitelikteki taşınmazların kira bedelleri değerlendirilerek uygun bir kıyaslama yapılır.
  2. Kiralanan taşınmazın özellikleri dikkate alınır: Konumu, büyüklüğü, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, sözleşme süresi gibi faktörler göz önünde bulundurulur.
  3. Piyasa koşulları analiz edilir: Kiralık taşınmaz piyasasındaki genel eğilimler değerlendirilerek karar verilir.
  4. Kiracı için hakkaniyet indirimi uygulanabilir: Eğer kiracı uzun yıllardır aynı taşınmazda oturuyorsa, mahkeme belirlenen yeni kira bedeli üzerinden %5 ile %20 arasında indirim uygulayabilir.

Kira tespit davasında bu kriterler hem kiracıyı fahiş artışlardan korumayı hem de kiraya verenin taşınmazının piyasa değerine uygun bir kira almasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Kira Tespit Davasını Kimler Açabilir?

Kira tespit davası hem kiracı hem de kiraya veren tarafından açılabilir. Yargıtay kararlarına göre, kiraya verenin malik olması zorunlu değildir, dolayısıyla malikin dışında üçüncü kişiler de bu davayı açabilir.

1.Dava Açma Yetkisi ve Ehliyet

  • Fiil ehliyetine sahip olanlar kira tespit davası açabilir. Ayırt etme gücü bulunmayanlar, küçükler ve kısıtlılar ise bu davayı açamaz.
  • Mahkeme, davacının fiil ehliyeti olup olmadığını re’sen inceleyerek karar vermelidir.

2.Kiraya Verenin veya Kiracının Değişmesi Durumunda

  • Kiraya veren, taşınmazı üçüncü bir kişiye devrederse, yeni malik kira tespit davası açabilir.
  • Aynı şekilde kiracılık hakkı devredilmişse, yeni kiracı da bu davayı açabilir.

3.Birden Fazla Kiracı veya Kiraya Verenin Bulunması

  • Birden fazla kiracı varsa, kira tespit davasını tüm kiracılar birlikte açmalıdır. Eksik taraf olması halinde mahkeme süre vererek taraf teşkilini sağlamalı, tamamlanmazsa dava reddedilmelidir.

4.Elbirliği Mülkiyetinde Kira Tespit Davası

  • Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda kira tespit davası tüm malikler tarafından açılmalıdır.
  • Maliklerden biri eksikse, mahkeme tüm malikleri davaya dahil etmeli veya terekeye temsilci atanmasını sağlamalıdır.

Örneğin, kiraya verenin vefatı halinde mirasçılar mirası reddetmemişse birlikte dava açmalıdır. Eğer tüm mirasçılar davaya dahil edilmezse, dava usulden reddedilmelidir.

5.Paylı Mülkiyette Kira Tespiti

  • Paylı mülkiyette her paydaş, yalnızca kendi payına ilişkin olarak kira tespit davası açabilir.
  • Kiraya verme işlemi için pay ve paydaş çoğunluğu gereklidir. Pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapılan kiralamalar bağlayıcı olmayabilir, bu durumda diğer paydaşlar kira tespit davası açabilir.

Kira Tespit Davasını Kimlere Karşı Açabilir?

1.Kira tespit davası, kira sözleşmesinin diğer tarafına karşı açılır.

  • Kiracı davacı ise, kiraya veren davalı olur.
  • Kiraya veren davacı ise, kiracı davalı olur.

2.Davalı vefat etmişse, dava mirası reddetmemiş mirasçılara karşı açılmalıdır.

  • Yargılama sırasında davalı ölürse, mirasçılar davaya dahil edilmelidir.

3.Davalı tüzel kişilik ise ve sicilden terkin edilerek tüzel kişiliğini kaybetmişse,

  • Mahkeme davacıya, şirketin ihyası için dava açması adına süre verir.
  • Şirket ihya edildikten sonra, mahkeme kararı ihya edilen şirkete veya tasfiye memuruna tebliğ edilmelidir.

Kira Tespit Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Kira tespit davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Dava değeri önemli değildir ve mahkemenin görevi kamu düzenine ilişkin olduğu için her aşamada re’sen dikkate alınmalıdır. Genel yetkili mahkeme, davalı kiracının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK m. 10’a göre, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Kira sözleşmelerinde borcun ifa yeri, kiralananın bulunduğu yer olduğu için dava burada da açılabilir. HMK m. 17 uyarınca, tacirler veya kamu tüzel kişileri, belirli bir mahkemeyi yetkili kılabilir. Kiracı tacir ise, sözleşmedeki yetki şartı dikkate alınmalıdır. Kiracı tacir değilse, sözleşmede belirtilen yetki mahkemesi kesin yetki kuralı oluşturmaz ve dava başka bir yetkili mahkemede de açılabilir

Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir?

Kira tespit davası her zaman açılabilir, ancak mahkemece belirlenen yeni kira bedelinin geçerli olabilmesi için belirli süreler içinde açılması gerekir. Geçmiş dönemler için kira tespit davası açılamaz, ancak istisnai durumlar söz konusudur.

İstisnalar ve Süreler

  • Yeni Kira Döneminin Başlangıcından En Geç 30 Gün Önce Açılan Davalar: Yeni kira dönemi başlamadan en geç 30 gün önce açılan davada mahkemece belirlenecek yeni kira bedeli, dönem başlangıcından itibaren geçerli olur. Örneğin, 01.01.2021’de başlayacak yeni dönem için en geç 01.12.2020’de dava açılmalıdır.
  • Kira Bedelinin Artırılacağına Dair Yazılı Bildirim Yapılması: Kiraya veren, kira artışı talebini yazılı olarak en geç 30 gün önceden kiracıya bildirmişse, kira tespit davası yeni kira dönemi sonuna kadar açılabilir.
  • Sözleşmede Kira Artışına Dair Hüküm Varsa: Eğer sözleşmede yeni dönemde kira artışı yapılacağı belirtilmişse, bu durumda 30 günlük süreye bakılmaksızın yeni kira dönemi sonuna kadar dava açılabilir. Örneğin, kira sözleşmesinde %20 artış öngörülmüşse, yeni kira dönemi boyunca (01.01.2021 – 31.12.2021 arasında) dava açılabilir ve mahkemenin belirlediği kira bedeli, yeni dönemin başlangıcından itibaren uygulanır.

Sözleşmede “Kira Artışı Talep Edilemez” Hükmü Geçerli Midir?

Taraflar sözleşmeye “kira artırımı talep edilemeyecektir” hükmü koyabilir. Ancak bu hüküm sadece tek bir uzama dönemi için geçerli olup, sonraki yıllarda kira artışı talep edilebilir

Kira Tespit Davasında Harç Ve Vekalet Ücreti

1. Harçlar ve Davaya İlişkin Masraflar: Kira tespit davaları para ile ölçülebilen davalar olduğundan nisbi harca tabidir. Kira tespit davasında harç miktarı şu şekillerde hesap edilir:

  • Aylık kira bedelinin tespiti istenirse, bir aylık brüt kira farkı üzerinden harç alınır.
  • Yıllık kira bedelinin tespiti istenirse, bir yıllık brüt kira farkı üzerinden harç hesaplanır.
  • Oran: Harçlar Kanunu’na göre anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında harç alınır.
  • Başvuru harcı ve nisbi karar harcının dörtte biri peşin alınır, kalan kısım mahkeme tarafından tamamlatılır. Eksik harç yatırılmazsa dava açılmamış sayılır.

2. Davalının Davanın Açılmasına Sebebiyet Vermemesi: Mahkemenin belirlediği kira bedeli, kiracının zaten ödediği miktara eşit veya daha düşükse, yargılama giderleri davacıya yüklenir. Örneğin, kiraya veren 1.200 TL kira bedeli talep ederken, kiracı 1.150 TL ödemeye hazır olduğunu beyan etmişse ve mahkeme de 1.150 TL’ye hükmederse, mahkeme masrafları kiraya verene ait olur.

3. Kira Bedelinin İndirilmesi Davalarında Harç: Kira bedelinin düşürülmesini talep eden davalar da nisbi harca tabidir.

4. Vekalet Ücreti: Kira tespit davalarında vekalet ücreti, davanın konusu para ile değerlendirilebildiği için nispi tarifeye göre belirlenir. Davacı veya davalı lehine vekalet ücreti, kazandıkları veya kaybettikleri tutara göre hesaplanır. Mahkeme tespit ettiği yıllık kira bedeli ile daha önce ödenen kira bedeli arasındaki farkı baz alarak vekalet ücretine hükmeder.

5. Davanın Açılmamış Sayılması Durumunda Vekalet Ücreti: Eğer dava açılmamış sayılırsa, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmelidir. Yetkisizlik, görevsizlik veya eksik harç nedeniyle dava reddedilirse, tarifede belirlenen vekalet ücretinin yarısı veya tamamı davalı lehine hükmedilir.

6. Davanın Konusuz Kalması ve Vekalet Ücreti:

Kira tespit davası açıldıktan sonra taraflar anlaşıp konu çözümlenirse, mahkeme tarafların dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine karar verir. Eğer dava ön inceleme aşamasından önce sonuçlanırsa, vekalet ücreti yarı oranında; sonra sonuçlanırsa tam oranında hesaplanır.

7. Davanın Kısmen Kabul Edilmesi: Mahkeme davayı kısmen kabul ederse, davacı ve davalı lehine vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçmeyecek şekilde belirlenmelidir.

Kira Tespit Davasında Yargılama Usulü

Kira tespit davaları, Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından görülmektedir ve bu davalarda basit yargılama usulü uygulanır (HMK m. 316/1-a). Basit yargılama usulü, davaların daha hızlı ve etkin şekilde sonuçlandırılmasını amaçlayan bir yargılama biçimidir. Bu kapsamda, tarafların dilekçeleri belirli süreler içinde sunulmalı, duruşmalar mümkün olduğunca az sayıda yapılmalı ve deliller en kısa sürede toplanarak karar verilmelidir.

Kira Tespit Davasında Karar Verme Esasları

Kira tespit davasında, kira sözleşmesi hükümleri, tarafların talepleri, kiracının kabul ettiği kira bedeli ve taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları dikkate alınarak karar verilir. Mahkeme, kira sözleşmesini detaylı bir şekilde incelemeli ve sözleşmede kira artışına ilişkin bir hüküm olup olmadığını, kira artışının nasıl belirlendiğini ve taraflar arasında ne kadar bir fark bulunduğunu tespit etmelidir.

Kira Tespit Kararlarının Niteliği

Kira tespit kararları, bir hukuki ilişkinin varlığını tespit etmekten ziyade, kira bedelinin belirlenmesine yöneliktir. Yeni dönemde uygulanacak kira bedeli konusunda taraflar anlaşmışsa, mahkeme kararına gerek kalmaz. Ancak, taraflar arasında anlaşmazlık varsa kira bedelinin belirlenmesi için dava açılmalıdır. Mahkemenin kararı olmadan da yeni kira bedeli belirlenebilir, ancak anlaşmazlık halinde mahkeme devreye girerek kira bedelini belirleyebilir. Bu tür davalar, inşai davalar niteliğinde olup, tarafların eda davası gibi karşılıklı yükümlülüklerini yerine getirmelerine doğrudan hükmetmez, yalnızca kira bedelini belirler.

Olası Durumlara Göre Kira Tespit Davalarında Karar Verme Usulü

1-Kira Sözleşmesinde Artış Şartı Yoksa

Kira sözleşmesinde artış şartı yer almıyorsa, mahkeme öncelikle davanın TBK m. 345 hükmünde belirtilen süreler içinde açılıp açılmadığını değerlendirir. Dava, yeni kira dönemi başlamadan en geç 30 gün önce açılmamışsa veya kiraya veren bu süre içinde kiracıya yazılı bildirimde bulunmamışsa, dava reddedilir. Eğer süre içinde açılmışsa, TÜFE’nin 12 aylık ortalaması dikkate alınarak mahkeme tarafından kira bedeli belirlenir.

2-Kira Sözleşmesinde Artış Şartı Varsa

  Sözleşmede kira artışına ilişkin açık bir hüküm bulunuyorsa, mahkeme bu hükme bağlı olarak belirtilen artış oranının geçerliliğini denetler. Ancak, sözleşmede belirlenen artış oranı TÜFE’nin 12 aylık ortalamasını aşıyorsa, mahkeme bu oranı düşürerek yasal sınırlar içinde bir kira bedeli belirler. Örneğin, sözleşmede %30 artış öngörülmüş ancak TÜFE %20 çıkmışsa, mahkeme %20’lik artışı baz alarak kira tespiti yapar. Eğer TÜFE sınırları içinde bir artış belirlenmişse, mahkeme bu artış oranını kabul eder ve kira bedelini bu oran üzerinden belirler.

3-Kiracı Mahkemece Belirlenen Miktarı veya Daha Fazlasını Ödüyorsa

  Dava kiraya veren tarafından açılmışsa ve kiracı zaten TÜFE’ye göre belirlenen veya daha yüksek bir kira bedeli ödüyorsa, mahkeme davanın reddine karar vermez. Bu durumda, mahkeme kiracının ödediği miktar üzerinden kira tespit kararı verir, ancak mahkemenin belirlediği kira bedeli kiracının ödediği miktarın altında kalsa bile, kiracının kabul ettiği miktara göre tespit yapılır. Bu durumda, davanın reddine karar verilmez ve mahkeme tespit hükmü kurar, ancak yargılama giderleri davacıya yüklenir.

4-Kiracı Mahkemece Belirlenen Miktardan Daha Az Bir Kira Bedeli Ödüyorsa

Eğer dava kiraya veren tarafından açılmışsa ve kiracı mahkemenin belirlediği kira bedelinden daha düşük bir kira ödemekteyse, mahkeme kira bedelinin tespitine karar verir. Mahkeme, TÜFE’ye göre belirlenen kira bedeli ile kiracının ödediği miktar arasındaki farkı baz alarak kısmen kabul ve kısmen ret kararı verir. Örneğin, önceki kira döneminde kira bedeli 6.000 TL ve yeni dönemde kiracı 11.000 TL ödemekteyken, kiraya veren kira bedelinin 15.000 TL olması gerektiğini iddia ederse; mahkeme yaptığı incelemede adil kira bedelinin 12.000 TL olması gerektiğine karar verirse, 12.000 TL üzerinden tespit hükmü kurulur. Kiraya verenin talebi 15.000 TL olduğu için, mahkeme kararı kısmen kabul, kısmen ret şeklinde olur.

Kira Tespit Davalarında Önemli Hususlar ve Yargıtay Kararları
Kira Tespit Davalarında Önemli Hususlar ve Yargıtay Kararları

Kira Tespit Davalarında Önemli Hususlar ve Yargıtay Kararları

Kiraya Verenin Daha Az Kira Ödemesi Alanında İhtirazi Kayıt Koymadan Ödemeyi Kabul Etmesi

  • Yargıtay’a göre, kiraya verenin ihtirazi kayıt koymadan kiracının ödediği kira bedelini kabul etmesi, ileride kira artışı talep edemeyeceği anlamına gelmez.

Kira Bedelinin Aylık mı, Yıllık mı Tespit Edileceği

  • Kira bedeli aylık belirlenmişse, mahkeme aylık kira tespiti yapmalıdır.
  • Eğer kira bedeli yıllık olarak belirlenmişse, yıllık kira tespiti yapılmalıdır.
  • Bu husus, dava harçlarının belirlenmesinde de önem taşır.

Kira Tespit Davasında Yalnızca Tespit Hükmü Kurulmalı, Tahsile İlişkin Hüküm Verilmemelidir

  • Yargıtay kararlarına göre, kira tespit davasında yalnızca kira bedelinin belirlenmesine yönelik karar verilebilir.
  • Mahkeme, kira alacağının tahsiline yönelik bir hüküm kuramaz.
  • Tespit edilen kira farkının icra yoluyla tahsil edilebilmesi için mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekir.

Kira Tespit Davalarında Ret Kararı Verilmez

  • Kira parasının miktarına ilişkin bir uyuşmazlık olduğu için, mahkeme her durumda kira bedelini belirlemelidir.
  • Davalı, kira artışına itiraz etse bile mahkeme uygun kira bedelini belirleyerek karar vermelidir.
  • Mahkeme belirlediği kira bedelini, davalının ödediği miktarın altında bir bedel olarak belirleyemez.

Kira Tespit Davalarında Hükme Karşı Kanun Yolu

Kira tespit davasında mahkemece belirlenen yıllık kira artış farkı istinaf sınırını geçiyorsa karar istinafa tabi olur, geçmiyorsa kesinleşir ve istinafa götürülemez. Örneğin, aylık kira bedeli 10.000 TL’den 15.000 TL’ye çıkarılmışsa, yıllık kira artış farkı 60.000 TL olur ve istinaf sınırını geçmesi halinde karar istinafa açık hale gelir. Bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yolu ise 28 Temmuz 2020 tarihli 7251 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle kısmen açılmıştır. Bu değişiklikten önce BAM’ın kira davalarına ilişkin kararları temyize kapalıydı. Yeni düzenlemeye göre, üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olan BAM kararlarına karşı temyiz yolu açıktır, ancak üç aylık kira tutarı temyiz sınırının altında kalıyorsa BAM kararları kesinleşir ve temyiz edilemez.

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN