İdare Hukuku

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği

POMEM, PMYO ve PAEM

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği,  polis adayları, Emniyet Teşkilatı personeli ve diğer ilgili hizmet sınıfları için sağlık şartlarını düzenleyen temel hukuki metindir. Bu yönetmeliğin amacı; okullara alınacak öğrencilerde, Emniyet Teşkilatı kadrolarına yapılacak ilk atamalarda, görevden ayrıldıktan sonra yeniden dönüşlerde, malullük veya vazife malullüğü gibi durumlarda aranacak sağlık şartlarını belirlemektir. Yani kısaca, polis adaylarının ve mevcut personelin hangi sağlık koşullarında göreve başlayabileceğini, devam edebileceğini veya görevden ayrılabileceğini açıklayan bağlayıcı bir düzenlemedir.

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği, yalnızca ilk başvuruda değil; öğrencilikte, memuriyet süresince veya yeniden göreve dönüşlerde sağlık kontrollerinin nasıl yapılacağını, hangi durumlarda sağlık raporu alınacağını ve bu raporların ne şekilde değerlendirileceğini de kapsamaktadır. Bu açıdan yönetmelik, sadece adaylık aşamasında değil, tüm meslek hayatı boyunca polislik sağlık şartlarının hangi kriterlere göre belirleneceğini ortaya koymaktadır. Özellikle polislikte göz sağlığı, işitme, ortopedik durumlar veya kronik hastalıklar gibi konular bu yönetmeliğin uygulama alanına girmektedir.

Yönetmeliğin dayanağı, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu, 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gibi temel kanunlardır. Bu sebeple yönetmelik, yalnızca idari bir düzenleme değil; doğrudan kanunlardan aldığı güçle uygulanan, bağlayıcı ve hukuki güvence sağlayan bir mevzuattır. Uygulamada Polis sağlık yönetmeliği olarak da bilinen bu düzenleme, aday öğrencilerin okullara kabulünden aktif görevdeki personelin malullük ve hizmet sınıfı değişikliklerine kadar geniş bir yelpazede uygulanmaktadır.

İlgili Yazımızın İçeriği

Polis Okullarına Alınacak Öğrenci Adaylarında Sağlık Şartları

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis okullarına başvuracak öğrenci adaylarının sağlık koşullarını açık bir şekilde düzenlemiştir. Yönetmeliğe göre adayların A dilimi sağlık şartlarına uygun olması zorunludur. Bu, polis adaylarının göreve uygunluğunu garanti altına almak için konulmuş en yüksek sağlık standardıdır. Eğer adayın durumu yönetmelikte birebir karşılık bulmuyorsa, sağlık kurulu doktorları adayın hastalığını en yakın dilime yerleştirerek karar verir. Ancak B, C, D veya E diliminde değerlendirilen sağlık sorunlarına sahip adayların öğrenci olmaları mümkün değildir. Bu düzenleme, polislik mesleğinin fiziksel ve ruhsal dayanıklılığa dayalı yapısını korumayı hedefler.

Polis sağlık yönetmeliği kapsamında özellikle göz sağlığı, işitme, ortopedik durumlar ve kronik rahatsızlıklar dikkatle incelenmektedir. Çünkü bu tür sağlık sorunları polis adaylarının mesleki performansını doğrudan etkileyebilmektedir. Adayın daha önce geçirdiği rahatsızlıkların da değerlendirmeye alınması, sağlık şartlarının bütüncül şekilde incelenmesini sağlar. Dolayısıyla polislik sağlık şartları nelerdir sorusunun en önemli cevabı, adayın A dilimi kriterlerini karşılayabilmesidir.

Yabancı Uyruklu Öğrencilerde Sağlık Şartları

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği, yalnızca Türk vatandaşlarını değil, yabancı uyruklu öğrencileri de kapsamaktadır. Lisans programına kabul edilecek yabancı öğrencilerin en az C dilimi sağlık şartlarına uyması, ayrıca enfeksiyon hastalıkları açısından A dilimine uygun olmaları gerekmektedir. Bu kriter, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve eğitim ortamının korunması için önemlidir.

Geçici süreliğine eğitim almak üzere gelen yabancı öğrencilerde ise tam teşekküllü hastanelerden alınacak sağlık raporu ile enfeksiyon hastalıkları açısından “tam ve sağlam” olduklarının belgelenmesi şarttır. Bu hüküm, uluslararası eğitim iş birliklerinde sağlık güvenliğini garanti altına almaktadır.

Öğrenci Adaylarının Giriş Raporları

Polis adayları için en kritik aşamalardan biri giriş raporlarının hazırlanmasıdır. Bu raporlar yalnızca tam teşekküllü hastanelerden alınabilir ve adayın mevcut sağlık durumunu eksiksiz şekilde yansıtmak zorundadır. Raporda adayın kimlik bilgileri, fotoğrafı, laboratuvar sonuçları, görüntüleme yöntemleri ve uzman görüşleri yer alır. Ayrıca, raporun sonunda “Öğrenci Olur” veya “Öğrenci Olamaz” şeklinde net bir karar verilmelidir.

Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, adayın sağlık sorunlarının önceden tedavi edilmiş olmasıdır. Yönetmeliğe göre tedaviyle düzeltilebilen rahatsızlıkların başvurudan sonra düzeltilmesi için süre verilmez. Yani adayın tüm sağlık şartlarını başvuru anında sağlamış olması gerekir.

Giriş Raporlarının Okul ve Daire Başkanlığı Tarafından İncelenmesi

Hazırlanan giriş raporları öncelikle adayın başvurduğu okul tarafından usule uygunluk yönünden incelenir. Eksiklik olması halinde rapor hastaneye iade edilir ve tamamlanması istenir. Usulüne uygun hale getirilen raporlar ise Daire Başkanlığı’na gönderilir. Bu süreç, hem adayın sağlık geçmişinin hem de mevcut durumunun resmi olarak kayıt altına alınmasını sağlar.

Özellikle adayın geçmişte geçirdiği ameliyatlar, askerlikle ilgili raporlar veya sağlık nedeniyle elenme kayıtları da dosyaya eklenir. Böylece sağlık komisyonu aday hakkında daha objektif ve kapsamlı bir değerlendirme yapabilir.

Sağlık Komisyonunun İncelemesi

Sağlık komisyonu, adayın raporlarını ayrıntılı şekilde inceler. Eğer rapor ile laboratuvar sonuçları arasında uyumsuzluk yoksa tek bir raporla kesin karar verilebilir. Ancak bulgular arasında çelişki varsa aday başka bir hastaneye sevk edilir ya da danışman hastanelerin görüşü alınır. Nihai karar, “Öğrenci Olur” veya “Öğrenci Olamaz” şeklinde sağlık komisyonu tarafından verilir.

Bu aşama, polis adaylarında sağlık şartları sürecinin en kritik noktalarından biridir. Çünkü komisyonun verdiği karar kesindir ve adayın eğitim hakkı doğrudan bu karara bağlıdır.

Öğrencilerin Sağlık Durumlarının Takibi

Polis öğrencilerinin yalnızca adaylık aşamasında değil, eğitim hayatı boyunca da sağlık durumları düzenli şekilde takip edilmektedir. Her öğrenci için sağlık dosyası oluşturulur ve bu dosyada geçmiş hastalıklar, raporlar, alerjiler ve muayene sonuçları yer alır. Ayrıca her eğitim-öğretim yılı başında öğrenciler yeniden sağlık kontrolünden geçirilir.

Özellikle C, D ve E dilimi sağlık şartlarına sahip olan öğrenciler için rapor düzenlenir ve bu raporlar sağlık komisyonunca değerlendirilir. A-B-C dilimindekiler öğrenciliğe devam ederken, D ve E dilimindekiler için “öğrenciliğe devam edemez” kararı verilir. Psikiyatrik rahatsızlıklar açısından ise C dilimi bile yeterli sayılmaz, bu öğrenciler doğrudan ilişik kesme süreciyle karşılaşır.

Bu düzenleme, polislik mesleğinde hem bireysel hem de kurumsal sağlığı korumak için yapılmıştır. Böylece eğitim sürecindeki öğrencilerin her zaman görev yapabilecek sağlık düzeyinde olması güvence altına alınır.

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği İndir

Devlet Memurluğuna İlk Giriş ve Naklen Atamalarda Sağlık Raporu

Devlet Memurluğuna İlk Giriş ve Naklen Atamalarda Sağlık Raporu

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, yalnızca öğrencilik dönemini değil, mezuniyet sonrası devlet memurluğuna giriş sürecini de kapsamaktadır. Yönetmeliğe göre polis okullarından mezun olanlar, Emniyet Hizmetleri Sınıfı dışında kalan hizmet sınıflarına atanacaklar veya naklen atanan personel için giriş raporu zorunludur. Ayrıca, memuriyetten ya da öğrencilikten altı aydan fazla ayrıldıktan sonra yeniden dönüş yapmak isteyenler de aynı prosedüre tabidir.

Bu raporların geçerliliği de belirli şartlara bağlanmıştır. Eğer öğrencilikte alınan giriş raporu üzerinden 12 ay geçmemişse ve sağlık durumunda herhangi bir olumsuz değişiklik olmamışsa, bu rapor memuriyete giriş için geçerli kabul edilir. Ancak 12 ayı aşan durumlarda yeniden rapor alınması şarttır. Bu düzenleme, hem öğrencilikten memuriyete geçişte hem de uzun süreli ayrılıklarda sağlık şartlarının güncelliğini garanti altına almaktadır.

Burada temel amaç, polis memurlarının ve diğer hizmet sınıflarına atanacak personelin mesleki görevleri yerine getirebilecek sağlık standartlarına sahip olup olmadığının objektif şekilde değerlendirilmesidir. Bu nedenle devlet memurluğuna geçişte sağlık şartları, titiz bir inceleme süreciyle belirlenmektedir.

Memuriyete Girişte Aranacak Sağlık Şartları ve Raporların Değerlendirilmesi

Polis sağlık yönetmeliği çerçevesinde memuriyete ilk girişlerde alınan raporların, usule uygunluk yönünden hem sevk eden birim hem de Daire Başkanlığı tarafından incelenmesi gerekir. Raporda mutlaka “Devlet Memuru Olur” veya “Devlet Memuru Olamaz” kararı yer almalıdır. Eksik veya hatalı raporlar sağlık komisyonunca değerlendirmeye alınmaz.

Komisyon değerlendirmesinde A-B-C dilimi sağlık şartlarını taşıyan adaylar Emniyet Hizmetleri Sınıfı’na atanabilmektedir. Ancak D dilimindekiler, yalnızca Emniyet Hizmetleri Sınıfı dışında başka hizmet sınıflarına atanabilir. Daha ağır sağlık sorunları bulunan E dilimindekiler ise Emniyet Teşkilatında devlet memuru olamaz. Özellikle psikiyatrik hastalıklar açısından C ve D dilimi sağlık şartları taşıyanlar da memuriyet hakkını kaybetmektedir.

Bu düzenleme, Emniyet teşkilatında görev alacak personelin hem fiziksel hem de psikolojik açıdan kamu hizmetini sürdürebilecek nitelikte olmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla memuriyete girişte sağlık şartları yalnızca bir formalite değil, toplum güvenliğiyle doğrudan bağlantılı bir gerekliliktir.

Emniyet Teşkilatına Geri Dönüş ve Hizmet Sınıfı Değişikliği

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği, meslekten ayrılan personelin tekrar dönüşüne ilişkin hükümler de içermektedir. Altı aydan fazla süreyle ayrıldıktan sonra yeniden dönüş yapacak olanlar için mutlaka giriş raporu istenir. Altı aydan kısa süreli ayrılıklarda ise bu zorunluluk yoktur.

Özellikle sağlık sorunları nedeniyle hizmet sınıfı değişen personelin, rahatsızlıklarının düzelmesi halinde tekrar Emniyet Hizmetleri Sınıfı’na dönüş talepleri düzenlenmiştir. Bu durumda, sınıf değişikliğinden itibaren iki yıl içinde başvuru yapılması şartıyla yeniden değerlendirme yapılabilir. Ancak psikiyatrik hastalıklar sebebiyle sınıf değiştirenler için dönüş hakkı tanınmamaktadır.

Bu hükümler, emniyet personelinin sağlık durumuna göre en uygun görev sınıfında istihdam edilmesini sağlar. Aynı zamanda, düzelmiş rahatsızlıklar sonrası yeniden görev alma imkanını sunarak personelin mesleki haklarını korumaktadır.

Personelin Sağlık Dosyaları ve Düzenli Takip

Memuriyete girişte ve görev sırasında sağlık raporlarının düzenli olarak takip edilmesi için her personel adına sağlık dosyası oluşturulur. Bu dosyada giriş raporları, sağlık geçmişini gösteren belgeler, dilekçeler ve amir değerlendirmeleri yer alır. Böylece personelin sağlık durumu şeffaf ve belgeli şekilde izlenebilir.

Görev sırasında alınan istirahat raporları da yönetmelik çerçevesinde incelenmektedir. Eğer personelde C-D-E dilimi sağlık şartları tespit edilirse, dosya Daire Başkanlığına gönderilerek kesin değerlendirme yapılır. Aksi durumda raporlar ilgili birimde muhafaza edilir.

Sağlık komisyonu, dosyada çelişkili bilgiler bulunması halinde personeli Daire Başkanlığına çağırabilir, danışman hastanelerden ek rapor talep edebilir veya mevcut raporu iade edebilir. Bu süreç, emniyet personelinin sağlık durumunun en doğru ve güvenilir şekilde tespit edilmesi için önemlidir.

Sağlık Şartlarına Göre Çalışma ve Vazife Malullüğü

Emniyet Teşkilatında Devlet Memurluğuna Atandıktan Sonra Sağlık Şartlarına Göre Çalışma (Madde 16)

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, göreve başlayan personelin hangi sağlık koşullarında çalışmaya devam edebileceğini net ölçütlerle belirler. Polis amirleri dışındaki Emniyet Hizmetleri Sınıfı personelinde A-B-C dilimi şartlarını taşıyanlar aynı sınıfta görevini sürdürür. Bu ölçüt, görevde kalma yeterliliğini tıbbi verilerle uyumlu hale getirir ve personelin fiilî görevlerin gerektirdiği dayanıklılık, dikkat ve risk yönetimi şartlarını karşılamasını hedefler. Polis sağlık yönetmeliği kapsamında C dilimi dahi olsa, görev dağılımının personelin sağlık durumuna uygun şekilde planlanması, kurumun iş güvenliği ve kamu güvenliği perspektifinden kritiktir.

D dilimi tespit edilen personelin Emniyet Hizmetleri Sınıfında görev yapması mümkün değildir. Bu durumda sağlık kurulu raporu ve sağlık dosyası, maluliyet veya hizmet sınıfı değişikliği işlemleri için Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) gönderilir. Böylece “d dilimi emniyet göreve devam eder mi” gibi  soruların cevabı açık: SGK süreci esas alınır ve çalışmanın sürdürülebilirliği bu yolla belirlenir. Bu mekanizma, Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği ile sosyal güvenlik mevzuatının birbirini tamamlayıcı şekilde işlemesini sağlar.

Polis amirleri açısından ise D dilimi (psikiyatrik hastalıklar hariç) tespit edilirse, birim amirinden “görevi yapabilir/yapamaz” yönünde değerlendirme alınır. Sağlık komisyonu; görev, risk ve iş güvenliği boyutlarını birlikte değerlendirerek “aynı görevde devam” veya “devam edemez” kararı verir. Psikiyatrik D dilimi ise amirler için de Emniyet Hizmetleri Sınıfında çalışmaya engeldir ve dosya SGK’ya gönderilir. Bu çerçeve, “emniyet personelinde psikiyatrik d dilimi” gibi spesifik aramalara hukuki ve pratik bir cevap sunar.

Diğer hizmet sınıflarında çalışanlar yönünden A-B-C-D dilimi şartlarını taşıyanlar mevcut sınıflarında kalabilir. Ancak D dilimi olup ya talepte bulunan ya da “görevini yapamıyor” değerlendirmesi olanların dosyaları sağlık komisyonunca incelenir; “bulunduğu görevde çalışamaz” kararı çıkarsa Emniyet’te çalışmaya devam edemezler ve SGK süreci başlar. E dilimi tespit edilenler ise hiçbir hizmet sınıfında çalışamaz. Bu hiyerarşi, Polis sağlık yönetmeliği gereği iş güvenliği ile kamu görevinin niteliği arasındaki dengeyi korur.

Sağlık komisyonu C dilimi Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli için “faal olmayan uygun görev” seçenekleri belirleyebilir. Böylece hastalığın ciddiyetine göre “az faal çalışma” modelleri devreye girer; bu, hem tedavi-iyileşme süreçlerine katkı sağlar hem de çalışma gücünün ölçülü şekilde kullanılmasıyla emniyet personeli çalışma pozisyonları planlanır. Süre ve görev ayrımları, birim amirleri ile Personel Dairesi koordinasyonunda belirlenir; bu da Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliğinin uygulamada dinamik ve bireysel durumu gözeten yapısını gösterir.

Vazife Malullüğü, Vazife Malulü Olarak Çalışmaya Devam Etme

Vazife malullüğü, görev sırasında veya görevin sebep ve etkisiyle meydana gelen kaza/saldırı sonucu oluşan yaralanma ya da sakatlık hallerini kapsar. Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, bu durumlarda tedavinin 657 sayılı Kanun’un 105. maddesi hükümlerine göre yürütüleceğini belirtir. Bu kapsam, fiilî askerlik hizmeti için aylıksız izne ayrılıp askerlikte görevin sebep ve etkisiyle yaralanan personeli de içine alır. Böylece “emniyet vazife malullüğü şartları” sorusu, hem görevde hem de askerlikte ortaya çıkan olayları kapsayan bütüncül bir çerçeveye kavuşur.

Vazife malullüğü talebi olduğunda; son durum ve dilim belirtir sağlık kurulu raporları ile tüm sağlık dosyası sağlık komisyonunca incelenir. C-D-E dilimi sağlık şartları taşıyan dosyalar, Personel Dairesi aracılığıyla SGK’ya gönderilir ve nihai karar SGK tarafından verilir.

SGK tarafından vazife malullüğü kararı verilen ve “vazife malulü olarak çalışmaya devam edebilir” denilen personel, birimlerin faal görevleri dışında sivil görevlerde çalıştırılır. Talep hâlinde Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli idari polislik veya durumuna uygun kadrolara; diğer hizmet sınıflarındaki personel ise uygun kadrolara Genel Müdür onayıyla aktarılır. Ancak psikiyatrik D dilimi ve tüm branşlar için E dilimi olan Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli idari polisliğe aktarılamaz. Bu istisna, hem kamu güvenliğini hem de personel sağlığını gözeten bir koruma mekanizmasıdır ve Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği uygulamasının en kritik güvenlik valflerinden biridir.

Hastaneye Sevki Yapılanların İşlemleri (Madde 20)

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği kapsamında sağlık kurulu raporu alınmak üzere sevk edilen aday veya personel, kendisine yapılan tebligattan itibaren belirlenen süreler içinde hastaneye başvurmak zorundadır. Aynı ilde sevk edilmişse en geç ertesi mesai bitimine, il dışına sevk edilmişse en geç üç iş günü içinde başvuru yapılmalıdır. Bu düzenleme, sağlık raporu süreçlerinin hızlı ve disiplinli şekilde yürütülmesini sağlar.

Kişinin kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın süreci geciktirmesi veya direniş göstermesi, disiplin hükümlerini gündeme getirir. Bu da “polis adaylarının hastane sevk süresi ne kadardır?” sorusuna net bir cevap verir: İl içinde 1 gün, il dışında 3 gün. Sürecin disiplin hükümleriyle desteklenmesi, hem adayların hem de mevcut personelin sağlık kontrollerinde şeffaflık ve ciddiyetin korunmasını garanti eder.

Uygulamada görülen en büyük sorunlardan biri, rapor sürecinin uzaması ve adayların mağduriyet yaşamasıdır. Ancak Polis sağlık yönetmeliği bu hükümle, hem idarenin hem de adayların görev ve sorumluluklarını açıkça belirlemiş, böylece belirsizliklerin önüne geçmiştir.

Yönetmelikte Tam Karşılığı Bulunmayan Hastalıklar (Madde 21)

Her hastalık mevzuatta birebir karşılık bulmayabilir. Bu gibi durumlarda, kişinin mevcut durumu EK-3 sağlık sınıflandırmalarında hiçbir dilime uymuyorsa, en yakın dilime yerleştirme yetkisi hastanede görevli uzman doktora ve sağlık kurulu doktorlarına aittir.

Örneğin, sınırda seyreden bazı kronik rahatsızlıklar veya nadir görülen sendromlar bu kapsama girebilir. Böyle durumlarda sağlık kurulu, yalnızca tıbbi tabloya değil, aynı zamanda kişinin hizmet sınıfına ve yapacağı görevin niteliğine bakarak karar verir. Bu, “polislikte karşılığı bulunmayan hastalıklar nasıl değerlendirilir?” sorusuna doğrudan cevap teşkil eder.

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği, bu esnek düzenleme sayesinde hem adaletli bir değerlendirme yapma imkânı verir hem de görevlerin niteliklerini gözeterek kurumun ihtiyaçlarını korur. Bu yaklaşım, aday veya personelin durumuna göre bireyselleştirilmiş karar verilmesine olanak tanır.

Sağlık Kurulu Raporları ile İlgili Danışmanlık Hizmeti (Madde 22)

Sağlık kurulu raporlarının değerlendirilmesi yalnızca adaylar için değil, personelin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu yakınları için de geçerlidir. Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, Daire Başkanlığına sağlık raporları ile ilgili danışmanlık görevini vermiştir. Bu kapsamda, personelin tedavisinin yapılabileceği polikliniklerin bulunduğu iller belirlenir. Bu durum, özellikle tayin ve yer değişikliklerinde hayatın kolaylaştırılması açısından önemlidir.

Ayrıca refakat izni, sağlık nedeniyle aylıksız izin gibi durumlarda da sağlık komisyonu devreye girer. Raporda yer alan bulgular ve diğer belgeler incelenir, genel sağlık mevzuatıyla uyumlu şekilde görüş bildirilir. Bu uygulama, emniyet sağlık raporu danışmanlık süreci arayanlar için yol göstericidir.

Sonuç olarak, Polis sağlık yönetmeliği, yalnızca sağlık raporlarını almakla sınırlı kalmayıp, bu raporların nasıl yorumlanacağı, hangi polikliniklerde işlemlerin yapılacağı ve hangi izinlerin tanınacağı konusunda da yol gösterici bir çerçeve sunar.

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği EK 3 a İndir

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği A-B-C-D Dilimi
Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği A-B-C-D Dilimi

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği A-B-C-D Dilimi

A-B-C-D Dilimi Nedir?

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis adayları ve emniyet personeli için sağlık şartlarını sınıflandırmak amacıyla A-B-C-D-E dilimleri düzenlemesini getirmiştir. Bu sistem, kişilerin sağlık durumlarını objektif kriterlere göre değerlendirmeye yarar. Okullara alınacak öğrencilerden memuriyete geçişlere, malullük ve vazife malullüğünden hizmet sınıfı değişikliklerine kadar her aşamada bu dilimler esas alınır.

Özellikle adayların en çok merak ettiği konulardan biri, “polislik sağlık şartları A dilimi nedir, B-C dilimi farkı ne anlama gelir?” sorularıdır. A dilimi en sağlıklı grubu ifade ederken, B ve C diliminde belirli sağlık sorunlarına tolerans gösterilebilir. Ancak D ve E dilimleri, göreve devamı engelleyen ağır sağlık sorunlarını gösterir. Bu sınıflandırma sayesinde Polis sağlık yönetmeliği, hem adayların eşit şartlarda değerlendirilmesini hem de kurumun görev güvenliğini sağlamaktadır.

Sağlık Raporlarında İncelenen Branşlar

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği uyarınca sağlık raporu hazırlanırken 12 ana branş dikkate alınır:

  • Dahiliye (Endokrinoloji, Hematoloji, Nefroloji, Gastroenteroloji, Enfeksiyon Hastalıkları)
  • Romatoloji
  • Kardiyoloji / Kalp ve Damar Cerrahisi
  • Genel Cerrahi
  • Göğüs Hastalıkları / Göğüs Cerrahisi
  • Kulak Burun Boğaz Hastalıkları / Ağız ve Diş Sağlığı
  • Göz Hastalıkları
  • Üroloji / Kadın Hastalıkları ve Doğum
  • Ortopedi ve Travmatoloji
  • Sinir Sistemi Hastalıkları / Beyin ve Sinir Cerrahisi
  • Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
  • Cilt Hastalıkları

Bu branşların her birinde aday veya personelin mevcut durumu incelenir ve raporlanır. A dilimi sağlık raporu, bu alanlarda hiçbir hastalığın olmadığını ya da yalnızca en hafif bulguların bulunduğunu gösterir. Bu nedenle “polis adayları hangi hastalıklardan elenir” sorusu, doğrudan bu branşlarda yapılan muayene ve raporlamalarla ilişkilidir.

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3/1 a Dilimi

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis adaylarının sağlık kontrollerinde dahiliye uzmanlık alanlarını kapsamlı şekilde ele alır. Endokrinoloji, hematoloji, nefroloji ve gastroenteroloji değerlendirmeleri bu başlık altında yapılır. Yönetmeliğe göre, adaylarda kronik hastalık bulunmaması, sürekli diyet veya ilaç tedavisi gerektiren durumların olmaması gerekir. Örneğin, organ fonksiyonlarını etkileyen ya da organ eksikliği bulunan kişiler öğrenciliğe kabul edilmez. Bunun yanı sıra, erkek adayların en az 167 cm, kadın adayların ise en az 162 cm boy uzunluğuna sahip olması ve beden kitle indeksinin 18-27 aralığında bulunması zorunludur. Bu şartlar, polis adaylarında dahiliye şartları bakımından en çok merak edilen kriterlerdir.

Tiroid hastalıkları özelinde de ayrıntılı hükümler vardır. İlaç tedavisi gerektirmeyen subklinik hipotiroidi ve hipertirodi sağlam kabul edilirken; eşgal belirleyici olmayan, klinik şikâyet yaratmayan guatr türleri de engel teşkil etmez. Benzer şekilde hematolojik yönden yalnızca vitamin ve mineral eksikliğine bağlı, tedavi edilebilen anemiler kabul edilmektedir. Ancak patolojik etkenli anemiler ya da organ fonksiyonunu etkileyen hematolojik rahatsızlıklar öğrenciliğe engel sayılmaktadır.

Gastroenteroloji ve Hepatit B Düzenlemeleri

Polis sağlık yönetmeliği, gastroenteroloji alanında özellikle Hepatit B enfeksiyonu üzerinde ayrıntılı düzenlemeler yapmıştır. HBsAg (+) veya HBV DNA’sı (+) pozitif olanlar öğrenciliğe kabul edilmez. Ancak, sağlık kurulu raporuyla inaktif hepatit B enfeksiyonu olduğu tespit edilen adaylar istisna kapsamında değerlendirilebilir. Bunun için en az 6 ay süreyle HBV DNA değerinin 2000 IU/ml’nin altında seyretmesi, ALT düzeyinin normal olması ve karaciğer biyopsisinde fibrozis evresinin F0 veya F1 seviyesinde çıkması şarttır. Bu kriterler sağlanmadığı takdirde, giriş raporunda doğrudan “öğrenci olamaz” kararı verilir.

Ek olarak, Gilbert sendromu gibi karaciğer fonksiyonlarını bozmayan bazı durumlar veya hafif hepatosteatoz vakaları sağlam kabul edilmektedir. Böylece adayların her durumda aynı şekilde değerlendirilmesinin önüne geçilmiş, hastalığın şiddetine göre farklı sonuçlar doğuran esnek bir sistem kurulmuştur. Bu yaklaşım, emniyet sağlık şartları hepatit B sorularına net bir hukuki cevap oluşturmaktadır.

Enfeksiyon Hastalıkları Yönünden Değerlendirme

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği, enfeksiyon hastalıkları bakımından özellikle bulaşıcı ve kronik seyirli rahatsızlıkları kapsamlı şekilde düzenler. Tıpkı gastroenterolojide olduğu gibi Hepatit B enfeksiyonu burada da temel kriterdir. Aktif enfeksiyona sahip olanlar kabul edilmezken, yukarıda belirtilen şartları karşılayan inaktif vakalar öğrenciliğe kabul edilmektedir. Bu düzenleme, hem halk sağlığının korunması hem de emniyet hizmetlerinde görev yapacak adayların iş gücü kaybı yaratmaması açısından önemlidir.

Bununla birlikte, aday mevcut sağlık durumu ile değerlendirilir. Yani, geçici tedavilerle veya bekleme süreleriyle iyileşme şansı sunulmaz. Polis sağlık yönetmeliği, açıkça belirtmiştir ki; adaylık aşamasında mevcut sağlık durumunu engelleyici rahatsızlık bulunan kişiler için “öğrenci olamaz” kararı verilir. Bu yaklaşım, hem şeffaf hem de objektif bir değerlendirme sistemini ortaya koyar.

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3/2 a Dilimi

Romatolojik Hastalıkların Genel Çerçevesi

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, adayların romatolojik açıdan sağlık durumlarını da kapsamlı şekilde düzenlemektedir. Buna göre, kronik romatolojik hastalıkları bulunan, sürekli diyet veya ilaç tedavisiyle kontrol altında tutulması gereken kişiler öğrenciliğe kabul edilmez. Hatta bazı hastalıklar tedavisiz şekilde remisyonda olsa bile, sürekli kontrol gerektiriyorsa bu durum da engel teşkil etmektedir. Bu düzenleme, özellikle “polislikte romatizma engel mi?” sorusunun en net cevabını verir: Romatizmal hastalıklar kontrol gerektiriyorsa öğrencilik ve memuriyete engel sayılmaktadır.

Romatolojik sistem, kas-iskelet yapısını doğrudan etkilediği için mesleğin icrasında kritik öneme sahiptir. Organ ve sistem fonksiyonlarını etkileyen hastalıklar, kalıcı sakatlıklar veya organ eksiklikleri öğrenciliğe kabul edilmeme nedenidir. Örneğin, doğuştan ya da sonradan gelişen eklem deformiteleri veya hareket kısıtlılığına yol açan kronik romatizmal hastalıklar adayın elenmesine sebep olur. Polis sağlık yönetmeliği, B-C-D diliminde değerlendirilen bu rahatsızlıkların tamamının öğrenciliğe engel olduğunu açıkça hükme bağlamıştır.

Her romatolojik hastalık mevzuatta tek tek sayılmamıştır. Bu nedenle, ifade edilmemiş tanılarda ilgili uzman doktor ve sağlık kurulu doktorları, hastalığın seyrini ve derinliğini dikkate alarak karar verir. Bu kararlar, Yönetmeliğin 21. maddesi uyarınca en yakın dilim üzerinden yapılır. Aday mevcut sağlık durumu ile değerlendirilir, yani tedavi veya operasyon için süre verilmez. Bu çerçevede, “romatolojik hastalıklar polisliğe engel mi?” sorusu, kişinin mevcut sağlık durumunun hangi dilimde değerlendirildiğine bağlıdır. Ancak B-C-D diliminde yer alan hastalıkların öğrenciliğe kesin engel olduğu unutulmamalıdır.

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3/3 a Dilimi

Kardiyoloji ve Kalp-Damar Cerrahisi Yönünden Sağlık Şartları

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis adaylarının kardiyoloji ve kalp-damar sağlığı açısından da titiz bir değerlendirmeye tabi tutulmasını öngörmektedir. Kronik kalp hastalıkları, organ fonksiyonlarını etkileyen patolojiler, doğuştan ya da sonradan gelişmiş kalp ve damar eksiklikleri öğrenciliğe engel kabul edilir. Bu nedenle, “polislikte kalp rahatsızlıkları engel mi?” sorusunun cevabı büyük ölçüde adayın mevcut kalp sağlığına bağlıdır. Yönetmelik açıkça belirtir ki; aday mevcut sağlık durumu ile değerlendirilir ve geçici tedavi ya da süre tanınmaz.

Bununla birlikte, bazı hafif düzeydeki kalp kapak yetersizlikleri sağlam kabul edilmektedir. Örneğin birinci derece mitral yetmezlik, triküspit yetmezlik, eser aort veya pulmoner yetmezlik engel teşkil etmez. Yine, başarılı şekilde kapatılmış ASD ve VSD vakaları, ejeksiyon fraksiyonu %50’nin üzerinde olan ve semptomsuz kabul edilen PFO (patent foramen ovale) durumları da öğrenciliğe engel sayılmamaktadır. Bu yaklaşım, adayların objektif ve adil kriterlere göre değerlendirilmesini sağlar.

Ayrıca ritim bozuklukları da özel olarak düzenlenmiştir. Ekokardiyografisi normal olan, fiziksel aktiviteyi kısıtlamayan sinüzal bradikardi veya taşikardi ile inkomplet ve komplet sağ dal bloğu sağlam kabul edilmektedir. Hafif yüzeysel varisler, telenjiektazi ve asemptomatik seyreden, ablasyonla tedavi edilmiş aritmiler de engel sayılmamaktadır. Dolayısıyla Polis sağlık yönetmeliği, yalnızca ciddi ve mesleki yeterliliği etkileyen kalp-damar rahatsızlıklarını engel kabul ederken; düşük riskli ve kontrol altında olan durumları sağlam kategorisinde değerlendirmektedir.

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3/4 a Dilimi

Genel Cerrahi Yönünden Sağlık Şartları

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, genel cerrahi açısından polis adaylarının mevcut sağlık durumunu titizlikle ele almaktadır. Kronik cerrahi hastalıkları, organ ve sistem fonksiyonlarını bozan patolojiler ya da organ kayıpları öğrenciliğe engel kabul edilmektedir. Yönetmeliğe göre adaylar mevcut sağlık durumları ile değerlendirilir; geçici düzelme ihtimali ya da ileriye dönük tedavi beklentisi dikkate alınmaz. Bu nedenle, “polislikte fıtık ameliyatı engel mi?” veya “jinekomasti polisliğe engel mi?” gibi sorular sıkça gündeme gelmektedir.

Buna karşın, yönetmelikte bazı istisnalar da vardır. Basit kistler, küçük hemanjiomlar, 2 cm’den küçük hidatik kistler veya fonksiyon kaybı yaratmayan iyi huylu oluşumlar sağlam kabul edilir. Safra kesesinde küçük polipler veya taşlar, tümör dışı nedenlerle yapılan kolesistektomiler engel sayılmaz. Aynı şekilde komplikasyonsuz şekilde iyileşmiş hemoroid, anal fistül, pilonidal sinüs, anal fissür ameliyatları da polisliğe engel değildir. Bu durum, adayların adil ve somut kriterlere göre değerlendirilmesini sağlamaktadır.

Genel cerrahi kapsamında ayrıca laparoskopik veya açık cerrahi girişimler, organ bütünlüğünü bozmuyorsa engel kabul edilmez. Başarılı şekilde yapılmış jinekomasti veya aksesuar meme ameliyatı da sağlam kategorisine girer. Ancak hormonal nedenli jinekomasti ya da patolojik etkenli hepatomegali gibi durumlar ilgili uzmanlık dallarında ayrıca değerlendirilir. Böylece Polis sağlık yönetmeliği, hem öğrenciliğe girişte hem de memuriyete geçişte yalnızca mesleği icra etmeye engel olabilecek ciddi cerrahi hastalıkları elemekte, diğerlerini sağlam olarak kabul etmektedir.

Kulak Burun Boğaz ve Ağız-Diş Sağlığı Yönünden Şartlar

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis adaylarının kulak burun boğaz (KBB) ve ağız-diş sağlığı açısından da sıkı kurallar getirmiştir. Öğrenciliğe kabul için kronik KBB hastalıkları, sürekli tedavi gerektiren durumlar ve organ kayıpları engel kabul edilmektedir. Adayların mevcut sağlık durumları ile değerlendirilmesi esastır. Bu nedenle “polislikte işitme kaybı engel mi?” veya “diş eksikliği polisliğe engel mi?” gibi sorular yönetmelikte somut biçimde karşılık bulmaktadır.

KBB yönünden; her iki kulak ayrı ayrı değerlendirilir ve 20 DB’e kadar olan işitme kayıpları sağlam kabul edilir. Yüksek frekanslarda 60 DB’e kadar kayıplar da engel sayılmaz. Timpanoplasti, miringoplasti, tonsillektomi, rinoplasti, septum deviasyonu ve sinüs cerrahisi gibi başarılı operasyonlar sonrasında aday sağlam kabul edilir. Ayrıca nefes almayı ya da konuşmayı engellemeyen septum eğrilikleri ve burun patolojileri de polisliğe engel değildir.

Ağız ve diş sağlığı yönünden ise ön grup dişlerde eksiklik olmaması şartıyla 5’ten az diş eksikliği sağlam kabul edilir. Üçüncü büyük azı dişlerinin yokluğu eksiklik sayılmaz. Sabit protez veya implant ile giderilmiş diş eksiklikleri, alt-üst çene bozukluklarının 6 mm’den küçük olması ya da open-bite vakalarının 6 mm’den küçük olması da sağlam olarak değerlendirilir. Böylece polis sağlık şartları, yalnızca mesleğin icrasına engel teşkil edecek ciddi KBB ve diş hastalıklarını elemektedir.

Göz Hastalıkları Yönünden Sağlık Şartları

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis okullarına alınacak öğrenci adaylarının göz sağlığı için de net kriterler belirlemiştir. Kronik göz hastalıkları, sürekli tedavi gerektiren rahatsızlıklar veya organ kayıpları öğrenciliğe engel kabul edilmektedir. Yönetmelikte yer almayan sınır durumlarda ise uzman hekimler, kişinin mevcut sağlık durumunu dikkate alarak uygun dilim değerlendirmesi yapmaktadır. B-C-D diliminde tanımlanan göz hastalıkları ise kesin olarak polisliğe engel teşkil etmektedir.

Adayların görme muayenelerinde lens kullanımına izin verilmez. Kataraktın yalnızca izole, periferik ve noktasal türleri sağlam kabul edilir. Aynı şekilde, küçük ve yüzeysel korneal lekeler de engel sayılmaz. Göz sağlığının temel değerlendirme ölçütü olan refraksiyon kusurları ise sınırlandırılmıştır. Yönetmelik, miyoplarda toplam kırma kusurunun –2 diyoptriyi, hipermetroplarda +1 diyoptriyi geçemeyeceğini belirtmektedir. Bu değerlerin üzerinde olan durumlar, adayların polisliğe kabul edilmesini engeller.

Düzeltmeli görme oranı da önemli bir kriterdir. Her iki gözün görme gücü toplamının en az 20’de 16 olması şarttır. Bir gözde görme oranı 10’da 7’ye kadar düşebilir, ancak bu durumda diğer gözün mutlaka 10’da 10 (tam görme) seviyesinde olması gerekir. Bu düzenlemeler, “miyop polisliğe engel mi?” veya “göz bozukluğu polis olmaya engel mi?” gibi en sık sorulan sorulara doğrudan yanıt niteliğindedir.

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Yönünden Sağlık Şartları

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, polis adaylarında yalnızca fiziksel sağlık değil, ruh sağlığı yönünden de oldukça titiz kriterler öngörmektedir. Yönetmelik, psikiyatrik rahatsızlıkların polislik mesleğini doğrudan etkilediğini kabul etmekte ve öğrencilik sürecine engel teşkil eden durumları ayrıntılı biçimde sıralamaktadır. B-C-D diliminde yer alan tüm psikiyatrik tanılar adayın öğrenciliğe kabul edilmesine engeldir.

Adayların ruhsal açıdan tamamen sağlıklı olmaları gerekir. Geçmişte intihar girişimi, konuşma bozukluğu, kişilik bozukluğu ya da herhangi bir psikiyatrik rahatsızlık öyküsü bulunanlar polis olamazlar. Yönetmeliğe göre, son iki yıl boyunca semptomsuz ve tedavisiz geçirilmiş dönemler, adayın psikiyatrik yönden sağlam kabul edilmesi için yeterlidir. Ancak bu kural, C ve D diliminde yer alan tanılar için geçerli değildir; bu tanılar öğrenciliğe mutlak suretle engeldir.

Psikotrop ilaç kullanımı da adaylar için özel incelemeye tabidir. Eğer kişinin son iki yıl içerisinde bu tür ilaçları kullandığına dair kayıt varsa, ilaçların hangi amaçla reçete edildiğini ortaya koyan ayrıntılı bir epikriz raporu talep edilir. Bu rapor, ilacın psikiyatrik tanıya mı yoksa farklı bir klinik sürece destek amacıyla mı verildiğini netleştirir. Epikriz raporu bulunmadığı durumlarda ya da kişinin son iki yıl içerisinde psikiyatrik tanısı olduğu tespit edildiğinde “öğrenci olamaz” kararı verilir.

Ayrıca toplumda sık görülen tırnak yeme (onikofaji) ve saç, kirpik, kaş yolma (trikotilomani) gibi davranışlar da kapsam dışında bırakılmamıştır. Bu durumlarda uzman doktorlar tarafından ayrıntılı değerlendirme yapılır ve kişinin A diliminde olup olmadığına göre karar verilir. Böylece polis adaylarının ruh sağlığı, hem bireysel sağlıkları hem de mesleki yeterlilikleri açısından titizlikle korunmuş olur.

Bir baslik ekleyin 1280 x 720 piksel 38

Hukuki Yollar ve Yürütmeyi Durdurma Talepli İptal Davası

Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği, adayların öğrenci olarak okullara kabulünden memuriyete geçişlerine, görevde iken hastalanma ya da malullük durumlarından hizmet sınıfı değişikliklerine kadar her aşamada sağlık şartlarını belirleyen bağlayıcı bir düzenlemedir. Ancak bu düzenlemeler kimi zaman aday veya personelin mesleğe kabulünü engelleyici sonuçlar doğurabilir. Özellikle A-B-C-D dilimi raporlarıyla yapılan değerlendirmeler, kişinin mesleki geleceğini doğrudan etkiler. Bu durumda hukuki yolların başında yürütmeyi durdurma talepli iptal davası gelmektedir.

Örneğin, öğrenci adayları için düzenlenen giriş raporlarında D veya E dilimi teşhisi konulması, geçmişte geçirilmiş bir rahatsızlığın engel sayılması veya raporun usule aykırı hazırlanması halinde adayların elenmesi sıkça görülmektedir. Benzer şekilde, memuriyete ilk girişte ya da naklen atamalarda alınan raporlarda yapılan hatalar da meslek hayatını olumsuz etkileyebilir. Bu tür durumlarda adayın veya personelin açacağı iptal davasında, mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı talep edilerek işlemin geçici olarak askıya alınması mümkündür. Bu karar, eğitim hakkının veya memuriyete giriş hakkının kaybedilmesini önleyici kritik bir hukuki güvencedir.

Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği, sağlık komisyonu ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun değerlendirmelerini esas alır. Ancak bu kararlar mutlak değildir; yargı denetimine tabidir. Dolayısıyla kişinin yanlış dilimle sınıflandırıldığı, sağlık raporunun şekil şartlarına uyulmadığı veya raporun bilimsel değerlendirmelere aykırı olduğu gerekçeleriyle dava açılabilir. Mahkemenin vereceği yürütmeyi durdurma kararı, telafisi imkânsız zararların önüne geçilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

Sonuç olarak, gerek Polis sağlık yönetmeliği gerekse Emniyet Sağlık Şartları Yönetmeliği kapsamında düzenlenen sağlık raporları, adayın veya personelin mesleğe devamına engel teşkil edebilir. Bu tür işlemlere karşı yasal başvuru yolları açıktır ve en etkili yol, idare mahkemesinde yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açmaktır. Böylece hem bireysel mağduriyetlerin giderilmesi hem de idarenin hukuka uygun işlem tesis etmesi sağlanır.

Reform Avukatlık Bürosu

Ankara Avukat - Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu