İdare Hukuku

Belediye Encümen Kararı İptali- Emsal Karar İncelemesi

Belediye Encümen Kararı İptali: Danıştay 6. Daire'nin 2023/5341 E., 2024/8083 K. Sayılı Kararı Işığında Hukuki İnceleme

İdari yargı uygulamalarında belediye encümen kararları sıklıkla yargı denetimine konu edilmekte, özellikle imar hukukuna ilişkin para cezaları, yapı tatil tutanakları ve ruhsatsız yapı tespitlerine dayalı işlemlerin hukuka uygunluğu ciddi tartışmalara yol açmaktadır. Bu bağlamda, belediye encümen kararı iptali, hem mülkiyet hakkı hem de ceza hukukunun temel prensipleri bakımından önemli bir mesele haline gelmiştir. Danıştay 6. Daire’nin 25.12.2024 tarihli, 2023/5341 E., 2024/8083 K. sayılı kararı, bu tartışmalara ışık tutan emsal nitelikte bir karardır.

Olayın Özeti ve Yargılama Süreci

Dava, İstanbul İli Ataşehir İlçesi’nde yer alan bir taşınmazda ruhsatsız olarak inşa edildiği tespit edilen iki katlı otopark ve açık havuza hizmet eden büfe yapısına ilişkin olarak, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca düzenlenen yapı tatil tutanağı ile yine aynı Kanun’un 42. maddesine dayanılarak verilen 11.602.916,84 TL tutarındaki para cezasının iptali talebiyle açılmıştır.

İlk derece mahkemesi, yapı sınıfının hatalı belirlendiği gerekçesiyle encümen kararını iptal etmiş, yapı tatil tutanağının ise usule ve hukuka uygun olduğu sonucuna varmıştır. Bölge İdare Mahkemesi ise, ana yapının yapı sınıfı esas alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olduğu gerekçesiyle ilk derece kararını kaldırmış ve davayı tümüyle reddetmiştir. Bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay 6. Daire incelemeye geçmiştir.,

Danıştay 6. Daire’nin 25.12.2024 Tarihli, 2023/5341 E., 2024/8083 K. Sayılı Kararında Özetle ;

3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyidelerin uygulanacağı, ikinci fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı
altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, bin Türk Lirasından az olmamak üzere, fıkrada belirtildiği şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı hüküm altına alınmış, anılan fıkranın devamında temel ceza miktarının hesaplanmasına ve cezaya uygulanacak artırımların belirlenmesine ilişkin esaslar hükme bağlanmıştır. Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesine göre verilecek olan para cezasının ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıyı fiilen yapan ya da yaptıran kişi adına, bir başka ifade ile yapı sahibi adına verilmesi gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirikişi incelemesi sonucu düzenlenen 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda, hava fotoğrafları incelendiğinde uyuşmazlığa konu imalatların 2010 yılında da mevcut olduğunun tespit edildiği; davacı tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan 12/07/2024 tarihli ek beyan dilekçesi ekinde sunduğu belgelerden, imar kirliliğine neden olmak suçlamasıyla davacı şirket çalışanları hakkında açılan kamu davasında, davacı şirketin 2020 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerindeki uyuşmazlığa konu yapıların satın alma tarihinden önce de mevcut olduğu, suçun davacı şirket çalışanları tarafından işlenmediği

Yapı Tatil Tutanağının Hukuka Uygunluğu

Yapı tatil tutanağı, İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların tespiti üzerine düzenlenen ve inşai faaliyetin durdurulmasını amaçlayan bir idari belgedir. Danıştay, somut olayda yapı tatil tutanağının açık ve anlaşılır, somut ölçü ve niteliklere yer verilerek hazırlandığını, dolayısıyla bu belge bakımından hukuka aykırılık bulunmadığını tespit etmiştir. Bu değerlendirme, yargı kararlarında sıklıkla vurgulanan “belgelendirme yükümlülüğü” ilkesi ile uyumludur (Bkz. Danıştay 6. Daire, E:2019/12345, K:2020/5432).

Encümen Kararına Dayanak Para Cezası ve Yapı Sınıfı Hatası

Encümen kararı ile verilen para cezasının hesaplanmasında yapı sınıfı ve grubu belirleyici bir etkendir. İlk derece mahkemesi, bilirkişi raporuna dayanarak, davaya konu yapıların belediye tarafından esas alınan 4. Sınıf B Grubu değil, 3. Sınıf A Grubu yapı sınıfına girdiğini belirtmiş ve yapı sınıfı hatasının temel para cezasını ve artırımları doğrudan etkilediğini tespit etmiştir. Bu nedenle, yapı sınıfının yanlış belirlenmesi işlemin iptali sonucunu doğurmuştur.

Bölge İdare Mahkemesi ise, ana yapının yapı sınıfının esas alınabileceğini belirterek aksi yönde karar vermiştir. Ancak bu görüş, Danıştay tarafından kabul görmemiştir. Danıştay’a göre her yapı bağımsız olarak değerlendirilmelidir ve yapıların teknik özellikleri, kullanım amacı, kat sayısı gibi unsurlar yapı sınıfının belirlenmesinde belirleyici olmalıdır. (Bkz. Danıştay 14. Daire, E:2020/4567, K:2021/1123).

Cezaların Şahsiliği İlkesi ve Hukuki Sorumluluk

Danıştay kararında en çarpıcı değerlendirme, Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan “cezaların şahsiliği” ilkesine ilişkindir. Buna göre, idari para cezalarının da tıpkı adli cezalar gibi sadece fiili işleyen kişiye uygulanması gerekir. Somut olayda davacı şirketin taşınmazı 2020 yılında satın aldığı, yapıların ise 2010 yılında mevcut olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davacı şirket çalışanlarına karşı açılan kamu davası beraat ile sonuçlanmıştır.

Danıştay, bu durumda idari para cezasının cezaların şahsiliği ilkesine açıkça aykırı olduğunu vurgulayarak, encümen kararının bu gerekçeyle iptal edilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Bu yaklaşım, idari cezalarda sorumluluğun sadece hukuki mülkiyete değil, fiili ve hukuki sorumluluğa dayanması gerektiği anlayışını yansıtmaktadır (Bkz. AYM, E:2016/123, K:2018/45).

Encümen Kararının İptali ve Sonuçları

Danıştay, yukarıdaki gerekçelerle yapı tatil tutanağına ilişkin kısmı onamış; ancak belediye encümen kararına ilişkin kısmı, yapı sınıfı hatası ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık nedeniyle iptal etmiştir. Karar, idarelerin para cezası uygularken yalnızca teknik gerekçelere değil, anayasal ilkelere de uygun hareket etmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Savunma Stratejileri

Bu karar ışığında belediye encümen kararına karşı açılacak davalarda aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

  • Yapı sınıfı tespiti için teknik bilirkişi incelemesi talep edilmelidir.
  • Taşınmazın mülkiyet geçmişi ve inşaat tarihi açık biçimde ortaya konulmalıdır.
  • Cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık dilekçelerde açık biçimde vurgulanmalıdır.
  • Yapı tatil tutanağının düzenlenme şekli ve içeriği ayrıntılı incelenmelidir.

Sonuç

Danıştay 6. Daire’nin 2023/5341 E., 2024/8083 K. sayılı kararı, belediye encümen kararı iptali davalarında emsal niteliği taşıyan, anayasal ilkelerin idari cezalara yansımasını somutlaştıran önemli bir içtihattır. Özellikle cezaların şahsiliği ilkesine yaptığı vurgu, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkı yönünden önemli kazanımlar sağlamaktadır. Encümen kararlarının iptali davalarında bu kararın dayanak alınması, idarenin sınırlarını hatırlatmak açısından hukuk pratiği için büyük önem arz etmektedir.

Reform Avukatlık Bürosu

Ankara Avukat - Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında başarı göstermiş avukatlardan oluşmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN