Boşanmada Ziynet Eşyaları Kime Verilir – Altınlar Kimde Kalır ; Boşanma aşamasında eşlerin uyuşmazlık yaşadığı konulardan biri de tabii olarak ziynet eşyalarının durumu, boşanmada mal paylaşımı ve ziynet alacağı olan eşe bunların iade edilmesidir.
Ziynet eşyalarının durumuna boşanma davası ile karar verilebileceği gibi sonradan açılacak olan ziynet alacağı davası ile de bu hak ileri sürülebilir. Boşanmada ziynet eşyaları kime verilir, kime aittir? Boşanmada altınlar kimde kalır?, Düğünde takılan takılar boşanınca kimin olur? gibi uyuşmazlıkların cevaplarını iş bu makalemizde sık sorulan sorulara cevap verme yoluyla açıklayacağız.
Boşanma konusunda destek ve danışmanlık istiyorsanız bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.
Ziynet Eşyası Nedir?
Ziynet eşyası, altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılan insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak kullanılan mallardır. Yargıtay ise ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamaktadır.
Bu bağlamda;
- Bilezik,
- Altın,
- Kelepçe,
- Kolye,
- Gerdanlık,
- Takı seti,
- Bileklik,
- Saat,
- Küpe,
- Yüzük
gibi takılara ziynet eşyası olarak tanımlanabilecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.
Kadına özgü veya süs eşyası niteliğinde kullanılamayacak olan çeyrek, tam, gram gibi takıların durumu ise Yargıtay’ın görüşüyle ziynet alacağı davasına konu edilebilir nitelikte sayılan eşyalardandır.
Kaldı ki ziynet eşyaları kişisel mal niteliğinde olduklarından, boşanma sonucunda diğer tarafta kalan kişi, bir Ankara boşanma avukatı aracılığıyla dava açarak bu malları talep edebilecektir
Boşanmada Ziynet Eşyaları Kimde Kalır?
Boşanmada Düğün Takıları Kimde Kalır?
Ziynet Eşyaları Boşanma Davası ile Birlikte İstenebilir mi?
Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre kadına takılan her türlü ziynet eşyası ve para kadına aittir. Aynı zamanda erkeğe takılan, kadına özgü nitelikteki ziynet eşyaları (bilezik, kolye gibi) da kadın eşe ait olacaktır.
Erkek eşe takılan kadına özgü nitelikte olmayan diğer takılar (çeyrek, tam altın ve para gibi) ise erkek eşe aittir. Erkek eş kendisine takılan ve kadına özgü sayılan takıların örf-adet gereğince kadına ait olmadığını erkek eşe ait olduğunu ispatladığı takdirde söz konusu takılara da sahip olabilecektir.
Ziynet alacakları için ayrı olarak bir dava açılabileceği gibi boşanma davası ile birlikte de ziynet alacakları istenebilmektedir. Ziynet alacağı boşanma davası ile istenebilse de mahkeme tarafından bu istem boşanma davasından ayrı bir dava olarak değerlendirilecek ve bu dava için de ayrıca harç ödenmesi gerekecektir.
Ziynet eşyalarının boşanma davası ile birlikte istenmesi durumunun taraflar için menfaat teşkil etmesinin sebebi ise yargılama süresinin yani alacağa ulaşma süresinin iki davanın birlikte yürütülmesine karar verilmesi durumunda kısalacağı sebebiyledir.
Evlilik Sırasında Alınmış Olan Ziynet Eşyaları Kime Aittir?
Evlilik Birliği İçinde Alınan Ziynet Eşyalarının Durumu
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının durumu Yargıtay’ın görüşüne göre açık olup bunlar kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış ve ona ait sayılacaktır. Dava konusu kadına ait altınlar, erkek eş tarafından evlilik birliği içerisindeyken bozdurulmuş ve farklı amaçlar için kullanılmış olabilir.
Çeşitli nedenlerle (balayı masrafları, evin ihtiyaçları, düğün borçları vb.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iade edilmesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayıyla ziynet eşyalarının bozdurulup evin ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı koca düğünde takılan ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Ziynet Eşyaları, Düğün Takıları Mal Paylaşımına Dahil Midir?
Eşler anlaşmalı olarak boşanmak istediklerinde kanun gereği bir protokol düzenlemek zorundadırlar. Söz konusu protokolde ise malvarlıklarının paylaşılması hususu önem arz etmekte ve protokolün ‘mal rejimi tasfiyesi’ başlıklı bölümünde malların kimin mülkiyetine tabii olacağı ayrı ayrı açıklanmaktadır.
Miras ile kalan mallar, kıyafet gibi mallar ise bu protokole kişisel mal oldukları gerekçesiyle konu olamazlar. Ziynet eşyalarının veya düğün takılarının paylaşımı da söz konusu eşyalar kişisel mal niteliğinde olduklarından boşanma protokolüne dâhil edilebilir nitelikte değildir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu eşyalar dava yoluyla talep edilebilmektedir. Ancak Yargıtay eşler arasında ziynet eşyalarının ve diğer takıların kime ait olacağına, nasıl paylaşılacağına dair bir anlama yapılmışsa bu anlaşmanı geçerliliğini koruyacağı görüşündedir. Bu demek ki anlaşma ziynet eşyaları, düğün takıları anlaşmalı boşanma protokolüne dâhil edilemese de taraflar, aralarında bunu bir uyuşmazlık konusu olarak görmez ve paylaşımı iradeleri dâhilinde yaparlarsa ziynet alacağı davası açmalarına gerek kalmayacaktır.
Ziynet Eşyaları Islah Yoluyla Talep Edilebilir Mi?
Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Ancak boşanma davasında istenmeyen ziynet eşyaları ıslah yoluyla talep edilemezler. Bu durumda ek bir dava açılarak bu davanın boşanma davası ile birleştirilmesi istenebilir.
Boşanmada Takıların İspatı Hususu
Boşanmada ziynet eşyalarının ispatı, düğünde çekilen fotoğraflar, videolar, tarafların ziynet eşyalarının sayımına ilişkin tuttukları belgeler, yazılar, ziynetlerin bozdurulmuş olması halinde faturalar gibi her türlü delille yapılabilmektedir.
Ziynet Eşyaları Bedeli Hangi Tarihe Göre Hesaplanır?
Ziynet eşyalarının bedeli dava tarihinde, yukarıda sayılan deliller ışığında kuyumcu bilirkişi tarafından hesaplanması yoluyla elde edilmektedir.
Ziynet Alacağı Davası Nedir?
Boşanma davası ile birlikte ileri sürülmeyen ziynet alacağı hakkı sonrasında açılacak olan ziynet alacağı davası ile ileri sürülebilmektedir. Ziynet alacağı davasının nasıl açılacağı hususunda ise tarafın bu hakkını terditli olarak talep etmesi uygun olacaktır. Şöyle ki söz konusu ziynet eşyalarının aynen iadesine, eğer aynen iade mümkün değilse ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerinin para karşılığının ödenmesine karar verilmesi talep edilmelidir.
Davacı eş, ziynet eşyalarının kendisinde kalmadığını ispat etmekle yükümlüdür. Adi nitelikte bir karine olsa da ziynet eşyalarının kadında olduğu mahkemeler tarafından kabul edilmektedir. Bunun aksini kanıtlamak ise kadına düşer. Ziynet alacağı davası için görevli ve yetkili mahkeme ise davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri Aile Mahkemeleridir.
Boşanmada Ziynet Eşyaları Kime Verilir Konusunda Emsal Kararlar
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2019/2763 E. , 2019/9997 K.
Somut uyuşmazlıkta davacı kadın altınların elinden zorla alındığını iddia etmiştir. Davalı ise, düğünde kendisine takılan altınların düğün masraflarına harcandığını, davacıya takılanların ise davacı tarafından götürüldüğünü ileri sürmüştür. Boşanma dosyasında davalı koca, düğün eşyalarının taksitle alındığını, eşi … tarafından altınların kendisine verildiğini, bu altınların yeniden alınacağının eşine taahhüt edildiğini, ancak eşinin altınların yeniden alınması konusunda kendisine baskı yaptığını belirtmiştir. Davalının bu beyanları karşısında ziynetlerin kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulduğu hususunda ispat yükü davalı kocaya düşmektedir. Davalı tanık beyanları ve dosya kapsamından, davalının bozdurulduğunu ikrar etmiş olduğu ziynetlerin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispat edemediği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; düğün masrafları için bozdurulduğu davalı tarafça kabul edilen ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2018/3595 E., 2019/3170 K.
Dava konusu ziynet eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup bu senet davalıları bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür…. Bu sebeplerle Mahkemece yapılacak iş; anılan çeyiz senedine göre, ispat külfetinin davalılarda olduğu kabul edilerek, davalıların da bu durumun aksini HMK m.201 gereğince aynı kuvvette bir delil ile ispatlayamadıklarından davanın ziynet eşyaları yönünden de kabulüne karar vermektir
YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ 2014/12981 E., 2017/4638 K.
Davacı; dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet eşyası alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. O halde, talep edilen ziynetlerin bedeli üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmeli, (Harçlar Kanunu md. 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmeli, aksi halde; Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sıradaki Makelemiz : Ankara Kira Avukatı