Fatura Alacağı İcra Takibi ve Tahsili – İtiraz – Zamanaşımı

Fatura alacağı icra takibi, alacaklının sunduğu mal veya hizmet karşılığında düzenlenen faturanın süresinde ödenmemesi durumunda, borcun tahsili için icra dairesi aracılığıyla başlatılan yasal süreçtir. Ticari hayatın en temel unsurlarından biri olan faturalar, alacak ve borç ilişkilerini resmi olarak belgeleyen en önemli araçlardandır. Türk hukukunda faturaların geçerliliği, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuatla açıkça düzenlenmiştir.
Faturaların geçerlilik koşulları, zamanaşımı süreleri ve özellikle ödenmeyen faturaların tahsili, ticari hayatın güvenliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu noktada devreye giren fatura alacağı icra takibi, alacaklıların ödemelerini tahsil edebilmeleri için başvurabilecekleri en etkili yasal yollardan biridir.
Faturanın Hukuki Niteliği ve Önemi
Fatura, ticari hayatta yalnızca bir muhasebe belgesi değil, aynı zamanda hukuki sonuçlar doğuran bir evraktır. Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’na göre düzenlenen faturalar;
- Ticari ilişkilerin belgelendirilmesi,
- Taraflar arasındaki borç ve alacak ilişkisinin kayda alınması,
- Vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi
açısından kritik öneme sahiptir.
Fatura, düzenlendiği andan itibaren alacaklı lehine bir delil oluşturur. Ancak tek başına yeterli olmayabilir; icra takibi veya dava sürecinde sözleşme, teslim tutanağı gibi belgelerle desteklenmesi alacaklının elini güçlendirir.
Fatura Hangi Durumlarda Geçerlidir?
Fatura, ticari bir işlemin gerçekleştiğini ve taraflar arasında bir alacak-borç ilişkisi doğduğunu kanıtlayan resmi bir belgedir. Türk Ticaret Kanunu’na göre bir faturanın yasal olarak geçerli sayılabilmesi için;
- Tarafların kimlik ve iletişim bilgileri,
- Fatura tarihi,
- Teslimat koşulları,
- Ödeme şartları
gibi asgari bilgileri içermesi gerekir. Ayrıca, faturanın ticari bir işlemi temsil etmesi ve bu işlemin gerçekleştiğini detaylı şekilde ortaya koyması, ileride doğabilecek fatura alacağı icra takibi süreçlerinde büyük önem taşır.
Faturanın Tebliği ve İspat Yükü
Fatura alacağı icra takibi sürecinde en kritik noktalardan biri, faturanın borçluya tebliğ edilip edilmediğinin ve itirazın süresinde yapılıp yapılmadığının tespitidir. Zira faturanın muhataba ulaştığını ispat etme yükü alacaklıya aittir. Bu nedenle, faturanın borçluya ulaştığı tarihi net şekilde belirlemeye yarayacak yöntemlerle tebliğ edilmesi büyük önem taşır.
Kanunda faturanın tebliğine ilişkin özel bir şekil öngörülmemiştir. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, uygulamada hangi yolların geçerli sayılacağı konusunda yol göstericidir. Özellikle Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin E:2015/7613, K:190 sayılı kararı, faturanın hangi yollarla tebliğ edilebileceğini ayrıntılı olarak açıklamıştır. Bu karara göre fatura, iadeli taahhütlü mektup, noter aracılığıyla gönderim, kargo teslim tutanağı ya da KEP (kayıtlı elektronik posta) üzerinden alıcıya ulaştırılabilir.
Yargıtay içtihatlarına göre ise faturanın, dayandığı ticari ilişkinin veya sözleşmenin tek başına ispatı için yeterli kabul edilmediği durumlar da vardır. Özellikle yazılı sözleşmeye aykırı düzenlenen bir faturaya itiraz edilmemiş olsa bile, bu durum fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmez. Dolayısıyla, olası bir fatura alacağı icra takibi sürecinde, alacaklı tarafın sadece faturaya dayanması çoğu zaman yeterli olmayabilir; ek delillerle desteklenmesi gerekebilir.
Taraflar arasında yapılan sözleşme hem yazılı hem de sözlü şekilde kurulabilir. Ancak ispat kolaylığı bakımından sözleşmenin mutlaka yazılı olarak yapılması büyük önem taşır. Çünkü faturayı alan taraf, aradaki sözleşme ilişkisini inkar ederse; ispat yükü kuralları gereği, faturayı gönderen alacaklı taraf öncelikle arada geçerli bir sözleşme bulunduğunu kanıtlamak zorundadır.
Bu nedenle, faturanın yalnızca karşı tarafa tebliğ edilmesi ve borçlu tarafından süresinde itiraz edilmemiş olması, taraflar arasında sözleşme bulunduğunu tek başına ispatlamaz. Konuya ilişkin Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin E:2013/17289, K:2014/619 sayılı kararı da bu durumu netleştirmiştir. Kararda, “Akdi ilişkinin inkar edildiği hallerde, fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilen bu faturaya süresinde itiraz edilmemesi tek başına alacağın varlığını göstermez. Fatura muhteviyatı malın teslim edildiğinin ispatı davacıya aittir.” ifadeleriyle faturanın ispat gücünün sınırları çizilmiştir.
Açık ve Kapalı Fatura Ayrımı
Ticari hayatta sıkça karşılaşılan açık ve kapalı fatura ayrımı, esasen ödeme şekline dayanmaktadır:
- Açık Fatura
Ürün veya hizmet bedeli, faturanın düzenlendiği anda değil, belirli bir vadede ödenir. Açık faturada imza ve kaşe üst kısımda yer alır. Bu tür fatura, ödenmemiş bir borcu temsil eder ve müşteriye ödeme için belirli bir süre tanır. - Kapalı Fatura
Ürün veya hizmet bedeli, fatura kesildiği anda yani peşin olarak ödenir. Kapalı faturada imza ve kaşe alt kısımda bulunur. Bu tür fatura, ödenmiş bir borcu temsil eder ve ödeme süresi içermez.
Her ne kadar uygulamada bu ayrım sıkça kullanılsa da, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda açık ve kapalı fatura ayrımına doğrudan yer verilmemiştir. Ancak, bu ayrımın yargı mercilerinde delil olarak kullanıldığı görülmektedir.
Fatura Alacaklarında Zamanaşımı
Türk hukuk sisteminde fatura alacakları için uygulanacak zamanaşımı süresi, genel olarak Borçlar Kanunu’nda düzenlenen hükümlerle belirlenir. Buna göre, bir fatura alacağı için zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Ancak taraflar arasındaki sözleşmede farklı bir süre öngörülmüşse, bu süre geçerli kabul edilir. Zamanaşımı süresi içerisinde alacaklının hakkını aramaması durumunda, borçlu zamanaşımı def’i ileri sürerek borcun ödenmesinden kaçınabilir. Bu nedenle alacaklıların, haklarını kaybetmemek için zamanında harekete geçmesi ve gerekiyorsa icra takibi başlatması büyük önem taşır.
Ödenmeyen Faturalar İçin İzlenecek Yollar
Borçlu faturayı ödemediğinde, alacaklı şu adımları izleyebilir:
- İhtarname Gönderme: Borçludan ödeme talep edilir. Bu işlem zamanaşımını da keser.
- İcra Takibi Başlatma: Borçlu ödeme yapmazsa icra dairesine başvurularak yasal süreç başlatılır.
- Alacak Davası Açma: Borcun varlığına itiraz edilirse, arabuluculuk süreci yapıldıktan sonra dava yoluna gidilebilir.
Bu yollar, alacaklının hakkını koruyarak fatura alacağı icra takibi sürecinde en etkili sonuçları elde etmesini sağlar.
Fatura Alacağı İcra Takibinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Fatura alacağı icra takibi, alacaklı açısından güçlü bir tahsilat yöntemidir. Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar vardır:
- Faturanın usule uygun şekilde düzenlenmiş olması,
- Zamanaşımı süresinin geçirilmemesi,
- İtiraz ihtimaline karşı ek belgelerin hazır bulundurulması,
- Sürecin mümkünse bir avukat aracılığıyla yürütülmesi.
Bu hususlara dikkat edilmesi, alacaklının kısa sürede tahsilat yapabilmesini sağlar ve hukuki riskleri azaltır.

Faturaya Dayalı İcra Takibi
Fatura alacağı icra takibi, alacaklının borçludan alacağını tahsil edebilmek için başvurduğu yasal bir süreçtir. Borçlu ödeme yapmadığında alacaklı, icra dairesine başvurarak elindeki faturayı delil olarak sunabilir.
- İcra dairesi, borçluya ödeme yapması için süre tanır.
- Borçlu bu sürede ödeme yapmazsa, veya icra takibine itiraz etmezse alacaklı icra takibini kesinleştirerek haciz talebinde bulunabilir.
- Haciz işlemiyle borçlunun malvarlığına el konularak alacaklının hakkı tahsil edilmeye çalışılır.
Bu süreç, hem alacaklının hakkını güvence altına alır hem de borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlar.
Fatura Alacağına İşleyecek Faiz ve Başlangıcı
Fatura alacağına faiz uygulanması, genellikle faturada belirtilen ödeme koşullarına ve ödeme süresine bağlıdır. Borçlu, fatura üzerinde belirtilen sürede ödeme yapmazsa, alacaklı borçluya bir ihtarname gönderebilir. Bu ihtarname usulüne uygun şekilde hazırlanmalı ve muhatabına teslim edilmelidir.
İhtarnameye rağmen ödeme yapılmazsa, bu tarihten itibaren faiz işlemeye başlar. Burada uygulanacak faiz oranı genellikle yasal faiz oranı olmakla birlikte, taraflar arasında farklı bir oran kararlaştırılmışsa bu oran esas alınır.
- Yargıtay kararlarına göre, belirsiz alacak davalarında faizin dava tarihinden itibaren işlemesi mümkündür.
- Bu nedenle, hem alacaklının hem de borçlunun faiz hesaplamaları konusunda dikkatli olması ve gerektiğinde bir hukuk danışmanından destek alması faydalı olacaktır.
Faiz konusu, alacaklının tahsil edeceği toplam tutarı doğrudan etkilediği için, fatura alacağı icra takibi sürecinde üzerinde titizlikle durulması gereken bir husustur.
Faturaya Dayalı İcra Takibine İtirazın Kaldırılması veya İptali
Borçlunun yaptığı itirazın haksız veya geçersiz olduğu düşünülüyorsa, alacaklı bu itirazın kaldırılması veya iptali için dava açabilir.
- Alacaklı, borçlunun itirazını çürütmek için delillerini mahkemeye sunar.
- Mahkeme, tarafların sunduğu belgeleri değerlendirerek bir karar verir.
- Eğer mahkeme alacaklıyı haklı bulursa, borçlunun itirazı kaldırılır veya iptal edilir ve icra takibi devam eder.
- Mahkeme borçluyu haklı bulursa, takip durdurulur.
Bu süreç, alacaklının haklarını koruması açısından oldukça önemlidir. İtirazın kaldırılması veya iptali davaları, fatura alacağına dayalı icra takibi sürecinde sıkça başvurulan yollardan biridir.
Faturaya İtiraz Süresi Kaç Gündür?
Türk Ticaret Kanunu’na göre, bir tacirin müşterisine gönderdiği faturanın önemli hukuki sonuçları vardır. Kanunun 21. maddesine göre, alıcı, kendisine ulaşan faturada yer alan bilgilere 8 gün içinde itiraz etmezse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır.
Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar geçerli olmaz ve fatura, alıcı tarafından kabul edilmiş kabul edilir. Bu durum, ileride çıkabilecek fatura alacağı icra takibi süreçlerinde, alacaklı lehine güçlü bir delil niteliği taşır.
Türk Ticaret Kanunu 21/2 :
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Ticari Faturaya Nasıl İtiraz Edilir?
Türk Ticaret Kanunu’nun 21/3. maddesi faturaya itiraz süresini belirlemiş olsa da, itirazın nasıl yapılacağına dair kesin bir şekil öngörmemiştir. Bu nedenle, faturaya itiraz farklı yollarla gerçekleştirilebilir.
Faturaya İtiraz Yöntemleri
Bir faturaya itiraz şu yollarla yapılabilir:
- Noterden faturaya itiraz dilekçesi gönderilmesi,
- Güvenli elektronik imza ile yapılan işlemler,
- Telgraf veya iadeli taahhütlü mektup,
- Faturanın kabul edilmemesi ya da iade edilmesi.
Ayrıca, itirazın 8 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı ispatlandığı sürece, sözlü itiraz bile geçerli olabilir. Hatta bu süre içinde açılan dava dahi faturaya itiraz sayılmaktadır.
Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.
Fatura İçeriğinin Kabul Edilmiş Sayılmasının Şartları
Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesine göre, bir faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmezse, fatura içeriği kabul edilmiş sayılır. Ancak bu karinenin geçerli olabilmesi için bazı hukuki şartların yerine getirilmesi gerekir.
1. Taraflar Arasında Geçerli Bir Sözleşme Olmalıdır
Fatura, tek başına borç doğurmaz; yalnızca taraflar arasında daha önce kurulmuş olan sözleşmenin ifasına ilişkin bir belgedir. Dolayısıyla taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşme bulunmadıkça, faturaya itiraz edilmemesi tek başına borcun varlığını kanıtlamaz.
2. Faturayı Düzenleyen Kişinin Tacir Olması Gereklidir
Fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması karinesi, yalnızca tacirlerin düzenlediği faturalar için geçerlidir. Esnaf veya tacir sıfatı taşımayan kişilerce düzenlenen faturalar bakımından bu karine uygulanmaz. Ayrıca faturanın ticari işletme faaliyetleri kapsamında düzenlenmiş olması şarttır.
3. Süresinde İtiraz Edilmemiş Olmalıdır
Fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması için borçlu, faturanın tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamış olmalıdır. İtiraz yazılı olarak yapılabileceği gibi noter aracılığıyla, iadeli taahhütlü mektupla veya KEP üzerinden de gönderilebilir. Süresinde yapılan itiraz, faturanın içeriğini bağlayıcı olmaktan çıkarır ve ispat yükü faturayı düzenleyen tarafa geçer.
4. İspat Yükü
Faturaya itiraz edilmediğini ileri süren taraf, bu durumu ispat etmekle yükümlüdür. Dolayısıyla icra takibi veya dava sürecinde alacaklı, faturanın borçluya tebliğ edildiğini ve süresinde itiraz edilmediğini kanıtlamak zorundadır.
Faturaya İtiraz Edilmesi Halinde Ne Yapılır?
Bir faturaya süresi içinde itiraz edildiğinde, artık ispat yükü faturayı düzenleyene geçer. Yani, faturayı düzenleyen tarafın, faturanın sözleşmeye ve ticari ilişkiye uygun olduğunu kanıtlaması gerekir.
- Faturanın tamamına itiraz edilirse, fatura aslının alıcıya iade edilmesi gerekir.
- Faturanın sadece bir kısmına itiraz edilirse, itiraz edilmeyen kısmın ödenmesi gerekir. Aksi halde, alıcı faiz ödeme riskiyle karşılaşabilir.
Bu nedenle, hem faturayı düzenleyen hem de faturayı alan taraf için sürelere uymak ve gerekli belgeleri saklamak, ileride yaşanabilecek fatura alacağı icra takibi süreçlerinde kritik öneme sahiptir.
Ödenmeyen Fatura Alacağı İçin Ne Yapılmalı
Ödenmeyen bir fatura durumunda, alacaklı öncelikle borçluya yazılı bir ihtar gönderebilir. Bu ihtarın resmi şekilde yapılması ve borçluya ulaştığının kanıtlanabilmesi, ileride doğabilecek hukuki süreçlerde önemli bir delil niteliği taşır.
İhtara rağmen ödeme yapılmazsa, alacaklı yasal takip sürecine başvurabilir. Bu noktada en etkili yöntemlerden biri faturaya dayalı icra takibidir. Eğer faturada belirtilen borç ödenmez ve borçlu tarafından itiraz edilmezse, alacaklı haciz yoluyla alacağını tahsil edebilir.
Ayrıca, borçluya gönderilen ihtarname, zamanaşımı süresini keser. Böylece fatura alacakları için geçerli olan 5 yıllık zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Bu durum, alacaklının haklarını koruması açısından büyük avantaj sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Fatura alacağı icra takibi nedir?
Fatura alacağı icra takibi, ödenmeyen faturaların tahsili için alacaklının icra dairesine başvurarak başlattığı yasal süreçtir.
Fatura alacağı icra takibi nasıl başlatılır?
Alacaklı, icra dairesine başvurarak faturayı delil olarak sunar. Borçluya ödeme emri gönderilir, ödeme yapılmazsa haciz süreci başlatılabilir.
Ödenmeyen fatura için hangi hukuki yollar kullanılabilir?
Alacaklı, öncelikle ihtarname gönderebilir, ardından alacak davası açabilir veya doğrudan fatura alacağı icra takibi başlatabilir.
Faturaya itiraz süresi kaç gündür?
Türk Ticaret Kanunu’na göre, faturaya itiraz süresi 8 gündür. Bu süre geçtikten sonra faturanın içeriği kabul edilmiş sayılır.
5. Faturaya nasıl itiraz edilir?
Faturaya itiraz, noter aracılığıyla dilekçe göndererek, iadeli taahhütlü mektup, telgraf, KEP (kayıtlı elektronik posta) veya güvenli elektronik imza yoluyla yapılabilir.
Fatura alacaklarında zamanaşımı süresi ne kadardır?
Genellikle 5 yıldır. Ancak taraflar arasındaki sözleşmede farklı bir süre belirlenmişse, o süre geçerli olur.
Açık ve kapalı fatura arasındaki fark nedir?
- Açık fatura: Ödeme vadeli yapılır, borç henüz ödenmemiştir.
- Kapalı fatura: Ödeme peşin yapılmıştır, borç tamamen ödenmiştir.
Faturanın geçerlilik şartları nelerdir?
Tarih ve sıra numarası, satıcı-alıcı bilgileri, mal/hizmet detayları, KDV oranı, toplam tutar ve ödeme şartlarının yer alması gerekir.
Fatura alacağı icra takibinde faiz nasıl hesaplanır?
Faiz, ödeme süresi dolduktan sonra başlar. Genellikle yasal faiz oranı uygulanır; sözleşmede farklı bir oran varsa o esas alınır.
Fatura alacağı icra takibine borçlu nasıl itiraz edebilir?
Borçlu, icra dairesine yazılı dilekçe vererek faturanın geçersiz olduğunu, borcun ödendiğini veya alacaklının talebinin haksız olduğunu ileri sürebilir.
Borçlunun itirazı haksız çıkarsa süreç nasıl devam eder?
Alacaklı, “itirazın kaldırılması” veya “itirazın iptali” davası açabilir. Mahkeme alacaklıyı haklı bulursa takip devam eder.
Faturanın ispat gücü tek başına yeterli midir?
Hayır. Fatura güçlü bir delildir ancak tek başına yeterli olmayabilir. Sözleşme, irsaliye, teslim belgeleri gibi ek kanıtlarla desteklenmelidir.
Fatura alacağı icra takibinde avukat tutmak zorunlu mudur?
Zorunlu değildir ancak süreç karmaşık olduğundan özellikle yüksek meblağlı alacaklarda avukatla çalışmak hak kayıplarını önler.
Faturaya itiraz edilmezse ne olur?
8 gün içinde itiraz edilmezse, faturanın içeriği kabul edilmiş sayılır ve alacaklı, fatura alacağı icra takibi başlatabilir.
İhtarname göndermek zamanaşımı süresini nasıl etkiler?
İhtarname, zamanaşımı süresini keser. Fatura alacakları için geçerli olan 5 yıllık süre ihtarname sonrası yeniden işlemeye başlar.
Fatura Alacağı İcra Takibi Nasıl Yapılır?
Fatura alacağı icra takibi, ödenmeyen faturaların yasal yollarla tahsil edilmesi için kullanılan en etkili yöntemlerden biridir. Süreç, alacaklının icra dairesine başvurarak borçluya ödeme emri göndermesiyle başlar. Borçlu, kendisine tanınan sürede borcunu ödemez veya itiraz etmezse, takip kesinleşir. Bu aşamadan sonra alacaklı haciz talep ederek borçlunun malvarlığına el koydurabilir. Adımların doğru takip edilmesi, alacağın hızlı ve etkili şekilde tahsil edilmesini sağlar.
Ödenmeyen Faturalar İçin İcra Takibi Başlatma Süreci
Ticari hayatta en sık karşılaşılan sorunlardan biri ödenmeyen faturalardır. Bu durumda alacaklı, öncelikle borçluya yazılı bir ihtarname gönderebilir. İhtara rağmen ödeme yapılmazsa, alacaklı fatura alacağı icra takibi başlatma hakkına sahiptir. İcra dairesine sunulan faturalar ve belgeler doğrultusunda borçluya ödeme emri gönderilir. Ödeme yapılmazsa haciz sürecine geçilir ve alacaklı, borcunu tahsil edebilir. Bu nedenle ödenmeyen faturalar karşısında gecikmeden yasal işlem başlatmak kritik öneme sahiptir.
Fatura Alacağı İcra Takibinde Zamanaşımı Süresi Kaç Yıldır?
Türk Borçlar Kanunu’na göre, fatura alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Yani alacaklı, ödenmeyen faturası için bu süre içinde icra takibi başlatmalıdır. Aksi halde borçlu zamanaşımı def’i ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınabilir. Ancak taraflar arasında farklı bir süre kararlaştırılmışsa bu süre esas alınır. İhtarname göndermek, zamanaşımı süresini keser ve süre yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle alacaklıların haklarını kaybetmemek için zamanında fatura alacağı icra takibi başlatmaları büyük önem taşır.
Fatura Alacağı İcra Takibine İtiraz Nasıl Yapılır?
Borçlu, kendisine gönderilen ödeme emrine yasal süre olan 7 gün içinde itiraz edebilir. İtiraz, icra dairesine yazılı dilekçe ile yapılır ve borcun ödendiği, faturanın geçersiz olduğu veya alacaklının talebinin haksız olduğu iddia edilebilir. İtirazın kabul edilmesi halinde, fatura alacağı icra takibi durur. Ancak alacaklı, “itirazın kaldırılması” veya “itirazın iptali” davası açarak sürecin devam etmesini sağlayabilir. Bu nedenle borçlunun itirazı güçlü delillerle desteklemesi gerekir.
Fatura Alacağı İcra Takibinde Avukat Tutmak Zorunlu mu?
Hukuken, fatura alacağı icra takibi için avukat tutmak zorunlu değildir. Alacaklı, icra dairesine kendisi de başvurabilir. Ancak süreç oldukça teknik olduğu için özellikle yüksek meblağlı alacaklarda hataların önüne geçmek adına bir avukatla çalışmak tavsiye edilir. Avukat desteği, hem sürecin hızlı ilerlemesini sağlar hem de borçlunun olası itirazlarında alacaklının haklarını daha güçlü savunmasına yardımcı olur.
Faturaya Dayalı İcra Takibinde Gerekli Belgeler Nelerdir?
Faturaya dayalı icra takibi başlatmak isteyen alacaklıların, icra dairesine başvururken bazı belgeleri sunması gerekir. Bu belgeler, hem alacağın varlığını kanıtlar hem de icra sürecinin hızlı ilerlemesine yardımcı olur.
Başlıca gerekli belgeler şunlardır:
- Fatura aslı veya onaylı sureti (alacağı doğuran temel belge)
- Sözleşme veya sipariş formu (varsa, ticari ilişkinin kaynağını gösterir)
- Sevk irsaliyesi veya teslim tutanağı (mal veya hizmetin teslim edildiğini ispatlar)
- İhtarname örneği (borçluya daha önce yapılan yazılı ödeme talebi varsa)
- Kimlik veya ticaret sicil bilgileri (alacaklının başvuru yapabilmesi için)
Bu belgelerin eksiksiz hazırlanması, borçlunun itiraz ihtimaline karşı alacaklıyı güçlendirir. Eksik veya hatalı belgeler, fatura alacağı icra takibi sürecinin uzamasına neden olabilir.
Fatura Alacağı İcra Takibi ile Alacak Davası Arasındaki Farklar
Fatura alacağı icra takibi ve alacak davası, her ikisi de alacaklının hakkını aramasını sağlayan hukuki yollardır; ancak aralarında önemli farklar vardır:
- Başvuru Yeri: İcra takibi icra dairesinde başlatılır, alacak davası ise mahkemede açılır.
- Süreç Hızı: İcra takibi genellikle daha hızlı sonuç verir. Dava süreci ise daha uzun olabilir.
- Delil Gerekliliği: İcra takibinde fatura tek başına başlangıç için yeterli olabilir; ancak dava sürecinde alacağın daha ayrıntılı delillerle ispatlanması gerekir.
- İtiraz Durumu: Borçlu icra takibine itiraz ederse, süreç dava aşamasına geçebilir.
Bu nedenle ödenmeyen faturalar için alacaklılar genellikle ilk olarak fatura alacağı icra takibi yoluna başvurur.
Fatura Alacağı İcra Takibi Süresince Alacaklı Hangi Haklara Sahiptir?
Fatura alacağı icra takibi süresince alacaklı, alacağını tahsil edebilmek için çeşitli yasal haklara sahiptir. Bu haklar, alacaklının süreci etkin bir şekilde yönetmesine ve borcun tahsilini hızlandırmasına yardımcı olur.
Alacaklının sahip olduğu başlıca haklar şunlardır:
- Ödeme Emri Gönderme Hakkı: İcra dairesi aracılığıyla borçluya ödeme emri gönderebilir.
- Haciz Talep Etme Hakkı: Borçlu ödeme yapmazsa, alacaklı borçlunun maaşına, banka hesaplarına veya taşınır/taşınmaz mallarına haciz koydurabilir.
- Faiz ve Masraf Talep Etme Hakkı: Alacaklı, ödenmeyen fatura için yasal faiz ve icra masraflarını da talep edebilir.
- İtirazın Kaldırılmasını İsteme Hakkı: Borçlu haksız yere itiraz ederse, alacaklı mahkemeden itirazın kaldırılmasını talep edebilir.
- Satış Talep Etme Hakkı: Haczedilen malların satılarak alacağın tahsil edilmesini isteyebilir.
Bu haklar sayesinde alacaklı, fatura alacağı icra takibi sürecinde hem borcun tahsilini güvence altına alır hem de hukuki yollarla alacağını koruma imkânına sahip olur
Sonuç ve Değerlendirme
Ticari hayatta fatura, yalnızca mali bir belge değil, aynı zamanda alacakların ispatı ve hukuki takiplerin dayanağı olan en önemli araçlardan biridir.
Ödenmeyen faturalar karşısında, alacaklıların zamanaşımı sürelerini dikkate alarak zamanında harekete geçmeleri gerekir. İhtarname, icra takibi ve dava süreçleri, alacaklının hakkını güvence altına alan yasal mekanizmalardır.
Özellikle yüksek meblağlı alacaklarda profesyonel hukuki destek almak, fatura alacağı icra takibi sürecinde en doğru adım olacaktır.