
Ceza yargılaması sürecinde sanığın savunma hakkı, adil yargılanma ilkesinin temel yapı taşlarından biridir. Bu bağlamda, ek savunma nedir sorusu, özellikle iddianamede yapılan değişikliklerde ve sevk maddelerinde genişletme söz konusu olduğunda önem kazanır. Türk Ceza Muhakemesi sisteminde, sanığın aleyhine yeni ve farklı bir hukuki nitelendirme yapılması veya daha ağır bir ceza tehdidi doğuran değişikliklerin gündeme gelmesi halinde, sanığa bu yeni duruma ilişkin ayrıca savunma yapma hakkı tanınmalıdır. Bu hak, “ek savunma hakkı” olarak adlandırılır ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 226’da düzenlenmiştir.
Ek Savunmanın Yasal Dayanağı
Ek savunma hakkının yasal temelini CMK 226. madde oluşturmaktadır. Bu maddeye göre, yargılama sırasında fiilin hukuki niteliğinde bir değişiklik olursa, yani iddianamede yer almayan yeni bir suç tipi gündeme gelirse ya da sanığın daha ağır bir cezaya maruz kalmasına neden olacak bir değerlendirme söz konusu olursa, mahkeme bu durumu sanığa bildirerek ona ek savunma hakkı tanımak zorundadır. Mahkeme, bu bildirimden sonra sanığa yeni hukuki duruma karşı savunmasını hazırlayabilmesi için uygun süre verir. Bu düzenleme, savunma hakkının zedelenmemesi ve yargılamanın adil bir biçimde sürdürülebilmesi için zorunludur.
Hakim Ek Savunma Neden İster?
Ceza yargılaması sürecinde hâkim, sanığın ilk savunmasından sonra yargılamanın seyri sırasında ortaya çıkan yeni gelişmelere göre sanığın lehine ya da aleyhine olacak şekilde bir hukuki değerlendirme değişikliği yapabilir. Böyle bir durumda, ek savunma alınması zorunlu hâle gelir. Bu başlık altında hâkimin neden ek savunma isteyebileceği çeşitli senaryolarla detaylandırılmıştır.
-
Fiilin Hukuki Nitelendirmesi Değiştiğinde
Yargılama sürecinde elde edilen yeni deliller ya da mevcut delillerin değerlendirilmesi sonucunda, sanığın eyleminin farklı bir suç tipine uyduğu anlaşılabilir. Örneğin; basit yaralama olarak değerlendirilen bir eylemin, yargılama sürecinde kasten öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi söz konusu olabilir. Bu durumda, sanığın mevcut savunması yetersiz kalır ve CMK 226 gereğince ek savunma hakkı doğar.
-
Cezayı Ağırlaştırıcı Nedenlerin Ortaya Çıkması
İlk iddianamede yer almayan, ancak yargılama sırasında tespit edilen ve cezada artışa neden olabilecek unsurlar (örneğin suçu silahla işlemek, kamu görevlisine karşı işlenmiş olması gibi) gündeme gelirse, hâkim bu yeni duruma karşı sanığın görüşünü almakla yükümlüdür.
-
Tekerrür Hükümlerinin Uygulanması
Sanığın daha önceki mahkûmiyetinin tekerrüre esas teşkil edeceği ilk kez yargılama sırasında anlaşılırsa, bu da sanığın daha ağır bir ceza tehdidi ile karşı karşıya kalmasına neden olur. Dolayısıyla hâkim, CMK 226 uyarınca ek savunma alınmasına karar vermelidir.
-
Ek İddianamenin Sunulması
Savcılık tarafından yargılama devam ederken sunulan ek iddianame, sanığa yeni suçlamalar yöneltebilir. Bu yeni suçlamalara karşı savunma alınması gerekir. Hâkim, ek iddianameye karşı sanığın yeterli süreyle savunma yapmasını sağlamakla yükümlüdür.
-
Adil Yargılanma Hakkının Güvence Altına Alınması
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa uyarınca herkes adil yargılanma hakkına sahiptir. Hukuki nitelendirmenin değiştiği veya cezada artış öngörüldüğü her durumda ek savunma alınmazsa, bu hakkın ihlali söz konusu olur. Bu nedenle hâkim, adil yargılamayı temin için ek savunma yapılmasına izin verir.?
-
Cezaya Ek Güvenlik Tedbiri Uygulanması
Bazı durumlarda, yargılama sırasında sanık hakkında cezaya ek olarak bir güvenlik tedbiri uygulanmasını gerektiren haller ilk kez duruşma aşamasında gündeme gelebilir. Örneğin, sanığın akıl hastası olduğu şüphesi ortaya çıkarsa veya belli haklardan yoksun bırakılması gerektiği kanaatine varılırsa, bu durum ceza dışında ayrıca güvenlik tedbiri uygulanmasını gündeme getirir. Bu da sanığın hukuki durumunu etkilediğinden, CMK 226 gereği ek savunma alınmasını gerektirir.
Ek Savunma Nasıl Alınır?
Mahkeme, CMK 226 kapsamında sanığın hukuki durumunda değişiklik doğuracak bir gelişme olduğunda durumu tutanağa geçirir. Sanığa yeni hukuki nitelendirme bildirilir ve gerekirse ek iddianame tebliğ edilir. Ardından sanığın bu duruma karşı hazırlıklı bir şekilde savunma yapabilmesi için süre tanınır. Bu süre, olayın niteliğine göre değişmekle birlikte, uygulamada genellikle birkaç günden birkaç haftaya kadar uzanabilir. Mahkeme, süreyi belirlerken sanığın savunmasını hakkıyla yapabileceği bir zaman dilimi bırakmakla yükümlüdür.
CMK 226 Ek Savunma
Madde 226 – (1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
(2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
(3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.
(4) (Değişik:14/11/2024-7532/16 md.) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, sanığa ve varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır. Sanığın dosyada var olan son adresine bildirim yapılamaması veya bildirime rağmen duruşmaya gelmemesi halinde müdafie yapılan bildirimler yeterli kabul edilir.
CMK 226 maddesi, ceza muhakemesi hukukunda adil yargılanma ve savunma hakkının korunmasına yönelik en önemli düzenlemelerden biridir. Bu madde, yargılama esnasında fiilin hukuki niteliğinde değişiklik olması durumunda, mahkemenin sanığa yeni nitelendirmeye karşı savunma yapabilmesi için ek süre vermesini zorunlu kılar.
Örneğin, iddianamede hırsızlık suçu isnat edilen bir sanık hakkında, yargılama sürecinde ortaya çıkan deliller nedeniyle nitelikli hırsızlık suçlamasına geçilmesi halinde CMK 226 uygulanır. Böyle bir durumda, sanığın ilk savunması geçerli sayılmaz; çünkü değişen hukuki değerlendirme daha ağır bir ceza tehdidi içermektedir. Bu değişiklik, doğrudan sanığın özgürlüğünü etkileyebileceği için yeniden savunma yapma hakkı tanınmalıdır.
Ayrıca CMK 226, sadece fiilin nitelendirilmesindeki değişiklikle sınırlı değildir. Suçun niteliği sabit kalıp yalnızca ceza artırıcı nedenler söz konusu olduğunda da uygulanabilir. Örneğin, suçun tekerrür hükümlerine girmesi veya cezada artırım gerektiren unsurların ortaya çıkması gibi durumlarda da sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerekir.
Uygulamada bu madde, hem yerel mahkemeler hem de Yargıtay kararlarıyla oldukça netleşmiştir. Yargıtay, CMK 226 kapsamında sanığa ek savunma hakkı tanınmadan verilen kararları sıklıkla bozmakta ve bu hakkın tanınmasını yargılamanın adilliği açısından hayati görmekte, usul ekonomisi gerekçesiyle geçiştirilmesini kabul etmemektedir. 226, ceza muhakemesine özgü temel düzenlemelerden biridir ve “hukuki nitelendirmede değişiklik” kavramını esas alır. Bu madde sayesinde sanık, ilk savunmasının dışına çıkan yeni bir suçlama ile karşılaştığında, yeniden savunma yapma imkânı bulur. Bu düzenleme, savunmanın şekli değil, özüyle ilgilidir. Sanığın en temel anayasal hakkı olan savunma hakkı, ancak bu şekilde korunabilir.
Ek Savunma Nasıl Yapılır?
Sanık, kendisine tanınan süre içerisinde avukatı aracılığıyla ya da bizzat savunmasını yapabilir. Bu süreçte sanık, yeni nitelendirme ile ilgili görüşlerini sunar, delil gösterebilir ve tanık dinlenmesini talep edebilir. Ek savunma, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Uygulamada, çoğunlukla sanık duruşmada sözlü beyanda bulunarak ek savunmasını yapmaktadır. Ancak özellikle karmaşık hukuki durumlarda yazılı ek savunma dilekçesi sunulması da tercih edilmektedir.
Sevk Maddeleri Uyarınca Cezalandırılmasına Ne Demek?
“Sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına” ifadesi, mahkemenin sanığı hangi suçtan yargıladığını ve hüküm tesis ederken hangi maddeyi esas aldığını gösterir. Eğer duruşma sırasında bu sevk maddeleri değiştirilmişse, sanığın bu yeni maddelere karşı ek savunma yapması gerekir. Aksi halde karar, savunma hakkı ihlali nedeniyle bozma sebebi oluşturabilir.
Kovuşturma Aşamasında Ek İddianame
Kovuşturma aşamasında ortaya çıkan yeni deliller, savcılığın yeni bir ek iddianame düzenlemesini gündeme getirebilir. Bu durumda, sanık yalnızca ilk iddianameye değil, yeni ek iddianamedeki suçlamalara karşı da savunma yapma hakkına sahiptir. Mahkeme, bu durumda da CMK 226 uyarınca ek savunma hakkını korumalıdır. Ek iddianame, mevcut yargılamanın konusu ile doğrudan bağlantılı olmalıdır. Aksi takdirde ayrı bir dava açılması gerekebilir.
Ek Savunma Müdafiye Verilebilir mi?
Evet, CMK 226 kapsamında yapılacak ek savunma, sanığın müdafii aracılığıyla da yapılabilir. Özellikle sanığın ceza hukuku bilgisi yeterli değilse ya da dosya kapsamı karmaşıksa, müdafi vasıtasıyla savunmanın yapılması tercih edilmelidir. Avukat, ek savunma kapsamında hukuki delilleri ve savunma stratejilerini mahkemeye aktararak sanığın lehine güçlü bir savunma sunabilir.
TCK 58 Ek Savunma Ne Demek?
TCK 58, “Tekerrür” kurumunu düzenler. Mahkeme, sanık hakkında tekerrür hükümlerini uygulamak isterse ve bu husus daha önce sanığa bildirilmemişse, TCK 58 uyarınca ek savunma alınması zorunludur. Çünkü tekerrür, sanık aleyhine ceza miktarını doğrudan etkileyen bir durumdur. Sanık, daha önceki mahkûmiyetini inkâr edebilir ya da bu mahkûmiyetin tekerrüre esas alınamayacağını ileri sürebilir. Bu durumda savunma hakkının etkili kullanılması için yeniden savunma alınması gerekir.
Bu yazıda, “ek savunma nedir” sorusuna yanıt verirken, hem CMK 226’nın uygulanma esaslarını hem de uygulamadaki önemli detayları ele aldık. Ceza yargılamasında savunma hakkının tam anlamıyla kullanılabilmesi için ek savunma kurumu vazgeçilmezdir. Bu nedenle, gerek yargıçların gerekse müdafiilerin bu konuda dikkatli ve özenli olmaları gerekmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Ek savunma nedir?
Ek savunma, iddianamede yer almayan veya yargılama sırasında hukuki nitelendirmesi değişen yeni suçlamalar karşısında sanığa verilen yeniden savunma hakkıdır. CMK 226’ya dayanır.
Ek savunma her durumda zorunlu mu?
Hayır. Ek savunma, yalnızca sanığın hukuki durumunu etkileyen ve daha ağır sonuçlar doğurabilecek yeni bir değerlendirme varsa zorunludur.
Ek savunma hakkı tanınmazsa ne olur?
Yargıtay, CMK 226’ya aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmadan verilen kararları çoğu zaman usulden bozmaktadır. Bu durum savunma hakkı ihlali sayılır.
Ek savunma dilekçesi ne zaman verilmelidir?
Mahkeme, sanığa ek savunma hakkı tanıdığı anda makul bir süre verir. Bu süre içinde yazılı dilekçe sunulabilir veya duruşmada sözlü savunma yapılabilir.
Müdafi olmadan ek savunma yapılabilir mi?
Evet, sanık kendisi savunma yapabilir. Ancak cezanın ağır olabileceği durumlarda müdafi yardımı önemlidir.
Ek savunma süresi kaç gündür?
CMK 226 belirli bir gün sayısı belirtmez.
Tekerrür halinde neden ek savunma gerekir?
TCK 58 kapsamında tekerrür uygulanacaksa ve bu durum sanığa önceden bildirilmemişse, bu yeni hukuki değerlendirmeye karşı ek savunma hakkı tanınmalıdır.