TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma hakkı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin hukukunun en önemli güvencelerinden biridir. Disiplin, askerî düzenin korunması ve görev etkinliğinin sağlanması açısından hayati bir unsur olduğundan, disiplin cezalarının verilme sürecinde savunma hakkının tanınması Anayasa’nın 129. maddesi ile güvence altına alınmıştır.
Bu bağlamda, disiplin hukukunun temel dayanaklarını oluşturan 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği, yüksek disiplin kurullarında savunmanın usul ve esaslarını ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. Özellikle meslekten çıkarma gibi ağır sonuçlar doğurabilen işlemlerde, kurul önünde savunma hakkının etkin kullanılması hem bireysel hakların korunması hem de disiplin sisteminin adil işleyişi açısından kritik öneme sahiptir.
Savunma hakkı yalnızca yazılı beyan ile sınırlı değildir; kurul önünde sözlü olarak kendini ifade etme imkânını da içerir. Bu nedenle, TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkı, disiplin sürecinin hakkaniyet ilkesine uygun yürütülmesinde kilit rol oynamaktadır.
Bu makalede, TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma hakkı hem yazılı hem sözlü boyutlarıyla incelenecek; ilgili mevzuat hükümleri analiz edilecek; uygulamadaki sorunlar tartışılacak ve örnek bir savunma dilekçesi sunularak pratik katkı sağlanacaktır.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Hakkının Hukuki Çerçevesi
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunması, yalnızca iç düzenlemelerle değil, aynı zamanda anayasal ve uluslararası hukuk normlarıyla da güvence altına alınmış temel bir haktır. Disiplin cezalarının verilmesi sürecinde savunma hakkının tanınması, hem bireysel hakların korunması hem de disiplin sisteminin meşruiyeti açısından kritik öneme sahiptir.
Bu bağlamda hukuki çerçeve üç temel dayanağa sahiptir:
Anayasal Dayanak
- Anayasa’nın 129. maddesi, kamu görevlilerine disiplin cezası verilmeden önce savunma hakkının tanınmasını zorunlu kılar.
- Bu hüküm, asker kişiler için de geçerli olup, TSK disiplin hukukunun temel taşını oluşturur.
6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu
- 6413 sayılı Kanun, TSK’daki disiplin suç ve cezalarını düzenler.
- Kanun, disiplin kurullarının görev ve yetkilerini belirlerken savunma hakkına da özel önem vermektedir.
- Özellikle yüksek disiplin kurullarında savunma hakkı, meslekten çıkarma gibi ağır cezaların adil şekilde değerlendirilebilmesi için ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği
- Yönetmelik, disiplin kurullarının işleyişini ve savunma hakkının kullanılmasına ilişkin usul ve esasları belirler.
- TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkı bu yönetmelikte açıkça düzenlenmiş olup, savunmaya çağrı usulü, süreler ve kurul önünde yapılacak işlemler ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Uluslararası Standartlar
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) m.6, adil yargılanma hakkını güvence altına alır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları, disiplin hukukunda savunma hakkının etkin kullanımı konusunda bağlayıcı yorumlar geliştirmiştir.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Hakkı
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma hakkı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin cezalarının adil bir şekilde uygulanmasını güvence altına alan temel bir usuldür. Özellikle meslekten çıkarma gibi ağır disiplin cezalarında, ilgili personelin yazılı ve sözlü olarak kendisini ifade etmesi, hem bireysel hakların korunması hem de disiplin sisteminin meşruiyeti açısından kritik önem taşır.
6413 Sayılı Kanunda Savunma Hakkı
6413 Sayılı Kanun Madde 8 – TSK Disiplin Cezalarında Savunma Hakkı
- Disiplin cezası verilmeden önce personele mutlaka savunma hakkı tanınır.
- Savunma için en az 3 gün süre verilmesi zorunludur.
- Savunma alınmadan ceza verilemez.
Bu madde, savunma hakkının Anayasal güvence (m.129) ile uyumlu şekilde düzenlendiğini gösterir.
6413 Sayılı Kanun Madde 39 – TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Usulü
- Meslekten çıkarma cezaları Yüksek Disiplin Kurulu tarafından görüşülür.
- Personel, kurul önünde savunma yapma hakkına sahiptir. En ağır cezalarda savunma yapılmadan karar verilmesi hukuka aykırıdır.
6413 Sayılı Kanun Madde 43 – TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma Çağrısı
- Personele isnatlar tebliğ edilir.
- Savunma yazılı yapılabileceği gibi sözlü savunma olarak da yapılabilir.
Bu madde, TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkını doğrudan düzenler.
6413 Sayılı Kanun Madde 45 – Disiplin Kurulunda Savunma Hakkının Kullanılması
- Personel tanık gösterebilir, delil sunabilir.
- Savunma yapılmadan alınan kararlar geçersizdir.
Bu düzenleme savunmayı formalite olmaktan çıkarıp etkin bir hak haline getirir.
6413 Sayılı Kanun Madde 46 – Yüksek Disiplin Kurulu Kararlarının Yargısal Denetimi
- Kararlar idari yargıya tabidir.
- Savunma hakkı tanınmadığında Danıştay tarafından iptal sebebi sayılır.
Savunma hakkı yalnızca idari usul değil, aynı zamanda yargısal denetimde korunan bir temel haktır.
TSK Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinde Savunma Hakkı
TSK Disiplin Yönetmeliği Madde 47 – Yüksek Disiplin Kuruluna Savunmaya Çağrı Usulü
- İsnatlar açıkça yazılarak personele tebliğ yapılır.
- Çağrıda yazılı veya sözlü savunma hakkı belirtilir.
Usulsüz tebligat, savunma hakkının ihlali anlamına gelir.
TSK Disiplin Yönetmeliği Madde 48 – Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma Hakkı
- Personel kurul önünde sözlü savunma
- Müdafi (avukat) bulundurulmasına izin verilebilir.
Bu madde, savunma hakkının en güçlü yansımasıdır.
TSK Disiplin Yönetmeliği Madde 49 – Yazılı Savunma Usulü
- En az 3 gün süre verilir.
- Yazılı savunma dosyaya eklenir.
Yazılı savunma, kurul kararının temel belgelerindendir.
TSK Disiplin Yönetmeliği Madde 50 – Savunmanın Kapsamı ve Deliller
- Personel tanık gösterebilir ve belge sunabilir.
- Kurul, delilleri değerlendirmek zorundadır.
Savunmanın etkin kullanılmasını sağlayan önemli bir güvencedir.
TSK Disiplin Yönetmeliği Madde 52 – Tutanak ve Karar Süreci
- Tüm savunma işlemleri tutanağa geçirilir.
- Kararlar gerekçeli yazılır ve personele tebliğ edilir.
Şeffaflık ve yargısal denetime elverişlilik sağlanır.
Hem 6413 sayılı Kanun hem de TSK Disiplin Yönetmeliği, TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma hakkını ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. Savunma hakkının yazılı ve sözlü boyutları tanınmış; delil sunma, tanık çağırma ve müdafi bulundurma gibi güvenceler öngörülmüştür.
Özellikle TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkı, meslekten çıkarma gibi telafisi güç sonuçlar doğurabilecek kararların adil şekilde alınması açısından hayati önemdedir.
TSK Disiplin Savunma Hakkının Etkinliği ve Yargısal Denetim
1. Karar Sürecine Etkisi
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma hakkı, disiplin yargılamasının en kritik aşamalarından biridir. Kurulun vereceği kararın hem usul hem de esas yönünden hukuka uygun olabilmesi için savunma hakkının gerçek anlamda tanınması gerekir.
- Yazılı savunma, dosyadaki delillerle birlikte kurulun değerlendirmesine sunulur.
- TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma sırasında personel, doğrudan kurul üyelerine hitap ederek açıklama yapabilir. Bu aşama, kurul kararını etkileme bakımından en güçlü fırsattır.
- Savunmanın etkin yapılmadığı, yani yalnızca şekli olarak yerine getirildiği durumlarda kararlar idari yargıda sıklıkla iptal edilmektedir.
2. Danıştay Kararlarında Savunma Hakkı
Danıştay’ın disiplin hukuku ile ilgili kararlarında savunma hakkının tanınmaması veya usulüne uygun kullandırılmaması sıkça iptal sebebi yapılmıştır.
- Danıştay 12. Daire kararlarında, savunma alınmadan verilen disiplin cezalarının hukuka aykırı olduğu açıkça belirtilmiştir.
- Yüksek Disiplin Kurulu’na çağrı yazısında isnatların açıkça belirtilmemesi, usulsüz tebligat yapılması veya savunma için yeterli süre verilmemesi kararların iptaline yol açmıştır.
- Danıştay, savunmanın yalnızca formalite olarak alınmasını değil, etkin bir şekilde kullandırılmasını şart koşmaktadır.
Bu içtihatlar, TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma hakkının yalnızca idari bir işlem değil, yargısal denetimde de korunan bir hak olduğunu göstermektedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) İçtihatları
AİHM, disiplin cezalarıyla ilgili başvurularda savunma hakkını “adil yargılanma hakkı” (AİHS m.6) kapsamında değerlendirmektedir.
- “Savunma hakkı tanınmadan verilen disiplin cezaları” AİHM tarafından ihlal kararıyla sonuçlanmıştır.
- AİHM’e göre, yalnızca yazılı savunma hakkı yeterli değildir; ilgili kişinin sözlü olarak kendisini ifade etme hakkı da güvence altına alınmalıdır.
- Türkiye hakkında verilen bazı kararlarda, disiplin yargılamalarının tarafsızlık ve savunma hakkı boyutları eleştirilmiştir.
Bu yaklaşım, TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkının, uluslararası standartlarda da zorunlu bir güvencenin parçası olduğunu ortaya koymaktadır.
Hem Danıştay içtihatları hem de AİHM kararları ışığında şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır:
- Savunma hakkı tanınmadan verilen disiplin cezaları geçersizdir.
- Savunmanın etkin kullandırılması, kararların meşruiyetini güçlendirir.
- TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma süreci, uluslararası standartlarla uyumlu şekilde hem yazılı hem sözlü boyutlarıyla yürütülmelidir.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Sürecinde Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Teoride TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma süreci, hem yazılı hem sözlü savunma imkânlarını kapsayan ve ilgili personele geniş haklar tanıyan bir sistem olarak düzenlenmiştir. Ancak uygulamada çeşitli sorunlar ortaya çıkmakta ve bu durum savunma hakkının etkinliğini zayıflatmaktadır.
1. Savunma Süresinin Kısalığı
- 6413 sayılı Kanun en az üç gün süre öngörse de, çoğu zaman bu süre disiplin dosyası kapsamındaki isnatların ciddiyeti ve delil yoğunluğu açısından yetersiz kalmaktadır.
- Özellikle meslekten çıkarma gibi ağır sonuç doğuran işlemler için üç gün savunma hazırlığı gerçekte yeterli değildir.
Bu durum, savunmanın sadece şekli olarak yerine getirilmesine yol açabilmektedir.
2. Savunmanın Kayıt Altına Alınmaması
- Sözlü savunma genellikle sadece tutanaklara geçirilmekte, ses veya video kaydı yapılmamaktadır.
- Tutanakların çoğu zaman özet şeklinde tutulması, savunmanın tam içeriğinin üst merciler veya yargı önünde incelenmesini zorlaştırmaktadır.
Bu uygulama, savunma hakkının gerçek etkisinin tespitini engelleyebilmektedir.
3. Tebligat Usulündeki Eksiklikler
- Savunmaya çağrı yazılarında isnat edilen fiillerin yeterince açık yazılmaması, delillerin ayrıntılı gösterilmemesi sıkça karşılaşılan bir sorundur.
- Bu durum, ilgili personelin kendisine yöneltilen suçlamaları tam olarak bilmeden savunma yapmasına yol açar.
Danıştay kararlarında bu eksiklikler, savunma hakkının ihlali olarak değerlendirilmiş ve iptal sebebi sayılmıştır.
4. Şekil–Öz Dengesizliği
- Uygulamada bazen savunma hakkı yalnızca prosedürel bir yükümlülük olarak görülmekte, kurul kararlarında savunmanın içeriği yeterince dikkate alınmamaktadır.
- Bu yaklaşım, savunma hakkını formaliteye indirgemekte ve hakkın özünü zedelemektedir.
Bu sorun, hem idari yargıda iptallere yol açmakta hem de personel nezdinde adalet duygusunu zayıflatmaktadır.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Süreci, mevzuat açısından güçlü güvencelere sahip olmakla birlikte, uygulamada süre, avukatla temsil, kayıt altına alma ve tebligat usulü gibi alanlarda sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu sorunların çözülmesi, hem disiplin sisteminin meşruiyetini güçlendirecek hem de personelin haklarının ulusal ve uluslararası standartlarla uyumlu şekilde korunmasını sağlayacaktır.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma ve Örnek Savunma Dilekçesi
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma süreci, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin cezalarının en ağırlarının görüşüldüğü aşamadır. Bu kurulda özellikle meslekten çıkarma gibi geri dönüşü olmayan kararlar alınabilmektedir. Dolayısıyla personelin hem yazılı savunma hem de TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkını tam anlamıyla kullanması hayati önem taşır.
Savunma süreci üç temel aşamadan oluşur:
- Savunmaya çağrı: İlgili personele isnatlar açıkça belirtilerek tebligat yapılır.
- Yazılı savunma: Personele en az üç gün süre verilerek dosyaya yazılı beyan sunması istenir.
- Sözlü savunma: Personel kurul huzurunda kendisini ifade edebilir, delil sunabilir ve tanık gösterebilir.
Bu aşamaların tamamı hem 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hem de Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği ile güvence altına alınmıştır. Özellikle Madde 39, Madde 43 ve Madde 48, savunma hakkının etkin kullanılması açısından kritik düzenlemelerdir. Bu noktada uygulamacılara yol gösterebilmek için hazırlanacak TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Örnek Dilekçe, sürecin nasıl işletileceğini somutlaştıran en önemli araçlardan biridir.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Dilekçesi Örneği
T.C. YÜKSEK DİSİPLİN KURULU BAŞKANLIĞINA
Konu: 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve TSK Disiplin Yönetmeliği uyarınca TSK’dan ayırma cezasına ilişkin savunmamdır.
Ben, … rütbesinde görev yapan bir astsubay olarak, hakkımda düzenlenen soruşturma raporunda “amire itaatsizlikte ısrar, disiplinsizlik ve hizmete engel davranışlar” fiillerini işlediğim iddia edilmekte ve bunun sonucunda TSK’dan ayırma cezası verilmesi talep edilmektedir. Bu nedenle dosyam Yüksek Disiplin Kurulu’na intikal etmiştir. Anayasa, 6413 sayılı Kanun ve TSK Disiplin Yönetmeliği ile güvence altına alınmış savunma hakkımı kullanarak aşağıdaki hususları arz etmek isterim.
Öncelikle, Anayasa’nın 129. maddesi kamu görevlilerine disiplin cezası verilmeden önce savunma hakkının tanınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu hüküm doğrultusunda 6413 sayılı Kanun’un 8. maddesi, disiplin cezası verilmeden önce ilgili personele en az üç gün süre tanınacağını düzenlemektedir. Savunma hakkı tanınmadan yapılacak işlemlerin hukuka aykırı olacağı açıktır. Tarafıma verilen süre içerisinde bu savunmamı yazılı olarak sunmakta, ayrıca kurul huzurunda sözlü savunma yapmak istediğimi de beyan etmekteyim.
Hakkımda isnat edilen “emre itaatsizlikte ısrar” fiili 6413 sayılı Kanun’un 20. maddesinde düzenlenmiştir. Olayda tarafımdan yalnızca bir defa amirin emrinin sorgulandığı, daha sonra emrin yerine getirildiği sabittir. Dolayısıyla “ısrar” unsuru oluşmamıştır. Aynı şekilde, “disiplinsizlik” ve “hizmete engel davranış” iddiaları somut delillere dayanmamaktadır. Kanunun 21. maddesinde yer alan “amirine saygısızlık” fiilinin unsurları da oluşmamış, olay esnasında herhangi bir hakaret veya küçültücü söz sarf edilmemiştir.
Olayla ilgili olarak hazır bulunan tanıklar, tarafımdan hakaret içeren veya hizmeti engelleyen bir davranış olmadığını beyan etmişlerdir. TSK Disiplin Yönetmeliği’nin 50. maddesi, personelin savunmasında tanık gösterebilme ve delil sunabilme hakkını düzenlemektedir. Bu çerçevede tanık beyanlarının ve sunduğum belgelerin dikkate alınması, hakkımda adil bir değerlendirme yapılması için zorunludur.
Ayrıca 6413 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile TSK Disiplin Yönetmeliği’nin 47 ve 48. maddeleri, Yüksek Disiplin Kurulu önünde sözlü savunma hakkını güvence altına almaktadır. Ben de bu hakkımı kullanmak istiyor, kurul huzurunda olayın gerçek yüzünü doğrudan açıklama fırsatını talep ediyorum. Bu hak, yalnızca bir formalite değil, adil bir karar alınmasının temel güvencesidir.
Öte yandan, 6413 sayılı Kanun’un 46. maddesi, Yüksek Disiplin Kurulu kararlarının idari yargıya tabi olduğunu açıkça belirtmektedir. Danıştay’ın yerleşik kararlarında, savunma hakkı tanınmadan veya eksik kullandırılarak verilen TSK’dan ayırma cezalarının iptal edildiği çok sayıda örnek bulunmaktadır. Bu husus dikkate alındığında, hakkımda verilecek kararın hukuki güvenceye dayanması için savunmamın tüm yönleriyle değerlendirilmesi şarttır.
Sonuç olarak, hakkımda isnat edilen fiillerin unsurları oluşmadığı, mevcut delillerin lehime olduğu, ayrıca savunma hakkımın Anayasa, 6413 sayılı Kanun ve TSK Disiplin Yönetmeliği hükümleriyle güvence altına alındığı dikkate alınarak, hakkımda TSK’dan ayırma cezası verilmemesini; hem yazılı hem de sözlü savunmamın kurul tarafından tam olarak değerlendirilmesini saygılarımla arz ederim.
…/…/2025
İmza
Adı Soyadı
Astsubay Üçvş.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Hakkına İlişkin Genel Değerlendirme
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma süreci, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin hukukunun en ağır yaptırımlarının uygulandığı kritik bir aşamadır. Özellikle TSK’dan ayırma cezası gibi meslek hayatını tamamen sona erdirecek kararların alınması, savunma hakkının etkin biçimde kullanılmasını zorunlu kılmaktadır.
Hem 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hem de Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği, yazılı ve TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma hakkını güvence altına alarak personelin kendisini ifade etmesine imkân tanımaktadır. Ancak uygulamada sürelerin kısalığı, avukatla temsilin sınırlı olması, savunmaların kayıt altına alınmaması ve tebligatlardaki eksiklikler bu hakkın etkinliğini zayıflatmaktadır.
Danıştay içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da göstermektedir ki, savunma hakkı yalnızca şekli bir usul değil; adil yargılanma hakkının özüyle bağlantılı temel bir haktır. Bu nedenle, Yüksek Disiplin Kurulu’nun vereceği kararların meşruiyeti, ancak savunma hakkının özüne uygun olarak kullandırılmasıyla sağlanabilir.
Disiplin hukukunda savunma hakkının güçlendirilmesi, hem personelin haklarını koruyacak hem de TSK’nın disiplin sisteminin ulusal ve uluslararası standartlarla uyumunu pekiştirecektir. Bu bağlamda hazırlanan TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma Örnek Dilekçe, hem uygulamacılar hem de disiplin süreciyle karşı karşıya kalan personel için yol gösterici bir kaynak niteliği taşımaktadır
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma – Sıkça Sorulan Sorular
Asker disiplin cezası savunma hakkı nedir?
Askerî personelin disiplin cezası verilmeden önce kendisini ifade etme hakkıdır. Anayasa m.129 ve 6413 sayılı Kanun m.8 bu hakkı güvence altına alır. Savunma yazılı olabileceği gibi, Yüksek Disiplin Kurulu önünde sözlü olarak da yapılabilir.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu savunma süreci nasıl işler?
Süreç üç aşamalıdır:
Personele isnat edilen fiillerin tebliği,
Yazılı savunma için en az üç gün süre verilmesi,
TSK Yüksek Disiplin Kurulu Sözlü Savunma imkânının tanınması.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu sözlü savunma zorunlu mudur?
Hayır, sözlü savunma zorunlu değildir. Personel isterse yalnızca yazılı savunma sunabilir. Ancak sözlü savunma, kurulun kanaatini etkilemede daha güçlü bir imkân sağlar.
Yüksek Disiplin Kurulunda avukat bulundurulabilir mi?
Evet. TSK Disiplin Yönetmeliği m.48, kurul önünde müdafi (avukat) bulundurulmasına izin verir. Ancak uygulamada sınırlamalar yaşandığı için bu hakkın etkin kullanılabilmesi önemlidir.
Savunma için ne kadar süre verilir?
6413 sayılı Kanun m.8 uyarınca, savunma için en az üç gün süre verilmesi zorunludur. Ancak uygulamada bu süre çoğu zaman kısa bulunmakta, özellikle TSK’dan ayırma cezası gibi ağır işlemler için yetersiz kalmaktadır.
TSK Yüksek Disiplin Kurulu savunma örnek dilekçe nasıl hazırlanır?
Dilekçe, isnat edilen fiillere karşı olayın özünü açıklamalı, tanık ve delillere dayanmalı, ayrıca ilgili mevzuat hükümlerine atıf yapmalıdır. Örneğin; 6413 sayılı Kanun m.20, m.21, m.43, m.46 ve TSK Disiplin Yönetmeliği m.47, m.48, m.50 sıklıkla kullanılmaktadır.
Yüksek Disiplin Kurulu kararlarına itiraz edilebilir mi?
Evet. 6413 sayılı Kanun m.46 gereğince, Yüksek Disiplin Kurulu kararları idari yargıya tabidir. Danıştay, savunma hakkının ihlal edildiği durumlarda disiplin cezalarını iptal etmektedir.
Bu makaledeki bilgiler Reform Hukuk Bürosunun Avukatları tarafından hazırlanmıştır. TSK Yüksek Disiplin Kurulu Savunma süreci ile alakalı daha detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
