Askeri Hukuk

Amir ve Mafevkine Hakaret Suçu – Üste Hakaret

Güncel 2024

Amir ve Mafevkine Hakaret Suçu – Üste Hakaret ; Amir ve mafevkine hakaret suçu, hakaret suçunun asker kişi tarafından amir ve üstü konumda olan kişiye karşı işlenmesi halinde meydana gelen suç tipidir. Mafevk, Arapça kökenli bir sözcük olup “üst konumda bulunan, üst” anlamına gelmektedir. Bu itibarla amir ve mafevkine hakaret suçu yalnızca ast konumda bulunan askerin amirine veya üstüne karşı işlenebilir. Askeri Ceza Kanunu madde 85 de düzenlene bu suç tipi amir ve üste hakaret suçu olarak da tanımlanabilir.

Amir ve mafevkine hakaret suçu, 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu m.85 hükmünde düzenlenme alanı bulmuştur. Söz konusu hüküm;

“Bir amire veya üste hakaret eden üç aydan bir seneye kadar hapis cezası ile, hakaret hizmet esnasında yahut hizmete müteallik bir muameleden dolayı vuku bulursa altı aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hakaret bir maddei mahsusa tayini ile vukua gelmiş ise altı aydan beş seneye kadar hapsolunur. Hakaret umuma teşhir olunmuş yazı, resim veya sair neşir vasıtalariyle veya resmi makamlara verilipte üzerine muamele cereyan etmiş evrak ile yapılmış ise bir seneden beş seneye kadar hapsolunur.”

Amir ve mafevkine hakaret denilince akla; askere küfür etmenin cezası nedir, hakaret suçunun cezası kaç TL, hakaret suçundan ne ceza alırım, asta hakaret suçu, askeriyede üstün asta hakaret etmesi, asta küfür etmenin cezası nedir, komutanın askere hakaret etmesi nedir gibi sorular gelmektedir. Bu yazımızda da sizlere hakaret suçunun 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu bakımından tanımını ve özelliklerini aktaracağız. Askeri hukuk ile ilgili daha detaylı bilgi için alanında uzman askeri ceza avukatları ile iletişime geçebilirsiniz.

Amir ve Mafevkine Hakaret Suçu - Üste Hakaret
Amir ve Mafevkine Hakaret Suçu – Üste Hakaret

Amir ve Üste Hakaret Etme Suçu Nasıl Oluşur?

Amir ve üste hakaret suçu, sırf askeri suç olup yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilir. Bu itibarla sivil şahıslar tarafından askeri amire/komutana hakaret edilmesi halinde amir ve üste hakaret suçu oluşmayacaktır. Hakaret suçu sırf davranış suçu olup ayrıca bir neticenin oluşmasını gerektirmez. Dolayısıyla hakarete konu söz ve davranışın gerçekleşmesi ile suç meydana gelmiş olur.

Hakaret; bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olan sözler bütünüdür. Bu itibarla amir ve üste hakaret suçunun oluşabilmesi için ayrıca hakarete konu sözler, amir veya üst konumda olan asker kişinin onur şeref veya saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olmalıdır.

Bununla birlikte hakaretin ast tarafından üste değil de üst tarafından asta gerçekleştiği halde amir ve mafevkine hakaret suçu oluşmaz. Nitekim amir ve mafevkine hakaret suçunun mağduru, üst konumda olan asker kişidir. Bu itibarla komutanın asta hakaret etmesi halinde söz konusu suç oluşmayacak fakat olayın niteliğine ve şartlarına göre Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuatın hakaret ile ilgili diğer düzenlemeleri değerlendirme alanı bulacaktır.

Amir ve Mafevkine Hakaret Edenlerin Cezası Nedir?

Amir ve mafevkine hakaret suçunun temel cezası, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bununla birlikte hakaret, askeri hizmet esnasında ya da askeri hizmetle ilgili bir tutumdan dolayı gerçekleşmişse 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.

Hakaretin somut bir fiil veya olgu isnadı şeklinde gerçekleşmesi halinde 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası verilir. Ancak bu kapsamda cezanın verilebilmesi için, isnadın somut olması gerekmektedir. Yani belli bir zaman, yer, konu yada olay ile ilişkilendirilebilir olması gerekmektedir. Bununla birlikte hakarete konu isnadın aynı zamanda gerçekleşmiş bir duruma ilişkin olması gerekmektedir. Dolayısıyla gerçekleşmeyen bir durumun isnadı halinde söz konusu suç meydana gelmeyecektir. Bununla birlikte isnat konusu durumun gerçek olup olmaması ise suçun meydana gelmesi açısından önemsizdir.

Ayrıca hakaretin umuma açık yazı, resim ve benzeri medya aracılığıyla gerçekleşmiş olması veya resmi makamlara verilip de üzerine işlem yapılmış evrak ile gerçekleşmiş olursa 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilir.

Amir ve Mafevkine Hakaret Suçunda Soruşturma İzni Gerekli midir?

Askeri Ceza Kanununa göre asker kişilerin işlemiş oldukları askeri suçlardan dolayı soruşturma açılabilmesi için yetkili komutan tarafından soruşturma izni verilmesi gerekmektedir. Amir ve Mafevkine Hakaret Suçu da sırf askeri suç olup yalnızca askeri şahıslar tarafından işlenebilmesi dolayısıyla bu suçu işleyen asker hakkında soruşturma açılabilmesi, soruşturma izni verilmesine tabidir

Amir ve Mafevkine Hakaret Suçunda Görevli Mahkeme Hangisidir?

2017 Anayasa Referandumu değişikliği öncesinde askeri suçlara bakmakla görevli mahkmede Askeri Ceza Mahkemeleriydi. Ancak söz konusu referandum sonrası yapılan değişiklikle askeri mahkemeler kapatıldı ve askeri suçlar, adli suçların görüldüğü adli yargı kapsamında görülmeye başlandı.

Bu bakımdan askeri suçlar için de görevli mahkemeler, ilk derece adli yargı ceza mahkemeleri oldu. Amir ve Mafevkine Hakaret suçuna yönelik kovuşturma için görevli mahkeme de Asliye Ceza Mahkemesidir.

Amir ve Mafevkine Hakaret Etme Suçunda Zamanaşımı Süresi Nedir?

Askeri Ceza Kanunu m.49 hükmü esas alındığında Amir ve Mafevkine Hakaret Etme Suçu için öngörülen zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Söz konusu hükme göre Hıyanet suçları hariç olmak üzere geri kalan diğer suçlar bakımından Türk Ceza Kanununda öngörülen zamanaşımı süreleri uygulanır. Hıyanet suçları bakımından herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır.

Türk Ceza Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümlerine göre 5 yıldan fazla olmayan hapis veye adli para cezalarına ilişkin suçlar bakımından 8 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Askeri Ceza Kanununa göre amir ve mafevkine hakaret suçunun cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu bakımdan amir ve mafevkine hakaret suçu için öngörülen zamanaşımı da 8 yıl olmaktadır.

Amir ve Üste Hakaret Suçu Emsal Kararlar

Amir ve Mafevkine Hakaret Etme Suçu Emsal Karar – Yargıtay Kararı – 7. CD., E. 2021/19870 K. 2023/4050 T. 2.5.2023

“… anık beyanları ve dosya kapsamında bulunan bütün delillerin değerlendirilmesi sonucunda; sanığın olay sırasında onbaşı rütbesi ile üstü konumunda olan mağdura yönelik olarak sinkaf ettiklerim siz daha göreceksiniz şeklinde sarfettiği sözlerin toplum içerisinde mağduru alçaltıcı ve haksız nitelikte olduğunun kabulüyle Mahkemece hizmete müteallik bir muameleden dolayı üste hakaret suçuna konu eyleminin sabit görülmesinde ve denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasında,

Olay tarihinde sanığın rütbesiz … er, mağdurun ise onbaşı rütbesine haiz olduğu, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun’un 10 uncu ve 1632 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre aralarında ast-üst ilişkisinin bulunduğu, sanığın rütbece üstü olan mağdurun yüzüne yumruk atmak suretiyle doğrudan onun vücut bütünlüğüne ve üstlük nüfuz ve otoritesine yönelik fiili saldırı gerçekleştirdiğinin kabulü ve dosya kapsamında bulunan ve usulüne uygun ifadeleri alınmış mağdur ve tanık ifadelerinin de bu yönde olduğu göz önüne alınarak Mahkemece üste fiilen taarruz suçuna konu eyleminin sabit görülmesinde ve denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasında, bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.

4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir…”

Amir ve Mafevkine Hakaret Etme Suçu Emsal Karar – Yargıtay Kararı – 7. CD., E. 2021/30439 K. 2023/3165 T. 3.4.2023

“… Katılan J.Astsb.Kd.Çvş. …’ın, olay tarihinde İlçe J.K.’lığında Harekat Eğitim Astsubayı olarak görev yaptığı, her gün sabah içtimasından sonra 08.00-09.00 saatleri arasında, tüm personelin

katılımıyla, eğitim faaliyeti icra ettiği, olay günü de, katılanın, komuta ve nezaretinde, tüm askerler ile birlikte gazinoda eğitim faaliyeti yapıldığı, kısa süre sonra, sanık J.Er …’ın, katılana hitaben; “ben bunları ezberlemem, ezberleyemem, kafam almıyor, daha geçen hafta denetlemede rütbeli personel dahi sorulan sorulara cevap veremedi. Ben nasıl cevap vereyim” şeklinde konuştuğu, bunun üzerine, katılanın, sanığa; “rütbeliler seni ilgilendirmez, sen kendi işine bak, çalışırsan anlarsın, ezberlersin” şeklinde cevap verdiği, sanığın oturduğu yerden katılan ile konuşmaya devam etmesi üzerine, katılanın, kendisinden ayağa kalkarak esas duruşa geçmesini istediği, sanığın ayağa kalktığı fakat esas duruşunu yeterince gösteremediği, konuşma sırasında elini ve kolunu havaya kaldırarak konuşmaya devam ettiği, bunun üzerine katılanın, sanığa, hakkında tutanak tutulacağını, bölük komutanının odasına gitmesini emrettiği, sanığın gazino kapısından çıktıktan sonra, koridorda yüksek sesle, katılanın ismini kullanmaksızın; “a.ına koyduğumun çocuğu” şeklinde sözler sarf ederek merdiven korkuluklarını tekmelediği maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

Askerliğe elverişli olan ve cezai ehliyeti konusunda şüphe bulunmayan sanığın, rütbesiz asker er, katılanın ise Kd.Çvş. rütbesine haiz olduğu, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun’un 10 uncu ve 1632 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre aralarında ast-üst ilişkisinin bulunduğu, sanığın rütbece üstü konumunda olan katılana yönelik “a.ına koyduğumun çocuğu” şeklinde sarfettiği sözlerin toplum içerisinde katılanı alçaltıcı ve haksız nitelikte olduğunun kabulüyle Mahkemece üste hakaret suçuna konu eyleminin sabit görülerek sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır…”

Amir ve Mafevkine Hakaret Etme Suçu Emsal Karar – Yargıtay Kararı – 7. CD., E. 2021/22553 K. 2022/9857 T. 12.5.2022

“… Sanığın, mağdura yönelik olarak, “Ben Astsubay olmak için kimseye, yalakalık yapmam” sözlerini söylediği, böylece üste hakaret suçunu işlediği, bu nedenle eylemine uyan ASCK’nın 85/1 (birinci cümlesi) maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talebiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde yerel mahkemece sanığın atılı suçu işlediği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de;

Asker kişilerin üstlerine veya amirlerine karşı işledikleri hakaret suçları, ASCK’nun 85’inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi, suçun basit hâlini düzenleyip yaptırım altına alırken; ikinci cümlesi, hakaretin hizmet esnasında veya hizmete müteallik bir muameleden dolayı işlenmesi hâllerini düzenlemektedir. Askerî Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere üstü konumundaki mağdurun rütbe ve makamını aşağılayıcı, onurunu kırıcı, küçük düşürücü, şeref ve haysiyetine tecavüz edici nitelikte olduğu kabul edilen sözlerin hakaret suçunu oluşturduğunda kuşku bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında temyize konu somut olay değerlendirildiğinde; sanığın “Ben Astsubay olmak için kimseye, yalakalık yapmam” sözünün onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ve kaba bir hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla üste hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Üye …’in karşı oyları ile 12.05.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.”

Amir ve Mafevke (Üste)hakaret suçu ile ilgili Reform Hukuk Büromuzun askeri hukuk departmanındaki Askeri Ceza Avukatları ile iletişime geçebilirsiniz.

Sıradaki Makelemiz : Ankara Kira Avukatı

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından 2015 yılında kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danısmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danısmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında akademik basarı göstermis profesyonel avukatlardan olusmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN