Aile Hukuku

Nafaka Artırım Davası – Boşanma Uyarlama Davası Nedir?

Nafaka Artırım Davası İçin Gerekli Şartlar Nelerdir? Dava Nasıl Açılır?

Boşanma, evlilik birliğinin sona ermesi halidir. Boşanma sebepleri Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olup bu sebepleri genel özel olarak sınıflandırabiliriz. Özel boşanma sebepleri; zina, hayata kast ve pek kötü onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk,  akıl hastalığı olarak düzenlenmiştir. Genel boşanma sebepleri ise evlilik birliğinin sarsılması ve anlaşmalı boşanma olarak sayılabilir. Taraflar, boşanma ve boşanmanın mali sonuçları gibi konularda anlaşarak bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenler, hâkim de bunu onaylarsa boşanma gerçekleşecektir. Boşanmanın mali sonucu olarak ise nafaka sorunu ortaya çıkacaktır. Tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında meydana gelen değişimler sebebiyle nafakanın artırılması ya da azaltılması gerekebilir. Bu durumda taraf nafaka artırım davası yani boşanma uyarlama davası açmalıdır.

Nafaka Uyarlama Davası Nedir?

Nafaka Uyarlama Davası Nedir Nafaka Artırım Davası
Nafaka Uyarlama Davası Nedir Nafaka Artırım Davası

Nafaka Nedir?

Boşanmanın mali sonucu olarak, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafa mahkeme kararıyla nafaka ödenmesine karar verilebilir. Hukukumuzda dört tür nafaka bulunmaktadır. Bunlar; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakasıdır.

  1. Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince, eşlerin veya müşterek çocuğun mali anlamda zora düşmesini engellemek amacıyla yoksulluğa düşecek eşe veya bu süreçte müşterek çocuğun velayetinin bulunduğu tarafa verilen nafaka türüdür.
  2. Yoksulluk Nafakası: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka alacaklısı taraf boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek taraf olup her boşanmada kadının nafaka alması kural niteliğinde değildir. Nafaka yükümlüsünün ise kusuru aranmaz.
  3. İştirak Nafakası: Evliliğin sona ermesi halinde, velayeti kendine verilmeyen eşin çocuğun giderlerine mali gücü oranında katılması amacıyla düzenlenen nafaka türüdür.
  4. Yardım Nafakası: Türk Medeni Kanunu m.364 gereği herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.

Nafaka Uyarlama Davası

Tarafların mali ve sosyal durumlarının değişmesi halinde ve iki taraftan birinin istemi halinde mahkemece nafakanın artırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebileceği gibi nafakanın kaldırılmasına da karar verilebilir. Bu dava türüne nafakanın uyarlanması davası denir. Nafaka uyarlama davası dayanağını yoksulluk nafakası için TMK m.176’dan; iştirak nafakası içinse m.331’den almaktadır. Bu madde hükümleri ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince tarafların koşullarında meydana gelen değişiklikler veya hakkaniyet gereği tarafın istemi üzerine nafakanın düzenlenmesi dava yoluyla talep edilebilir. Nafakanın düzenlenmesinin talep edilebilmesi için değişen şartların nafakanın belirlenmesinde önem taşıyan şartlarla ilgili olması gerekmektedir.

Nafakanın Artırılması Davası
Nafakanın Artırılması Davası

Nafakanın Artırılması Davası

Nafaka yükümlüsünün mali durumunda meydana gelen artışlar ya da nafakanın belirlendiği tarihler itibariyle nafaka alacağının yetersiz kalması gibi hallerde nafaka alacaklısı eş nafakanın artırılmasını talep edebilir. Nafakanın artırılması davası açmak isteyen nafaka alacaklısı bu davayı nafaka uyarlama davası olarak açmalıdır.

Nafakanın Azaltılması Davası

Nafaka yükümlüsü kendi mali durumunda var olan azalma ya da nafaka alacaklısı eşin mali durumunda meydana gelen artış sebebiyle nafakanın azaltılmasını mahkemeden nafaka uyarlama davası açarak talep edebilir.

İştirak Nafakasının Uyarlanması Davası

İştirak nafakasının uyarlanması talebi de taraflardan birinin açacağı nafaka uyarlama davası ile yapılabilecek olup bu nafaka türünün de artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü İle Belirlenen Nafakanın Uyarlanması
Anlaşmalı Boşanma Protokolü İle Belirlenen Nafakanın Uyarlanması

Anlaşmalı Boşanma Protokolü İle Belirlenen Nafakanın Uyarlanması

Anlaşmalı boşanma protokolü niteliği itibariyle bir özel hukuk sözleşmesidir. Özel hukuk sözleşmelerinde ahde vefa ilkesi geçerli olup bu ilke gereği taraflar sözleşmeden doğan borçlarını yerine getirmekle yükümlüdür. Ancak hakkaniyet ve TBK m.138 gereği tarafların borçlarını yerine getirmesinde aşırı ifa güçlüğü hali bulunuyorsa bu ilkeye uyulması beklenemez.  Bu demek ki her ne kadar taraflar nafaka miktarını özel hukuk sözleşmesi ile hür iradelerince belirlemiş olsalar da nafakanın uyarlanması talebinde bulunabilirler.

Taraflar nafaka borcunun, sonradan meydana gelen değişimler nedeniyle yerine getirilmesi katlanılmaz hale gelmişse mahkemeden protokolün yeni şartlara uyarlanmasını nafaka uyarlama davası ile talep edebilir. Mahkeme bu durumda tarafların boşanma protokolünün düzenledikleri tarihteki ve dava açtıkları tarihteki sosyal ve ekonomik durumlarındaki farklıları gözetmeli uyarlama davası açan tarafın talebini buna göre değerlendirmelidir.

Nafaka Uyarlama Davası Sonucunda Nafakanın Belirlenmesi

Nafakanın uyarlanması talepli dava sonucunda hâkim nafakanın uyarlanmasına karar verirse: Yargıtay’ın yerleşik içtihadına uygun olarak nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumunda öncelikle nafakanın takdir edildiği tarihe göre var olan olağanüstü değişikliğe uygun olarak eğer böyle bir değişiklik yok ise; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı veya azaltılmalı böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. İradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.

Nafaka Uyarlama Davası Ne Zaman Açılır
Nafaka Uyarlama Davası Ne Zaman Açılır

Nafaka Uyarlama Davası Ne Zaman Açılır?

Nafaka uyarlama davası için kanunlarda herhangi bir süre öngörülmemiş olup tarafların mali durumlarında meydana gelen değişimler gerçekleştiğinde bu değişim sebebiyle her iki taraf da hakkaniyete uygun bir zamanda dava açabilecektir.

Nafaka Uyarlama Davası Görevlei ve Yetkili Mahkeme

Nafaka Uyarlama Davası Nerede Açılır? Nafaka Uyarlama Davası Hangi Mahkemede Açılır; Nafaka uyarlama davasında görevli ve yetkili mahkeme bu demek ki nafakanın uyarlanması davasının açılacağı mahkeme, nafakanın ilk kez belirlendiği yer Aile Mahkemesidir.

Nafaka Uyarlama Davası Yargıtay Kararları Güncel 2024

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ, 2016/22844 E., 2017/14728 K.

Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle taraflardan biri aleyhine katlanamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar; artık o akitle bağlı tutulmazlar, değişen bu koşullar karşısında Türk Medeni Kanununun 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler. Mahkemece yaptırılan tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarında; davacı-davalı kadının yaklaşık 1.000,00 TL emekli maaş gelirinin ve …/… adresinde bir adet konut niteliğinde taşınmazının bulunduğu, buna karşılık davalı-davacı erkeğin ise yaklaşık aylık 1.250,00 TL emekli maaş gelirinin olduğu tespit edilmiştir. Somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ilişkin kararın 27.04.1999 tarihinde kesinleştiği gözetilerek tarafların açtıkları davaların tarihine kadar geçen süre de dikkate alındığında, tarafların anlaşmalı boşanma protokolünü düzenledikleri tarihteki ve açtıkları dava tarihlerindeki sosyal ve ekonomik durumlarının emekli maaş bilgileri ilgili kurumdan istenerek araştırılması, boşanma protokolünde anne ile birlikte yaşayacağı belirtilen ortak çocuğun halen anne ile birlikte yaşayıp yaşamadığının tespit edilmesi, tarafların olağan yaşam gereksinimlerinin ve davacı-davalı kadına ait olduğu belirtilen taşınmazın edinilme tarihinin detaylı olarak belirlenmesi ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrulusunda Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesinde düzenlenen aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama istemi yönünden davalı-davacının talebinin değerlendirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ, 2016/19622 E., 2017/8097 K.

Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ, 2011/19698 E., 2012/3887 K.

Hâkim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir. Oysa davalı kadının mali durumunda, çalışmaya başlaması ile yoksulluk nafakasının hükmedildiği duruma göre yoksulluğu azaltacak oranda iyileşme olmuştur. Bu durumda mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin azaltılması istemini de içermesi nedeniyle değişen duruma göre miktarın ileride yeniden değerlendirilebileceği de düşünülerek, hakkaniyet oranında indirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

Nafaka Artırım Davası Nedir?

Nafaka artırım davası, mevcut nafaka tutarının artan ekonomik gereksinimler ve değişen hayat şartlarına göre yeniden düzenlenmesi için açılan bir dava türüdür. Nafaka alacaklısının artan ihtiyaçları veya nafaka borçlusunun gelirinde meydana gelen olumlu değişiklikler, bu davanın açılmasına neden olabilir. Mahkemeler, her iki tarafın mali durumunu değerlendirerek nafaka tutarının adil bir şekilde güncellenip güncellenmemesi gerektiğine karar verir.

Nafaka Artırım Davası Ne Zaman Açılır?

Nafaka artırım davası açılabilmesi için belirli koşulların oluşması gereklidir. Nafaka alacaklısının mevcut nafaka tutarının yetersiz hale geldiğini ve artan ihtiyaçlarını kanıtlaması zorunludur. Bu ihtiyaçlar arasında eğitim, sağlık harcamaları ve hayat pahalılığındaki artışlar gibi faktörler yer alabilir. Aynı zamanda nafaka borçlusunun gelirinde kayda değer bir artış olması durumunda, nafakanın artırılması da talep edilebilir. Özellikle enflasyon ve hayat pahalılığı gibi ekonomik faktörler de nafakanın yeniden düzenlenmesine gerekçe oluşturabilir.

Nafaka Artırım Davası Nasıl Açılır?

Nafaka artırımı için açılacak dava, Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Nafaka alacaklısı veya borçlusu, maddi durumlarındaki değişiklikleri gerekçe göstererek nafakanın artırılması veya azaltılması için mahkemeye başvurabilir. Nafaka artırım talebinde bulunan taraf, mevcut nafaka tutarının yetersiz kaldığını belgelerle destekleyerek ispatlamak zorundadır. Bu belgeler arasında faturalar, sağlık raporları ve eğitim giderleri gibi belgeler bulunur. Mahkeme, her iki tarafın mali durumunu dikkate alarak adil bir karar verir.

Nafaka Artışı Nasıl Belirlenir?

Nafaka artışında en yaygın kullanılan yöntem, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) oranına göre bir artış yapılmasıdır. TÜFE, enflasyon oranını yansıtarak nafakanın alım gücünü korur. Ancak mahkeme, tarafların ekonomik durumlarına göre farklı bir artış oranı belirleyebilir. Özellikle nafaka borçlusunun gelir durumu iyileşmişse, artış oranı daha yüksek olabilir.

Nafaka Artırım Davası İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?

Nafaka artırımına karar verilirken tarafların mali durumları, enflasyon oranları ve nafaka alacaklısının artan ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Nafaka borçlusunun gelirindeki artış ve nafaka alacaklısının eğitim, sağlık gibi artan masrafları bu süreçte önemli faktörlerdir. Mahkeme, bu değişiklikleri dikkate alarak adil bir nafaka artışı kararı verir.

Nafaka Artırım Davası Ücretleri Nedir?

Nafaka artırım davası açmak isteyen kişiler, bu davanın ücretlerini de göz önünde bulundurmalıdır. Dava ücreti, davanın açıldığı mahkeme, taraflar arasındaki anlaşma durumu ve avukatlık hizmetlerine göre değişkenlik gösterebilir. Mahkeme harçları, tebligat masrafları ve avukatlık ücretleri gibi masraflar bu kapsamda değerlendirilir.

Çocuk İçin Nafaka Artırım Davası Nasıl Açılır?

Çocuğun artan ihtiyaçları sebebiyle nafaka artırımı talebinde bulunulabilir. Eğitim giderleri, sağlık harcamaları ve genel yaşam koşullarındaki artışlar, bu talebi destekleyen unsurlardır. Velayet hakkına sahip ebeveyn, nafaka artırım talebinde bulunarak çocuğun masraflarını karşılamak için nafaka artışını talep edebilir.

Nafaka Artırım Davası Süreci Ne Kadar Sürer?

Nafaka artırım davaları, mahkemelerin iş yüküne ve davanın karmaşıklığına göre farklılık gösterebilir. Standart bir nafaka artırım davası 2-3 duruşma sürebilir. Ancak taraflar arasındaki anlaşmazlıklar veya mali durumların detaylı incelenmesi gerekiyorsa dava süresi uzayabilir.

Boşanma Sonrası Nafaka Artırım Davası

Boşanma davası sonuçlandıktan sonra nafaka miktarı yeterli gelmezse, nafaka artırım davası açılabilir. Ekonomik şartların değişmesi veya nafaka alacaklısının artan ihtiyaçları, bu davanın gerekçesini oluşturabilir.

Geçici Nafaka Arttırımı

Boşanma davası devam ederken mahkemenin belirlediği geçici nafakanın artırılması talep edilebilir. Tarafların mali durumlarındaki değişiklikler, geçici nafakanın yeniden düzenlenmesine yol açabilir.

Anlaşmalı Boşanma ve Nafaka Artırımı

Anlaşmalı boşanmalarda belirlenen nafaka miktarı, ilerleyen süreçlerde yetersiz kaldığında nafakanın artırılması talep edilebilir. Anlaşmalı boşanma protokolü nafaka artırımına engel teşkil etmez ve mahkeme nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını göz önüne alarak yeniden bir düzenleme yapabilir.

Nafaka Artırım Davasında Avukatın Önemi

Nafaka artırım davalarında bir avukatın desteği, tarafların haklarının korunması açısından büyük bir avantaj sağlar. Mahkemeye sunulacak belgelerin doğru hazırlanması ve mali durumun etkili bir şekilde ortaya konulması, davanın başarılı sonuçlanmasına katkıda bulunur. Ayrıca, avukat, dava sürecini hızlandırarak müvekkilinin mağduriyet yaşamasını engelleyebilir.

 

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından 2015 yılında kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danısmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danısmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında akademik basarı göstermis profesyonel avukatlardan olusmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN