Doçentlik İtiraz Dilekçesi Örneği
Etik İhlal - Asgari Koşul - Eser İnceleme

Doçentlik itiraz dilekçesi örneği, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından verilen olumsuz kararlar sonrasında adayların başvurduğu en önemli hukuki yollardan biridir. Doçentlik başvurusunun reddi; etik ihlal tespiti, asgari başvuru şartlarının sağlanamaması veya eser incelemesi sonucunda başarısız bulunma gibi farklı gerekçelere dayanabilir. Bu gibi durumlarda adaylar, belirlenen süre içinde ÜAK’a yazılı dilekçe ile itiraz ederek haklarını koruma altına alabilmektedir.
Doçentlik değerlendirme jürisi, adayın dosyasını ilk olarak bilimsel araştırma ve yayın etiği bakımından, ardından da asgari koşullar yönünden incelemektedir. Eğer etik ihlal iddiası kabul edilirse dosya doğrudan iptal edilmekte; asgari şartların yerine getirilmediği raporlanırsa başvuru reddedilmektedir. Dosyasında herhangi bir etik veya asgari şart sorunu bulunmayan adayların çalışmaları ise “başarılı” veya “başarısız” olarak değerlendirilir. Bu süreçte 5 asıl jüri üyesinden en az 3’ünün başarısız raporu vermesi halinde, adayın doçentlik başvurusu yine reddedilmektedir.
İşte tam da bu aşamada, adayların başvurusunu kurtarabilecek en önemli hukuki yol doçentlik itiraz dilekçesidir. Hazırlanacak dilekçede, ÜAK doçentlik itiraz süresi, itiraz mercileri, başvurunun neden hatalı değerlendirildiği ve emsal yargı kararları gibi unsurlar mutlaka yer almalıdır. Bu makalede, hem sürecin nasıl işlediğini hem de kullanılabilecek dilekçe örneğini sizlerle paylaşacağız.
Doçentlik Jürisi Değerlendirme Süreci Nasıl İşler?
Doçentlik başvurularının en kritik aşaması, ÜAK tarafından atanan jüri üyelerinin yaptığı değerlendirmedir. Jüri, adayın akademik dosyasını üç ana başlık altında inceler:
- Etik İnceleme: Adayın bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı bir davranışta bulunup bulunmadığı denetlenir. Plagiarizm (intihal), sahtecilik veya etik dışı atıf gibi ihlaller tespit edilirse dosya ÜAK Etik Komisyonu’na gönderilir. Komisyon iddiayı haklı bulursa, başvuru doğrudan iptal edilir.
- Asgari Şartların Sağlanması: Adayın başvuruda bulunabilmek için gerekli olan yayın, eser veya akademik faaliyet koşullarını yerine getirip getirmediği incelenir. Eğer jüri üyeleri bu şartların sağlanmadığı yönünde rapor düzenlerse, dosya Doçentlik Komisyonu tarafından görüşülür ve kabul edilirse başvuru reddedilir.
- Eser İnceleme Aşaması: Etik ve asgari koşulları geçen adayların çalışmaları, bilim alanına katkısı ve akademik niteliği bakımından incelenir. Bu aşamada jüri üyeleri “başarılı” veya “başarısız” şeklinde rapor düzenler. En az 3 jüri üyesinin başarısız raporu vermesi halinde, adayın doçentlik başvurusu olumsuz sonuçlanır.
Bu süreç, yalnızca adayın bilimsel performansını değil, aynı zamanda başvuru kriterlerini ne kadar doğru yerine getirdiğini de ortaya koyar. Dolayısıyla jüri incelemesi, doçentlik itiraz dilekçesinin hazırlanmasında en önemli dayanak noktalarından biridir.
Jüri Üyeleri Tarafından Gündeme Getirilebilecek Eleştiriler
Doçentlik değerlendirme sürecinde jüri üyeleri, adayın dosyasıyla ilgili farklı eleştiriler ve gerekçeler ileri sürebilmektedir. Bu eleştiriler, çoğu zaman başvurunun sonucunu doğrudan etkileyen iddialar haline gelir. İtiraz dilekçesi hazırlanırken bu gerekçelerin dikkatle incelenmesi ve doğru şekilde cevaplandırılması büyük önem taşır.
Jüri raporlarında en sık karşılaşılan eleştiriler şunlardır:
- Etik ihlal iddiaları: İntihal, tekrar yayın, sahtecilik, haksız yazarlık veya etik dışı atıf gibi konular jüri tarafından gündeme getirilebilir. Bu tür durumlarda dosya ÜAK Etik Komisyonu’na sevk edilir.
- Asgari başvuru şartlarının sağlanmadığı yönündeki raporlar: Yeterli sayıda yayın bulunmaması, eserlerin niteliğinin yetersiz görülmesi veya başvuru kriterlerinin tam olarak karşılanmaması en sık dile getirilen eleştirilerdendir.
- Eser inceleme aşamasına ilişkin eleştiriler: Jüri üyeleri, adayın bilimsel çalışmalarının alanına katkısının sınırlı olduğunu veya yayınlarının nitelik açısından yetersiz kaldığını öne sürebilir. Bu durumda aday “başarısız” olarak değerlendirilebilir.
Bu gerekçelerden herhangi biri başvurunun reddine yol açabilir. Dolayısıyla, doçentlik itiraz dilekçesi örneği hazırlanırken, jüri raporlarında yer alan bu iddiaların tek tek ele alınması, somut belgelerle çürütülmesi ve mevzuata uygun açıklamalarla desteklenmesi gerekir. Böylece dilekçe, hem ÜAK Komisyonu hem de yargı organları nezdinde daha güçlü bir etki yaratacaktır.
Doçentlik Başvurusu Hangi Durumlarda Reddedilir?
Doçentlik başvurularının reddedilmesinde en önemli gerekçelerden biri etik ihlal iddialarıdır. Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı hareket edildiği tespit edildiğinde, adayın başvurusu doğrudan iptal edilmektedir. İntihal, sahte veriler kullanımı, tekrar yayın veya haksız yazarlık gibi durumlar ÜAK tarafından ciddi şekilde ele alınır. Bu tür bir karar karşısında adayların yapabileceği en önemli adım, doçentlik itiraz dilekçesi örneği üzerinden kendi savunmalarını yazılı şekilde sunmaktır.
Başvurunun reddedilmesine yol açan bir diğer neden, asgari başvuru şartlarının sağlanmamasıdır. Doçentlik için gerekli görülen asgari koşullar; belirli sayıda yayın, özgün araştırma veya akademik faaliyetlerin yerine getirilmesini içerir. Jüri üyeleri tarafından bu şartların karşılanmadığına dair rapor hazırlanması halinde dosya Doçentlik Komisyonu’na iletilir. Komisyonun, bu raporları dikkate alarak verdiği karar olumsuz olursa başvuru iptal edilir. Bu noktada aday, eksik veya hatalı değerlendirmelere karşı doçentlik reddine itiraz yolunu kullanabilir.
Bunun dışında, etik ve asgari koşullar yönünden herhangi bir engel bulunmayan adayların dosyaları eser inceleme aşamasına geçer. Bu aşamada jüri üyeleri adayın bilimsel çalışmalarının niteliğini ve alanına katkısını değerlendirir. Çalışmalar yeterli görülmezse, yani beş jüri üyesinden en az üçü başarısız raporu verirse, başvuru başarısız sayılır. Bu gerekçeyle reddedilen adaylar da yine doçentlik başvurusu itirazı hakkını kullanarak haklarını savunabilirler.
Etik ihlal, asgari şartların karşılanmaması ve eser incelemesinde başarısızlık; doçentlik başvurularının geçersiz sayılmasının temel nedenleridir. Ancak bu kararlar kesin değildir. Her üç durumda da adayların itiraz hakkı vardır ve doçentlik itiraz dilekçesi sürecin en önemli savunma aracıdır.
Doçentlik Başvurusu Ret Kararına Karşı İtiraz Yöntemleri ve Usul
Doçentlik başvurusunun reddedilmesi halinde adayların en önemli hakkı, itiraz dilekçesi ile sürece müdahale edebilmektir. Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK) tesis ettiği işlemler, idari nitelikte olduğundan, adaylar bu kararlara karşı yazılı başvuru yaparak haklarını savunabilir. Doçentlik itiraz dilekçesi örneği, bu süreçte adaylara yol gösteren en temel belgedir.
İtiraz hakkı, etik ihlal kararı, asgari başvuru şartlarının yerine getirilmediği yönündeki raporlar veya eser incelemesinde başarısız bulunma gerekçeleriyle başvurusu reddedilen adaylar tarafından kullanılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, itirazın yalnızca yazılı dilekçe ile yapılabileceğidir.
Usul açısından itiraz süresi oldukça önemlidir. ÜAK tarafından verilen ret kararına karşı adayların itiraz etme hakkı bulunmaktadır. İtiraz dilekçesi hazırlanırken jüri raporları ve komisyon gerekçeleri dikkatle incelenmeli, hatalı değerlendirmeler somut delillerle çürütülmeli ve ilgili mevzuata atıf yapılmalıdır.
İtiraz dilekçesi, adayın dosyasındaki eksik değerlendirmeleri ortaya koymakla kalmaz, aynı zamanda ÜAK’ın olası hatalı uygulamalarına karşı da bir savunma işlevi görür. Dolayısıyla sürecin her aşamasında doçentlik başvurusu itirazı ciddi ve profesyonel bir dille hazırlanmalı; gerekiyorsa hukuki destek alınmalıdır.
Etik İhlal Nedeniyle Reddedilen Doçentlik Başvurularında İtiraz ve Dilekçe Örneği
Doçentlik başvurularının reddedilmesinde en ağır gerekçelerden biri etik ihlal tespitidir. Adayın bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı davrandığına dair iddialar jüri raporlarına yansıdığında, dosya doğrudan ÜAK Etik Komisyonu’na sevk edilir. Komisyon, intihal, sahte veri, tekrar yayın, haksız yazarlık veya etik dışı atıf gibi ihlallerin varlığını kabul ederse, başvuru kesin olarak iptal edilir.
Etik ihlal gerekçesiyle ret kararı verilen adayların başvurabileceği en önemli yol, Etik İhlal Nedeniyle Reddedilen Doçentlik Başvurularında İtiraz ve Dilekçe Örneği sürecidir. Bu dilekçe ile aday, ileri sürülen etik ihlal iddialarını somut delillerle çürütebilir, çalışmasının bilimsel bütünlüğünü koruduğunu ortaya koyabilir ve ÜAK’ın hatalı değerlendirmelerine karşı haklarını savunabilir.
İtiraz dilekçesi hazırlanırken, yalnızca savunma yapılması değil, aynı zamanda mevzuata, ÜAK yönergelerine ve emsal yargı kararlarına atıf yapılması da son derece önemlidir. Böylece dilekçe, yalnızca bir açıklama değil, güçlü bir hukuki dayanak haline gelir.
Etik ihlale dayalı ret kararlarında çoğu aday sürecin kesin olduğunu düşünse de, hem ÜAK’a yazılı itiraz dilekçesi sunma hem de gerektiğinde idari yargıda dava açma hakkı vardır. Bu noktada doğru hazırlanmış bir dilekçe, adayın en büyük güvencesidir.
Etik İhlal Nedeniyle Reddedilen Doçentlik Başvurularında İtiraz ve Dilekçe Örneği, adayların haklarını arayabilecekleri en güçlü araçlardan biridir. İddiaların gerçeği yansıtmadığı durumlarda, bu dilekçe ile başvuru süreci yeniden değerlendirilir ve adayın mağduriyetinin önüne geçilebilir.
Etik İhlal Nedeniyle Reddedilen Doçentlik Başvurularında İtiraz Dilekçesi (Örnek)
Etik İhlal Nedeniyle Reddedilen Doçentlik Başvurularında İtiraz ve Dilekçe Örneği, adayların ÜAK nezdinde haklarını korumak için kullanabilecekleri resmi ve etkili bir başvuru yoludur. Aşağıdaki örnek metin, etik ihlal iddialarına karşı somut açıklamalar içeren, özgün şablon niteliğindedir.
Etik İhlal Nedeniyle Reddedilen Doçentlik Başvurularında İtiraz Dilekçesi İNDİR
T.C. ÜNİVERSİTELERARASI KURUL BAŞKANLIĞI
Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu’na
İlgi: [Komisyon yazısının tarihi ve sayısı] Konu: İlgi yazıyla tarafıma yöneltilen etik ihlal iddialarına karşı savunmalarımın sunulması
Sayın Komisyon,
İlgi yazı ile, doçentlik başvuru dosyamı inceleyen jüriden bir üyenin etik ihlal iddiaları nedeniyle savunmamın istenmesi üzerine, aşağıdaki açıklamaların değerlendirilmesini arz ederim.
İddiaların Özeti
Rapor içeriğinde özetle şu hususlar ileri sürülmüştür:
- Dilimleme iddiası:
- Eser 1 ile Eser 2’nin aynı örneklemden hareketle iki ayrı yayın biçiminde sunulduğu,
- Eser 3 ile Eser 4’ün aynı zaman diliminde ve aynı örneklem üzerinde üretilen verilerle iki farklı yayın haline getirildiği,
ve bu nedenle Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi m.4/1-(d) kapsamında “dilimleme” yapıldığı.
- Tekrar yayım iddiası:
- Eser 5 (makale) ile Eser 6’nın (özet bildiri) aynı çalışmayı ifade ettiği, bu sebeple m.4/1-(ç) kapsamında “tekrar yayım” bulunduğu.
Aşağıda, her iki iddia bakımından ayrıntılı ve delile dayalı açıklamalarımı bilgilerinize sunarım.
- Dilimleme İddiasına Karşı Savunma Ve İtirazlarım
- Yönerge kriterleri ve somut durum:
Yönerge m.4/1-(d)’de “dilimleme”, tek bir araştırmanın sonuçlarının araştırmanın bütünlüğünü bozacak ve uygun olmayan biçimde parçalara ayrılarak ayrı yayınlar şeklinde sunulmasıdır. Bu tanımın gerçekleşmesi için üç unsurun birlikte bulunması gerekir: (i) tek araştırma, (ii) bütünlüğü bozacak/usulsüz bölme, (iii) bunların terfi/değerlendirmede ayrı yayın gibi sunulması. - Eser 1–Eser 2 bağlamı:
Her iki çalışma aynı örneklem üzerinde veri toplamış olsa da araştırma soruları, hipotezleri, kuramsal modelleri ve sonuçları farklıdır. Araştırmanın planlama aşamasında, pandeminin veri toplama kısıtları da dikkate alınarak iki ayrı model baştan tasarlanmış; aracılık ve düzenleyicilik etkileri iki farklı kurgu ile test edilmiştir. Anket, bu iki modeli sınayabilecek ölçekleri bir arada içerecek şekilde etik kurul onayıyla uygulanmıştır.
- Eser 1: [Kısaca odak: örn. “Değişken A’nın B üzerindeki etkisinde C’nin aracılık rolü”]
- Eser 2: [Kısaca odak: örn. “Değişken D ile E arasındaki ilişkide F’nin düzenleyici etkisi”] Bu nedenle tek bir çalışmanın usulsüzce bölünmesi değil, başlangıçtan itibaren farklı araştırma amaçlarına sahip iki özgün çalışma söz konusudur.
- Eser 3–Eser 4 bağlamı:
Bu iki makale de aynı veri setini kullanmakla birlikte aynı modeli parçalara ayırmamaktadır. İlk çalışmada [ör. “liderlik alt boyutları-ardıllar-demografik etkiler”] bütünleşik bir model içinde incelenmiş; ikinci çalışmada ise tamamen başka bir kuramsal soru (ör. “örgütsel güven-bağlılık ilişkisinde örgütsel sinizmin aracılık etkisi”) ele alınmıştır. Dolayısıyla ikinci yayın, ilk yayının alt başlığını çoğaltmak değil, başka bir teorik ilişkiyi bağımsız biçimde test etmektedir.
Her iki çalışmada hipotez setleri, analiz planları, tartışma ve sonuç bölümleri ayrışmıştır; metinler, tablolar ve kaynakça seçkisi de bu ayrımı teyit etmektedir. - Değerlendirme:
Aynı örneklem/veri setinin kullanılması tek başına dilimleme göstergesi değildir. Esas olan, araştırma sorusu ve sonuçlarının aynılığı ile bütünlüğün bozulup bozulmadığıdır. Somut olayda, her bir yayın kendi içinde bağımsız bütünlük taşımakta; farklı hipotezlere ve farklı kuramsal katkılara ulaşmaktadır. Bu nedenle m.4/1-(d) kapsamında dilimleme oluşmamıştır.
III. Tekrar Yayım (Mükerrer Yayın) İddiasına Karşı Savunma Ve İtirazlarım
- Tür farkı ve akademik teamül:
İleri sürülen iddia, Eser 5 (makale) ile Eser 6 (özet bildiri) arasında “tekrar yayım” bulunduğu yönündedir. Oysa özet bildiri, kapsam ve hedef kitle itibarıyla tam metin makaleden farklı bir yayın türüdür. Akademik teamül gereği, bildiri/özet sunumlarının daha sonra geliştirilerek makaleye dönüştürülmesi yaygın ve meşru bir uygulamadır. Bu dönüşüm, aynı çalışmayı “ayrı yayınlar” gibi çoğaltmak değil, ön bulguların genişletilip hakemli bir metin haline getirilmesidir. - Somut durum:
Eser 6, ilgili kongrede sunulan özet nitelikli bir bildiridir; Eser 5 ise literatür ve yöntem bakımından genişletilmiş, bulguları ayrıntılandırılmış hakemli bir makaledir. Makalede, bildirinin sunumuna dipnot/teşekkür düzeyinde şeffaf atıf yapılmıştır. Bu durumda m.4/1-(ç) anlamında tekrar yayımdan söz edilemez. - Niyet ve menfaat unsuru:
Söz konusu özet bildirinin puanlamaya birlikte eklenmesi sistemsel/dikkatsel bir hatadan kaynaklanmış olabilir. Adayın puan yeterliği bildiri hariç de sağlanıyorsa, haksız menfaat kastından bahsedilemez. Bu tür beyan hataları, etik yönergelerde aranan kast unsuru bulunmadıkça etik ihlal olarak nitelendirilemez; ölçülülük ilkesi gereği özensizlik kapsamında değerlendirilmelidir.
IV. Sonuç ve Talep
Açıklanan nedenlerle;
- Dilimleme iddiasına konu Eser 1–Eser 2 ile Eser 3–Eser 4; amaç, hipotez, model ve sonuçlar itibarıyla birbirinden ayrı ve özgün çalışmalardır. Araştırma bütünlüğü bozulmamıştır.
- Tekrar yayım iddiasına konu Eser 5 (makale) ile Eser 6 (özet bildiri), farklı yayın türleri olup makalenin bildiriyi genişleterek akademik yayına dönüştürmesi niteliğindedir; bu nedenle mükerrer yayın sayılamaz.
- Puanlamaya ilişkin olası beyan hatası haksız menfaat sağlamamakta, kast unsuru bulunmadığından etik ihlal oluşturmaz.
Bu çerçevede; etik ihlal bulunmadığına karar verilmesini, aksi hâlde puanlamaya konu teknik hatanın düzeltilmesi ile yetinilmesini saygıyla arz ederim.[Tarih]
Aday Ad-Soyad
İmza
Ekler:
- Eser 1–Eser 6 künyeleri ve karşılaştırmalı tablo
- Etik kurul izin/onay belgeleri (varsa)
- İlgili dergi/kongre yazışmaları (varsa)
- Diğer destekleyici belgeler
Doçentlik Başvurusunda Asgari Koşul İtirazı ve Dilekçe Örneği
Doçentlik Başvurusunda Asgari Koşul İtirazı ve Dilekçe Örneği PRF İNDİR
Doçentlik Başvurusunda Asgari Koşul İtirazı ve Dilekçe Örneği WORD İNDİR
Doçentlik başvurularında adayların en sık karşılaştığı gerekçelerden biri, asgari koşulların sağlanmadığı yönündeki raporlardır. ÜAK tarafından belirlenen kriterler; yayın türleri, atıf sayıları, uluslararası dergi sınıflamaları ve diğer bilimsel ölçütlerdir. Jüri üyelerinden biri veya birkaçı adayın bu koşulları yerine getirmediğini raporladığında, dosya doğrudan Doçentlik Komisyonu’na iletilir ve başvuru reddedilebilir.
Ancak bu tür değerlendirmeler her zaman doğru ve objektif olmayabilir. Bazen adayın yayınları yanlış kategorilendirilebilir, atıf sayıları eksik ya da hatalı hesaplanabilir ya da kriterler hatalı yorumlanabilir. Böyle bir durumda adayın en önemli hakkı, doçentlik başvurusunda asgari koşul itirazı yoluna başvurmak ve kararı doçentlik itiraz dilekçesi örneği üzerinden hazırlayacağı dilekçeyle ÜAK’a iletmektir.
Hazırlanacak dilekçede, adayın eserleri tek tek açıklanmalı ve hangi yayının hangi kriteri sağladığı belgeleriyle birlikte ortaya konmalıdır. Örneğin; Eser 1’in uluslararası hakemli bir dergide yayınlandığı, Eser 2’nin SSCI indeksinde yer aldığı, Eser 3’ün ise kitap kriterini sağladığı belgelerle sunulmalıdır. Bu sayede komisyonun eksik veya hatalı değerlendirmesi düzeltilmiş olur.
Ayrıca itiraz dilekçesinde yalnızca yayınlar değil, ÜAK’ın yönerge ve mevzuat maddeleri de referans alınmalıdır. Bu hem dilekçeyi daha güçlü kılar hem de adayın başvurusunu somut hukuki dayanaklarla desteklemesini sağlar. Dilekçeye ekler kısmında indeks raporları, dergi künyeleri ve resmi belgeler mutlaka yer almalıdır.
Doçentlik Başvurusunda Asgari Koşul İtirazı ve Dilekçe Örneği, adayların haksız yere reddedilen başvurularını savunmaları için etkili bir araçtır. İyi hazırlanmış bir dilekçe ile aday, eksik ya da yanlış değerlendirmelere karşı haklarını koruyabilir ve başvurusunun yeniden incelenmesini sağlayabilir.
Doçentlik başvurusu reddedilen adayların en çok karşılaştığı gerekçelerden biri ‘asgari koşulları sağlamama’ ve ‘alan dışı eser’ iddiasıdır. Bu dilekçe örneği, asgari koşul itirazı yapmak isteyen adaylar için hazırlanmış olup, disiplinlerarası çalışmaların alanla uyumunu vurgulayan bir şablon niteliğindedir.”
T.C.
ÜNİVERSİTELERARASI KURUL BAŞKANLIĞI
Doçentlik Komisyonu’na
İlgi : …/…/20… tarihli ve … sayılı bildirim
Konu : Asgari başvuru şartlarını sağlamadığım iddiasıyla doçentlik başvurumun iptaline ilişkin işleme itirazımdır.
Sayın Komisyon,
[20…/…] döneminde [Bilim Alanı] alanından yaptığım doçentlik başvurumda, jüri üyelerinden birinin bir yayınımı “alan dışı” değerlendirmesi üzerine …/…/20… tarihli kararınızla başvurumun asgari koşulları sağlamadığı ifade edilmiştir. Aşağıdaki açıklamalar uyarınca bu değerlendirmenin yerinde olmadığı kanaatindeyim.
1) Uyuşmazlığın Özeti
- “Alan dışı” olduğu ileri sürülen çalışma: [Eser-1: Makale – Dergi – Yıl].
- Çalışma; [Bilim Alanı] ile doğrudan ilişkili disiplinlerarası içeriğe sahiptir (ör. yöntem, kaynak dilleri/araçları, alanın temel kavramları, alan uygulamaları vb.).
2) Bilim Alanı–Anahtar Kelime İlişkisi ve Disiplinlerarasılık
- ÜAK’ın ilan ettiği [Bilim Alanı] anahtar kelime listesi alanı örnekleyici niteliktedir; alan, yalnızca bu kelimelerle sınırlı değildir.
- Başvurumda [Anahtar Kelime-1], [Anahtar Kelime-2] belirtilmiş olsa da, uyum değerlendirmesi anahtar kelimeye indirgenemez; yayının içeriği esas alınmalıdır.
- [Bilim Alanı] doğası gereği [İlgili disiplin/alt alanlar] ile etkileşim içindedir; bu nedenle [yöntem/metin/kaynak/uygulama] odaklı çalışmalar alanın bilgi üretiminin parçasıdır.
3) Jüri Raporlarının Gerekçelendirilmesi Zorunluluğu
- 2547 s. Kanun m.24 uyarınca kişisel raporların “ayrıntılı ve gerekçeli” olması gerekir.
- “Alan dışı” tespitinin; çalışmanın konusu, yöntemi, kullandığı kaynaklar ve alanla kurduğu bağ açısından somutlaştırılmadan yapılması, mevzuatın aradığı gerekçe standardını karşılamamaktadır.
4) İtiraza Konu Yayının Alanla Bağı (Özet)
- [Eser-1]; [çalışmanın alanla bağ kurduğu başlıklar: yöntem/kuram/kaynak/uygulama] üzerinden [Bilim Alanı] kapsamındaki [ders/alt alan/temel konu] ile örtüşmektedir.
- Birçok üniversitede [Bilim Alanı] lisans/lisansüstü programlarında [ilgili ders/alt alan] yürütülmekte; bu da çalışmanın alanla doğal bağını göstermektedir.
5) Uygulamadaki İlke ve Yaklaşımlar (Özet)
- Disiplinlerarası çalışmalar, başvuru alanına ilişkin yeterli bilimsel içerik taşıdığı sürece “alan dışı” sayılmaz.
- Değerlendirmelerin somut ve teknik gerekçeye dayanması esastır; yalnızca dergi türü/başlık üzerinden alan dışılık kurulamaz.
Dosya bütünlüğü içinde; içerik, yöntem ve katkı itibarıyla çalışmalarımın [Bilim Alanı] ile uyumlu olduğu açıktır. “Alan dışı” değerlendirmesi, disiplinlerarası niteliği ve anahtar kelime listesinin sınırlayıcı olmayan karakterini göz ardı etmektedir.
SONUÇ VE TALEP
Açıklanan nedenlerle;
- [Eser-1: Makale – Dergi – Yıl] çalışmamın [Bilim Alanı] ile uyumlu kabul edilmesini,
- Bu yayının hesaplamaya dâhil edilerek “asgari koşulları sağlamadığı”na ilişkin işlemin geri alınmasını,
- Doçentlik başvuru dosyamın asgari koşullar yönünden yeniden değerlendirilmesini,
- Gerek görülürse, alanın disiplinlerarası kapsamı ve itiraz konusu çalışmanın alanla bağı hakkında uzman görüşü/bilirkişilik alınmasını,
saygılarımla arz ederim.…/…/20…
[Ad Soyad]
Ekler
– [Eser-1: Makale – Dergi – Yıl] (tam metin/künye)
– [Eser-2: Bildiri – Kongre – Yıl] (varsa)
– İlgili dönem [Bilim Alanı] anahtar kelime listesi (ilgili sayfa)
– Jüri kişisel raporları (tebliğ kopyaları)
– Özgeçmiş ve eser listesi
– Diğer destekleyici belgeler
Eser İncelemede Başarısızlık Gerekçesiyle Reddedilen Doçentlik Başvurularına İtiraz
Doçentlik Eser İncelemesi Sonrası Başarısızlık Gerekçesiyle İtiraz Dilekçesi İNDİR
Doçentlik başvurularında en kritik aşamalardan biri, jüri tarafından yapılan eser incelemesi sürecidir. Adayların sundukları bilimsel yayınlar, araştırma ve çalışmalar bu aşamada detaylı olarak değerlendirilmektedir. Ancak kimi zaman jüri üyelerinin farklı bakış açıları veya öznel değerlendirmeleri sonucunda, adayın başarısız olarak değerlendirilmesi ve doçentlik başvurusunun reddedilmesi söz konusu olabilmektedir.
Bu durumda adayların, Eser İncelemede Başarısızlık Gerekçesiyle Reddedilen Doçentlik Başvurularına İtiraz yoluna başvurması mümkündür. İtiraz süreci, adayın çalışmalarının bilimsel yeterliliğini ve doçentlik kriterlerine uygunluğunu savunmasına olanak tanımaktadır. Burada kullanılacak doçentlik itiraz dilekçesi örneği, sürecin usulüne uygun şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşır.
Yükseköğretim mevzuatı uyarınca, jüri raporlarında başarısızlık gerekçesiyle alınan ret kararlarına karşı adaylar, belirlenen süre içinde ÜAK’a (Üniversitelerarası Kurul) yazılı olarak itiraz edebilmektedir. Bu aşamada dilekçede, adayın sunduğu eserlerin bilim alanıyla uyumu, akademik katkıları ve önceki emsal kararlar üzerinden güçlü argümanlarla savunma yapılması gerekir.
T.C.
ÜNİVERSİTELERARASI KURUL BAŞKANLIĞI
Doçentlik Komisyonu’na
Konu: … döneminde yapmış olduğum doçentlik başvurusunun, jüri üyeleri tarafından tarafıma ilişkin “başarısız” raporları düzenlenmesi sonucu reddedilmesine ilişkin işlemin iptali için itiraz dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR
1.… döneminde … bilim alanından yaptığım doçentlik başvurusu, jüri üyeleri tarafından değerlendirilmiş; 5 asıl jüri üyesinden 3’ü çalışmalarımı başarısız bulduklarını belirterek olumsuz rapor düzenlemiştir. Bu nedenle başvurum reddedilmiştir.Ancak söz konusu raporlar incelendiğinde, değerlendirmelerin objektiflikten uzak olduğu, bilimsel gerekçelerden yoksun bulunduğu ve mevzuatta öngörülen ayrıntılı inceleme yükümlülüğünün yerine getirilmediği görülmektedir.
2. Doçentlik Yönetmeliği uyarınca jüri üyeleri, adayın tüm eserlerini etik uygunluk, asgari koşullar ve bilim alanı uyumu bakımından ayrıntılı şekilde incelemek zorundadır. Oysa hakkımda düzenlenen raporlar, hangi eserin neden yetersiz görüldüğünü açıklamamakta, sadece genel nitelikli olumsuz ifadeler içermektedir. İdare mahkemelerinin yerleşik içtihatlarında da jüri raporlarının somut, ölçülebilir ve gerekçeli olması gerektiği belirtilmiştir. Gerekçe içermeyen, soyut nitelikteki değerlendirmeler hukuken geçerli değildir.
Başvuruda sunduğum eserlerim, ilgili bilim alanı kapsamında hazırlanmış özgün ve nitelikli çalışmalardır. Örneğin:
- [Makale – 20…]
- [Uluslararası Kongre Bildirisi – 20…]
- [Makale – 20…]
- [Ulusal Dergi Makalesi – 20…]
- [Uluslararası Bildiri – 20…]
Bu çalışmalar hem akademik literatüre katkı sunmakta hem de başvuru yapılan bilim alanının kriterlerini karşılamaktadır. Jüri üyelerinin eserlerimi yeterli görmemesi, bilimsel gerçeklerle ve Doçentlik Yönetmeliği’nin ruhuyla bağdaşmamaktadır.
3.Literatürde de tartışıldığı üzere, doçentlik başvurularında jüri değerlendirmelerinin nesnelliği sıkça eleştirilmiştir. Jüri üyelerinin takdir yetkileri teknik değerlendirmelerle sınırlıdır; sübjektif kanaatlerle adayın akademik kariyerine yön verilmesi kabul edilemez.
4.Eserlerimin başarısız kabul edilmesi, herhangi bir bilimsel gerekçeyle açıklanmadığı gibi, hangi yayın kriterlerinin karşılanmadığı da belirtilmemiştir. Bu durum, hem mevzuata hem de yargı kararlarında öngörülen ilkelere aykırıdır.
5.Benzer şekilde, başka adayların eserleri “başarısız” ya da “alan dışı” kabul edilerek başvuruları reddedilmiş, fakat açılan davalarda idare mahkemeleri ÜAK işlemlerinin iptaline karar vermiştir. Bu kararlarda:
- Disiplinlerarası çalışmaların alan dışı sayılamayacağı,
- Jüri raporlarının gerekçesiz olamayacağı,
- Doçentlik kriterlerini sağlayan çalışmaların başarısız kabul edilemeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Bu içtihatlar, tarafıma yönelik işlemin de hukuka aykırı olduğunu göstermektedir.
SONUÇ VE TALEP
Yukarıda arz edilen nedenlerle;
- Hakkımda düzenlenen jüri raporlarının objektiflikten uzak ve gerekçesiz olması,
- Eserlerimin bilim alanıyla uyumlu ve nitelikli çalışmalar olmasına rağmen başarısız kabul edilmesi,
- Mahkeme kararlarının da benzer durumlarda ÜAK işlemlerini iptal etmiş olması,
- Doçentlik unvanını alamamam halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğacak olması,
hususları dikkate alınarak, doçentlik başvurumun başarısızlık gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptali ve dosyamın yeniden değerlendirilmesi hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
İmza
Adı Soyadı
Ekler:
– Jüri raporları
– Başvuru dosyası örneği
– Emsal yargı kararları
Sıkça Sorulan Sorular
Doçentlik sonucuna itiraz nasıl yapılır?
Doçentlik sonucuna itiraz, adayın yazılı bir dilekçe ile ÜAK’a başvurmasıyla yapılır. Bu dilekçede ret gerekçesi belirtilmeli ve adayın bu gerekçeye karşı savunmaları detaylı şekilde açıklanmalıdır.
İtiraz dilekçesi nasıl yazılır?
İtiraz dilekçesi hazırlanırken; adayın kimlik bilgileri, başvuru dönemi, ret gerekçesi, çalışmalarının alanla uyumluluğu ve varsa emsal yargı kararları belirtilmelidir. Ayrıca resmi bir üslup kullanılmalı ve dilekçe ıslak imzalı olarak sunulmalıdır.
Doçentlikte başarısız olanlar ne yapmalı?
Başarısız sayılan adaylar, doçentlik itiraz dilekçesi örneğinden yararlanarak 60 gün içinde ÜAK’a itiraz edebilirler. İtiraz reddedilirse idari yargıya başvurma hakkı vardır.
İtiraz dilekçesi nereden yapılır?
İtiraz dilekçesi yalnızca yazılı olarak yapılır. E-posta veya online başvuru kabul edilmez. Dilekçe doğrudan ÜAK’a gönderilmeli veya elden teslim edilmelidir.
Hangi durumlarda doçentlik başvurusu iptal edilir?
Etik ihlal tespiti, asgari koşulların sağlanamaması veya jüri raporlarının başarısız olması durumunda başvurular iptal edilebilir.
İtiraz kabul edilirse süreç nasıl ilerler?
İtiraz kabul edilirse başvuru yeniden jüriye gönderilir veya doğrudan kabul edilerek süreç devam eder.
İtiraz reddedilirse ne yapılabilir?
İtiraz reddedilirse aday, idare mahkemesinde dava açarak ÜAK kararına karşı yargı yoluna gidebilir.
Doçentlik itiraz dilekçesi örneğini nereden bulabilirim?
Bu makalede paylaşılan örnek dilekçeler adayların kendilerine uyarlayabileceği şekilde hazırlanmıştır. Kendi durumunuza özgü eklemeler yapmanız önemlidir.
SIRADAKİ MAKALELERİMİZ :