Patent Davaları-Patent Hakkına Tecavüz Davası ;Patent, buluşu yapan kişinin yaratıcı fikirlerinin belirli bir zaman süresince yasal hükümler çerçevesinde koruma altına alındığının ve buluşun ya da kullanma hakkının kime ait olduğunu gösteren belge olarak tanımlanabilir.
Patent ve Marka Arasında Ne Fark Vardır?
Marka, bir ticari işletmenin mal veya hizmetlerinin diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırmaya yarayan ve baskı yoluyla yayınlanabilen her türlü ad veya işarettir, patent ise yeni buluşlara verilen belgedir. Markalar marka tescili ile buluşlar ise patentle korunurlar.
Patentin Konusu(Buluş)
En kısa tabirle patentin konusu buluştur. Fikri ürünler somut eşyalardan farklı olarak gayri maddi özelliğe sahiptir. Örneğin bir aşının formülü soyut niteliktedir. Yani bir eşya değildir. Patentle korunan aşının kendisi değil aşının formülüdür.
Patent konusunu teşkil eden buluşun en belirgin özelliklerinden biri de buluşun teknik alanda gerçekleşmesidir. Patent koruması ile asıl amaçlanan teknolojik ilerlemeyi desteklemektir. Patentin konusunu oluşturan buluşun teknik alanda olması gerektiği aşikardır.
Patent Verilemeyecek Konu Ve Buluşlar
Patent Davaları-Patent Hakkına Tecavüz Davası; Buluş tanımına uyan her fikri eser kanun tarafından buluş olarak kabul edilmez. Veya bazı buluşlar hukuka aykırı oldukları için ya da bazı buluşlar kamu yararı gerekçesiyle patent korumasından istisna tutulmuştur. Bu durumlar Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu’da hüküm altına alınmıştır.
Buluş Sayılmadığı İçin Patentlenemeyen Konular
- Keşifler,
- Bilimsel teoriler ve matematiksel yöntemler,
- Zihni faaliyetler, iş faaliyetleri veya oyunlara ilişkin plan, kural ve yöntemler,
- Bilgisayar programları,
- Estetik niteliği bulunan mahsuller, edebiyat ve sanat eserleri ile bilim eserleri,Bilginin sunumu.
- Buluş sayılmadıkları için patentlenemeyenler eğer şartları taşıyorsa haksız rekabet hükümlerince korunurlar.
Kamu Düzeni İle İlgili Olarak Patentlenemeyen Konular
- Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar,
- Mikrobiyolojik işlemler veya bu işlemler sonucu elde edilen ürünler hariç olmak üzere, bitki çeşitleri veya hayvan ırkları ile bitki veya hayvan üretimine yönelik esas olarak biyolojik işlemler,
- İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak teşhis yöntemleri ile cerrahi yöntemler dâhil tüm tedavi yöntemleri,
- Oluşumunun ve gelişiminin çeşitli aşamalarında insan bedeni ve bir gen dizisi veya kısmi gen dizisi de dâhil olmak üzere insan bedeninin öğelerinden birinin sadece keşfi,
- İnsan klonlama işlemleri, insan eşey hattının genetik kimliğini değiştirme işlemleri, insan embriyosunun sınai ya da ticari amaçlarla kullanılması, insan ya da hayvanlara önemli bir tıbbi fayda sağlamaksızın hayvanlara acı çektirebilecek genetik kimlik değiştirme işlemleri ve bu işlemler sonucu elde edilen hayvanlar.
Patentlenebilirlik Şartları
1.Yenilik: Patent Hukukunda buluş en temel unsurdur. Bu manada buluş o ana kadar hiç bilinmeyen veya bilineni aşan bir nitelikte olmalıdır.
2.Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması: Tekniğin bilinen durumu, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar. Buluşun tekniğin bilinen seviyesini aşması ile anlaşılması gereken, bahse konu buluş sayesinde konuyla ilgili mevcut bilginin ilerisine geçilmesidir.
3.Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir. Sanayiye uygulanabilir olma, seri üretilmeyi ve üretimin tekrar edilebilmesini ifade eder.
Patent Türleri
Patentler farklı açılardan sınıflandırılabilir. Patentlerin istemlerin türlerine göre, inceleme şekline göre, asıl patentle olan ilgisine göre, açık olup olmamasına göre ve tescilin yapıldığı sisteme göre patent türleri sınıflandırılabilir.
- İstemlerin Türlerine Göre: İstemlerin türlerine göre, patentler iki gruba ayrılmaktadır: ürün patenti ve usul patenti.
- İnceleme Şekline Göre: İnceleme şekline göre patentler ikiye ayrılmaktadır. İncelemeli patentler ve incelemesiz patentler.
- Asıl Patentle Olan İlgisine Göre: Bazı durumlarda, patentin koruma süresi devam ederken, patent içeriği buluşu daha iyi hale getiren ve geliştiren ve asıl patentin içeriği ile bir bütün olan buluşların korunması için, ek patent talep edilebilir.
- Açık Olup Olmamasına Göre: Başvuru konusu buluşun milli savunma açısından önem taşıdığı tespit edilirse, patent başvurusunun ve patentin gizli kalmasına karar verebilir Gizlilik kararına uyularak verilen patent, gizli tutulan bir Patent Sicili’ne kayıt edilir ve verilmesinden itibaren bir yıllık süre içinde gizli tutulur.
- Tescilin Yapıldığı Sisteme Göre: Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere göre, Türkiye’de üç tür patentin tescil edilmesine izin verilir:Türk Patenti, Avrupa Patenti, Uluslararası Patent.
Neden Patent Tescili?
Buluşa patent tesis edildikten sonra 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre patent sahibi buluşun rızası dışında kullanımlarını önleme hakkına sahip olur. Bu anlamda patent hakkından olumlu ve olumsuz olmak üzere iki türlü yetki doğar. Olumlu yetki patenti tescillenmiş bir buluştan yararlanma, kullanma, buluşu ekonomik olarak değerlendirme, üretme, satma ve her türlü iktisadi şekilde değerlendirme yetkisine sahiptir.Olumsuz yetki ise patentli buluşun üçüncü kişiler tarafından sahibinden izinsiz şekilde kullanımının engellenmesidir.
Patentten Doğan Hakların Özellikleri
Buluşun Tekrar Uygulanmasını Sağlayacak Açıklıkta Olması: Patente konu teşkil eden buluş ile ilgili bilgiler teknik alandaki uzman tarafından uygulamasını sağlayacak kadar yeterli açıklıkta olmalıdır. Patent, açık ve herkesin erişebileceği bilgileri içermekle beraber patent alma işlemlerinin her safhasında diğer kişilerin patente ilişkin bilgi ve belgelere ulaşmaları serbesttir.
Süre İle Sınırlı Bir Teşvik Ödülü Olması ve Süre Sonunda Kamuya Mal Olması: Buluşun sağladığı teknik gelişmeden ekonomik olarak yararlanması ve araştırma-geliştirmenin teşvik edilmesi bakımından , buluş sahibine patentin verilmesi hak sahibine hem inhisari yetkiler tanır hem de buluşa verilen ödül olarak değerlendirilebilir.
Mutlak Hak Olması: Fikri haklar, mutlak hak niteliği taşıdıklarından dolayı sahibine hakkın konusu üzerinde doğrudan doğruya egemen bir hak sağlamakta ve bu yüzden herkese karşı ileri sürülebilmektedir. Bu hak inhisari özelliği olan bir haktır. Herkese karşı ileri sürülebildikleri için mutlak bir haktır.
Tescil İle Elde Edilmesi: Buluş üzerinde hak iddia edilebilmesi tescil edilerek patentlenmesine bağlıdır. Patent hakkı tescil ile kazanılır. Ancak buluş tescil edildiğinde hak geçmişe etkili olarak başvuruyu da kapsar ve başvuru anından itibaren koruma başlar. Burada dikkat edilmesi gereken husus, korumanın geçmişe etkili olarak koruma sağlaması tescile bağlanmıştır. Tescil gerçekleşmezse koruma hiç başlamamış olur.
Patent Hakkı Tecavüze Uğrayan Hak Sahibinin İleri Sürebileceği Talepler
Patent hakkının ihlali halinde hak sahibinin ileri sürebileceği talepler SMK m. 149’da belirtilmiştir. Hükme göre patent hakkı sahibi mahkemeden;
- Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti,
- Olabilecek tecavüzün önlenmesi,
- Hali hazırdaki ihlalin durdurulması,
- Tecavüzün kaldırılması,
- Maddi ve manevi zararın tazmini,
- Tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulması,
- El konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde mülkiyet hakkı tanınması,
- Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle, masrafları mütecavize ait olmak üzere, el konulan ürünlerin şekillerinin değiştirilmesi ve patent hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası,
- Kesinleşmiş mahkeme kararının günlük gazete veya benzeri vasıtalarla ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi talebinde bulunabilir.
Patent Davaları
a)Gaspı Defeden DavalarPatent İsteme Hakkının Gaspı Halinde Açılan Dava: Patent başvurusunda bulunan kişinin buluş sahibi olmaması halinde buluşun asıl sahibinin patent isteme hakkının gaspı sebebiyle dava açabilir. Bu dava haksız başvuru yapana patent inceleme aşamasında veya patentin alınmasından sonra da açılabilir.
Patentin Gaspı Halinde Açılan Dava: Haksız başvuru neticesinde patent, gerçek hak sahibinden başka birine verilmişse, bu durumda gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, patentin kendisine devredilmesini dava yolu ile talep edebilir.
b) Patentten Doğan Hakka Tecavüz Halinde Açılan Davalar
Tecavüzün Tespiti Davası: Patent hukukunda tecavüzün tespiti davası hakka tecavüz olup olmadığının belirlenmesi için açılır. Patentten doğan hakka tecavüz esasen bir haksız fiil teşkil ettiği için tecavüzün tespiti davası ile davalının gerçekleştirdiği fiilleri yapmaya hakkının olup olmadığı tespit edilmektedir.
Tecavüzün Durdurulması ve Önlenmesi Davası : Bu dava patent sahibi tarafından patentli ürünü üretene, satana,dağıtana,ticaret alanına çıkarana, ticari amaçla kullanana karşı açılır.
Tecavüzün Giderilmesi Davası: Burada ise patent hakkına tecavüz neticesinde ortaya çıkan olumsuz sonuçların giderilmesi amacıyla açılır.Bu davanın açılabilmesi için hakkın hukuka aykırı olarak kullanımı sonucu olumsuz sonuçların vuku bulmuş olması şarttır.
Maddi Tazminat Davası: Patent hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Patent hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, kanunda düzenlenen değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanırBuna göre; patent hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. Patent hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. patent hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
Manevi Tazminat Davası: Tazminat davaları eser sahibi veya haleflerinin mal varlıklarında veya manevi haklarında uğradıkları zararın giderilmesi amacıyla açılırlar. Manevi haklara tecavüz halinde açılacak manevi tazminat davası FSEK md.70/I hükmünde düzenlenmiştir.
Patent Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görev: Patent hakkını ihlali durumunda açılabilecek davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, asliye ceza mahkemesince bakılır. Bu dava ve işlere bakacak asliye hukuk ve asliye ceza mahkemeleri ile bu mahkemelerin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.
Yetki: Bu davalardaki patent hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, hak sahininin yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir. Hak sahibinin Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması hâlinde yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte sicilde kayıtlı vekilin işyerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmişse Kurum merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.
Patent Davalarında Zamanaşımı
6769 Sınai Mülkiyet Kanunu’nda marka hakkına tecavüz sebebiyle açılacak davalarda zamanaşımı ile ilgili düzenlenmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Lakin kanun bu konu hakkında zamanaşımı hususu ile ilgili olarak 157. Maddesi Türk Borçlar kanuna atıf yapmıştır. Buna göre; sınai mülkiyet hakkı veya geleneksel ürün adından doğan özel hukuka ilişkin taleplerde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanır. Marka hakkına tecavüz haksız fiil olduğundan Borçlar Kanununun haksız fiile has zamanaşımı süresi bu bağlamda uygulama alanı bulacaktır. Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.
Sıradaki Makelemiz : Ankara Ceza Avukatı