Terör Mevzuatından Doğan Tazminat İdari Davalar;Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, belli başlı bazı eylemlerin vatandaş nezdinde doğurduğu zararların tazmin edilmesi gerekmektedir. Devlet burada objektif sorumluluk benzeri bir sorumluluk altına girmiş olmaktadır. Aslında bu sorumluluk türü ne tam objektif ne de tam sübjektif sorumluluktur.
Tamamen kendine özgü bir sorumluluk olan bu anlayışın temelinde esasında yatan düşünce devletin vatandaşlarını koruma ve huzurlu bir hava sağlama yükümlülüğüdür. Terörle mücadele her ne kadar etkin yürütülse de vatandaş bazı zamanlar terör olaylarından ve bağlantılı sair olaylardan zarar görmektedir. İşte bu zararların da devletçe tazmin edilmesi gerekmektedir.
Herhangi bir terör olayında zarar gördüyseniz idare hukuku alanında uzman avukatlarımızdan hemen destek alabilirsiniz.
Terör Olaylarında Zarar Tespit Komisyonu
Terör olayları bakımından zikredilen Zarar Tespit Komisyonu, vatandaş nezdinde doğan zararların tespitini amaçlayan ve bu nedenle kurulan bir komisyondur. Komisyonun görevleri şu şekilde listelenebilir:
Zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu hâlinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek.
Kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkıları; zarar görenin değerlendirebileceği enkaz ve diğer yararlar; sigorta şirketlerince veya ilgili mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenen tazminatlar, tedavi ve cenaze giderlerinin zarar miktarından mahsup edilmesi suretiyle belirlenen ve 9 uncu veya 10 uncu maddelere göre yapılan nakdî veya aynî ödeme miktarını içeren sulh name tasarılarını hazırlamak.
Sulh name tasarısının kabul edilmemesi halinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek.
Başvuranın, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamına giren bir zararının bulunmadığının tespit edilmesi hâlinde, buna ilişkin karar tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek.
Terör Olaylarında Hangi Zararlar Karşılanır?
Terör olayları kapsamında devletin sorumluluk altına girdiği ve karşılamakla yükümlüğü bulunduğu zararlar şunlardır:
- Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar.
- Yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri.
- Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar.
Peki, bu zararlar nasıl tespit edilecektir? Terörle mücadele kapsamında, terör olaylarından doğan zararların karşılanması için öncelikle tespit işleminin yapılması gerekmektedir. Bu zararın tespiti için karar verme yetkisi Komisyonda veya bilirkişidedir. Hangi yolla yapılırsa yapılsın, zararın tespit edilmesinin ardından zararın tazmini yoluna geçilmesi gerekmektedir.
Yaralanma, Engellilik ve Ölüm Hallerinde Ödemeler
Terör olaylarından dolayı doğan zararlar, şayet bir insan bakımından yaralanma, engellilik veya ölüm halini içeriyorsa yapılacak ödemeler aşağıdaki şekildedir:
Yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerinde (7000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarın;
- Yaralananlara altı katı tutarını geçmemek üzere yaralanma derecesine göre,
- Çalışma gücü kaybı, yetkili sağlık kuruluşları tarafından üçüncü derece olarak tespit edilenlere dört katından yirmi dört katı tutarına kadar,
- Çalışma gücü kaybı, yetkili sağlık kuruluşları tarafından ikinci derece olarak tespit edilenlere yirmi beş katından kırk sekiz katı tutarına kadar,
- Çalışma gücü kaybı, yetkili sağlık kuruluşları tarafından birinci derece olarak tespit edilenlere kırk dokuz katından yetmiş iki katı tutarına kadar,Ölenlerin mirasçılarına elli katı tutarında ödeme yapılmaktadır.
Terör Olaylarından Doğan Tazminat Davaları
İdari yargılama hukuku bakımından, medeni yargılama hukukundaki tazminat davasının yerini idari yargılama hukukunda tam yargı davaları almaktadır. Tam yargı davaları, direkt olarak hakları ihlal edilenlerin açabileceği davalardır. Diğer bir ifadeyle iptal davalarındaki gibi sadece menfaat ihlali yeterli olmayacak aynı zamanda hak ihlali şartı da aranacaktır.
Terör olaylarından doğan tazminat davaları da idare mahkemelerinde tam yargı davası olarak açılmaktadır. Dolayısıyla terör olaylarından doğan tazminat davalarında görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu söylemek doğru olacaktır.
Yetki bakımından ise İYUK uyarınca bu tür davalarda davacının ikametgâhının olduğu yerdeki mahkeme yetkili mahkeme olacaktır. Dolayısıyla terörle mücadeleden doğan bir olayda Devletten talep edilecek tazminatlar, zarar gören kişinin ikametgahının bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde talep edilmelidir.
Dava açma süresi bakımından ise 60 günlük genel kural geçerlidir. Diğer bir ifadeyle idare mahkemelerinde açılacak tam yargı davalarında da 60 gün içerisinde dava yoluna gidilmesi gerekmektedir. Terör olaylarından doğan tazminat davalarının incelenmesinde en önemli mesele yargısal içtihatlardır.
Zira uygulamada her olayın niteliğine göre tazminat farklılık gösterebilmektedir. Hatta bazı kararlarda tazminat ödenip ödenemeyeceği de tartışma konusu edilmektedir. Bu nedenle makalemizin devamında iki adet önemli yargı kararı bulunacaktır.
Terör Olaylarında Tazminat Emsal Kararlar
“Her ne kadar; araştırma sonuçları değerlendirilirken, … köyü, … mezrası terör olayları başlamadan önce yaşayanları tarafından boşaltılmış olsa da bölgede terör olaylarının başlaması ile birlikte mezra sakinlerinin mezralarına geri dönüşlerinin ve mal varlıklarına ulaşmalarının söz konusu olamayacağı da düşünülebilinirse de, Dairemizin Tunceli ili, … ilçesi, … köyüne ilişkin kararları incelendiğinde … köyünün terör ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalan yerlerden olmadığının kabul edildiği, bu bakımdan … köyünün bir mezrası olan … mezrasının terör ve/veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalıp / boşaltılıp, boşalmadığı / boşaltılmadığının tereddüte mahal vermeyecek açıklıkta saptanması gerekirken çelişkili bilgiler içeren tutanaklardan birine dayanılarak … mezrasının terör olayları nedeniyle boşaldığı kabulünden hareketle verilen iptal kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu halde; davalı idarece, Mahkemenin iptal kararı yerine getirilirken, öncelikle Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasının terör ve/veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalıp / boşaltılmadığının araştırılması ve dosyada davacının …de sahibi olduğu taşınmazlara yönelik bazı tapular bulunmakla birlikte, … mezrasının kadastrosunun tamamlanıp tamamlandığı da araştırılarak, kadastrosu tamamlanan yerlerde taşınmaz mülkiyeti iddialarının ispatında tapu kayıtlarının esas alınacağı, tapu kayıtlarının bulunmaması halinde ise zilyetlik iddiasına yönelik bilgi ve belgelerin (dava, belge, sözleşme vs.) sunulmasının isteneceği, aksi takdirde mülkiyet iddia edilen tapusuz taşınmazların değerlendirilemeyeceği, mükerrer ödemede bulunulamayacağı hususları göz önünde bulundurularak davacının varsa 5233 sayılı Kanun kapsamında uğradığı zararların tespiti ile, araştırma sonuçları birlikte değerlendirilerek başvuru hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyizen incelenen karar sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Danıştay Kararı – 15. D., E. 2012/11978 K. 2014/1608 T. 11.3.2014
“Bu durumda, davacının yaşanan terör hadiseleri nedeniyle göç ettiği mezrada bulunan malvarlığına ulaşamadığı sabit olup, mezranın boşaltılmasından mezraya dönüşün başladığı tarihe kadar geçen sürede davacının uğradığı zararın idarece tespit edilerek tazmini gerekmektedir. Hal böyle olunca, 5233 sayılı Kanunun, kişilerin gerek mülkiyetlerindeki gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsadığı hususu göz önünde bulundurulmak ve Kanun tarafından kendisine tanınan yetkilerden de yararlanmak suretiyle davalı idarece A2 Köyü, A1 Mezrası’nın terör olayları nedeniyle boş kaldığı süreyle sınırlı olmak üzere davacının terör olayları nedeniyle zarar gören bir malvarlığı ve yine ayrıca güvenlik kaygısı nedeniyle ulaşamaması sebebiyle zarara uğrayan malvarlığı bulunup bulunmadığı şayet böyle bir malvarlığı var ise kapsamını ve niteliğini tespite yönelik olarak gerekli araştırma ve incelemeler yapılmak suretiyle Kanun kapsamında tazmini gereken bir zarar bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekirken, A2 Köyü A1 Mezrası’nın terör olayları nedeniyle boşaltılmadığından bahisle başvurusunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde ve davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
Herhangi bir terör olayında zarar gördüyseniz ve bu kapsamda hukuki destek almak istiyorsanız Reform Ankara Hukuk Bürosu ile hemen iletişime geçebilirsiniz.
Sıradaki Makalemiz: Ankara Kira Avukatı