Askeri Tazminat Davaları – 2025

Askeri tazminat davaları, görev sırasında yaralanan, hayatını kaybeden ya da malul duruma düşen askeri personel ile onların yakınlarının maddi ve manevi zararlarını karşılamak amacıyla açtıkları önemli hukuk yollarındandır. Bu kapsamda nakdi tazminat, efor tazminatı, göreve iade sonrası tazminat hakları, geçmişe yönelik hakların iadesi gibi pek çok farklı başlık altında hak arayışı söz konusudur. Özellikle sözleşmeli erlikten uzman çavuşluğa geçişte tazminat hakkı, askeri araç kazaları sonucu doğan zararların karşılanması ve gazilerimizin manevi tazminat talepleri, davaların büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bunun yanında, vazife malulleri ile harp malulleri için ayrı ayrı tanımlanmış maddi ve manevi tazminat yolları, şehit ailelerimizin manevi tazminat talepleri, Mehmetçik Sigorta Tazminatı ve Mehmetçik Vakfı’nın sağladığı yardımlar, yine bu süreçte dikkate alınması gereken unsurlar arasındadır. Ayrıca, OYAK maluliyet yardımı, SGK maluliyet ödemeleri, TSK Dayanışma Vakfı katkıları gibi kurumsal destekler de askeri tazminat süreçlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yazımızda, askeri personelin ve yakınlarının sahip olduğu bu hakları alt başlıklar halinde ele alarak, askeri avukat olarak askeri tazminat davalarının hukuki dayanakları ve işleyiş süreci hakkında kapsamlı bilgi sunacağız.

Askeri Tazminat Davaları Nedir?
Askeri tazminat davaları, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının veya onların yakınlarının, askerlik hizmeti sırasında maruz kaldıkları zararlar nedeniyle devlete karşı açtıkları maddi ve/veya manevi tazminat davalarıdır. Bu davalar genellikle görev sırasında meydana gelen yaralanma, ölüm, maluliyet, kazalar veya hizmet kusurlarından kaynaklı mağduriyetler sebebiyle gündeme gelir.
Askerlik, doğası gereği riskli ve zorlu bir görevdir. Bu kapsamda gerek zorunlu askerlik hizmeti yapan er ve erbaşlar, gerekse sözleşmeli er, uzman çavuş, subay, astsubay gibi profesyonel personel çeşitli görev riskleriyle karşı karşıya kalabilir. Görev sırasında meydana gelen olaylarda devletin kusuru, ihmali ya da hizmet kusuru söz konusuysa, zarar gören kişiler veya vefat durumunda yakınları, ilgili idareye karşı tazminat talebinde bulunabilirler.
Askeri tazminat davaları genellikle şu durumlarda gündeme gelir:
- Görev sırasında yaralanma veya sakatlanma sonucu maluliyet oluşması,
- Askeri araç, mühimmat ya da tesis kazaları nedeniyle zarar meydana gelmesi,
- İhmalkâr yönetim, yetersiz sağlık hizmetleri ya da eğitimsizlik sonucu can veya mal kaybı,
- Kasıtlı hareketler veya emir zinciri içinde yapılan hatalar sonucu oluşan mağduriyetler,
- Göreve iade sonrası hakların iadesi, geçmişe dönük maaş ve özlük haklarının tazmini.
Bu davalar hem İdare Hukuku kapsamında tam yargı davası olarak idare mahkemelerinde açılabilir, hem de bazı durumlarda genel hükümlere göre (Borçlar Kanunu) adli yargıda açılması gereken maddi/manevi tazminat davaları da olabilir. Hangi mahkemenin görevli olacağı, olayın niteliğine göre belirlenir.
Sözleşmeli Erlikten Uzman Çavuşluğa Geçen Personele Tazminat (İkramiye) Ödenir Mi?
Askeri tazminat davalarının başka bir konusu da sözleşmeli erlikten uzman çavuşluğa geçen personele tazminat ödenmesi hususudur. Sözleşmeli er olarak görev yapan personel, sözleşme süresi sonunda ya da kendi kusuru olmaksızın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldığında, 6191 sayılı Kanun’a göre tazminat (ikramiye) almaya hak kazanır. Bu ödeme, belirli bir gösterge rakamının memur aylık katsayısı ve hizmet süresiyle çarpılması sonucu hesaplanır. Ancak, sözleşmeli erlikten uzman çavuşluğa geçiş yapan personelin bu tazminatı alıp alamayacağı, uzun süre tartışmalı bir konu olmuştur. Mevzuatta açık bir “ödenmez” hükmü yer almasa da “ödenir” ifadesi de bulunmamaktaydı. Bu belirsizlik, 28 Haziran 2024’te yürürlüğe giren 7517 sayılı Kanun ile netleşmiştir.
7517 sayılı Kanun’un 48. maddesiyle birlikte, sözleşmeli er statüsünden uzman çavuşluğa geçen personele de tazminat ödeneceği açıkça düzenlenmiştir. Üstelik bu ödeme idarenin takdirine bırakılmamış; “ödenir” ifadesiyle bağlayıcı hale getirilmiştir. Yani, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma ya da Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesindeyken sözleşmeli er olarak görev yapan ve uzman çavuş olan personel, hizmet süresi dikkate alınarak bu ikramiyeden faydalanabilir.
Kanunun yürürlüğe girdiği 28 Haziran 2024 tarihinden sonra statü geçişi yapanlar için durum net olmakla birlikte, bu tarihten önce geçiş yapanların da aynı haktan yararlanması gerektiği, eşitlik ilkesi ve hukuka uygunluk gereği gündeme gelmektedir. Zira Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesi, benzer durumda olan personelin aynı haklardan yararlanmasını zorunlu kılar. Nitekim İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin 2021 yılında verdiği bir kararda da, statü geçişi yapan personelin sözleşmesinin kendi kusuru ile değil, görev gerekleriyle sona erdiği ve bu nedenle tazminat ödemesi yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak sözleşmeli erlikten uzman çavuşluğa geçen personel, geçiş tarihi ne olursa olsun tazminat alma hakkına sahiptir. 7517 sayılı Kanun ile bu hak yasal güvence altına alınmıştır. Bu nedenle, geçmişte statü geçişi yapmış personelin de bu ödemeyi alabilmesi için idari başvuru ve dava süreçleriyle hakkını araması mümkündür. Bu hususta askeri tazminat davalarında uzman bir askeri avukattan destek alınması oldukça önemlidir.
Askeri Personelin Göreve İade Sonrası Tazminat Hakları
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları hakkında zaman zaman disiplin, idari veya ceza soruşturmaları neticesinde görevden uzaklaştırma, açığa alma veya meslekten çıkarma işlemleri uygulanabilmektedir. Bu işlemlere karşı açılan iptal davaları sonucunda mahkeme kararı ile göreve iade edilen askeri personelin, uğradığı zararların giderilmesi ve mali haklarının iadesi hususunda askeri tazminat davaları gündeme gelmektedir.
Göreve İade Ne Demektir?
Göreve iade, hakkında tesis edilen görevden uzaklaştırma, açığa alma veya meslekten çıkarma işlemi yargı kararıyla iptal edilen askeri personelin, yeniden görevine döndürülmesi anlamına gelir. İdari yargı mercileri, iptal kararlarında genellikle işlemin hukuka aykırı olduğunu ve personelin kusurunun bulunmadığını belirtir. Bu durumda, idarenin hem statüyü hem de özlük ve mali hakları eski hale getirmesi gerekir.
Göreve İade Edilen Askerin Tazminat Hakları Nelerdir?
Göreve iade edilen askeri personel, hukuka aykırı işlem nedeniyle uğradığı zararların tazmini için idareye başvurarak ya da doğrudan tam yargı davası açarak haklarını talep edebilir.
Maaş ve Özlük Haklarının Geriye Dönük Ödenmesi
Görevden uzaklaştırma veya çıkarma sürecinde personele maaş ödenmemişse veya eksik ödenmişse, göreve iade sonrası bu eksik maaşların faiziyle birlikte ödenmesi gerekir.
- Ek göstergeler,
- Tazminatlar (örneğin görev tazminatı, aile yardımı),
- Prim ve sigorta kesintileri geriye dönük olarak hesaplanarak ödenmelidir.
Manevi Tazminat Hakkı
Görevden haksız yere alınan askeri personel, bu süreçte itibar kaybı, psikolojik yıkım, sosyal çevre baskısı gibi zararlar yaşadığı gerekçesiyle manevi tazminat talep edebilir. Bu talepler genellikle idare aleyhine açılacak tam yargı davalarıyla gündeme gelir. Danıştay ve ilk derece mahkemeleri, işlemin açık şekilde hukuka aykırı olduğu durumlarda manevi tazminat taleplerini kabul etmektedir.
Yükselme ve Terfi Hakkının Geri Kazanılması
Görevden uzak olduğu sürede yapılmayan terfi, rütbe ilerlemesi ya da kadro geçişleri de mahkeme kararıyla yeniden değerlendirilmeli ve personelin kariyer hakları iade edilmelidir.
Emeklilik ve Hizmet Süresine Etkisi
Görevden uzak kalınan sürelerin hizmet süresine dahil edilmesi, emeklilik tarihi ve kıdemine etki eder. Mahkeme kararına dayalı olarak göreve iade edilen personelin bu sürelerdeki kaybı telafi edilmelidir.
Askeri Araç Kazaları Hak ve Tazminatları
Askeri araçların karıştığı kazalar, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde askeri tazminat davaları kapsamında değerlendirilir. Ancak kazaya neden olan aracın kamu hizmeti yürütürken görevli olup olmaması, sorumluluğun belirlenmesinde önemlidir. Kaza görev esnasında gerçekleşmişse, idarenin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluğu gündeme gelir. Bu durumda idareye karşı tam yargı davası açılarak tazminat talep edilebilir. Bu davaların askeri hukuk alanında uzman bir askeri avukat tarafından takip edilmesi önemlidir.
Askeri araçların karıştığı kazalar, sıradan trafik kazalarından farklı olarak, idari yargı ve kamu hukukuna tabi özel hükümler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu tür kazalarda zarar gören asker veya siviller, haklarını arayabilmek için doğru başvuru yollarını izlemeli ve hukuki destek almalıdır. Hem maddi hem manevi zararlar için askeri tazminat davaları açmak mümkündür.
Eğer siz ya da yakınlarınız bir askeri araç kazasında mağdur olduysanız, zaman kaybetmeden haklarınızı öğrenmek ve başvuru sürecini başlatmak için bir askeri avukattan danışmanlık almanız büyük önem taşır.
Tazminat Talep Etme Hakkı Kimlere Aittir?
- Kazada yaralanan ya da vefat eden askeri personelin kendisi veya yakınları
- Askeri aracın çarpması sonucu zarar gören sivil kişiler
- Trafik kazasında kendi aracı zarar gören vatandaşlar
Bu kişiler, zararlarının tazmini için idari başvuru yapabileceği gibi, dava yoluna da gidebilir.
Maddi ve Manevi Tazminat Hakları
Askeri araç kazasında mağdur olan kişiler, hem maddi hem de manevi zararları için askeri tazminat davaları kapsamında tazminat talep edebilir. Maddi tazminat; tedavi giderleri, gelir kaybı, araç hasarı gibi doğrudan ekonomik kayıpları kapsar. Manevi tazminat ise, kaza nedeniyle yaşanan acı, elem ve psikolojik yıkımın karşılanmasını amaçlar. Vefat halinde, ölen kişinin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı da talep edebilir.
Tazminat Talebi İçin Nereye Başvurulmalı?
Askeri araçların neden olduğu kazalarda, öncelikle zararın doğduğu kuruma yazılı başvuru yapılmalıdır. İdare başvuruyu reddederse ya da 60 gün içinde cevap vermezse, ilgili idare mahkemesinde tam yargı davası açılabilir. Bu tür davalarda görevli mahkeme, idari yargıdır. Ceza davası süreci varsa, bu durum ayrıca değerlendirilir; ancak tazminat davası için beklenmesine gerek yoktur.
Tazminat Davasında Dikkate Alınan Unsurlar
- Kazanın oluş şekli ve tarafların kusur durumu
- Kaza raporları, bilirkişi incelemeleri
- Sağlık raporları ve tedavi giderleri
- Mağdurun yaşı, geliri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler
Bu unsurlar, tazminat miktarının hesaplanmasında önemlidir. Ayrıca, idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı da mahkeme tarafından detaylı incelenir.
Zamanaşımı Süresi
Askeri araç kazalarından doğan tazminat taleplerinde genel olarak dava açma süresi, zararın ve tazminat sorumlusunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her hâlükârda olay tarihinden itibaren beş yıldır. Ancak bazı özel durumlarda bu süre değişebileceğinden, askeri avukattan hukuki destek alınması önerilir.
Askeri Personel İçin Efor Tazminatı Nedir?
Askeri tazminat davaları kapsamında olan efor tazminatı; askeri görev sırasında, fiziksel güç harcamasına dayalı faaliyetler (efor sarfı) neticesinde meydana gelen yaralanma, hastalık veya vefat hâllerinde ödenen maddi tazminatları ifade eder. Bu kapsamda, askeri personel veya yakınları tarafından;
- Görev sırasında sakatlanan,
- Fiilen görev yapamayacak duruma gelen (geçici ya da kalıcı iş göremezlik),
- Hayatını kaybeden personel
için idareden veya Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan çeşitli tazminatlar talep edilebilir.
Hangi Hallerde Tazminat Talep Edilebilir?
Askeri personelin efor sonucu yaralanması hâlinde, aşağıdaki durumlar tazminat talebine konu olabilir:
- Tatbikat, atış eğitimi, spor faaliyetleri veya eğitim sırasında kaza geçirme
- Arazi şartlarında yürüyüş sırasında düşme, burkulma, kalp krizi gibi sağlık problemleri
- Zorlu hava koşullarında görev yaparken hastalanma
- Görev başında yaşanan trafik veya servis kazaları
- Barış zamanı görev kaynaklı yaralanma
Bu gibi olaylar, görevle ilgili sayıldığından “vazife malullüğü” kapsamında değerlendirilir. Daha ayrıntılı bilgi için alanında uzman bir askeri avukattan destek alınması lehinize olacaktır.

Askeri Nakdi Tazminat Nedir? Kimler Yararlanabilir?
Askeri tazminat davalarının diğer bir konusu olan askeri nakdi tazminat, görev başında ya da görevden kaynaklanan bir olay sonucunda yaralanan, sakat kalan veya vefat eden asker veya emniyet personeline (veya yakınlarına) devlet tarafından tek seferlik yapılan maddi ödemedir. Bu tazminatın temel amacı, personelin veya ailesinin uğradığı zararın bir nebze de olsa karşılanmasıdır. Nakdi tazminatın dayanağı, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerdir.
2330 sayılı Kanun uyarınca, aşağıdaki hallerde nakdi tazminat ödenir:
- Görev esnasında yaralanma, sakatlık veya vefat
- Göreve bağlı eğitim, tatbikat, atış, nöbet, devriye vb. faaliyetler sırasında yaşanan kazalar
- Terörle mücadele, sınır güvenliği, iç güvenlik ve benzeri yüksek riskli görevlerde yaşanan olaylar
Ayrıca, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu da destekleyici hükümler içermektedir.
Askeri tazminat davalarından olan askeri nakdi tazminattan, görev sırasında yaralanan veya sakat kalan askeri personel ile görev nedeniyle hayatını kaybeden personelin kanuni mirasçıları (eş, çocuk, anne-baba) yararlanabilir. Bu tazminat, subaylar, astsubaylar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline yönelik olarak düzenlenmiştir. Ayrıca, bazı durumlarda görev sırasında yaralanan sivil memur ve kamu işçileri de, olayın niteliğine ve görevle doğrudan bağlantısına göre bu haktan faydalanabilmektedir.
Tazminat taleplerinde gecikme, eksik evrak ya da idare tarafından yapılan yanlış değerlendirmeler nedeniyle hak kayıpları yaşanmaması adına, başvuru süreci dikkatle yürütülmeli, gerektiğinde uzman bir askeri avukattan destek alınmalıdır.
Vazife Malullüğü Tazminat ve Hakları
Vazifelerini yerine getirdikleri sırada ya da görevleriyle ilgili bir olay sonucunda çalışma gücünün en az %60’ını kaybeden veya mesleğini icra edemeyecek şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği sağlık kurulu raporuyla tespit edilen sigortalılar, vazife malulü sayılırlar. Bu kişiler, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında bir dizi hakka sahiptir.
Vazife malullüğüne hak kazanan kişilere, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından aylık bağlanır. Bunun yanı sıra, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında, ilgili olayın niteliğine göre nakdi tazminat ödemesi yapılır. İç güvenlik ve asayişin korunması, kaçakçılığın önlenmesi, takibi ve soruşturulması ya da trafik ve yol güvenliğini sağlama gibi görevler sırasında meydana gelen olaylar neticesinde maluliyet oluşursa, SGK bu kişilere ayrıca vazife aylığı bağlamaktadır.
2330 sayılı Kanun kapsamında vazife malulü sayılan personelin, diğer çalışmalardan dolayı bağlanan malullük aylıkları kesilmez. Bu durum, birden fazla kaynaktan aylık alabilmenin önünü açar.
Vazife malullüğüne hak kazanan kişilere, maluliyet aylığına ilave olarak ek ödeme, tütün ikramiyesi ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu Ek 79. maddesi kapsamında eğitim-öğretim ödeneği gibi yan haklar da sağlanmaktadır.
Oyak üyesi olan vazife malullerine, tam veya kısmi maluliyet durumlarına göre Oyak tarafından maluliyet yardımı yapılır. Bu destek, görevdeyken meydana gelen yaralanma veya maluliyet durumlarında maddi güvence sağlar.
Erbaş ve erler için ise Mehmetçik Vakfı devreye girer. Malul gazi veya engelli statüsünde olan erbaş ve erlere, maluliyet derecelerine göre vakıf tarafından belirli miktarlarda yardım ödemesi yapılmaktadır. Aynı şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri Dayanışma Vakfı da kendi üyelerine, 1., 2., 3. ve 4. derece maluliyet hallerinde yardım desteği sağlar.
Görev sırasında malul hale gelen personelin askeri tazminat davaları kapsamında maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı doğar. Bu kapsamda, idare aleyhine açılacak davalarda görev kusuru ya da hizmet kusuru nedeniyle manevi zararların giderilmesi istenebilir.
Vazife malullüğü statüsü, bazı durumlarda gazilik hakkının da doğmasına sebep olabilir. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını koruma, güvenliği sağlama, harp durumu veya terör örgütlerine karşı yurt içi ya da yurt dışında yürütülen operasyonlar sırasında meydana gelen maluliyet hallerinde, ilgili kişi malul gazi sayılabilir. Gazilik unvanı, vazife malullüğüne ek olarak, gazilere özgü ek haklardan yararlanma imkânı sunar. Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesi kapsamında, terörle mücadele sırasında malul olan kişilere birtakım ilave haklar tanınmaktadır. Bu haklar arasında kamu kurumlarında istihdam önceliği, çocuklarına burs verilmesi ve bazı vergisel muafiyetler yer almaktadır.
Harp Malulleri Maddi ve Manevi Tazminatları
Harp malulü, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile güvenlik görevlilerinin savaş, çatışma veya terörle mücadele gibi olağanüstü görevler sırasında yaralanmaları ya da kalıcı olarak sakat kalmaları durumunda elde ettikleri hukuki bir statüdür. Bu kişiler, görevlerinin ifası sırasında veya savaş koşullarında düşman ya da terör unsurlarıyla karşı karşıya geldiklerinde uğradıkları fiziksel veya zihinsel zarar nedeniyle harp malulü kabul edilirler.
Harp malullüğü; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu gibi yasal düzenlemelerle şekillendirilmiştir. Bu statü, vazife malullüğünün özel bir hali olup, 5434 sayılı Kanun’un 64. maddesi uyarınca tanımlanmıştır.
Bu maddeye göre, harp malullüğü kapsamına giren haller şunlardır:
- Harp esnasında fiilen ateş altında bulunmak,
- Harp harekâtları ve bu harekâtlara bağlı görevlerin etkisiyle zarar görmek,
- Düşman silahlarının etkisiyle yaralanmak (harp hazırlıkları dahil),
- İç güvenlik tehdidi ve sınır olayları sırasında görevli olmak,
- Barış döneminde veya olağanüstü hal şartlarında görevle uçuş ya da dalış faaliyetine katılmak,
- Yurt içi ya da yurt dışı görevlendirme kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarıyla birlikte görev yapan muvazzaf ve yedek personel ile sivil görevlilerin maruz kaldığı olaylar.

Harp Malullerine Ödenen Tazminatlar
Harp malulleri, görevlerini ifa ederken ya da görevle ilgili nedenlerle uğradıkları zararlar sonucunda çeşitli tazminat haklarına sahiptir. Bu tazminatlar da askeri tazminat davaları kapsamına girmekte ve hem nakdi ödemeler hem de aylık bağlanması şeklinde olabilir ve maluliyetin derecesi, görev sırasında yaşanan olayın niteliği gibi unsurlara göre değişiklik gösterir.
2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Kapsamında Ödenen Tazminatlar
Bu Kanun, özellikle iç güvenlik, terörle mücadele, kaçakçılıkla mücadele, trafik ve yol güvenliği gibi görevlerde bulunan kamu personeli ve askeri personelin maluliyet veya vefat halinde kendilerine veya yakınlarına nakdi tazminat ve aylık bağlanması hakkı tanır. Harp malulü olan kişiye maluliyet derecesine göre değişen tutarlarda nakdi tazminat ödenir. Tam maluliyet halinde ödenecek tazminat, kanunda belirlenmiş oranlar üzerinden hesaplanır. Tazminatlar, olayın oluş şekli (çatışma, saldırı, mayın patlaması vb.) ve görevle ilgisi dikkate alınarak artırımlı olarak ödenebilir.
Bu Kanun gereği ödenen tazminatlar, emekli ikramiyesi ya da maluliyet maaşlarından ayrı ve bağımsızdır.
5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na Göre Emekli İkramiyesi
Harp malulleri, maluliyet derecesine ve görev süresine bağlı olarak 5434 sayılı Kanun çerçevesinde emekli ikramiyesi alma hakkına sahiptir.
Emekli ikramiyesi, harp malulleri için 30 yıl hizmet yapmış gibi hesaplanır. Eğer kişi başkasının yardımına muhtaç olacak derecede ağır malul ise en yüksek devlet memuru maaşı esas alınarak ödeme yapılır. Bu ödeme, kişinin görevdeki son derece/kademesi üzerinden ve rütbesine göre üst derece/kademe uygulanarak yapılır.
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na Göre Ödenen İlave Tazminatlar
Terörle mücadele kapsamında malul olan harp malulleri, 3713 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca ilave tazminatlar alırlar. Bunlar:
Terör eylemleriyle doğrudan ilişkili olan görevlerde malul kalanlara veya ölenlerin hak sahiplerine fazladan emekli ikramiyesi ödenir. Ayrıca maluliyet aylığı, emsallerine göre düşük olmaması için belirli asgari tutarlarda belirlenmiştir. Bu kapsamda yapılan fazla ödemeler SGK tarafından karşılanır.
Oyak Yardımı ve Vakıf Destekleri
Harp malulü olan TSK mensubu OYAK üyesi ise:
OYAK tarafından tam veya kısmi maluliyet yardımı yapılır. Ayrıca Mehmetçik Vakfı, malul erbaş ve erlere derecelerine göre yardım yapar. TSK Dayanışma Vakfı da kendi üyelerine (1., 2., 3., 4. derece harp malulleri) maluliyet yardımı sağlar.
Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
Harp malulleri, idare aleyhine açabilecekleri askeri tazminat davalarıyla da zararlarını talep edebilirler. Görev kusuru, hizmet kusuru veya ihmal iddiasıyla idare mahkemelerinde dava açılabilir. Maddi tazminat, maluliyetin getirdiği ekonomik kayıplar (gelir kaybı, çalışma gücü kaybı, tedavi giderleri vb.) için talep edilir. Manevi tazminat ise kişinin fiziksel veya ruhsal bütünlüğünün zedelenmesinden kaynaklanan acı, elem ve ıstırap nedeniyle istenir. Bu hususta askeri avukattan destek alınması önemlidir.
Oyak Maluliyet Yardımı
Oyak maluliyet yardımı, Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olan Oyak üyelerinin, görevleri sırasında veya görevle bağlantılı olarak malul kalmaları halinde kendilerine veya hak sahiplerine yapılan maddi bir destektir. Bu yardım, Oyak’ın kendi iç mevzuatına ve ilgili yönetmeliklere dayanarak üyelerine sunduğu sosyal güvenlik ve dayanışma uygulamalarından biridir. Maluliyet yardımı, Oyak üyesi personelin görevde bulunduğu sırada uğradığı kaza, hastalık veya benzeri nedenlerle çalışma gücünü kaybetmesi sonucu ortaya çıkan maluliyet durumunda devreye girer. Yardımın verilmesi için kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri kadrosunda görevli olması ve Oyak’a üyelik kaydının bulunması gereklidir.
Maluliyet oranı, resmi sağlık kurulları tarafından tespit edilir ve bu oran Oyak tarafından yapılacak ödemenin miktarını etkiler. Maluliyetin tam ya da kısmi olması, yapılacak yardımın tutarını belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Tam maluliyet durumunda daha yüksek tutarlarda ödeme yapılırken, kısmi maluliyet halinde bu tutar daha düşük olabilir.
Oyak maluliyet yardımı, sadece sağlık kurulu raporları ve resmî belgelerle başvurulması halinde değerlendirmeye alınır. Üyenin durumu, görevdeyken ya da görevle ilgili bir durum sonucunda meydana gelen bir olayla ilişkilendirilmiş olmalıdır. Sivil hayatla ilgili bir durum nedeniyle oluşan maluliyetlerde, bu yardım kural olarak uygulanmaz.
Maluliyet yardımına başvurulabilmesi için Oyak’a doğrudan dilekçe ile başvuru yapılması gereklidir. Başvuruda, maluliyet kararını içeren sağlık kurulu raporu, olayın görevle ilişkili olduğunu gösteren belgeler ve üyeliği teyit eden bilgiler yer almalıdır. Başvurunun ardından Oyak, kendi yönetmelikleri ve değerlendirme kurulları çerçevesinde durumu inceleyerek ödeme kararı verir.
Yardım tutarları sabit olmayıp, her yıl güncellenen oranlara göre değişebilir. Ödeme, tek seferlik yapılır ve maluliyet derecesine göre belirlenen tutar üzerinden hesaplanır. Ayrıca yardım, emekli maaşı, SGK tarafından bağlanan malullük aylığı veya diğer sosyal yardımlardan bağımsız olarak ödenir.
Oyak maluliyet yardımı, TSK personeli için önemli bir güvence unsuru oluşturur. Görevlerini ifa ederken sağlıklarını kaybeden personele sağlanan bu yardım, mali yüklerini bir nebze hafifletmeyi ve sosyal destek sunmayı amaçlar. Aynı zamanda görev bilinciyle hareket eden askeri personelin, geleceğe daha güvenli bakabilmesini sağlayan bir sosyal dayanışma sistemidir.
Sgk Maluliyet Ödemeleri
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, görevleri nedeniyle malul duruma düşmeleri halinde kendilerine veya hak sahiplerine yapılan ödemeler, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu gibi çeşitli özel düzenlemelere dayanır.
1. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu (özellikle 64. madde)
Askeri personelin malul sayılmasına ilişkin temel hüküm, 5434 sayılı Kanun’un 64. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;
- Harp malullüğü ve vazife malullüğü, aynı Kanun’un 56. ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak tanımlanmıştır.
- Fiili hizmet sırasında meydana gelen hastalık, kaza veya olay nedeniyle çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği resmi sağlık kurulu raporuyla sabit olanlara, eğer olay görevle ilgiliyse, vazife malullüğü aylığı bağlanır.
- Eğer olay, 64. madde kapsamına giren harp, iç güvenlik harekâtı, terörle mücadele gibi görevler sırasında meydana gelmişse harp malullüğü aylığı bağlanır.
2. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
2008 sonrası işe giren ve 5434 sayılı Kanun kapsamına girmeyen askeri personel için uygulanır. 5510 sayılı Kanun’un 25. ve 47. maddeleri, kamu görevlileri için malullük sigortasını düzenler. Buna göre;
- 25. maddeye göre, çalışma gücünün veya meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği, SGK tarafından yetkilendirilen sağlık kurullarınca tespit edilen sigortalı malul sayılır.
- Ancak kamu görevlileri için ek olarak, 47. madde kapsamında “vazife malullüğü” düzenlenmiştir. Bu maddeye göre görevlerini yerine getirirken veya görevlerinden kaynaklanan bir nedenle malul olan kamu görevlilerine SGK tarafından vazife malullüğü aylığı bağlanır.
Bu madde kapsamında aylık bağlanabilmesi için olayın görevle illiyetli olması ve hizmet kusuru ya da kasıt bulunmaması gerekir.
3. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
Bu Kanun, kolluk kuvvetleri ile TSK mensuplarının iç güvenlik, asayişin korunması, kaçakçılıkla mücadele, trafik güvenliği gibi görevler sırasında malul kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ve aylıkları düzenler.
4. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu
3713 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca, terörle mücadele görevleri sırasında veya bu görevlerin neden ve etkisiyle malul kalan TSK mensuplarına, 2330 sayılı Kanun’a göre nakdi tazminat ve vazife malullüğü aylığı bağlanır.
- 21. maddeye göre; eğer kişi malul olmuşsa, kendisine; vefat etmişse, hak sahiplerine bağlanacak aylığın toplamı, görevdeki emsallerinin aldığı maaşlardan düşük olamaz.
- Ayrıca bu kişilere, 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenir.
- Ağır malullük (başkasının yardımı olmadan hayatını sürdürememe) durumunda en yüksek devlet memuru maaşı üzerinden hesaplama yapılır.
Askeri Hukuk Alanında Sunduğumuz Hizmetler
Askeri hukuk, hem disiplin hem de idari işlemler açısından özel uzmanlık gerektiren, dikkatli takip ve deneyim isteyen bir alandır. Bu alanda faaliyet gösteren bir askeri ceza avukatı ve askeri avukat olarak, müvekkillerimizin karşılaştığı her türlü hukuki ihtilafta yanlarında yer alıyor, etkili ve sonuç odaklı çözümler sunuyoruz.
Askeri ceza avukatı sıfatıyla; disiplin soruşturmaları, ihraç işlemleri, ceza yargılamaları ve askeri disiplin hükümlerine ilişkin tüm süreçlerde müvekkillerimizi temsil etmekteyiz. Özellikle Askeri Ceza Kanunu ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu çerçevesinde yürütülen davalarda, askeri ceza avukatı olarak ciddi bir birikime sahibiz. Askeri ceza avukatı kimliğimizle, sadece savunma yapmakla kalmayıp, sürecin her aşamasında haklarınızı korumaya odaklı çalışıyoruz. Bununla birlikte askeri avukat olarak sadece ceza alanında değil, idare hukukunun tüm boyutlarında da görev alıyoruz. Askeri avukat kimliğimizle; tayin, terfi, sicil, görevden uzaklaştırma ve göreve iade gibi işlemlerde de hukuki destek veriyoruz. Ayrıca, askeri avukat olarak SGK ve OYAK kaynaklı hak kayıplarının takibinde de etkin şekilde çalışıyoruz. Askeri avukat olarak yürüttüğümüz her dosyada, müvekkillerimizin kişisel mağduriyetlerini en aza indirerek haklarını tam anlamıyla teslim etmeye odaklanıyoruz.
En çok karşılaşılan dava türlerinden biri olan askeri tazminat davaları, bu alandaki uzmanlık alanlarımızdandır. Görev sırasında yaralanma, maluliyet veya vefat gibi durumlarda gündeme gelen askeri tazminat davaları, hem idari hem de hukuki yönü güçlü dosyalardır. Bizler, yıllara dayanan deneyimimizle askeri tazminat davaları konusunda birçok müvekkilimize başarıyla hizmet verdik. Askeri tazminat davaları, detaylı mevzuat bilgisi ve dikkatli dava stratejisi gerektiren dosyalardır. Askeri tazminat davaları kapsamında maddi ve manevi zararlarınızın tazmini için gereken tüm hukuki süreci titizlikle yürütüyoruz.
Eğer siz de profesyonel destek almak istiyorsanız, alanında deneyimli bir askeri ceza avukatı ve askeri avukat ile çalışmanın önemini göz ardı etmeyin. Bizimle iletişime geçerek, haklarınızı doğru, eksiksiz ve zamanında savunabilir, tüm hukuki süreci güvenle yürütebilirsiniz.