İdare Hukuku

Riskli Alan Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?

Güncel 2024

Riskli Alan Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?  ; Riskli alan, Cumhurbaşkanı tarafından hakkında “zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan” alan olduğu yününde karar verilen bir alandır. Riskli alan ve önlemlerine ilişkin hukuki düzenleme ise 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’dur.

Bu yazımızda da sizlere; riskli alanın unsurlarını, riskli alan ilanına nelerin neden olduğunu, riskli bölge ilanı kararı sonrası ilgili alanda gerçekleştirilen kısıtlamaları, riskli alan kararına karşı yargısal yolun nasıl olduğu ve benzeri konuları açıklayacağız. Kentsel dönüşüm ve riskli alan, riskli yapı ile ilgili sorunlarınız için alanında uzman Kentsel Dönüşüm avukatlarımızı arayabilir, hukuki danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Riskli Alan Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?
Riskli Alan Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?

Riskli Alan İlan Etme Yetkisi Kimdedir?

Riskli alan ilanı kararının alınması Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilir. Bu konuda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı ilgili alan için “Riskli Alan” ilan edebilir. Burada riskli alan ilanı kararından önce ilgili alanın riskli alan olup olmadığı hususunda tespit yapılması istenebilir. Bir alanın riskli alan olup olmadığına ilişkin tespit talebi, ilgili bakanlıkça resen gerçekleştirilebileceği gibi kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilerin idareye başvuruları halinde de gerçekleştirilebilecektir.

Özet olarak riskli alan ilan etme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Ayrıca Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının teklifi halinde de ilgili alan üzerinde Cumhurbaşkanınca “Riskli Alan” kararı alınabilir.

Riskli Alanın Asgari Büyüklüğü

İlgili yönetmeliğin durdurulan bir hükmüne göre bir alan üzerinde “Riskli Alan” kararının alınabilmesi için ilgili alanın en az 15 bin metrekare büyüklüğünde olması gerekiyordu. Daha sonra Danıştay tarafından verilen karara göre yönetmeliğin bu hükmü durdurulmuş olup riskli alan ilanı için ilgili alanın asgari bir büyüklüğe sahip olması şartı aranmamıştır. Dolayısıyla güncel mevzuata göre bir alan üzerinde “Riskli Alan” kararının alınabilmesi için asgari büyüklük şartı aranmamaktadır.

Riskli Alan İlanı Sebepleri Nelerdir?

Riskli alan ilanı sebepleri, başlarda ilgili kanunda düzenlenmemiş ancak daha sonra ek madde ile uygulanma alanı bulmuştur. Adı geçen hükme göre riskli alan ilanı için gerekli nedenleri 2 başlık altında toplayabiliriz. Bunlar:

Kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu yerlerde

  • Planlama veya altyapı hizmetlerinin yetersiz olduğu alanlar
  • İmar mevzuatına aykırı yapılaşma içerisinde bulunan alanlar
  • Yapı veya altyapısı hasarlı bulunan alanlar

Üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlarFen-Sanat kural ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerini meydana getirmek, eğitim, ulaşım ve sağlık gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı tarafından riskli ilan edilen alanlar

Her iki ana sebep göz önüne alındığında görülecektir ki bir alan üzerinde riskli alan ilanı için idareye geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Ancak aşağıda da açıklayacağımız üzere kanun koyucunun idareye tanımış olduğu takdir yetkisi sınırsız bir yetki olmayıp kamu düzeninin gereklerine ve ölçüsüne uygun olmalıdır.

Riskli Alanlarda Gerçekleştirilen Kısıtlamalar

Cumhurbaşkanı tarafından bir alan için “Riskli Alan” kararı alınması sonrasında ilgili alan üzerinde hak sahiplerinin birtakım tasarrufları kısıtlanmaktadır. Söz konusu kısıtlamaları üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlar:

1) İmar ve Yapılaşma İşlemlerinin (2+1 yıl süre ile) Durdurulması
6306 Sayılı Kanunun ilk haline göre idare, riskli alan üzerinde her türlü imar ve yapılaşma işlemlerini geçici olarak durdurabilmekteydi ancak adı geçen geçici süre ile ilgili bir sınırlama ise bulunmamaktaydı. Mülkiyet hakkının sınırsız olarak ihlal edilmesine neden olan bu boşluk için Anayasa Mahkemesine başvuruldu ve sonrasında hüküm tekrardan düzenlendi. Güncel durumda artık idare, riskli alan üzerinde en fazla 2 yıl süreliğine imar ve yapı işlemlerini durdurabilecek ve gerekli görülecek durumun varlığı halinde bu süre 1 yıl daha uzatılabilecek. Netice itibariyle riskli alan üzerinde idare tarafından imar ve yapılaşma işlemlerine yönelik getirilecek sınırlama en fazla 3 yıl olabilecektir.

2) Tahsis ve Devir İşlemleri Sonuçlandırılıncaya Kadar Ayni Hak Kurulamaz
Riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında olup da Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, tahsis ve devir işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar bakanlık tarafından satılamaz, tahsis edilemez, kiraya verilemez, tahsis edilemez, ön izne veya irtifak hakkına konu edilemez.

3) Talep Halinde Hak Sahiplerinin De Görüşü Alınarak Doğalgaz, Elektrik ve Su Hizmetleri Verilemez
Uygulama esnasında Başkanlık, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi durumunda, hak sahiplerinin de görüşü alınarak, riskli alanlardaki yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmez ve verilen hizmet varsa bu hizmetler ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur.

Riskli Alan Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?

Riskli alan kararı, Cumhurbaşkanı tarafından verilen bir karar olup İdari işlem niteliğini haizdir. Bu bakımdan ilgili kişiler söz konusu idari işlemin iptali için yargısal sürece başvurabilirler.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu ve Cezası – TCK 184-1 konusunda bilgi edinmek için tıklayınız.

Riskli Alan Kararına İtirazda Görevli Mahkeme

Riskli alan kararının bir idari işlem olduğunu söylemiştik. Bu bakımdan kural olarak idari işlemin iptali için İdare Mahkemesinde iptal davası açılmalıdır. Ancak Danıştay Kanununun 24.maddesi hükmü gereğince Cumhurbaşkanlığı kararına karşı açılacak davalarda, Danıştay ilk derece mahkemesi olarak görevlidir. Dolayısıyla riskli alan kararına karşı açılacak davanın da Danıştay’da açılması gerekmektedir.

Yukarıda açıklanan hususla birlikte riskli alan kararına karşı olmayıp da riskli alan kararı sonrasında idarenin gerçekleştirmiş olduğu herhangi bir işleme karşı açılacak davalarda ise genel yetkili İdare Mahkemeleri görevlidir.

Riskli Alan Kararının İptali Dava Açma Süresi

Riskli alan kararına karşı açılacak davanın iptal davası olduğunu söylemiştik. İptal davası kural olarak ilgili idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde açılmalıdır. Ancak 6306 Sayılı Afet Riski Atındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6.maddesi hükmü gereğince bu kanun kapsamında tahsis edilen idari işlemlere karşı işlemin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde davanın açılması gerekmektedir.

Riskli Alan Kararlarında Yargılama Süreci

6306 Sayılı Kanun kapsamında Cumhurbaşkanı tarafından verilen kararlara karşı açılan davalar, ivedi yargılama usulüne tabidir. Ayrıca riskli alan ilan etme kararına karşı açılan davalarda istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Bununla birlikte adı geçen davalarda temyiz kanun yoluna başvurulabilir. Riskli alan ilan etme kararına karşı açılan davalarda temyiz mercii ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruludur (DİDDK). İvedi yargılama usulünün uygulanması nedeniyle söz konusu davaların temyiz merciine götürülmesi bakımından öngörülen süre ise 15 gündür.

Riskli Alan Kararına İtiraz Nasıl Yapılır? davası açmak istiyorsanız Reform Ankara Hukuk Bürosu ile hemen iletişime geçin.

Sıradaki Makelemiz : Ankara Ceza Avukatı

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından 2015 yılında kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danısmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danısmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında akademik basarı göstermis profesyonel avukatlardan olusmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN