Ceza Hukuku

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası TCK m.179

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’nun m.179 ile m.180. maddelerinde düzenleme altına alınmış kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, insanların hayatını, sağlığını veya malvarlığını tehlikeye sokan eylemler neticesinde uygulanacak yaptırımlar bütünüdür. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezasını aşağıdaki gibidir:

  • Trafik İşaretlerine Müdahale (TCK 179/1): Bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası.
  • Tehlikeli Araç Kullanımı (TCK 179/2): Üç aydan iki yıla kadar hapis cezası.
  • Alkol veya Uyuşturucu Etkisi Altında Araç Kullanma (TCK 179/3): İkinci fıkra hükmüne göre, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası.
  • 1 promilin üzerinde alkollü araç kullanma(KTK m.48/6-7): 1 promilin üzerinde alkollü araç kullanan sürücüler hakkında TCK 179/3 uygulanır.

İlgili Yazımızın İçeriği

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımında can ve mal güvenliğini tehlikeye atan eylemleri ve yaptırımlarını kapsayan ve Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesiyle düzenlenen bir suç türüdür. “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası” kapsamında trafik düzenini bozacak şekilde tehlikeli araç kullanımı, trafik işaret ve levhalarına zarar verme, alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanma eylemlerini kapsar. Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenleme aşağıdaki gibidir.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Cezası

 Madde 179- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

 (2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 (3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.  Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma Madde 180- (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma

Madde 180- (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Madde metnine göre bu suçun oluşumu için öncelikle failin kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında güvenliği bozacak bir eylemde bulunması şarttır. Suçun unsurları arasında, trafik işaret ve levhalarına zarar verme, tehlikeli araç kullanımı veya alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanma gibi fiiller yer alır. Ayrıca bu suçun oluşabilmesi için somut bir tehlikenin ortaya çıkması gerekmez, soyut bir tehlike yaratılması da yeterlidir. Suç, kasten veya taksirle işlenebilir; ancak Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesi daha çok kasten işlenen fiilleri kapsamaktadır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunun Unsurları

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu, hem kasten hem de taksirle işlenebilen bir suçtur. Suçun işleniş biçimi, failin davranışına ve kastına göre değerlendirilir.

Kasten İşlenmesi

Failin, trafik güvenliğini tehlikeye sokan bir davranışı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi durumudur.

  • Trafik işaret ve levhalarına zarar verme,
  • Alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanma,
  • Bilerek tehlikeli sürüş yapmak,
    kasten işlenen eylemlerdir.

Bu durumda fail, doğrudan veya olası kastla hareket edebilir:

  • Doğrudan Kast: Failin, tehlike yaratacağını bilerek ve isteyerek hareket etmesi.
  • Olası Kast: Failin, hareketinin tehlike doğurabileceğini öngörmesine rağmen eylemine devam etmesi.

Taksirle İşlenmesi

Failin, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucu istemeden trafik güvenliğini tehlikeye sokmasıdır.

  • Hız limitlerine uymadan araç kullanmak,
  • Trafik kurallarını dikkatsizlik veya özensizlik sonucu ihlal etmek,
  • Yorgun veya uykusuz şekilde araç kullanmak,
    taksirle işlenen eylemlere örnektir.

Ancak, Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesi daha çok kasten işlenebilecek fiilleri düzenler. Taksirle işlenen trafik kazaları ve ihlaller genellikle TCK 85 (Taksirle Öldürme) ve TCK 89 (Taksirle Yaralama) kapsamında değerlendirilir.

Özetle:

  • TCK 179/1 ve 179/2: Kasten işlenebilen suçlardır.
  • TCK 179/3: Alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanmak kasten işlenir.
  • Taksirle işlenen trafik kazaları, ayrı olarak taksirli suçlar kapsamında değerlendirilir.

Somut veya Soyut Tehlike Yaratma

Bu suçun oluşabilmesi için mutlaka bir kazanın ya da zarar verici bir sonucun meydana gelmesi gerekmez.

  • Soyut tehlike yaratılması (örneğin, kırmızı ışıkta geçmek).
  • Somut tehlike yaratılması (örneğin, tehlikeli sürüş sonucu kazaya yol açmak).

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Ve Cezasını Gerektiren  Durumlar

Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesi kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezasını oluşturan eylemler üç ana başlık altında düzenlenmiştir.

Ulaşım Araçlarının Güvenliğini Tehlikeye Atan Müdahaleler (TCK 179/1)

Ulaşım güvenliğini sağlamak amacıyla yerleştirilen işaret, levha, cihaz veya benzeri donanımlara yönelik her türlü kasıtlı müdahale bu kapsamda değerlendirilir.
Bu fiillere örnekler:

  • Trafik levhalarını veya sinyalizasyon sistemlerini bozmak, değiştirmek ya da yerinden kaldırmak.
  • Yanıltıcı ve yanlış trafik işaretleri yerleştirmek.
  • Yol yapım veya onarım çalışmalarında gerekli uyarı işaretlerini koymamak veya yanlış yerleştirmek.

Cezası: 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası.

  Tehlikeli Araç Kullanımı (TCK 179/2)

Araçların, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlike oluşturacak şekilde kullanılması suç teşkil eder.
Bu fiillere örnekler:

  • Aşırı hız yaparak trafiği tehlikeye sokmak.
  • Kırmızı ışıkta geçmek veya makas atmak.
  • Kaza yapmış aracı güvenlik önlemi almadan yolda bırakmak.
  • Fren, direksiyon gibi hayati öneme sahip arıza veya eksiklikleri olan araçları trafiğe çıkarmak.

Cezası: 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası.

Alkol veya Uyuşturucu Madde Etkisi Altında Araç Kullanımı (TCK 179/3)

Alkol ya da uyuşturucu etkisi altında veya başka bir nedenle güvenli araç kullanamayacak durumda olan kişilerin araç kullanması suç kapsamına girer.
Bu fiillere örnekler:

  • 1.00 promil ve üzerinde alkollü araç kullanmak (özel araçlar için).
  • Uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanmak.
  • Sağlık sorunları nedeniyle güvenli araç kullanamayacak durumda olan kişilerin araç kullanması.

Cezası: 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası.

Alkollü Araç Kullanma Cezası 2025
Alkollü Araç Kullanma Cezası 2025

Alkollü Araç Kullanma Cezası 2025

Alkollü araç kullanımı Karayolları Trafik Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenmiş ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan sıkı şekilde denetim altına alınmış ve çeşitli yaptırımlarla cezalandırılmaktadır.

  • Karayolları Trafik Kanunu (KTK) Madde 48:

Motorlu araç sürücülerinin belirli alkol sınırlarının üzerinde araç kullanmasını yasaklar ve ihlal durumunda idari para cezaları ve ehliyet iptalleri uygulanır.

  • Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 179/3:

1.00 promil ve üzerinde alkollü araç kullanımı, sürücünün güvenli araç kullanamayacak durumda olduğunu kabul ederek trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası kapsamında değerlendirilir ve adli ceza uygulanır.

Özel Araç Sürücüleri 0.50 promil alkol sınırına kadar araç kullanabilir. Bu sınırın aşılması durumunda idari para cezası uygulanır. Ticari Araç, Resmi Araç ve Kamu Taşıtı Sürücüleri 0.20 promil üzeri alkol kesinlikle yasaktır. Ticari amaçlı taşımacılık yapan sürücülerde alkol kullanımına hiçbir şekilde izin verilmez. 1.00 promil ve üzeri 1.00 promil ve üzeri alkol seviyesinde araç kullanan tüm sürücüler hakkında TCK 179/3 kapsamında adli işlem başlatılır.

Diğer taraftan alkollü araç kullananlar verilecek para cezaları 2025 yılı itibariyle aşağıdaki gibidir:

2025 Güncel Alkollü Araç Kullanma Para Cezaları

Alkollü araç kullanımı, hem sürücünün hem de toplumun güvenliğini tehlikeye atan ciddi bir ihlal olduğundan, “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası” kapsamındadır. 2025 yılında uygulanan para cezaları önemli ölçüde artırılmıştır. Sürücünün kaçıncı kez alkollü araç kullanırken yakalandığına göre cezalar farklılık göstermektedir:

  • İlk Defa Yakalanan Sürücüler İçin:
    Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalanan sürücülere 267 TL idari para cezası kesilir. Ayrıca sürücü belgesine 6 ay süreyle el konulur.
  • İkinci Defa Yakalanan Sürücüler İçin:
    Aynı suçu ikinci kez işleyen sürücülere 622 TL idari para cezası uygulanır ve sürücü belgeleri 2 yıl süreyle geri alınır.
  • Üçüncü ve Daha Fazla Yakalanan Sürücüler İçin:
    Üçüncü defa veya daha fazla alkollü araç kullanırken yakalanan kişilere 677 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri 5 yıl süreyle iptal edilir.

Alkollü araç kullanımından dolayı ceza davası açılan kişiler için hazırlamış olduğumuz savunma dilekçemize buradan ulaşabilirsiniz.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokmak Suçu Para Cezasına Çevrilir Mi?

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezasının para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği, suçun işleniş biçimi, mahkemenin takdiri ve failin sabıka durumu gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.

Adli Para Cezasına Çevirme (TCK 50)

Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, mahkemeler kısa süreli hapis cezalarını bazı şartlar altında adli para cezasına çevirebilir.

Suçun Basit Niteliği:

  • Suçun sonucunda can veya mal kaybı meydana gelmemişse,
  • Suç taksirle işlenmişse (kasten değilse),
  • Failin sabıkasız olması veya suçun ilk kez işlenmesi durumunda,
  • Mahkeme, 3 aydan 2 yıla kadar olan hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir.

Adli Para Cezası Hesaplama:

2025 yılında yürürlüğe giren yasal düzenlemelere göre, adli para cezalarının günlük tutarları artırılmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun 52. maddesi uyarınca, bir gün karşılığı adli para cezası miktarı en az 100 TL, en fazla 500 TL olarak belirlenmiştir.

Örneğin, mahkeme tarafından 3 ay (90 gün) hapis cezası verilen bir durumda, günlük adli para cezası tutarı 200 TL olarak belirlenirse, toplam adli para cezası şu şekilde hesaplanır:

  • Günlük Tutar: 200 TL
  • Toplam Gün Sayısı: 90 gün
  • Toplam Ceza: 200 TL/gün × 90 gün = 18.000 TL

Bu hesaplama, mahkemenin takdirine bağlı olarak belirlenen günlük tutar üzerinden yapılır ve kişinin ekonomik durumu, suçun niteliği gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir.

Hangi Durumlarda Para Cezasına Çevrilmez?

Kasten ve Bilinçli Suçlarda:

  • Suç, kasten ve doğrudan insan hayatını tehlikeye sokacak şekilde işlenmişse, para cezasına çevrilme ihtimali düşer.
  • Özellikle alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanma gibi bilinçli eylemlerde mahkemeler, hapis cezasını para cezasına çevirmeyebilir.

Sonuç Suçları:

  • Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu sonucunda ölüm veya yaralanma gibi ağır sonuçlar doğmuşsa, bu durumda hapis cezasının para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Failin Sabıkalı Olması:

  • Daha önce aynı veya benzeri bir suçtan mahkumiyet alan kişilerin cezalarının para cezasına çevrilme ihtimali daha düşüktür.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokmak Suçu Para Cezasına Çevrilmesi Yargıtay Kararı

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin E. 2023/6616, K. 2024/4416, T. 18.09.2024 tarihli kararında, sanığın alkollü araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası kapsamında verilen mahkûmiyet kararının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında usul hataları yapıldığı tespit edilmiştir. Mahkemece, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde ilgili kanun maddelerinin belirtilmemesi ve gün sayısının açıkça gösterilmemesi gerekçesiyle kararın bozulmasına, ancak bu hataların yeniden yargılama gerektirmediği değerlendirilerek, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. “…Mahkemece, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; olay günü saat 02:00 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken trafik ekiplerince durdurulduğu ve yapılan alkol ölçümünde 1,48 promil alkollü olduğunun belirlendiği olayda; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 179/3-2. Maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası kapsamında mahkûmiyetine ilişkin kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.12.2022 tarihli ilâmıyla; basit yargılama usulü hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmesine üzerine Mahkemece, sanık hakkında basit yargılama usulü hükümlerinin uygulanmaması yönünde karar verilerek sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı TCK’nın 179/2, 62/1, 50/1-a, 52, 52/4.maddeleri uyarınca 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.”

“…Sanık hakkında netice ceza olarak tayin edilen 25 gün hapis cezasının gün para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,

Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenle, Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin üçüncü paragrafının hükümden çıkarılarak yerine, “Sanığa verilen 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3-1.a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/3. maddesine göre adli para cezasına esas tam gün sayısının 25 tam gün olarak belirlenmesine, TCK’nın 52/2. maddesine göre bir gün karşılığı 20,00 TL olmak üzere sanığın neticeten 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle, hükmün Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,…”( Yargıtay Kararı – 12. CD., E. 2023/6616 K. 2024/4416 T. 18.9.2024)

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Mahkeme, failin sabıkasız olması ve pişmanlık göstermesi durumunda, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına (HAGB) karar verebilir. Bu durumda, fail belirli bir denetim süresi boyunca suç işlemezse ceza tamamen ortadan kalkar. Ancak bu karar, mahkemenin takdirine bağlıdır.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası hafif ve sonuç doğurmayan durumlarda mahkemenin takdiriyle adli para cezasına çevrilebilir. Ancak suçun ağırlığı, failin kasıtlı hareketi, daha önce işlediği suçlar ve mağdura verilen zarar gibi unsurlar dikkate alınarak bu karar verilir. Özellikle “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası” kapsamında alkollü veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanma gibi bilinçli risk içeren eylemler için mahkemeler hapis cezasını para cezasına çevirmekte isteksiz olabilir.

TCK 179 Şikayete Tabi Mi ?

TCK 179 kapsamında düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından doğrudan soruşturulur. Suçun işlenmesiyle birlikte mağdurun şikayeti aranmaksızın adli süreç başlatılır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Ve Cezası Seri Muhakeme Mi?

Seri muhakeme usulü, ceza yargılamasında belirli suçlar için uygulanan, süreci hızlandırarak mahkemeye gitmeden karar verilmesini sağlayan özel bir yargılama yöntemidir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250. maddesi kapsamında düzenlenmiştir ve yalnızca uzlaştırmaya tabi olmayan ve belirli ceza sınırları içinde kalan suçlar için uygulanabilir.

Seri Muhakeme Usulünün Şartları

  • Suçun uzlaştırmaya tabi olmaması gerekir.
  • Suçun alt sınırı 2 yıl veya daha az hapis cezası içermelidir.
  • Şüphelinin, seri muhakeme usulünün uygulanmasını kabul etmesi gerekir.
  • Savcı, şüpheli ile anlaşarak belirli bir ceza teklifinde bulunur.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası Seri Muhakeme

Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesi kapsamında düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezasının seri muhakeme kapsamına girip girmediği, suçun işleniş biçimine göre değişir:

TCK 179/1 – Ulaşım Araçlarının Güvenliğini Tehlikeye Atan Müdahaleler:

  • 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngörülür.
  • Bu suçun cezası 2 yılın üzerinde olabileceği için seri muhakeme kapsamına girmez.

TCK 179/2 – Tehlikeli Araç Kullanımı:

  • 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülür.
  • Bu suç, alt sınırı düşük olduğu için seri muhakeme usulüne tabi olabilir.

TCK 179/3 – Alkol veya Uyuşturucu Etkisi Altında Araç Kullanımı:

  • 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülür.
  • Bu suç da şartlar sağlanırsa seri muhakeme kapsamında değerlendirilebilir.

Hangi Durumlarda Seri Muhakeme Uygulanmaz?

  • Suç sonucu ölüm veya yaralanma meydana gelirse, suç seri muhakeme kapsamı dışında kalır.
  • Suç, kasten ve daha ağır sonuçlar doğuracak şekilde işlenmişse, mahkemede yargılama yapılır.
  • Failin sabıkalı olması, seri muhakeme uygulanmasını engelleyebilir.

   Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası, işleniş biçimine göre seri muhakeme usulü kapsamında değerlendirilebilir. Özellikle tehlikeli araç kullanımı (TCK 179/2) ve alkollü veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanma (TCK 179/3) suçları, belirli şartlar altında seri muhakeme kapsamında hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilir. Ancak suçun niteliği ağırsa veya ağır sonuçlar doğurmuşsa, seri muhakeme uygulanmaz ve normal ceza yargılaması süreci işler.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Beraat Kararları

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası Beraat Kararları

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin E. 2024/2060, K. 2024/4430, T. 19.09.2024 tarihli kararında, sanığın “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası” kapsamında yargılandığı davada, olay yerinde tutulan tutanaklarda suçun işlendiğine dair somut ve kesin delillerin bulunmaması, tanık beyanlarının çelişkili olması ve sanığın tutarlı savunmaları dikkate alınarak, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmiştir.

“…..Sanığın aşamalardaki beyanında tutarlı olarak alkolü park halindeki aracın içindeyken almaya başladığını, herhangi bir kazaya karışmadığını, aracıyla seyretmediğini bildirdiği, olay günü ihbar üzerine olay yerine giden kolluk ekibinden tanık …’in, mahkemece alınan 29.02.2016 tarihli ifadesinde, anılan yere ulaştıkları sırada 07 GMV … plakalı aracın kaldırıma çıkmış, ön tarafı maddi hasarlı vaziyette durduğunu, motor kaputunun sıcak ve çalışır durumda olduğunu ve yakındaki site güvenlik görevlisinin kendilerine sanığın idaresindeki aracıyla kaldırıma çıktığını beyan etmişse de olay anında tutulan tutanaklara değindiği hususların yansımadığı, bozma sonrası dinlenilen anılan site güvenlik görevlisinin beyanında olayı doğrulamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın atılı suçu işlediğine dair soyut iddia dışında mahkumiyetine yeter başka hiçbir kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden mahkemece sanığın yüklenen suçu işlediğinin sabit olmadığından bahisle hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat hükmü verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,…”( Yargıtay Kararı – 12. CD., E. 2024/2060 K. 2024/4430 T. 19.9.2024)

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin E. 2016/3381, K. 2016/9737, T. 8.6.2016 tarihli kararında,  emsal niteliğindeki kararında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/3. maddesi kapsamında alkol etkisi altında “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası”oluşabilmesi için yalnızca alkol alınmasının yeterli olmadığı, sürücünün güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair somut ve kesin delillerin bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Somut olayda, sanığın alkol oranının yasal sınırın altında olduğu ve kazada kusurlu olmadığı tespit edilmesine rağmen mahkumiyet kararı verilmesi, Yargıtay tarafından hukuka aykırı bulunmuş ve sanığın “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası” yönünden beraati gerektiği belirtilmiştir.

“…5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği;

İncelenen dosyada ise; olaydan iki saat sonra alınan raporda 57 promil alkollü olan sanık …’ın idaresinde bulunan araç ile, meskun mahal dışında bulunan 8.4 metre genişliğindeki, aydınlatmanın bulunmadığı çift yönlü düz yolda gece vakti seyir halinde iken, karşı şeritte seyreden 248 promil alkollü olan temyiz dışı diğer sanık idaresindeki motosikletin şerit ihlali yapması ve sanık …’ın beyanıyla motosikletin farının yanmaması nedeniyle, kendi şeridinde seyreden sanık …’ın aracının ön sol kısmı ile, temyiz dışı diğer sanık …’nin idaresindeki motosikletin ön kısmına çarpması neticesinde, 1 kişinin kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı olayda, kendi şeridinde seyreden sanık …’a atfedilecek bir kusur bulunmadığı, meydana gelen olayda temyiz dışı diğer sanık …’nin tam kusurlu olduğu, 1 saatte alkol miktarının 0,12-0,20 promil arasında düştüğü dikkate alındığında, sanık …’ın olay anında 100 promilin altında olduğu, ayrıca sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair başkaca bir delil veya tespit bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,…”

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN