Askeri Hukukİdare Hukuku

Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar- Arşiv – 2025

Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar

Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar , askeri personelin görev performansını gösteren ve terfi, tayin, ödül gibi konularda etkili olan sicil notlarının hukuka aykırı olarak düşük verilmesi durumunda açılan bir idari dava türü neticesinde alınan içtihat niteliğindeki kararları ifade eder.  Sicil iptal davası emsal karar, silahlı kuvvetler personeli ile alakalı verilmiş sicillerin iptali ile alakalı daha önceden mahkemelerce verilmiş örnek kararları ifade eder.

Jandarma Sicil İptal Davası idare mahkemesinde açılır ve zamanaşımı süresi sicilin öğrenildiği tarihten itibaren 60 gündür. Sicil iptal davasında ispat yükümlülüğü idareye aittir ve sicil üstlerinin objektif, adil ve vicdani kanaatle değerlendirme yapması gerekir.

Subaylar, astsubaylar, uzman jandarma ve uzman erbaşlar açısından farklı yönetmelikler öngörülmüştür. Bu nedenle her bir kategori açısından farklı Yönetmelikler uyarınca iptal davalarının açılması gerekebilir. Bununla beraber MKL 52-1 TSK Sicil Belgesi Düzenleme Kılavuzu bu konuda kapsamlı bilgi olanağı da sunmaktadır.

Bu makalemizde sicil iptal davaları ile alakalı kısa bilgilendirme ve sicil iptal davası ile ilgili verilmiş emsal kararları bulacaksınız.

Askeri Personel İçin Sicil İptal Davaları Açmak

Askeri personelin siciline ilişkin olarak tutulan kayıtlar, üzerinde değişiklik yapılabilen kayıtlardır. Pek tabii ki bu değişiklikler yetkili sicil amiri tarafından yapılabilmektedir. İşte bu değişikliklerin yapılması bir idari işlem niteliğindedir.

Askeri personel açısından sicil alma işlemleri, idari işlem niteliğini haiz olması vesilesiyle, bu işlemler hakkında açılacak iptal davaları birer idari işlemin iptali davası şeklinde vücut bulur. İdari yargılama hukukunun en temel davası olan iptal davasına ilişkin genel kurallar TSK Sicil İptal Davası hakkında da geçerlidir.

İdari yargılama hukukunda dava açılması medeni yargılama hukukunda olduğu şekliyle görevli ve yetkili mahkemeye dilekçe gönderilmesi suretiyle gerçekleştirilir. Bu dilekçenin İYUK m.3 ve m.5’e uygun olması gerekmektedir. Dilekçenizi aşağıdaki kuralları gözeterek hazırlayabilir veya avukatınızın hazırladığı dilekçeyi kontrol edebilirsiniz:

Dilekçelerde aşağıdaki hususların mevcudiyeti zorunludur:

-Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
-Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
-Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,

Bu hususların tam olduğu dilekçelerin görevli ve yetkili idare mahkemesine verilmesiyle TSK Sicil İptal Davası açılmış olur. İdari davaların genel nitelikleri gereği duruşma talep edilmediği sürece yargılama dosya üzerinden duruşmasız şekilde yürütülmektedir. Bu nedenle duruşma talebiniz varsa bunu ek olarak belirtmeniz gerekmektedir.

Hangi Mahkemede Açılır

TSK Sicil İptal Davası açısından görevli mahkeme, idari işlemin iptali davası niteliğinde olduğu için idare mahkemeleridir. Yetki kuralları açısından ise özel bir yetki hükmü bulunmaktadır. İYUK m.33/3 aşağıdaki gibidir:

“Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.”

Bu madde hükmüne göre TSK Sicil İptal Davaları açısından yetkili mahkeme, davayı açacak yani hakkında idari işlem yapılan askeri personelin görev yaptığı yerdeki idare mahkemesidir. Örneğin askeri personel Gaziantep’te görev yapıyorsa TSK Sicil İptal Davası açısından görevli ve yetkili mahkeme Gaziantep İdare Mahkemeleri olacaktır.

Jandarma Sicil İptal Davası Zamanaşımı
Jandarma Sicil İptal Davası Zamanaşımı

Jandarma Sicil İptal Davası Zamanaşımı

İdari yargılama hukuku açısından genel kural dava edilecek idari işlemin tesis edilmesinden sonraki 60 gün içinde davanın ikame edilmesi gerekliliğidir. Bu süre sonunda dava edilmeyen idari işlem zamanaşımına uğramaktadır ve dava edilememektedir. Ancak bu genel kural TSK Sicil İptal Davaları bakımından uygulama alanı bulmamaktadır.

Askeriyenin genel kurallarından biri olan sicillerin gizliliği ilkesi askeri personelin hakkında tutulan sicili öğrenmesini imkânsız kılmaktadır. Bu nedenle askeri personel ancak bir kanaat doğrultusunda Sicil İptal Davası açabilecektir. Bu kanaat de askeri personelin kurum içindeki sıralamaların değişmesi sonucunda edindiği bilgilerle mümkün olmaktadır.

Sicilin gizliliği ilkesinden dolayı askeri personelin hakkında tutulan sicili öğrenememesinden kaynaklı olarak TSK Sicil İptal Davalarında dava zamanaşımı kuralı uygulanmamaktadır. Askeri personel hakkında tutulan sicil hakkında belli bir kanaate ulaştığında TSK Sicil İptal Davasını açabilmektedir. Sicil iptal davası hakkında tüm detayları öğrenmek için lütfen Reform Hukuk Büromuzun askeri avukatları ile iletişime geçiniz.

Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Kararlar – 2025

Danıştay 12. Dairesi 2020/5278E, 2021/4683, 30.09.2021 Tarihli Kararı – Sicil İptal Davası Emsal Karar

Dava konusu istem : Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş olarak görev yapan davacının, 08/06/2005 tarih ve 2005/06 sıra no lu Bakanlık olur işlemiyle, disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ilişiğinin kesilerek resen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada,… İdare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve E:… K….sayılı kararıyla davanın reddi yolunda verilen kararın, karar düzeltme isteminin… Ídare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve E:…, K…. sayılı kararıyla reddedilerek kesinleşmesi üzerine, disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ilişiğinin kesilmesine esas alınan, sıvı veya gaz halindeki enerji hırsızlığı iddiasıyla hakkında açılan davada,… Ağır Ceza Mahkemesinin… tarih ve E…. K:… sayılı karar ile beraat ettiğinden bahisle yaptığı yargılamanın yenilenmesi başvurusunun,… idare Mahkemesi …Dairesi’nin…tarihli, E:…,K….sayili kararıyla reddedilmesi üzerine Avrupa İnsan Haklar Mahkemesine yaptığı…tarih ve … sayılı başvurunun henüz sonuçlanmadığından bahisle 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 9. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi ile … İdare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının kaldırılarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiğinin kesilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptaliyle statü dışında kaldığı sürelere ilişkin olarak mahrum kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

Dava konusu olayda; her ne kadar İdare Mahkemesince, davacının yüz kızartıcı suç kapsamında olan “hırsızlık” suçundan mahkum olduğu anlaşılan sanıklarla irtibatının olduğu ve çok sayıda telefon görüşmesinin bulunduğu, bu hususun … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…,. K:…sayili kararında da kabul edildiği, bu yakınlığın kolluk görevlisi ile yerel halk arasında bulunması gereken ilişkinin sinirini aştığı, jandarma sınıfından olması hasebiyle kolluk görevi bulunan ve bu bağlamda suçla mücadele etmesi gereken davacının, Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde disiplinsiz hareketlerde bulunduğu ve statüsü itibariyle kamu görevlisi olma nitelik ve yeterliliğini yitirdiği, hususu ilgilinin daha önceki disiplinsiz davranışları ile birlikte değerlendirildiğinde, kamu hizmetinde istihdam edilmesi kamu yararı ve hizmet gereklerine açıkça aykırılık teşkil edecek olan davacı hakkında tesis olunan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K…. sayılı kararında, davacının sanıklarla yaptığı telefon görüşmelerinin içeriğinin belli olmadığı ve bu görüşmelerin dosya kapsamına aktarılmamış olduğu ve tespit edilemediği belirtilmiş ve bu sebeple davacı aleyhine delil olarak değerlendirilemeyeceği belirtilerek davacının beraatine karar verildiği görülmektedir.

Öte yandan, dosya kapsamında yapılan incelemeden de, davacının söz konusu sanıklarla yaptığı iddia edilen ve dava konusu işleme dayanak olan telefon görüşmelerinin tarihine, sayısına ve içeriğine ilişkin bir herhangi bir tespitin yapılmadığı görülmektedir.

Bu durumda, dava konusu işleme dayanak gösterilen eylemlere ilişkin isnatların açıkça, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle tam bir vicdani kanaat oluşturacak şekilde ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan davanın reddi yolunda verilen idare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Danıştay 12. Dairesi 2021/2183E, 2021/3438K 03/06/2021 Tarihli Kararı -Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar 

Dava konusu istem: … Jandarma Komutanlığında uzman erbaş olarak görev yapan davacının, sicil notunun 60’ın altında olduğu ve kademe ilerlemesi yapamadığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 19/09/2019 tarihli işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen uzman erbaş sicil belgesinde, 1. sicil amiri tarafından 100 üzerinden 60, 2. sicil amiri tarafından 55 sicil notu takdir edildiği, sicil notu ortalamasının 57,50 olduğu, bu sicil notu ortalamasına göre kademe ilerlemesi yapamadığından sözleşmesinin feshedildiği, ancak söz konusu sicil değerlendirme notuna ilişkin işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin 2019/714 esasına kayden açılan davada, … Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesince dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulduğu, bu durumda, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin hukuki dayanağı kalmadığından hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal hakların davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan; davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemin dayanağını oluşturan 2019 yılı sicil değerlendirme notu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmiş ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu, … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2.Dairesi 2006/480E , K. 2006/882K , T. 27.09.2006 -Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar 

Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 14’üncü maddesinde öngörülen 3 ay birlikte çalışma koşulu gerçekleşmediği halde, davacı hakkında sicil üstlerince düzenlenen sicil yetki yönünden hukuka aykırıdır.

İzmir Bölge İdare Mahkemesi ; Sicil Notunun Objektiflikten Uzak Bir Şekilde Düzenlendiği 

Davalı idarece davacının 2015 yılı sicil ve başarı değerlendirme raporunun (B) düzeyinde belirlenmesine dayanak alınan olayda asıl mağdurun davacı olduğu, raporda belirtilen ” arkadaşları ile iyi geçinmeyen bir personel olduğu” yolundaki değerlendirmenin sicil raporunun düzenlenmesine dayanak alınamayacağı, öte yandan davacının görevinde başarısız olduğu veya göreviyle bağdaşmayan tutum ve davranışları bulunduğu yolunda başkaca bir iddiada bulunulmadığı, nitekim bu konuya ilişkin başarı değerlendirilmesinin sicil amirlerince (90) puan ile değerlendirildiği göz önüne alındığında, objektif olarak düzenlenmediği sonuç ve kanaatine ulaşılan dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Danıştay 2. Dairesi 2023/714E, 2023/968K – Sicil İptal Davası Nerede Açılır ? 

30/06/2021 günlü, 31527 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7329 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na eklenen “Askerî hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklara dair hükümler” başlıklı 20/C maddesinin 1. fıkrasında, “Bu madde; Millî Savunma Bakanlığı kadrolarında çalışan kamu görevlileri ile … tarihli ve … sayılı Askeralma Kanunu kapsamında askerlik hizmetini yerine getiren yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile erbaş ve erleri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır.” hükmüne yer verilmiş, 13/07/2022 günlü, 31892 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7415 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile de anılan fıkraya, “Bu uyuşmazlıkların çözümünde ilgilinin görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.” hükmü eklenmiştir. Dosyanın incelenmesinden; Hakkari 34. Hudut Tugay Komutanlığında kıdemli binbaşı olarak görev yapan davacının, 2015 ve 2016 yıllarına ait sicil notlarının iptali istemiyle 06/04/2022 tarihinde bakılan davayı açtığı, davanın açıldığı tarihte kadrosunun Ankara’da olduğu, 08/04/2022 tarihli atama oluruna istinaden 05/08/2022 tarihinde Ankara ilindeki görevinden ayrılarak …’üncü Hudut Tugay Komutanlığı emrindeki görevine başladığı hususları göz önüne alındığında, iş bu davanın görüm çözümünde, 2577 sayılı Kanun’un 20/C maddesinin 1. fıkrasına eklenen düzenleme uyarınca, ilgilinin dava açma tarihi itibarıyla görev yaptığı Ankara ilinin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu Ankara Bölge İdare Mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dava dosyasının, davanın görüm ve çözümünde yetkili olduğu belirlenen Ankara 17. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın Erzurum 3. İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Dairesi 2006/264E, 2006/857K Sayılı Kararı – Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar – Sicil notunun düşük verilmesine ilişkin bilgi ve belgelerin bulunmaması 

Açıklamalar çerçevesinde dava konusunun değerlendirilmesinde; iptali talep edilen 1999 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerinin iyi seviyede takdir olunduğu ancak not olarak davacının safahatındaki en düşük sicil notu olduğu ve iki niteliğin menfi kanaat olarak işaretlendiği ancak gerek nottaki düşüş gerekse, menfi kanaatleri izah eden herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı ve bu nedenle hukuka aykırı bir sicil işlemi olduğu, 2000 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının çok iyi seviyede ve genel sicil safahatı ile uyumlu siciller olduğu ve menfi nitelikli bir işaretlemenin de bulunmayışı karşısında hukuka uygun bir sicil olduğu, 2001 yılına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının da çok iyi seviyede ve hukuka uygun sicil notları oldukları ancak 1 inci sicil üstü tarafından 36 ncı nitelikte, 2 nci sicil üstü tarafından 36 ve 40 nci niteliklerde yapılan menfi kanaat içerikli işaretlemelerin haklılığını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin bulunmayışı karşısında hukuka aykırı oldukları kararına varılmıştır. İzah edilen nedenlerle; 1999 yılına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerinin İPTALİNE,

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire : 2006/716E, 2006/1032K, 05.12.2006 Tarihli Kararı ; Sicil İptal Davası Emsal Karar – sicil notundaki ani düşüşlerin olağan akışa aykırı olduğu ve objektiflikten uzak olması 

Yukarıda belirtilen ölçütler doğrultusunda dava konusu sicil işlemleri değerlendirildiğinde; davacı hakkında 1983 yılı sicil döneminde 1 inci ve 2 nci sicil üstü tarafından yapılan değerlendirmenin davacının sicil alma eğilimine uygun olmamakla ve ani bir düşüş göstermekle birlikte; bu sicil döneminde davacının komuta ettiği bölüğün denetlemesi sonucunda zayıf bulunması nedeni ile gerek alay komutanı ve gerekse J.Gn.Komutanı tarafından yazılı olarak uyarıldığı dikkate alındığında, sicil üstlerinin takdir yetkilerini hukuka aykırı kullandıklarından söz edilemeyeceği, dolayısıyla dava konusu 1983 yılı sicil işlemlerinin tesisinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna gidilmiştir. İptali istenen 1987 ve 1988 Yılları 1 inci ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının ise, davacının sicil alma eğilimi ve sicil not ortalamasına göre ani ve bariz bir düşüş göstermesi, sicil notlarındaki bu düşüşü ve belirtilen olumsuz kanaatleri haklı kılabilecek ceza, uyarı ve tutanak gibi somut bir belge yada bilginin bulunmaması nedenleriyle 1987 ve 1988 yıllan sicil işlemlerinin tesisinde takdir yetkisinin objektiflikten uzak olarak kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2006/58 E, 2006/943K, 07.11.2006 Tarihli Kararı ; – Sicil İptal Davası Emsal Karar – davacının sicilinin bu derece düşürülmesini gerektirecek bir nedenin bulunmadığı -Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar  

Dava konusu sicil işlemi değerlendirildiğinde; dava ve özlük dosyasında söz konusu yetersiz sicilleri açıklamaya yeterli bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı, söz konusu sicil döneminde eğitimine katılmadığı gerekçesiyle 3(üç) gün göz hapsi cezası ile cezalandırılmış ise de savunmasında eğitim elbisesi olmadığı için eğitime katılmadığını beyan ettiği dikkate alındığında bunun davacının sicilinin bu derece düşürülmesini haklı kılmaya yeterli olmadığı, dava ve özlük dosyasında söz konusu düşüşü açıklayan başka bilgi ve belgenin de bulunmadığı dolayısıyla 01.08.2005 tarihinde düzenlenen dava konusu 1 inci ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının hukuka aykırı olduğu ve iptalinin gerektiği kararına varılmış, hal böyle iken davacı hakkında yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve yapılan tespitler doğrultusunda dava konusu 01.08.2005 tarihli 1 inci ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının iptali durumunda, söz konusu sicil notlarına dayanılarak tesis edilen “kademe ilerlemesi yaptırılmama” ve “teğmen rütbesine terfi ettirilmeme” işlemleri de hukuka aykırı hale geleceğinden bu işlemlerinde iptalinin gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire – 2006/479E, 2006/801 K, 26.09.2006 Tarihli Kararı ; Jandarma Sicil İptal Davası Emsal Karar- idarenin düşük verilen sicili dava devam ederken düzeltmesi durumu 

Ancak, davanın görümü sırasında, davalı idarenin bünyesinde yer alan Sicil Denetleme ve Değerlendirme Kurulunun 19.06.2006 tarihli ve 2006/Sb. 289 sayılı kararı ile dava konusu 2006 yılı 1 ve 2 nci sicil üstlerine ait notların Subay Sicil Yönetmeliğinin 36 ncı maddesi gereğince iptaline oybirliği ile karar verilmesi üzerine bu hususun 28.06.2006 tarihinde K.K.K’ı tarafından uygun bulunması sonucu dava konusu işlem bizatihi davalı idare tarafından ve iptal davası tesis edildikten sonra ortadan kaldırılmıştır. Davalı idarenin dava devam ederken dava konusu sicil işlemini iptal etmekle, diğer bir deyişle sonuç istem yönünde işlem tesis etmekle iradesini “davanın kabulü” yönünde ortaya koyduğu kuşkusuzdur. HUMK.nun 92. md.sinde kabul; “iki taraftan birinin diğerinin neticei talebine muvafakat etmesidir.” şeklinde tanımlanmış olup, bu tanıma göre kabul, uyuşmazlığı kesin surette sona erdiren ve davanın esasına girilmesini önleyen bir irade beyanıdır. Buna göre davacının istemi doğrultusunda işlem tesis eden davalı idarenin bu hususta açılan davayı kabulü nedeniyle uyuşmazlık sona erdiğinden, davacı vekilinin duruşma istemi reddedilerek, 1602 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi delaletiyle HUMK.nun 91-96 ncı maddeleri gereğince, DAVANIN ESASI HAKKINDA BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR : 

1-Branştan Çıkarma İşlemi ve İptal Davası (2025)

2-Askeri Hukuk

3-İdari Yargıda Süreler – Tam Yargı Dava Açma Süresi -2025

4-Askeri Ceza Kanunda “Askeri Firar Suçu ve Cezası” Güncel 2025

5-İdare Hukuku

Reform Avukatlık Bürosu

Ankara Avukat - Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN