Hak Sahipliği İtiraz Başvurusu ve Dava Yolu ; 6 Şubat depreminin ardından hak sahipliği itiraz ve hak sahipliği kavramı yeniden gündeme geldi. Peki, hak sahipliği nedir? Hak sahipliği, hak sahipliği belgesi sayesinde kullanılan ve hukuk düzeni bakımından belli özellikleri bünyesinde barındıran bir hukuki kurumdur. Temel olarak güvence altına alma kurumu olarak düşünülebilir.
Hak sahipliği belgesi sayesinde yıkılan, ağır hasar gören ve benzeri durumlardaki binaların mülkiyet durumu belge altına alınmış olur. Deprem yahut binalara zarar verebilecek diğer doğal afetler bakımından gündeme gelebilecek olan hak sahipliği başvurusu, binası zarar gören yahut tamamen yıkılan afetzedelerin binalarının yeniden inşası bakımından önem taşımaktadır.
6 Şubat depreminin ardından kat maliklerinin binalarının ne durumda olduğu, bu binaların yeniden inşa süreci de hak sahipliği hukuki müessesi bakımından ele alınacaktır. Bununla beraber hak sahipliği nedir? Hak sahipliği başvurusu nasıl yapılır? Hak sahipliği başvurusu itiraz yolu ve hak sahipliği itiraz başvurusu ve dava konuları merak konusu haline gelmektedir.
Siz de hak sahipliği itiraz başvurusu konusunda destek ve danışmanlık istiyorsanız bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.

Hak sahipliği nedir?
Hak sahipliği, yukarıda da ifade edildiği üzere bir doğal afet sonucunda doğal afetten dolayı binaları hasar gören maliklerin binalarının durumunu ve gelecekteki yeniden inşaya dair akıbetini belirleyen bir hukuki kurumdur.
Özellikli bir hukuki durum olması nedeniyle hakkında çok detaylı ve bilgilendirici yazılar da mevcut değildir. İstisnai ve ekseriyetle doğal afet dönemlerinde ortaya çıkan bir tartışma konusu olmasının yanında aslında süreçlerin uzun sürmesi ve olumsuz da sonuçlanabilmesi hak sahipliği hakkında açıklama yapılmasını gerekli kılmaktadır.
Hak sahipliği belgesi nedir?
Hak sahipliği belgesi yukarıda da izah edildiği üzere, bir doğal afet sonucunda binası hasar gören yahut yıkılan maliklerin mülkiyeti altında bulunan ve sonrasında yıkılan yahut hasar gören binaları hakkındaki haklarını düzenleyen belgedir. Bu belge sayesinde ilgili kişiler, yıkılan yahut hasar gören binalarının gelecekteki yeniden inşa süreçleri bakımından bazı haklara sahip olmaktadırlar.
Hak sahipliği belgesini kimler alabilir?
Hak sahipliği belgesini kimlerin alabileceği, diğer bir ifadeyle kimlerin hak sahipliğinin olabileceği belirlenmiştir. Bu belirlemeye göre aşağıdaki kişiler hak sahipliği belgesi alabileceklerdir:
- Sahibi ya da ortağı oldukları konutlar ve iş yerleri afet sonucunda hasara uğrayanlar.
- Kendilerine ait konut, iş yeri veya ahırları ağır-yıkık derecesinde veya orta derecede hasara uğrayan kişiler.
- Hak sahiplerine yeniden inşa taahhüdü sağlanarak istimlak edilen yapıların sahipleri.
Afet öncesinde veya afetin gerçekleştiği tarihte ebeveynlerinin mülkiyetindeki konutlarda oturanlar.
Hak sahipliği başvurusu nasıl yapılır?
Doğal afetlerin ardından yukarıda da izah edilen hak sahiplikleri yapılacak başvuru sonucunda belli olacaktır. Peki, hak sahipliği başvurusu nereden ve nasıl yapılır? Hak sahipliği ve hak sahipliği belgesi alma başvurusu E-Devlet üzerinden yapılacaktır.
E-Devlet’te bulunan AFAD sayfası üzerinden açılan başlıkta ülkemizde yaşanan son deprem Kahramanmaraş-Pazarcık depremi açısından hak sahipliği başvurusu yapılabilecektir. Bu başvurunun yapılabilmesi açısından doldurulması gereken bir taahhütname bulunmaktadır. Taahhütnamenin doldurulmasının ve e-devlet üzerindeki diğer işlemlerin yapılmasının ardından hak sahipliği başvurusu yapılmış olacaktır.
Hak sahibi olduğumu nasıl öğrenirim?
Bir doğal afet sonucunda hak sahibi olduğu konusunda başvuru yapılmalıdır. Başvurunun yapılmasının ardından başvuruların sonucu e-devlet üzerinden sorgulanabilir. E-devlet üzerinden “AFAD Hak Sahipliği Başvuru Sonucu Sorgulama” ekranı üzerinden sorgulamada istenen bilgiler girilerek sorgulama yapılır ve hak sahipliği olup olmadığı öğrenilebilir.
Hak sahipliği başvurum reddedildi, ne yapmalıyım?
Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda hak sahipliği başvurusu yapılması ve bu başvurunun reddedilmesinin ardından itiraz yapılıp yapılamayacağı merak konusu olmaktadır. Zira hak sahipliği başvurusu önemli bir başvurudur ve bina maliklerinin yıkılan yahut hasar gören binalarının akıbetinin belirlenmesinde hayati öneme sahiptir.
Bu nedenle hak sahipliği başvurusunun reddine itiraz edilip edilemeyeceği, itiraz edilebilecekse bu itirazın nasıl olacağı merak konusudur.
Hak Sahipliği İtiraz Başvurusu
Hak sahipliği bakımından yapılan başvurunun reddedilmesinin ardından bu başvuruların reddedilmesine karşı itirazda bulunulabilecektir. Peki, hak sahipliği itiraz başvurusu nerelere yapılacaktır? Hak sahipliği itiraz başvurusu AFAD’ın her ildeki örgütlenmesine bağlı olarak kurulan müdürlüklerince belirlenecek yerlerdeki Hak Sahipliği Ofislerine yapılabilecektir.
Buna göre yapılacak başvuruda, itirazı destekleyici bilgi ve belgelerin sunulması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan hak sahipliği itiraz başvurusu da reddedilecektir.
Özellikle yıkılan yahut ağır hasarlı olan binaların bu konuda uzmanlarınca incelenmesi ve çıkarılacak raporlar doğrultusunda itiraz başvurusunun yapılması yararlı olacaktır. İtiraz başvurusu Hak Sahipliği Ofislerince incelenecek ve bu doğrultuda karar verilecektir. Şayet itiraz başvurusu da reddedilmişse işte o durumda dava açma yoluna gidilebilecektir.
Hak Sahipliği Dava Yolu
Hak sahipliği başvurusunun reddedilmesinin ardından yapılan itiraz başvurusunun da reddedilmesiyle birlikte idare mahkemelerinde dava açma yolu açılmış olur. Zira itirazın yapıldığı Hak Sahipliği Ofislerinin vermiş olduğu kararlar idari işlem niteliğindedir. Bu türde yapılan bir idari işlemin ardından hak sahipliği olduğunu iddia eden kişiler idare mahkemelerinde dava açabileceklerdir.
Hak sahipliği bakımından açılacak davalarda Hak Sahipliği Ofislerince verilecek ret kararlarının idari işlemin unsurları bakımından denetlenmesi söz konusu olacaktır. Buna göre Hak Sahipliği Ofislerinin vermiş olduğu kararların idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları bakımından denetimi yapılacaktır. Şayet bu unsurlardan birinde bir sakatlık söz konusuysa verilen ret kararı idare mahkemesince reddedilecektir.
Bu bağlamda açılacak davalar bakımından yaşanan doğal afet sonucunda zarar gören yahut yıkılan binaların durumlarını objektif olarak teyit eden raporlar önem arz etmektedir. Bununla beraber açılacak davaların yürütmenin durdurulması talepli olarak açılması hak sahipliği olduğunu iddia eden kişiler bakımından yararlı olacaktır.
Hak sahipliği bakımından açılacak davalarda görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Zira ortada Hak Sahipliği Ofisi’nin tesis etmiş olduğu bir idari işlem söz konusudur. Yetki bakımından ise idari işlemin yapıldığı yerdeki mahkemeler yetkili olacağından bu davalarda yetkili mahkeme Hak Sahipliği Ofisi’nin bulunduğu yer mahkemeleridir.
O halde sonuç olarak bu davalar Hak Sahipliği Ofislerinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılacaktır. Süre bakımından ise özel bir süre öngörülmemiş olduğundan genel kural gereğince Hak Sahipliği Ofisi’nin başvuru yapana kararını tebliğ etmesinin ardından 60 günlük süre içerisinde bu davaların görevli ve yetkili mahkemelerde açılması gerekecektir.
Hak Sahipliği Davaları Emsal Kararlar
Yargıtay Kararı – 5. HD., E. 2016/16664 K. 2017/8939 T. 23.3.2017
“Bu durumda; tapu iptal ve tescil ile ilgili davanın taraflarının davaya dahil edilmesi sağlanıp, Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca tebligat ve ilanlar da yapıldıktan sonra, tespit edilecek kamulaştırma bedelinin, ilerde hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere bankaya üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
doğru görülmemiştir.
Taraf vekilleri ile müdahil Orman Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle sair hususlar incelenmeksizin H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ile müdahilden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.”
Yargıtay Kararı – 5. HD., E. 2018/971 K. 2019/16318 T. 15.10.2019
“Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın mülkiyetinin Andırın Kadastro Mahkemesinin 2005/13 Esas sayılı dosyasında ihtilaflı olduğu anlaşıldığından, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 18/3. maddesi uyarınca ilgili dava dosyası getirtilip, sözü edilen dosyanın tarafları ile bu davanın taraflarının aynı kişiler olmadığının tespiti durumunda taşınmaz hakkındaki mülkiyet ihtilafı ile ilgili davanın taraflarına aynı Kanunun 10. maddesi uyarınca tebligat yapıldıktan sonra, tespit edilecek kamulaştırma bedelinin, ileride hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere bankaya üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak, hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi, doğru görülmemiştir.”
Hak sahipliği itiraz başvurusu yapmak istiyorsanız İdare Hukuku ve Gayrimenkul Hukuku alanında uzman Reform Hukuk Bürosu olarak bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.
Sıradaki Makelemiz : Ankara Kira Avukatı