Süresiz Nafaka-Süresiz Nafaka Kalkacak mı? ;Süresiz nafaka, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın güncel açıklamalarıyla beraber yeniden gündeme geldi. Bakan açıklamasında süresiz nafakanın kabul edilebilir olmadığını ve konu hakkında bakanlık nezdinde çalışmalar yapıldığını belirtti.
Bakan yaptığı açıklamada “Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? Sormak istiyorum sizlere? Nafaka ve 6284 sayılı Kanun hususlarını Adalet Bakanımız ile ele aldık. Bu konuda Adalet Akademisinde ders verilmesi yönünde düşüncelerimiz var.” İfadelerine yer verdi.
Bakanın açıklamalarının ardından süresiz nafaka uygulamasının akıbeti hakkında da soru işaretleri oluşmaya başladı. Bununla beraber, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, süresiz nafaka kalkacak mı, süresiz nafaka var mı gibi hususlar da merak konusu haline geldi. Tüm bunlardan önce yoksulluk, iştirak ve tedbir nafakasının kısa olacak şekilde açıklanması gerekmektedir:
Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, 4721 sayılı TMK uyarınca oluşturulan ve temelde boşanmayla beraber yoksulluğa düşecek eş açısından diğer eşe ödeme yükümlülüğü getiren bir yasal düzenlemedir. Düzenleme boşanmanın sonuçları açısından önem arz eden bir düzenleme olduğu için hakkında yapılacak yorum ve muhakemelerin de özel ihtimam içerisinde yapılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakası TMK m.175’te aşağıdaki şekliyle düzenleme alanı bulmaktadır:
“Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”
Buna göre yoksulluk nafakası açısından esas önemli olan boşanma yüzünden taraflardan birinin yoksulluğa düşecek olmasıdır. Bu yoksulluk her ne kadar objektif kriterlere göre belirleniyor olsa da esasında hâkim tarafından kanaat getirilecek bir husustur. Dolayısıyla hâkimin ve mahkemenin genel kanaat ve takdiri eşlerden birinin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşüp düşmeyeceğine karar verecektir.
Yoksulluk nafakası açısından bir diğer husus da nafakanın ödeyen eski eş açısından mali gücüyle orantılı olmasıdır. Ödenecek nafaka ödeyen eski eşin mali gücüyle orantılı olmalıdır. Bu mali güç kişinin çalıştığı iş ve ekonomik durumuna göre takdir edilecektir. Yoksulluk nafakası açısından kusur aranmaz. Diğer bir ifadeyle kusuru olmayan eski eş de nafaka ödemek zorunda kalabilir. Burada tek husus, lehine nafakaya hükmedilecek tarafın nafaka ödeyecek taraftan daha az kusurlu olmalıdır. Tabii ki de kusura ilişkin araştırma ve değerlendirmeler de mahkeme takdirinde hesaplanacaktır.
İştirak Nafakası
İştirak nafakası TMK m.182/3 uyarınca hükmedilen nafaka türüdür. Buna göre “Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” İştirak nafakası talebinde bulunabilecek kişiler ise TMK m.329’da düzenlenmiştir. Buna göre aşağıdaki kişiler iştirak nafakası talebinde bulunabilirler ve bu konuda dava hakları mevcuttur:
- Küçüğe fiilen bakan ana veya baba
- Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için atanacak kayyım veya vasi
- Ayırt etme gücüne sahip olan küçük (çocuk)
İştirak nafakasının miktarı mahkeme tarafından takdir edilir. Tabii ki bu değerlendirmede ana ve babanın ekonomik durumları ve geçim özellikleri dikkate alınır. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. İştirak nafakası, tarafların feragat edebileceği bir husus değildir. Zira sadece tarafları değil çocuğu etkilemektedir. Bu nedenle taraflar yoksulluk nafakası talepleri olmadığını belirtebilirler ancak iştirak nafakası talepleri olmadığını belirtemezler.
Tedbir Nafakası
Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davaları açısından alınan önlemlerden biridir. Bu tür önlemlerin tamamında olduğu gibi tedbir nafakası açısından da tarafların talebine gerek olmadan hâkim kendiliğinden nafakaya karar verir. Tedbir nafakası hususu TMK m.169’da şu şekilde hükme bağlanmıştır:
“Madde 169- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.
Buna göre tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için boşanma veya ayrılık davası açılmış olmalıdır. Temel mantığı boşanma veya ayrılık davası devam ederken aile birliği içindeki çocukların ve diğer eşin barınma ve geçimin sağlanmasıdır. Özellikle de çocuklarının bakımlarının ve korunmalarının sağlanması açısından özel önem arz etmektedir. Zira taraflar boşanma veya ayrılık davası devam ederken bazen birbirlerine düşmanlık besleyebiliyorlar. Bu durum da özellikle çocuklar açısından sıkıntılı durumlar doğurmakta. İşte bu sıkıntılı durumların oluşmaması adına mahkeme tarafından kendiliğinden tedbir nafakasına hükmolunabilmektedir.
Süresiz Nafaka Var Mı?
12.05.1988 tarihinden önde Türk Hukukunda nafaka süresiz olarak değil 1 yıl süreyle uygulanmaktaydı. Bu tarih itibariyle getirilen değişiklikle beraber nafaka süresiz olarak uygulanmaya başlandı. Ancak nafakanın süresiz olarak uygulanıyor olması hayatın sonuna kadar devam edeceği anlamına gelmemektedir. Zira bazı durumlarda ödenen nafaka bazen kendiliğinden bazen de mahkeme kararınca kaldırılmaktadır. Bununla beraber uygulamada bu hassasiyete pek uygun davranılmadığından dolayı nafaka genellikle süresiz olarak uygulanmaktadır.
Süresiz nafaka, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın güncel açıklamalarıyla beraber yeniden gündeme geldi. Bakan açıklamasında süresiz nafakanın kabul edilebilir olmadığını ve konu hakkında bakanlık nezdinde çalışmalar yapıldığını belirtti. Bakan yaptığı açıklamada “Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? Sormak istiyorum sizlere? Nafaka ve 6284 sayılı Kanun hususlarını Adalet Bakanımız ile ele aldık. Bu konuda Adalet Akademisinde ders verilmesi yönünde düşüncelerimiz var.” İfadelerine yer verdi. Bakanın açıklamalarının ardından süresiz nafaka uygulamasının akıbeti hakkında da soru işaretleri oluşmaya başladı.
Nafakanın Sona Erdiği Durumlar
TMK m.176/3 uyarınca nafakanın hangi durumlarda sona ereceği düzenlenmiştir. Buna göre yoksulluk nafakası bazı durumlarda kendiliğinden bazı durumlarda ise mahkeme kararı uyarınca sona erecektir. Şöyle ki;
Yoksulluk nafakası;
- Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesiyle
- Taraflardan birinin ölmesiyle KENDİLİĞİNDEN
- Nafaka alacaklısının evlenmeden başkasıyla fiilen birlikte yaşaması
- Yoksulluğun ortadan kalkması
- Veya haysiyetsiz hayat sürmesi durumlarında ise MAHKEME KARARIYLA SONA ERER.
Durum böyleyken esasında teorik olarak süresiz nafakanın sadece süresinin belirli olmadığı şekliyle ödendiğini yoksa sonsuza kadar ödenmediğini belirtmek gerekir. Ancak yukarıda da ifade edildiği üzere uygulamada bu duruma ehemmiyet gösterilmediği için nafaka alacaklısının yoksulluk durumu ortadan kalksa dahi diğer taraf nafaka ödemeye devam etmektedir. Bu husus da nafakanın uygulanmasının adaletsiz sonuçlar doğurduğu hususunda tartışmaları beraberinde getirmektedir.
Süresiz Nafaka Kalkacak Mı?
Süresiz nafaka, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın güncel açıklamalarıyla beraber yeniden gündeme geldi. Bakan açıklamasında süresiz nafakanın kabul edilebilir olmadığını ve konu hakkında bakanlık nezdinde çalışmalar yapıldığını belirtti. Bakan yaptığı açıklamada “Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? Sormak istiyorum sizlere? Nafaka ve 6284 sayılı Kanun hususlarını Adalet Bakanımız ile ele aldık. Bu konuda Adalet Akademisinde ders verilmesi yönünde düşüncelerimiz var.” İfadelerine yer verdi. Bakanın açıklamalarının ardından süresiz nafaka uygulamasının akıbeti hakkında da soru işaretleri oluşmaya başladı.
Peki süresiz nafaka kalkacak mı? Durumun akıbeti ne olacak?
Yukarıda da ifade edildiği üzere nafaka 1988 yılından önde 1 yıl süreyle uygulanmaktaydı. O tarihten bu yana süresi belli olmayacak şekilde uygulanmaktadır. Bu durumun adaletsizlik yarattığı hususunda da tartışmalar daima olagelmiştir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın süresiz nafakanın kabul edilebilir olmadığına ilişkin açıklamalarının ardından süresiz nafakanın kalkıp kalkmayacağı hususu da yeniden gündeme oturdu. Bakan’ın açıklamalarının ardından süresiz nafakanın kalkacağına yönelik intibalar da oluştu. Özellikle da Adalet Bakanıyla yapılan görüşme ve devamında izlenecek yol hakkında ufak detaylara yer verilmesi süresiz nafakanın kaldırılacağı yönünde de kanaat uyandırdı. Sonuç olarak kısa zaman içinde yapılacak düzenlemeyle beraber durumun netliğe kavuşturulacağını ve süresiz nafaka uygulamasına dair köklü değişikliklerin yapılacağı kanaatindeyiz.
Durumla alakalı güncel bilgiler için sitemizi takip etmeye devam edebilirsiniz. Ayrıca nafaka hesaplaması, nafaka artırım davası ve konuyla alakalı daha birçok husus hakkında detaylı bilgi almak için sitemizde bulunan iletişim kanallarından bizlerle bağlantı sağlayabilir, dilerseniz yüz yüze olacak şekilde de hukuki danışmanlık alabilirsiniz.
Sıradaki Makelemiz : Ankara Ceza Avukatı