Tehiri İcra (İcranın Geri Bırakılması) Nedir? Nasıl Yapılır?
Tehiri İcra (İcranın Geri Bırakılması)

Tehiri icra, borçlunun ilamlı icra takibine karşı takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden ilamın kesinleşmesine kadar icranın durdurulmasını talep etmesi anlamına gelir. Bir mahkeme kararıyla hükmedilen borcun tahsil edilmesi sürecinde, borçlunun haklarını koruyabilmesi için tehiri icra kararı alması gerekebilir. Bu karar, icranın geçici olarak geri bırakılmasını sağlayarak borçlunun malvarlığını korumasını sağlar. Ancak, tehiri icra alabilmek için belirli yasal şartların yerine getirilmesi ve teminat gösterilmesi zorunludur.
Tehiri İcra Nedir ?
Tehiri icra, bir mahkeme ilamına (kesinleşmemiş mahkeme kararı) dayalı olarak başlatılan icra takibinin, borçlunun kanun yoluna başvurması üzerine belirli şartlar altında durdurulması anlamına gelir. Bir başka deyişle, borçlu tarafından istinaf veya temyiz yoluna gidilmiş olması halinde, icra takibinin durdurulması için mahkemeden icranın geri bırakılması kararı alınması gerekmektedir. Bu karar, önceden istinaf veya temyiz incelemesi yapan mahkemeler tarafından verilirken, 24 Kasım 2021 tarihli ve 7343 sayılı kanun değişikliği ile yetki, takibin yapıldığı icra mahkemesine devredilmiştir. Tehiri icra kararı alabilmek için genellikle borçlunun mahkeme kararına karşı kanun yoluna başvurduğunu kanıtlaması ve gerekli teminatı yatırması gerekmektedir. Bu süreç, haksız veya hatalı bir ilamın uygulanmasının önüne geçmek amacıyla düzenlenmiş olup, borçlunun haklarını korumaya yönelik önemli bir hukuki mekanizmadır.
Tehiri ica İcra İflas Kanunu’nun 36. maddesince düzenlenmiştir. Buna göre;
“İİK Madde 36 – (Değişik: 2/3/2005 – 5311/5 md.) İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.
Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. (Değişik üçüncü fıkra:24/11/2021-7343/5 md.) Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir. “
Tehiri icra düzenlemesi kanunda bu şekilde olmakla birlikte uygulamadaki prosedür pratik olarak şu şekildedir:
- Borçlunun karara karşı kanun yoluna başvurması,
- İlamlı icra takibinin başlaması,
- Borca dair kararı veren mahkemeden derkenar alınması,
- Teminat yatırılması,
- Borçlunun icra dairesinden mehil vesikası istemesi,
- İcra dairesince borçluya mehil vesikası verilmesi,
- Tehiri icra talebi,
- Mahkemenin değerlendirmesi,
- Kararın icra dairesine bildirilmesi.
- İstinaf-temyiz kararı sonrası süreç
Tehiri İcra (İcranın Geri Bırakılması) Süreci
Borçlunun Karara Karşı Kanun Yoluna Başvurması
İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesi kapsamında tehiri icra kararı alınabilmesi için öncelikle ilama karşı istinaf ya da temyize başvurulması gerekmektedir. Zira ilgili madde, “ilama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçludan bahsetmektedir. Bu nedenle, icranın geri bırakılması kararının alınabilmesi için öncelikle borçlunun ilama karşı hukuki itiraz sürecini başlatmış olması şarttır. Aksi takdirde, icra dairesi tarafından borçluya mehil vesikası verilmesi mümkün olmayacaktır.
Dikkat!
- Tehiri icra kararı alınabilmesi için kanun yoluna başvurulan kararın nihai nitelikte bir ilam olması gerekmektedir.
- Nihai karar özelliği taşımayan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz veya ara kararla hükmedilen tedbir nafakası gibi kararlara ilişkin olarak icranın geri bırakılması talep edilemez.
- Verildiği anda kesin hüküm niteliğinde olan ilamlar için de tehiri icra yolu açık değildir.
İlamlı İcra Takibinin Başlaması
Tehiri icra kararına dair işlemlerin başlatılabilmesi için öncelikle alacaklının icra takibi yapması gerekmektedir. Alacaklı, icra takibini dilediği icra dairesinde ve istediği zamanda başlatabileceğinden, takip yapılmadan önce borçlunun tehiri icra sürecini başlatması mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda alacaklı, ilamı hızlı bir şekilde icra dairesine sunarak borçluya icra emri tebliğ ettirebilir. Böyle bir durumda, borçlu icra emrini, istinaf veya temyiz başvurusunu yapmadan almış olabilir. Eğer borçlu icra emrini tebliğ aldıysa, öncelikle istinaf veya temyiz başvurusunu gerçekleştirmelidir. Çünkü istinaf veya temyiz başvurusu yapılmadan tehiri icra süreci başlatılamaz.
Dikkat!
7343 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucunda, tehiri icra kararı verme yetkisi ve görevi Bölge Adliye Mahkemeleri (BAM) ve Yargıtay’dan alınarak icra mahkemelerine devredilmiştir. Bu değişiklikle birlikte, istinaf ve temyiz dilekçelerinde “tehiri icra talepli” ibaresi bulunmasına gerek kalmamıştır. Çünkü yeni sistemde icranın geri bırakılması kararı BAM veya Yargıtay tarafından verilmeyecek, bu yetki icra mahkemelerine ait olacaktır.
Borca Dair Kararı Veren Mahkemeden Derkenar Alınması
Kanun yoluna başvurunun tamamlanmasının ardından, hükmü veren mahkemeden icra müdürlüğüne sunulmak üzere bir derkenar talep edilmelidir. Mahkeme, takibin yapıldığı icra müdürlüğüne hitaben borçlunun ilgili karara karşı kanun yoluna başvurduğunu belirten bir derkenar düzenleyerek sürecin devamını sağlayacaktır.
Tehiri İcrada Teminat Yatırılması-Tehiri İcra Teminat Hesaplama
Tehiri icra talebinde bulunabilmek için borçlunun belirli bir teminat yatırması gerekmektedir. İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca, bu teminat, icra takibine konu olan borcun toplam tutarı ile birlikte, takip tarihinden itibaren hesaplanan üç aylık faiz miktarı esas alınarak belirlenir. Faiz oranı, alacağın türüne ve taraflar arasındaki anlaşmaya göre değişiklik gösterebilir; aksi belirtilmemişse, yasal faiz oranları uygulanır. Teminat, nakit olarak yatırılabileceği gibi, bankadan alınan kesin ve süresiz teminat mektubu veya mahkeme tarafından kabul edilebilecek nakde çevrilebilir taşınır ya da taşınmaz bir mal ile de karşılanabilir. Teminatın amacı, ilamın icrasının durdurulması nedeniyle alacaklının haklarının korunmasını sağlamak ve borçlunun kanun yoluna başvurduğu süreçte kötü niyetli olarak süreci uzatmasının önüne geçmektir. Mahkeme, belirlenen teminatın yeterliliğini değerlendirerek icranın geri bırakılmasına karar verebilir veya eksik görülen teminatın tamamlanmasını talep edebilir.
Yargıtay’a göre, mahkemece, borçlu tarafından mehil vesikasının alınması sırasında yatırılan teminatın, o tarih itibariyle dosya alacağının fer’ileri ile birlikte tamamını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar vermesi gerekir Y12.HD, 15/04/2019 Τ., 2018/6952 Ε., 2019/6377 Κ.
Dikkat!
- Borçlu Devlet ise teminata gerek yoktur (İİK m. 36/2).
- Borçlu adli yardımdan faydalanan kimse ise, teminata gerek yoktur (İİK m. 36/2).
- Kiralanan taşınmazın tahliyesine yönelik kararın icrasında teminat miktarı üç aylık kira bedeli kadardır.
Borçlunun İcra Dairesinden Mehil Vesikası İstemesi
Mehil vesikası, ilamlı icra takibine maruz kalan borçlunun, icranın durdurulması (tehiri icra) talebinde bulunabilmesi için icra mahkemesine başvurmasına imkan tanıyan resmi bir belgedir. İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca, borçlu kanun yoluna başvurduğunu ve icranın durdurulması için gerekli şartları yerine getireceğini beyan ederek icra dairesinden belirli bir süre (mehil) talep edebilir. Bu belge verildiğinde, borçluya tehiri icra için gerekli teminatı sunması ve mahkemeden icranın geri bırakılması kararı alması için belirli bir zaman tanınmış olur. Ancak, mehil vesikası tek başına icra takibini durdurmaz; borçlu, bu süre içinde gerekli işlemleri tamamlamazsa, icra takibi devam eder.
Tehiri icra kararı alınabilmesi icra dairesinin borçluya mehil vesikası verebilmesine bağlıdır. Borçlu tarafından talepte bulunulmadan icra dairesinin kendiliğinden süre vermesi mümkün değildir.
Dikkat!
- İlamda mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan birden fazla borçlu mevcutsa ve bunlardan bazıları istinaf veya temyiz yoluna başvurmamış ya da süre talebinde bulunmamışsa, bu kişilere süre verilmesi mümkün değildir.
- Mecburi dava arkadaşı durumunda olan borçlular ise süre talebini birlikte yapmalıdır.
- Nafaka ile ilgili hükümlerde tehiri icra süresi tanınması söz konusu değildir (İİK m. 36/4).
- Alacaklı icra takibini başlatmadan borçlunun icra dairesine başvurarak süre talep etmesi geçerli bir işlem değildir.
Başvuru Süresi: Mehil vesikası talebinde bulunmanın süresi hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu konuda bir sınırlama getirilmediğinden, borçlunun takip kesinleşmiş olsa bile icranın geri bırakılması için süre talep edebileceği kabul edilmektedir. Nitekim Yargıtay takibin her aşamasında başvuru yapılabileceğini kabul etmiştir (Y8.HD, 27/04/2015 T., 2014/9373 E., 2015/9402 K.).
İcra Dairesince Borçluya Mehil Vesikası Verilmesi
Borçlu, hükme karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurduğunda, icra dairesinden süre talep ederse, gerekli teminatı sunması halinde süre verilir.
IIK m. 36/1 hükmüne göre, tehir-i icra kararı alınması için borçluya süre verilmesini gerektiren teminat halleri şunlardır.
- Hükmolunan para veya eşya resmî bir mercie depo edilmişse veya,
- Hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek; taşınır rehni, hisse senedi, tahvil senedi, taşınmaz rehni, muteber banka kefaleti gösterirse veya
- Borçlunun hükmolunan para ve ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise,
Bu durumlar söz konusu olduğunda ve diğer şartlar da yerine getirilmişse, icra dairesi süre tanımakla yükümlüdür. Bu konuda takdir yetkisi bulunmaz. Madde hükmü bu noktada açık ve bağlayıcıdır.
Şartların mevcut olması halinde, borçluya icra mahkemesinden tehir-i icra kararı getirebilmesi için makul bir süre tanınacaktır. Kanun koyucu, madde metninde “uygun süre” ifadesini kullanmış olup, bu sürenin belirlenmesi icra dairesinin takdirine bırakılmıştır. Uygulamada genellikle 90 günlük süre verilmektedir.
Dikkat!
Nafaka hükümlerinde süre verilemez (IIK m. 36/4).
İcra Mahkemesine Tehiri İcra Talebi Başvurusu
İcra dairesinden belirlenen mehil vesikası alan borçlu, icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak icranın durdurulması (tehir-i icra) yönünde karar verilmesini isteyecektir. Bu durumda görevli ve yetkili mahkeme takibin yapıldığı yer icra mahkemesidir.
Tehiri icra talebi ile icra mahkemesine başvuruda dilekçeye eklenmesi gereken belgeler aşağıdaki gibidir:
- İcra takibine dayanak mahkeme kararı,
- İstinaf dilekçesi,
- İstinaf formu ve derkenar,
- Kapak hesabı,
- Mehil vesikası,
- Teminatın yatırıldığına ilişkin dekont
Mahkemenin Değerlendirmesi Ve Karar
Kanun yoluna başvurulmuş olması ve teminat gösterilmiş olması başlı başına tehir-i icra kararı verilmesi için yeterli değildir. İcra mahkemesi, tehiri icra kararı verip vermeme konusunda karar makamı olmakla birlikte, bu yetkinin somut olay ve dosyanın içeriğine uygun şekilde kullanılması gerekmektedir.
Kararın İcra Dairesine Bildirilmesi
Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir (İİK m. 36/3). Buna göre; borçlu tarafından gerekli ücretin ödenmesi şartıyla, icra mahkemesinden alınan tehiri icra kararı, takibin yürütüldüğü icra dairesine sunularak, kanun yolu incelemesi süresi boyunca takibin durdurulması sağlanacaktır. Kararın icra dairesine ibraz edilmesiyle birlikte, icra müdürlüğü takibi durduracaktır.
İstinaf-Temyiz Kararı Sonrası Süreç
a.)İstinafa Tabi Kararlarda
İstinafa tâbi bir kararla ilgili olarak tehiri icra kararı alınmış ise, istinaf mahkemesince verilecek karara göre sonuçlar iki şekilde olacaktır. Buna göre;
- İstinaf Talebinin Kabulü Halinde: Borçlunun istinaf talebi haklı bulunursa, ilk derece mahkemesinin kararı ya kaldırılacak, ya değiştirilecek ya da yeniden hüküm tesis edilecektir. Bu hallerde, mahkeme kararıyla birlikte teminatın iade edilip edilmeyeceği de değerlendirilecektir (İİK m. 36/5). Örneğin, borçlunun tamamen haklı olduğu ve aslında davanın reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verildiği tespit edilirse, ilk derece mahkemesi kararı iptal edilmeli ve teminatın iadesine hükmedilmelidir.
- İstinaf Talebinin Kabulü Halinde: Borçlunun istinaf talebi reddedildiğinde iki olasılık ortaya çıkar:
- Kesin Ret: İstinaf istemi kesin olarak reddedilirse, ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşir. Alacaklının talebi üzerine, teminattaki para doğrudan alacaklıya ödenir, mal ve haklar ise icra dairesince paraya çevrilerek alacak tahsil edilir.
- Temyiz Yolu Açık Ret: İstinaf istemi temyiz yolu açık şekilde reddedilirse, borçlu temyiz süresi sonuna kadar icranın geri bırakılması kararının korumasından yararlanmaya devam eder.
b.) Temyize Tâbi Kararlarda
- Yargıtay, hükmü bozarsa, teminatın iadesi konusunda ilk derece mahkemesi karar verecektir.
- Bozma usuli eksiklik nedeniyle ise teminat geri verilmeyebilir. Ancak, esastan bozma kararı verilmişse ve borçlu lehine sonuçlanma ihtimali yüksekse, teminatın iadesi mümkündür.
- Yargıtay, kararı onarsa, karar kesinleşir ve alacaklının talebiyle teminata konu para doğrudan alacaklıya ödenir, mal ve haklar icra dairesince paraya çevrilir.
c.) İstinafa Tâbi Kararlarda Temyiz Süreci:
- İstinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve temyiz yolu açık ise, temyiz süresi boyunca tehir-i icra kararı geçerli olmaya devam eder.
- Temyize başvurulmazsa, karar kesinleşir ve alacaklının talebi üzerine teminat alacaklıya ödenir.
- Temyiz sonucu BAM kararı onanırsa, karar kesinleşir ve teminat alacaklıya ödenir.
- BAM kararı bozulursa, bozma sonrası teminatın iadesine ilişkin nihai karar BAM tarafından verilir.
Tehiri İcra İçin Teminat Ne Kadar?
Borçlu, hükme karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurduğunda, icra dairesinden süre talep edebilir. Bu talebin kabul edilmesi için borçlunun gerekli teminatı sunması gerekmektedir. İcra ve İflas Kanunu’nun 36/1. maddesine göre, borçluya süre verilmesini gerektiren teminat halleri şunlardır:
- Hükmedilen para veya eşya resmi bir mercie depo edilmişse,
- Borçlu, icra mahkemesinin kabul edeceği güvenceyi (taşınır rehni, hisse senedi, tahvil senedi, taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti) gösterirse,
- Borçlunun, hükmolunan para veya eşyayı karşılayacak yeterli malı mahcuz bulunuyorsa.
- Kiralanan taşınmazın tahliyesine yönelik kararın icrasında teminat miktarı üç aylık kira bedeli kadardır.
Bu şartlar sağlandığında, icra dairesi borçluya süre tanımak zorundadır ve bu konuda takdir yetkisi bulunmamaktadır. Kanun hükmü, bu sürecin bağlayıcı ve kesin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Tehiri İcra Kararı Nasıl Alınır 2025 ?
İcra işlemlerinin durdurulabilmesi için belirli yasal prosedürlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Tehir-i icra süreci, borçlunun kanun yoluna başvurmasıyla başlayan ve mahkemenin değerlendirmesi sonucunda icra işlemlerinin askıya alınmasını sağlayan aşamalardan oluşur. Aşağıda, bu sürecin temel adımları ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.
- İlamlı icra takibinin başlaması: Borçlu aleyhine mahkeme kararıyla alacaklı tarafça bir borç için icra takibi başlatılır.
- Borçlunun Karara Karşı Kanun Yoluna Başvurması : Borçlu, karar için temyiz veya istinaf yoluna başvurur.
- Borca Dair Kararı Veren Mahkemeden Derkenar Alınması: Karara karşı kanun yoluna başvurulduğuna dair derkenar alınır.
- Teminat yatırılması: Tehiri icra için icra dosyası hesabına teminat yatırılır.
- Borçlunun İcra Dairesinden Mehil Vesikası İstemesi: Tehiri icra talebiyle icra mahkemesine başvurabilmek için icra müdürlüğünden mühlet (mehil vesikası) istenir.
- Tehiri icra talebi: Borçlu, icra mahkemesine başvurarak tehiri icra kararı almak için talepte bulunur.
- Mahkemenin değerlendirmesi: Mahkeme, dosyayı inceleyerek tehiri icra kararını onaylayabilir veya reddedebilir.
- Kararın icra dairesine bildirilmesi: Tehiri icra kararı alındığında, icra müdürlüğüne bildirilerek icra işlemleri durdurulur.
- Davaya devam süreci: Borçlu lehine karar çıkarsa icra işlemi karar kesinleşinceye kadar durur, aleyhine çıkarsa icra kaldığı yerden devam eder.
Tehiri İcra Kararından Sonra Ne Olur?
Borçlu, icranın durdurulması için icra mahkemesinden tehiri icra kararı verdiğinde bu kararın uygulanabilmesi için kararın icra dairesine sunulması gerekmektedir. Kararın icra müdürlüğüne bildirilmesiyle birlikte, takip geçici olarak durdurulur. Öte yandan takibe konu kararın akıbeti hususundaki olası durumlar şu şekildedir:
a) İstinafa Tâbi Kararlarda Süreç
- İstinaf Talebinin Kabulü: İlk derece mahkemesi kararı kaldırılır, değiştirilir veya yeni hüküm kurulur. Bu durumda teminatın iadesi değerlendirilir.
- İstinaf Talebinin Reddedilmesi:
- Kesin Ret: Karar kesinleşir, teminat alacaklıya ödenir ve malvarlığı icra yoluyla tahsil edilir.
- Temyiz Yolu Açık Ret: Borçlu, temyiz süresi sonuna kadar tehir-i icra korumasından yararlanır.
b)Temyize Tâbi Kararlarda Süreç
- Yargıtay Kararı Bozarsa: İlk derece mahkemesi, bozma sebebine göre teminatın iadesine karar verebilir.
- Yargıtay Kararı Onarsa: Karar kesinleşir, alacaklı teminatı talep ederse, ödeme doğrudan gerçekleştirilir.
c )İstinaf Sonrası Temyiz Süreci
- İstinaf başvurusu reddedilmiş ancak temyiz yolu açık ise, temyiz süresi boyunca tehir-i icra etkisini korur.
- Temyize gidilmezse, karar kesinleşir ve teminat alacaklıya ödenir.
- Temyiz sonucu BAM kararı onanırsa, karar kesinleşir ve teminat alacaklıya verilir.
- BAM kararı bozulursa, teminatın iadesi konusunda nihai kararı BAM verir.
Tehiri İcra Dava Mı Değişik İş Mi?
Tehiri icra, bir davadan ziyade değişik iş kapsamında değerlendirilir. Çünkü bu süreç, icra takibinin durdurulmasına yönelik bir tedbir niteliğinde olup, esas hakkındaki bir uyuşmazlığı çözmekten ziyade icra işlemlerinin geçici olarak askıya alınmasını amaçlamaktadır. İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca, borçlu, istinaf veya temyiz yoluna başvurduğunda icranın geri bırakılmasını talep edebilir. Bu talepler, icra mahkemesi tarafından değişik iş dosyası üzerinden incelenir ve ilgili karar, yalnızca icra işlemlerinin durdurulmasına yönelik olup, asıl davanın esasına ilişkin bir yargılama içermez. Bu nedenle, tehir-i icra talepleri, bir hukuk davası değil, değişik iş kapsamında yürütülen bir yargısal işlem olarak kabul edilmektedir.
Tehiri Ne Demek?
“Tehiri” kelimesi Arapça kökenli olup, “geciktirme, erteleme” anlamına gelir. Hukuk terminolojisinde “tehir-i icra”, icranın durdurulması veya ertelenmesi anlamında kullanılır. İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 36. maddesi kapsamında, borçlunun mahkeme kararına karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurması durumunda, icra takibinin belirli bir süreyle durdurulmasını ifade eder. Tehir-i icra kararı, borçlunun sunduğu teminat karşılığında icra mahkemesi tarafından verilebilir ve takip, kanun yolu incelemesi tamamlanana kadar ertelenebilir.

Yeni Tehiri İcra Prosedürü
24 Kasım 2021 tarihli 7343 sayılı Kanun ile tehir-i icra prosedüründe önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu düzenleme öncesinde, icranın geri bırakılması (tehir-i icra) kararı Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) veya Yargıtay tarafından veriliyordu. Ancak yeni düzenlemeyle bu yetki, takibin yapıldığı icra mahkemesine devredilmiştir.
1-İlamlı İcra Takibinin Başlatılması
-
- Alacaklı, kesinleşmemiş mahkeme kararıyla borçlu hakkında ilamlı icra takibi başlatır.
2-Borçlunun Kanun Yoluna Başvurması
-
- Borçlu, mahkeme kararına karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurur.
3-Borca Dair Kararı Veren Mahkemeden Derkenar Alınması
-
- Borçlu, karara itiraz ettiğine dair belge (derkenar) alır.
4-Teminat Yatırılması
-
- Borçlu, icra takibini durdurmak için mahkemece kabul edilen bir teminat yatırır.
- Teminat olarak nakit para, taşınmaz rehni, banka teminat mektubu, hisse senedi, tahvil vb. kabul edilebilir.
5-İcra Dairesinden Mehil Vesikası Alınması
-
- Borçlu, icra mahkemesine başvurabilmek için icra müdürlüğünden süre (mehil vesikası) talep eder.
6-Tehir-i İcra Talebi
-
- Borçlu, icra mahkemesine başvurarak tehiri icra kararı alınmasını ister.
7-Mahkemenin Değerlendirmesi
-
- İcra mahkemesi, dosyayı inceler ve şartlar sağlanıyorsa icranın geri bırakılması kararı verebilir.
- Mahkeme, tehir-i icra talebini kabul veya reddedebilir.
8-Kararın İcra Dairesine Bildirilmesi
-
- Tehir-i icra kararı verildiğinde, icra müdürlüğüne iletilir ve icra işlemleri geçici olarak durdurulur.
9-İstinaf ve Temyiz Süreci
-
- İstinaf veya temyiz sonucunda mahkeme, borçlu lehine karar verirse icra işlemi durur ve teminat iade edilir.
- Aleyhine karar çıkarsa, icra kaldığı yerden devam eder ve teminat alacaklıya ödenir.
Yeni Prosedürün Getirdiği Değişiklikler
Yetki ve Görev Değişikliği: Artık tehiri icra kararı BAM veya Yargıtay tarafından değil, icra mahkemesi tarafından veriliyor.
Hızlı ve Etkin Süreç: İcra mahkemeleri yerel düzeyde daha hızlı karar verebildiği için, süreç daha hızlı ilerliyor.
Teminat Şartı Devam Ediyor: Borçlunun icranın durdurulması için teminat yatırma zorunluluğu devam ediyor.
Sulh Hukuk Mahkemesi Tahliye Kararı Tehiri İcra
Sulh Hukuk Mahkemeleri, kira hukukuna ilişkin davalarda yetkili olup, kiracı tahliye davalarına bakar. Tahliye kararı verildiğinde, kiracı aleyhine ilamlı icra takibi başlatılabilir. Ancak, kiracı bu karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurursa, tahliye kararının hemen uygulanmasını durdurmak için tehir-i icra talebinde bulunabilir.
Tahliye Kararında Tehir-i İcra Şartları
Kiracı, tahliye kararının icrasını erteletmek için İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 36. maddesi kapsamında icranın geri bırakılmasını (tehir-i icra) talep edebilir. Bunun için:
- İstinaf veya temyiz başvurusu yapmış olması gerekir.
- İcra mahkemesinden tehiri icra talebinde bulunmalıdır.
- Gerekli teminatı sunmalıdır. (üç aylık kira bedeli, harç, masraf gibi fer’iler)
- İcra dairesinden mehil vesikası almalıdır.
Tehir-i İcra Süreci
- Sulh Hukuk Mahkemesi tahliye kararı verir.
- Alacaklı (ev sahibi), tahliye için icra takibi başlatır.
- Kiracı, karara karşı istinaf veya temyiz başvurusu yapar.
- Kiracı, icra mahkemesine başvurarak tehiri icra talep eder.
- Mahkeme, dosyayı inceler ve teminat yatırılması şartıyla tehir-i icra kararı verebilir.
- Tehir-i icra kararı icra dairesine bildirilir ve tahliye işlemi durdurulur.
- İstinaf veya temyiz sonucuna göre işlem yapılır:
- Kiracı lehine karar çıkarsa, tahliye durur ve teminat iade edilir.
- Ev sahibi lehine karar çıkarsa, tahliye işlemi devam eder ve teminat alacaklıya ödenebilir.
Önemli Noktalar
- Tehiri icra kararı alınmadıkça tahliye işlemi durmaz!
- İcra mahkemesi, tehir-i icra kararını reddedebilir veya belirli şartlara bağlayabilir.
- Teminat sunulmazsa, tahliye işlemi devam eder.
- İstinaf veya temyiz sonucu alacaklı lehine kesinleşirse, tahliye derhal uygulanır.
İstinaftan Sonra Tehiri İcra
İstinaf Sonucu ve İcra Süreci aşağıdaki gibidir:
- BAM Kararı Borçlu Lehine Çıkarsa: İlk derece mahkemesi kararı kaldırılır veya değiştirilir. Bu durumda icra işlemi iptal edilir ve yatırılan teminat borçluya iade edilir.
- BAM Kararı Alacaklı Lehine Çıkarsa: Karar onanırsa icra kaldığı yerden devam eder ve teminat alacaklıya ödenir.
İstinaf Talebi Reddedildiğinde Ne Olur?
- Kesin Ret: BAM, istinaf talebini kesin olarak reddederse, karar kesinleşir ve alacaklının talebiyle icra işlemi devam eder. Teminata konu olan para alacaklıya ödenir.
- Temyiz Yolu Açık Ret: BAM, istinaf başvurusunu reddeder ancak temyiz yolu açık bırakırsa, borçlu temyiz süresi sonuna kadar tehir-i icra kararının korumasından yararlanabilir.
İcra Mahkemesi Kararlarının Tehiri İcrası
İcra mahkemesi kararlarının tehiri icrası, bir mahkeme kararının kesinleşmeden icra edilmesini önlemek için verilen geçici bir hukuki korumadır. Ancak, tehiri icra kararı yalnızca takibi durdurur, daha önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmaz.
Tehiri İcra Süresi
Tehiri icra başvurusu, istinaf veya temyiz yoluna başvurulduktan hemen sonra yapılmalıdır. Borçlu, istinaf veya temyiz dilekçesini sunduktan sonra ilgili mahkemeden derkenar yazısı almalı ve icra müdürlüğüne başvurarak mehil vesikası talep etmelidir. Mehil vesikası alındıktan sonra en geç 90 gün içinde icra mahkemesine başvurulmalıdır. Bu süre içinde başvurulmazsa, tehiri icra hakkı kaybolur ve icra işlemleri devam eder.