İdare HukukuÖrnek Dava Dilekçeleri

Kınama Cezası Savunma Dilekçesi Örneği- 2025

Kınama Cezası Savunma Dilekçesi

Kınama Cezası Savunma Dilekçesi, 657 sayılı Devlet Memurlar Kanununa göre kendisine kınama cezası verileceği  tebliğ edilen kişilerden yasal süresi içerinde savunmasını sunması için istenen dilekçesidir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller başlıklı 125. maddesinde Kınama cezası ” Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.” şeklinde tanımlanmıştır. Kınama Cezası Savunma Dilekçesi örneğine geçmeden önce kınama cezası ile ilgili kısa bir kaç açıklamada bulunmak faydalı olacaktır.

Kınama Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller Nelerdir ?

657 sayılı devlet memurları kanunun Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller başlıklı 125. maddesinde kınama cezasını gerektiren fiil ve haller neler olduğuna yer verilmiştir. Buna Göre ;

a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,

b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,

c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,

d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,

e) Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,

f) Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,

g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,

h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,

ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,

j) Verilen emirlere itiraz etmek,

k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,

l) Kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak.

t)Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

şeklindeki davranışlar kınama cezası ile teçhiz edileceği yönünde düzenlemelere yer verilmiştir. Ancak uygulamada maalesef verilen kınama cezaları usul ve yasaya aykırı ve keyfi olarak verildiği görülmektedir. Bu sebeple aşağıda yer verdiğimiz Kınama Cezası Savunma Dilekçesini istifadenize sunuyoruz.

Kınama Cezası Savunma Dilekçesi Örneği
Kınama Cezası Savunma Dilekçesi Örneği

Kınama Cezası Savunma Dilekçesi Örneği

T.C.
……. BAKANLIĞI
BAKANLIK DİSİPLİN KURULU BAŞKANLIĞI’NA

İTİRAZ EDEN: ………..

GÖREVİ: Makam Arabası Bakım Görevlisi

ÇALIŞTIĞI BİRİM: ………… Genel Müdürlüğü

TARİH:……….

KONU     : Hakkımda tesis edilen kınama cezasının iptali istemidir.

OLAYLAR:

Disiplin cezasına konu olay özet olarak şu şekildedir: Aracın aylık bakımları için bakanlıkta bize ayrılan yerine gidecektim. Araç bakım için ayrılan yerlerin yetersiz olmasından ötürü araç kalabalığı olabiliyor ve o gün kalabalık bir gün olduğundan beklemek zorundaydım. Makam arabasının jantı da sıkıntı olduğunu gördüm. Ancak bize ayrılan yerin müsait olmaması ve makam aracının acilen ………….. Bakanlığına gidecek olmasından dolayı o gün tamir işlemi yapamadım. Ertesi gün müdürümüz araca geldiğinden makam aracının jantındaki kırık yeri gördü ve görevimi ihmal ettiğimi belirterek tutanak tuttu ve hakkımda soruşturma başlatılacağını belirtti.

Ben 22 yıldır sayın Bakanlığınızda makam araçları bakım görevlisi olarak çalışmaktayım. Üzerime düşen tüm sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirdim. Şimdiye kadar hiç bir makam aracının bakımında gecikme olmadığı gibi , arıza nedeniyle kazaya sebebiyet veren bir olayda yaşanmamıştır. Söz konusu disiplin cezası hakka ve hukuka aykırıdır. Şöyle ki ;

DİSİPLİN SORUŞTURMASINDA VE AKABİNDE VERİLEN CEZADA HUKUKA AYKIRILIKLARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:  (Kınama Cezası Savunma Dilekçesi)

1.SAVUNMAMIN GÖZ ARDI EDİLMESİ VE İFADELERİMİN DİKKATE ALINMAMASI

Tarafıma isnat edilen “Araç bakımının yapılmadığı” iddiaları nedeniyle hakkımda disiplin soruşturması başlatılmış ve savunmam alınmıştır. Ancak, savunmamda belirttiğim hususlar göz ardı edilerek hakkımda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-a maddesi uyarınca “kınama” cezası verilmiştir.

Savunmamda olayın tamamen talihsiz bir rastlantı olduğunu, aracın tüm bakımlarının yerinde olduğunu, jant tamirinin yerin müsait olmamasından dolayı yapılamadığını ifade etmiş bulunmaktayım. Ancak bu hususlar soruşturmayı yürüten Muhakkik tarafından dikkate alınmamıştır.

2. ORANTILILIK VE ÖLÇÜLÜLÜK İLKELERİNE AYKIRILIK

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde yer alan disiplin cezaları, memurun görevi ile ilgili olarak kusurlu davranışlarının karşılığı olarak verilmektedir. Ancak idare hukukunun temel ilkelerinden biri olan “orantılılık ilkesi”, disiplin cezalarının işlenen fiilin ağırlığına uygun olması gerektiğini öngörmektedir.

İlgili disiplin cezası, kişinin meslek hayatını doğrudan etkileyen bir durum olup, verilen cezanın, işlediğim iddia edilen fiille ölçüsüz derecede ağır olduğu açıktır.

Disiplin cezasının amacı memurun görevine daha dikkatli devam etmesini sağlamak olmalıdır. Ancak bu tür orantısız cezalar memurların çalışma motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

Danıştay 12. Dairesi 2013/1732 E. 2014/2587 K. sayılı kararında disiplin cezalarının ölçülülük ilkesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir.

3. EMSALLERLE HUKUKİ DAYANAK

Danıştay 12. Dairesi’nin 2018/2563 Esas, 2019/1476 Karar Sayılı Kararı: Bu kararda, disiplin cezalarının verilmesi sürecinde, somut ve kesin delillerin bulunması gerektiği, soyut iddialarla ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, yalnızca bir anlık gözlemle disiplin cezası verilmesi, Danıştay içtihatlarıyla çelişmektedir.

Danıştay 5. Dairesi’nin 2016/3152 Esas, 2017/2268 Karar Sayılı Kararı: Orantılılık ilkesi gereği, disiplin cezalarının kusur ile orantılı olması gerektiği belirtilmiş, hafif kusurlu eylemler için ağır cezalar verilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu emsal karar doğrultusunda, tarafıma verilen kınama cezasının ölçüsüz olduğu açıktır.

Danıştay 8. Dairesi’nin 2020/3568 Esas, 2021/479 Karar Sayılı Kararı: Disiplin cezalarının, ilgili kişinin geçmiş hizmetleri ve sicili dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, kişinin genel tutumu göz önünde bulundurulmadan ceza verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu belirtilmiştir. 22 yıllık hizmet sürem boyunca hiçbir disiplin cezası almamış olmama rağmen, sadece bir olay üzerinden cezalandırılmam adalet ilkesine aykırıdır.

Bu kararlar da göstermektedir ki, verilen cezanın orantılı ve ölçülü olması gerekmektedir. Ancak somut olayda küçük dikkatsizlik sonucu vuku bulan olaya dayanılarak kınama cezası verilmesi açıkça hukuka aykırıdır.

4.MUHAKKİK TARAFINDAN YAPILAN EKSİK İNCELEME:

Muhakkik tarafından hazırlanan raporun, diğer şoförlerin araçlarının kontrol edilip edilmediğine ilişkin herhangi bir veri içermemesi, olayın sübjektif değerlendirmeye dayandığını göstermektedir. Olay günü ve öncesinde, kullandığım araçların bakım durumu periyodik olarak incelenmiş midir? Benzer şartlarda diğer şoförlere yönelik benzer bir soruşturma açılmış mıdır? Tüm bu hususlar göz ardı edilerek sadece bana yönelik bir disiplin cezası verilmiş olması, sürecin eşitlik ilkesine aykırı yürütüldüğünü ortaya koymaktadır.

5.HİZMET SÜREM VE ÖNCEKİ ÇALIŞMALARIMIN DİKKATE ALINMAMASI

22 yıllık görev sürem boyunca hiçbir disiplin cezası almamış, görevimi titizlikle yerine getirmiş bir memur olarak hakkımda verilen bu cezanın hizmet geçmişimi dikkate almadan verilmiş olması hukuka aykırıdır.

İdari işlemler tesis edilirken, bireyin geçmiş performansı, disiplin geçmişi ve genel hizmet süresi göz önünde bulundurulmalıdır. Danıştay 8. Dairesi’nin 2017/3215 Esas, 2018/4521 Karar Sayılı kararında, disiplin cezalarının objektif değerlendirmeler doğrultusunda verilmesi gerektiği, geçmiş sicilin dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğu açıkça ifade edilmiştir.

Tarafımca, bugüne kadar görev sürem boyunca taşıdığım sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirdiğim ve herhangi bir disiplin cezası almadığım gerçeği, ceza tayininde göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur. Hakkımda yürütülen bu soruşturmada ise geçmiş hizmetlerim ve görev bilincim değerlendirme kapsamına alınmamış, bu da hakkaniyet ilkesine aykırı bir uygulama ortaya çıkarmıştır.

Ayrıca, idari kararlar alınırken, kamu görevlisinin hizmet süresi boyunca gösterdiği performansın ve görevine bağlılığının göz önünde bulundurulması gerektiği, Danıştay 12. Dairesi’nin 2019/2463 Esas, 2020/1876 Karar Sayılı hükmünde açıkça belirtilmiştir. Bu doğrultuda, tarafıma uygulanan cezanın adil olmadığı ve geçmiş hizmetlerimin görmezden gelinerek karar verildiği ortadadır.

Bu nedenle, disiplin cezasının iptali gerekmektedir. Çünkü adil bir değerlendirme sürecinde, görev süresi boyunca hiçbir disiplin cezası almamış ve görevini her zaman titizlikle yerine getirmiş bir memura bu şekilde ağır bir yaptırım uygulanması hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.

6.CEZAYA DAYANAK EYLEMDE KASTIM YOKTUR.

Disiplin cezası verilebilmesi için kişinin söz konusu kusuru bilerek ve isteyerek yapması gerekmektedir. Benim bu olayda kesinlikle kastım yoktur. Soruşturma konusu eylemin kasıtlı olarak gerçekleştirildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Olay günü, araç bakım için sıraya girdiğimde çok sıra olduğundan ve makam aracının acil işi olduğundan dolayı tamir edilememiştir.

7.DİSİPLİN CEZALARININ KARİYERİME OLUMSUZ ETKİSİ

Tarafıma verilen “Kınama” cezası, yalnızca mesleki itibarımı zedelemekle kalmayıp, gelecekte mesleki yükselme ve görev atamaları açısından da büyük bir engel teşkil edecektir. ….. başvurularımda olumsuz bir etki yaratabilecek bu karar, hem benim hem de ailemin geleceğini doğrudan etkileyecektir. 22 yıllık hizmet sürem boyunca özverili bir şekilde görev yapmış ve görevime sadakatle bağlı kalmış bir memur olarak, yalnızca bir anlık olay üzerinden böylesine ağır sonuçlar doğuracak bir ceza verilmesini hakkaniyetli bulmamaktayım.

Bu noktada, tercih ettiğim ………. pozisyonuna atanma şansım varken, bu orantısız ve ölçüsüz cezanın verilmesi, yalnızca bir “Kınama” ile sınırlı kalmayacak; kariyerimde ciddi ve telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Cezanın sicilime işlenmesi, yurt dışı görevlendirmeler, terfiler ve diğer idari değerlendirmelerde aleyhime kullanılabilecektir. Ailemle birlikte uzun yıllardır emek vererek kurduğumuz gelecek planlarımız, bu haksız ve ölçüsüz yaptırım nedeniyle sekteye uğrayacaktır.

Bu süreç, yalnızca mesleki itibarımı değil, aynı zamanda mesleki motivasyonumu da olumsuz etkilemektedir. Disiplin cezalarının, kamu görevlilerinin mesleki gelişimini engellemek yerine teşvik edici bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiği Danıştay kararlarında da açıkça belirtilmektedir. Dolayısıyla, verilen cezanın bu yönleriyle tekrar değerlendirilmesi ve iptali gerekmektedir.

Tarafıma verilen “Kınama” cezası, yalnızca mesleki itibarımı zedelemekle kalmayıp, gelecekte mesleki yükselme ve görev atamaları açısından da büyük bir engel teşkil edecektir. Yurt dışı görev başvurularımda olumsuz bir etki yaratabilecek bu karar, hem benim hem de ailemin geleceğini doğrudan etkileyecektir. 22 yıllık hizmet sürem boyunca özverili bir şekilde görev yapmış ve görevime sadakatle bağlı kalmış bir memur olarak, yalnızca bir anlık olay üzerinden böylesine ağır sonuçlar doğuracak bir ceza verilmesini hakkaniyetli bulmamaktayım.

8.SORUŞTURMA SÜRECİNDEKİ EKSİKLİKLER

Disiplin soruşturmasını yürüten Muhakkik tarafından tanık beyanları alınmamış, deliller eksik değerlendirilmiş ve sürecin tarafsızlığı şüpheli hale gelmiştir. Bu eksiklikler nedeniyle cezanın hukuka uygun olmadığı açıktır.

9.MESLEKİ SADAKAT VE GÖREV BİLİNCİ

22 yıllık hizmet sürem boyunca görevime olan bağlılığım ve disiplinli çalışma anlayışım herkes tarafından bilinmektedir. Bu tür bir iddiayla karşı karşıya kalmak üzücüdür ve meslek hayatımda olumsuz bir etki yaratacaktır.

10. NESNEL BİR DEĞERLENDİRME YAPILMALIDIR.

Disiplin soruşturmasında yalnızca tek bir anlık gözleme dayanarak karar vermiştir. Kişisel beyanım ve aracın o tarihe kadar ki genel durumu incelenmeden yalnızca olay günü çekilmiş bir görselle değerlendirme yapılmıştır.

Ayrıca diğer hizmet araçları düzenli olarak denetlenmemektedir. Benzer fiillerin başka araçlarda olup olmadığı incelenmiş midir? Bu soruların hiçbirine disiplin soruşturması sürecinde yanıt verilmemiştir. Bu durum, soruşturmanın tarafsız yürütülmediği ve objektif değerlendirme yapılmadığı yönünde şüphe oluşturmaktadır.

11.EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRILIK VE EKSİK DENETİM:

Disiplin cezalarının objektif ve adil olması için denetim süreçlerinin tüm çalışanlara eşit şekilde uygulanması gerekmektedir. Ancak hakkımda yürütülen soruşturmada, diğer hizmet araçlarına aynı kontrollerin yapılıp yapılmadığı konusunda herhangi bir araştırma bulunmamaktadır. Araç bakımı ile ilgili olarak sadece benim sorumlu olduğum araç değerlendirilmiş, diğer hizmet araçlarının bakım durumuna ilişkin herhangi bir periyodik kontrol yapılıp yapılmadığı göz ardı edilmiştir. Bu durum, eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır.

Danıştay 5. Dairesi’nin 2016/3152 Esas, 2017/2268 Karar Sayılı Kararı’nda, benzer bir durumda disiplin cezalarının tüm çalışanlara aynı standartlarla uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca Danıştay 8. Dairesi’nin 2020/3568 Esas, 2021/479 Karar Sayılı Kararı’nda, idarenin keyfi cezalar vermemesi gerektiği ve benzer durumlarda tüm çalışanlara eşit yaklaşması gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, sadece benim kullandığım aracın kontrol edilmesi ve diğer araçlara yönelik benzer bir inceleme yapılmaması, soruşturmanın adil ve tarafsız yürütülmediğini göstermektedir.

Bu doğrultuda, tarafıma uygulanan ceza, aynı pozisyondaki diğer çalışanlara uygulanmadığı gibi, araç bakımı konusunda yapılan denetimlerin sistematik ve periyodik olarak yapılmadığı açıktır. Bu da disiplin sürecinde hukuka aykırı bir yaklaşım sergilendiğini ortaya koymaktadır.

12.İYİ NİYET İLKESİNİN GÖZ ARDI EDİLMESİ

Memurların değerlendirilmesinde iyi niyet ve genel hizmet kurallarına uygunluk ilkeleri gözetilmelidir. Ancak bu soruşturmada, hakkımda kişisel bir anlık ön yargı nedeniyle cezalandırma yapıldığı kanaati oluşmuştur. Bu nedenle sürecin adil yürütülmediği düşüncesindeyim.

Tüm bu hususlar dahilinde görevimle ilgili ihmalen ya da kasıtlı olarak işlemleri aksatma gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Yıllardır bu mesleği yürütmem ve şimdiye kadar hiçbir disiplin cezası ya da ihtar almamam da ne denli titiz çalıştığımın bir göstergesidir.

5. SONUÇ VE TALEP

Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığım hususlar doğrultusunda;

Tarafıma verilen “Kınama” disiplin cezasının, hukuka, hakkaniyete ve orantılılık ilkesine aykırı olması nedeniyle İPTALİNE,

Disiplin cezasının iptal edilmemesi halinde, yargı yoluna başvurma hakkımın saklı tutulmasına,

Soruşturma sürecinde hakkaniyetli ve objektif bir değerlendirme yapılmadığı, savunmamın dikkate alınmadığı hususlarının incelenerek soruşturmanın yeniden ele alınmasına,

Disiplin cezasının iptal edilmesi halinde, mesleki haklarımın ihlal edilmemesi ve kariyerime olumsuz etkide bulunmaması adına, hakkımda olumsuz sicil kaydı tutulmamasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

İTİRAZ EDEN

EKLER: …………………………

Disiplin cezası kararı

Yukarıda yer verdiğimiz Kınama Cezası Savunma Dilekçesine örnek olması açısından yer verilmiş olup, her olayın kendi özelliğine göre savunma dilekçesinin içeriği değiştirilebilir. Detaylı bilgi için lütfen Reform Hukuk Büromuzla iletişime geçiniz.

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN