Askeri Hukuk

Sırf Askeri Suç Nedir ?

Sırf askeri suç, yalnızca asker kişiler tarafından ve askerlik hizmetiyle bağlantılı olarak işlenebilen, Türk hukuk sisteminde 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen suç türüdür. Bu suçlar sivil kişiler tarafından işlenemez ve genel ceza kanunlarında doğrudan karşılığı bulunmaz. Sırf askerî suçlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin disiplinini, hiyerarşi düzenini, emir-komuta yapısını ve askerlik hizmetinin gerekliliklerini korumaya yöneliktir. Bu nedenle istisnai bir yargılama rejimine tabidir ve kişi askerlik sıfatını taşıdığı sürece uygulama alanı bulur.

Askerî literatürde “askerî hizmete ilişkin suçlar” olarak da anılan bu fiiller; örneğin emre itaatsizlik, firar, amire hakaret, silah veya mühimmatı kaybetme, ast-üst ilişkilerine aykırı davranış gibi TSK disiplinini doğrudan etkileyen eylemleri kapsar. Sırf askerî suç ile müterafik askerî suç arasındaki farkın doğru belirlenmesi; görevden uzaklaştırma, disiplin soruşturması, askerî sicil, terfi işlemleri ve idari davalar açısından kritik öneme sahiptir.

Sırf Askerî Suç Nedir?

Sırf askeri suç, yalnızca asker kişiler tarafından ve askerî hizmetle bağlantılı olarak işlenebilen, genel ceza kanunlarında karşılığı bulunmayan ve sadece askerî ceza mevzuatında düzenlenen suçlardır. Bu suçlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplinin, emir komuta zincirinin ve askerî düzenin korunmasını amaçlar.

Bu tür fiilleri bir sivil kişi işleyemez; işlese dahi askerî suç olarak değerlendirilemez.

Hukuki Dayanak: 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu

Sırf Askerî Suçların Özellikleri

  • Sadece asker kişiler tarafından işlenebilir

  • Askeri hizmet ve görevle doğrudan ilgilidir

  • Genel ceza kanunlarında karşılığı yoktur

  • Askerî disiplin ve hiyerarşiyi korumayı amaçlar

Sırf Askerî Suçlara Örnekler

Suç Kısa Açıklama
Firar   Birliğini izinsiz terk etme
Amire / Üste Hakaret   Üst rütbeye sözle/hareketle hakaret
Emre İtaatsizlikte Israr  Verilen emri bilerek yerine getirmeme
Asta Müessir Fiil   Ast’a kötü muamele
Silah/Mühimmat Kaybetme  Askeri teçhizatın kaybı
Nöbet Terk Nöbet görevini terk etme

Bu suçlar sadece askerî sistem içinde anlam taşır; sivil bir birey tarafından işlenmesi mümkün değildir.

Sırf Askeri Suç ile Askerî Ceza Hukuku Arasındaki İlişki

Sırf askerî suçlar, askerî ceza hukuku kapsamında özel olarak düzenlenmiştir. Genel cezalandırma mantığı Türk Ceza Kanunu’na (TCK) benzer olsa da asil kriter askerî statü ve görev ilişkisidir.

Örneğin:

  • Bir vatandaş komutana hakaret ederse TCK m.125 devreye girer.

  • Bir asker komutanına hakaret ederse AsC.K. m.85 uygulanır.

Bu ayrım, özellikle disiplin cezaları, meslekten ihraç ve güvenlik soruşturmaları süreçlerinde belirleyicidir.

Yargılama Görevi Kimde?

Eskiden askerî mahkemeler bakardı; ancak 2017 anayasa değişikliği ile kaldırıldı.

Bugün:

  • Sırf askerî suçlar → Asliye Ceza / Ağır Ceza Mahkemeleri

  • Disiplin yönü → Disiplin Mahkemeleri / Komutanlık

Aynı fiil hem disiplin soruşturmasına hem ceza davasına konu olabilir. 

Sırf Askerî Suçlarda Yargılama Süreci

Sırf askerî suçlarda yargılama süreci, hem ceza yargılaması hem de askerî disiplin düzeni bakımından özel usullere tabidir. Asker kişi hakkında işlenen fiil, askerî hiyerarşiyi, disiplini veya hizmeti doğrudan etkiliyorsa, soruşturma ve kovuşturma süreci genel ceza yargılamasına göre daha hassas yürütülür.

2017 anayasa değişikliğiyle birlikte askerî mahkemeler kaldırılmış olup, bugün sırf askerî suçlarda yargılama sivil adli yargı mercilerinde yapılmaktadır.

7329 sayılı Kanun’la Askerî Ceza Kanunu’na eklenen Ek Madde 14’e göre, askerî suçlarda soruşturma ve kovuşturma süreci özel usullere tabidir; subay ve astsubayların şüpheli sıfatıyla ifadeleri mutlaka Cumhuriyet savcısı tarafından alınır, savcı olaya el koyana kadar askerî amirler yalnızca delillerin kaybolmasını önleyici tedbirler alır, yurt dışında işlenen askerî suçlarda ise savcı gerekli gördüğünde işlemleri Millî Savunma Bakanlığınca görevlendirilen hukuk sınıfı subaylar aracılığıyla yürütebilir. Sırf askerî suçlarda tutuklama yasağı hükümleri uygulanmaz ve kuvvetli suç şüphesi ile disiplinin ağır ihlali hâlinde tutuklama kararı verilebilir; iddianame kabul edildiğinde veya kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinde karar bir örneği ilgili komutanlığa bildirilir ve birlik komutanı şüpheli asker kişilerin ifade ve sorgu işlemleri için hazır edilmesini sağlar.

1. Soruşturma Aşaması (Cumhuriyet Savcılığı)

Sırf askerî suç şüphesi oluştuğunda süreç genellikle şu şekilde işler:

  1. Birlik komutanlığı olayı tespit eder

  2. Disiplin soruşturması başlatılır

  3. Durum Cumhuriyet Savcılığına bildirilir

  4. Savcılık ceza soruşturması yapar

  5. Deliller toplanır (tutanak, ifade, kamera, bilirkişi, rapor vb.)

  6. Gerekiyorsa şüpheli asker adli makamlara sevk edilir

2. Kovuşturma Aşaması (Mahkeme)

Savcılık yeterli delile ulaşırsa kamu davası açılır. Dosya, suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilir.

Mahkeme sürecinde:

  • Askerin savunması alınır

  • Tanıklar dinlenir

  • Komutanlık yazışmaları incelenir

  • Disiplin dosyası celp edilebilir

Sırf askerî suçlarda, tutuklama yasağına ilişkin hükümler uygulanmaz.

Sırf Askeri Suçlarda Avukat Desteği

Bu süreçlerde yapılacak usul hataları, askerlerin:

  • Meslek hayatını

  • Sicilini

  • Tazminat haklarını

  • Terfi sürecini

  • Emeklilik haklarını

doğrudan etkileyebilir.

Dolayısıyla hem ceza yargılaması hem de idari süreç birlikte takip edilmelidir. Askeri Avukat ile süreci yönetmeniz hak kaybına uğramamanız adına önemlidir.

Sırf Askeri Suçlar Emsal Kararlar 

Sırf Askeri Suçlar Emsal Kararlar

Yargıtay 19. CD 2018/4294 E., 2018/10482 K. – Sırf askerî suçlarda HAGB uygulanabilir mi?

Firar suçundan mahkûm olan sanığa, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10 ay hapis cezası verilmiş, ancak sırf askeri suç olduğu ve ceza 6 ayı aştığı gerekçesiyle HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) uygulanmamıştır.

Dosya kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay’a taşınmıştır.

Yargıtay, suç tarihi itibarıyla HAGB’yi engelleyen hükümlerin henüz yürürlükte olmadığını belirterek, HAGB uygulanabileceğini hüküm altına almıştır.

Yargıtay değerlendirmesinde şu noktalara vurgu yapmıştır:

  • 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nda yer alan HAGB yasağı Anayasa Mahkemesi tarafından 2013’te iptal edilmiştir

  • 353 sayılı Kanun’da “6 ay ve üzeri sırf askerî suçlarda HAGB uygulanmaz” hükmü 23.06.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir

  • Sanığın firar suçu 2014 yılına ait olup, yeni düzenleme suç tarihinden sonra yapılmıştır

Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2024/339 E., 2024/11304 K. – “Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.”

Daha önce, sırf askerî suçun herhangi bir mevzuatta tanımı yapılmamış olmakla birlikte, 30.06.2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 24.06.2021 tarihli ve 7329 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile Askeri Ceza Kanunu’na eklenen Ek 11. maddede;

“Bu Kanunda düzenlenen suçlar ile asker kişilerin askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlar, askerî suçtur. Bu Kanunda düzenlenen ve asker kişiler tarafından işlenen 60 ıncı, 62 nci, 65 inci, 66 ncı, 67 nci, 68 inci, 70 inci, 79 uncu, 81 inci, 82 nci, 85 inci, 87 nci, 88 inci, 89 uncu, 90 ıncı, 91 inci, 97 nci, 98 inci, 100 üncü, 101 inci, 102 nci ve 136 ncı maddelerinde düzenlenen suçlar, sırf askerî suçtur.” şeklinde bir düzenleme yapılarak sırf askeri suçların hangileri olduğu Kanun’da açıkça sayılmıştır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında yoklama kaçağı suçunun, “sırf askerî suçlar” kategorisinde olmayıp, 1632 sayılı Kanun’da düzenlenen askeri bir suç olması karşısında; tekerrür hükümlerinin uygulanmasında Kanuni bir engel bulunmaması sebebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/3724 E. ,  2017/8546 K. 

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet suçundan sanık …’nin, anılan Kanun’un 63/1-A ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/204 esas, 2017/100 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 16/06/2017 gün ve 94660652-105-57-5902-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/06/2017 gün ve KYB 2017/39587 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.

Sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan adli sicil kaydından da anlaşılacağı üzere sanığın incelemeye konu suç tarihinde tekerrüre esas herhangi bir adli sicil kaydının bulunmadığı gibi, 5237 sayılı Kanun’un 58/4. maddesinde yer alan, “Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz”

 SIRADAKİ MAKALEMİZ : 

siradaki makalemiz 1

 

Reform Avukatlık Bürosu

Ankara Avukat - Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu