Tekzip Nedir? Nasıl Yapılır ? İhtar- Basın Kanunu 14. Madde
Hukukta Tekzip Ne Demek? -Tekzip Yayınlatma Nasıl Yapılır?

Tekzip, basında ya da internet ortamında yayımlanan bir haberin gerçeğe aykırı olması, kişilik haklarını ihlal etmesi veya yanlış bilgi içermesi durumunda ilgili kişinin, bu yanlış bilginin düzeltilmesini talep etmesidir. Hukukta tekzip, bireylerin şeref ve haysiyetlerinin korunmasını sağlamak amacıyla tanınmış anayasal bir haktır.
Özellikle basın yoluyla yapılan yayınların toplum üzerindeki etkisi oldukça büyük olduğundan, yanlış bilginin hızlı bir şekilde düzeltilmesi önemlidir. Bu nedenle, tekzip hakkı 1982 Anayasası’nın 32. maddesinde hem de 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenmiştir. Böylece bireyler, basında veya internette kendileri hakkında yapılmış hatalı veya haksız yayınlara karşı yasal bir mekanizma kullanabilmektedir.
Tekzibe İlişkin Yasal Mevzuat
Tekzibe ilişkin temel yasal dayanaklar şunlardır:
Anayasamızın 32. Maddesi ;
Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.
5187 sayılı Basın Kanunu 2. Maddesi
c) Süreli yayın: Belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansları yayınlarını ve internet haber sitelerini,
5187 sayılı Basın Kanunu 3. Maddesi
Basın özgürlüğü
Madde 3- Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.
Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.
5187 sayılı Basın Kanunu 14. Maddesi
Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır. (Ek cümleler:13/10/2022-7418/7 md.)
İnternet haber sitelerinde ise zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk yirmi dört saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanır.
Hangi Yayınlar Hakkında Tekzip Yoluna Başvurulabilir?
Tekzip hakkı yalnızca kişisel şeref ve haysiyetin veya hukuken korunan menfaatlerin ihlal edildiği yayınlarda kullanılabilir. Başvurulabilecek yayın türleri Madde 14-“ Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici…” şeklinde düzenlemeye yer vererek süreli yayınlar hakkında tekzip yoluna başvurulabileceğini belirtmiştir. Peki süreli yayınlar hangileridir. Söz konusu soruya cevap olarak ise Basın Kanunu ikinci maddesinde yer verilmiştir. c) Süreli yayın: Belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansları yayınlarını ve internet haber sitelerini..” kapsayacağı belirtilmiştir. Buna göre ;
- Gazeteler: Günlük veya periyodik basılı yayınlar.
- Dergiler: Belirli aralıklarla yayımlanan süreli basın eserleri.
- Haber ajansları: Basın organlarına servis edilen yayınlar.
- İnternet haber siteleri: Dijital ortamda yapılan haberler.
Özellikle 2022 yılında Basın Kanunu’na yapılan değişiklik ile internet haber siteleri de açıkça “süreli yayın” kapsamına alınmıştır. Bu sayede, artık dijital medyada yapılan yanlış yayınlara karşı da tekzip başvurusu yapılabilmektedir.
Resim, karikatür, ilân veya reklâm içeren yayınlar da bu kapsama girmektedir. Ancak, süreklilik göstermeyen dönemsel yayınlar nedeniyle tekzip hakkı kullanılamayacaktır.
Tekzip Başvurusu Yapabilecek Kişiler
Düzeltme ve Cevap Hakkı, gerçeğe aykırı yayından doğrudan zarar gören kişiye aittir. Ancak kanunda bazı özel durumlar da düzenlenmiştir:
Tekzip hakkının doğabilmesi için iki temel koşuldan birisinin gerçekleşmiş olması gerekir. Bunlar:
• Kişilerin şeref ve haysiyetinin ihlâl edilmiş olması,
• Kişilerle ilgili gerçeğe aykırı olan bir yayım yapılması.
Buna göre ;
- Doğrudan zarar gören kişi: Hakkında yanlış bilgi yayımlanan kişi.
- Mirasçılar: Tekzip hakkına sahip kişinin ölümü halinde, mirasçılardan biri bu hakkı kullanabilir. Bu durumda başvuru süresine bir ay eklenir.
Dolayısıyla, hem bireyler hem de kurumlar bu hukuki yola başvurabilmektedir.
Tekzip Talebi İçin Başvuru Süresi
Düzeltme ve Cevap Hakkı için süre oldukça önemlidir. Basın Kanunu m. 14 uyarınca:
- Yayım tarihinden itibaren iki ay içinde tekzip başvurusu yapılmalıdır.
- Eğer tekzip hakkına sahip kişi ölmüşse, bu süreye bir ay eklenir.
- Süreli yayınlarda süre, gazete veya derginin yayım tarihi itibarıyla başlar.
- İnternet haber sitelerinde süre, haberin yayımlandığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Sürenin geçirilmesi halinde tekzip talebi reddedilir. Bu nedenle mağdur kişilerin gecikmeden başvuru yapması gerekmektedir.
Tekzip Nasıl Gerçekleştirilir?
Tekzip başvurusu, yayım tarihinden itibaren iki ay içinde yapılmalıdır; eğer bu hak sahibi kişi vefat etmişse, mirasçılardan biri tarafından kullanılabilmesi için süreye bir ay daha eklenir. İlgilinin yayını sonradan öğrenmesi süreyi durdurmaz ve her hâlükârda başvurunun yazılı olarak, doğrudan yayının sorumlu müdürüne yapılması gerekir; yazı işleri müdürüne yapılacak başvurular usule aykırı sayılır. Hazırlanan cevapta yanlış bilgiye neden olan eser açıkça belirtilmeli, metin suç unsuru içermemeli, üçüncü kişilerin menfaatlerini ihlal etmemeli ve ilgili yayından daha uzun olmamalıdır; hatta eser yirmi satırdan az ise tekzip yazısı otuz satırı aşamaz. Tekzip metninin bizzat ilgili kişi tarafından mı yoksa vekil aracılığıyla mı imzalanacağı konusunda farklı görüşler bulunsa da uygulamada vekil imzasıyla yapılan başvurular da kabul edilmektedir.
Tekzip süreci hem yayın organı hem de mağdur kişi açısından belirli kurallara bağlıdır:
- Düzeltme ve cevap metni hazırlanır.
- Metin, ilgili yayının sorumlu müdürüne gönderilir.
- Sorumlu müdür, herhangi bir değişiklik yapmadan metni yayımlamak zorundadır.
- Günlük süreli yayınlarda metin, üç gün içinde yayımlanır.
- Diğer süreli yayınlarda, yazının alındığı tarihten sonraki ilk sayıda yayımlanır.
- İnternet haber sitelerinde ise tekzip yazısı bir gün içinde yayımlanmalıdır.
Ayrıca erişimin engellenmesi kararı verilse bile tekzip yazısı, internet haber sitesinde 24 saat ana sayfada ve toplamda bir hafta boyunca yayımlanmak zorundadır
Tekzip İhtarı Nasıl Gönderilmelidir?
Tekzip ihtarı, düzeltme ve cevap hakkının kullanılabilmesi için ilk ve en önemli adımdır. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi gereğince, yayımlanmasını talep eden kişi, hazırladığı tekzip metnini mutlaka yazılı şekilde ve usulüne uygun olarak yayın kuruluşuna iletmelidir. Uygulamada bu ihtar genellikle noter aracılığıyla ihtarname gönderilerek yapılır. Bu yöntem, hem başvurunun yapıldığını belgelemek hem de ileride çıkabilecek uyuşmazlıklarda ispat kolaylığı sağlamak açısından en güvenli yoldur. Noter ihtarnamesinde; tekzip metni eksiksiz şekilde yer almalı, hangi yayına ilişkin düzeltme talep edildiği açıkça belirtilmeli ve sorumlu müdürün muhatap olarak gösterilmesi gerekir.
Tekzip ihtarının doğru muhataba ulaştırılması son derece önemlidir. Kanuna göre, başvuru yayının sorumlu müdürüne yapılmalıdır. Sorumlu müdür yerine yazı işleri müdürüne ya da başka bir kişiye gönderilen ihtarlar usule aykırı kabul edilir. Ayrıca, tekzip ihtarı yalnızca sözlü bildirimle veya e-posta yoluyla yapılamaz; yazılı ve resmi bir yol izlenmesi zorunludur. Bu nedenle ihtarın noter aracılığıyla yapılması, başvurunun geçerliliği ve ileride mahkemeye taşınması ihtimali göz önünde bulundurulduğunda en sağlıklı yöntem olarak karşımıza çıkar. Böylece hem mağdur kişi hak kaybına uğramaz hem de yayın kuruluşunun tekzip metnini yayımlaması için hukuki süreç eksiksiz şekilde başlatılmış olur.
Yayımlanacak Düzeltme ve Cevap Metni İçeriğinde Nelere Yer Verilir?
Bir Düzeltme ve Cevap metninin geçerli olabilmesi için hem Basın Kanunu’nun 14. maddesinde hem de uygulamada şekil ve içerik açısından bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. Öncelikle, düzeltme ve cevap metninde mutlaka yanlış veya gerçeğe aykırı yayına açıkça atıf yapılmalıdır. Yani hangi gazete, dergi ya da internet haber sitesinde, hangi tarihte ve hangi başlıkla yayımlanan içerik sebebiyle tekzip talebinde bulunulduğu net şekilde belirtilmelidir. Bunun yanı sıra, ilgili yayında geçen yanlış bilginin doğru hali açıklanmalı ve kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması sağlanmalıdır.
Metnin içeriğinde suç unsuru bulunmaması, ayrıca üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırılık taşımaması zorunludur. Tekzip metni yalnızca yanlış bilginin düzeltilmesine hizmet etmeli, bunun ötesinde hakaret, küçük düşürme veya yeni bir ihlale sebep olacak ifadeler içermemelidir. Uzunluk açısından ise tekzip metni, ilgili yayından daha uzun olamaz. Eğer düzeltme ve cevaba neden olan yazı, resim veya karikatür 20 satırdan az ise, tekzip yazısı 30 satırı geçemez. Bu sınırlama, hem dengeyi sağlamak hem de basın kuruluşunun aşırı bir yük altında kalmasını önlemek için getirilmiştir. Dolayısıyla yayımlanacak tekzip metni, yalnızca ilgili yayındaki yanlışlığı gidermeye yönelik, özlü, tarafsız ve hukuka uygun bir içerik taşımalıdır.
Tekzip metninin hukuken geçerli olabilmesi için hem içeriğine hem de şekline dair belirli şartları taşıması gerekir. Bu şartlar, hem Basın Kanunu hem de uygulamadaki yargı kararlarıyla şekillenmiştir. Aksi halde hazırlanan metin, usule aykırılık sebebiyle yayımlanmayabilir ya da mahkemece reddedilebilir.
-
Hak ihlaline neden olan eser belirtilmelidir. Yani tekzip metni hangi yayın veya haber nedeniyle kaleme alındığını açıkça göstermelidir.
-
Gerçeğe aykırılıklar açıklanmalı ve doğrusu ortaya konulmalıdır. Yanlış bilgi nasıl verilmişse, bunun doğru hali metinde yer almalıdır.
-
Suç unsuru taşımamalıdır. Tekzip yazısı hakaret, tehdit veya başka bir suç teşkil eden ifadeler içermemelidir.
-
Sadece ilgili yayına odaklanmalıdır. Farklı konuları kapsayan genişletilmiş metinler kabul edilmez.
-
Üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmemelidir. Başkalarının menfaatlerine zarar verecek açıklamalardan kaçınılmalıdır.
-
Yeni bir tekzip hakkı doğurmamalıdır. Metin, düzeltme amacını aşarak yeni ihtilaflara yol açacak nitelikte olmamalıdır.
-
Uzunluk bakımından sınırlıdır. Tekzip metni, ilgili yazıdan veya yayından daha uzun olamaz.
-
Kısa yayınlarda ek sınır vardır. Eğer hak ihlali yapan eser 20 satırdan azsa, tekzip metni en fazla 30 satır olabilir.
-
Başvuru ekleri sunulmalıdır. Televizyon yayınlarına karşı başvuruda yayının kopyası, yazılı basın içinse ilgili nüshalar dilekçeye eklenmelidir.
-
Başvuranın imzası bulunmalıdır. Tekzip metni bizzat ilgili kişi tarafından veya onun vekili aracılığıyla imzalanmalıdır.
Düzeltme ve Cevap Metninin Hiç veya Gereği Gibi Yayımlanmaması Durumunda Neler Yapılabilir?
Eğer sorumlu müdür tekzip metnini hiç yayımlamaz veya yanlış şekilde yayımlarsa:
- Mağdur kişi, 15 gün içinde sulh ceza hâkimine başvurabilir.
- Hâkim, üç gün içinde duruşmasız karar verir.
- Karara karşı acele itiraz yoluna gidilebilir.
Bu süreç, yargı yoluyla tekzip hakkının kullanılmasını sağlar.
Tekzip İçin Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
Tekzip başvurularında görevli ve yetkili mahkeme, talepte bulunan kişinin bulunduğu yer sulh ceza mahkemesidir. Yani zarar gören kişi nerede ikamet ediyorsa, başvurusunu o yer sulh ceza mahkemesine yapar. Bu uygulama, mağdur kişinin erişimini kolaylaştırarak hakkını daha hızlı ve etkili şekilde kullanmasını sağlar.
Sulh ceza hâkimi, yapılan başvuruyu üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. İncelemede, yayının kişinin şeref ve haysiyetine dokunup dokunmadığı, somut olarak kişiye yöneltilip yöneltilmediği, yayının bağlamı ve bütünü, kullanılan ifadelerin amacı, yazarı ya da konuşmacının toplumsal konumu dikkate alınır.
Sulh Ceza hakimliğinin Kararına İtiraz ve Kanun Yolu
Sulh ceza hâkiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Bu süreçte hâkim, kararını değiştirmeden dosyayı itiraz mercii olan aynı yer asliye ceza mahkemesine gönderir. Birden fazla asliye ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde kanunda açık bir düzenleme bulunmasa da, Basın Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca basın yoluyla işlenen suçlara ilişkin davaların iki numaralı mahkemede görülmesi gerektiğinden, tekzip itirazlarına da bu mahkemenin bakması gerektiği yönünde görüşler ağır basmaktadır.
Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan, ağır ceza işlerinden olanlar ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür. Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar iki numaralı mahkemede görülür. Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlara ilişkin davalar acele işlerden sayılır.
Asliye ceza mahkemesi, kendisine ulaşan itirazı üç gün içinde inceleyerek kesin karar verir. Dolayısıyla tekzip taleplerine ilişkin süreç hızlı bir şekilde sonuçlandırılmaktadır.
Sulh ceza mahkemesi, tekzip metninin yayımlanmasına karar vermişse, sorumlu müdür bu kararı üç gün içinde yerine getirmek zorundadır. Süre, kararın kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Eğer karar itiraz edilmişse, süre asliye ceza mahkemesinin kararının tebliğiyle başlar. Mahkemenin kararına rağmen tekzip yayımlanmazsa, bu durum sorumlu müdürün ve bağlı bulunduğu yöneticilerin cezai sorumluluğunu doğurur. Ayrıca süreli ve süresiz yayınlarda eser sahibi de sorumlu tutulabilmektedir.
👉 Özetle, tekzip başvurularında görevli mahkeme sulh ceza mahkemesi, itiraz mercii ise asliye ceza mahkemesidir. Süreler kısa, usul hızlıdır ve mahkeme kararına uyulmaması halinde sorumlu kişiler hakkında cezai yaptırımlar devreye girer.
İçerik Suç Oluşturuyorsa Ayrıca Bir Şey Yapmak Gerekir Mi?
Tekzip hakkı, kişilerin şeref ve haysiyetlerini korumaya yönelik özel bir hukuki yoldur. Ancak unutulmamalıdır ki, bir yayında sadece yanlış veya gerçeğe aykırı bilgi bulunması değil, aynı zamanda suç teşkil eden unsurlar da yer alabilir. Örneğin, hakaret, iftira, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde paylaşılması ya da halkı kin ve düşmanlığa tahrik gibi suçlar, sadece tekzip hakkı ile değil aynı zamanda ceza yargılaması ile de sonuç doğurur.
Böyle bir durumda, mağdur kişi tekzip başvurusu yapabileceği gibi, ayrıca Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda da bulunmalıdır. Tekzip, yalnızca yanlış bilginin düzeltilmesini ve kamuoyuna doğru bilginin ulaştırılmasını sağlar; fakat suç teşkil eden içerik bakımından failin cezalandırılması için ayrı bir ceza davası açılması gerekir. Dolayısıyla tekzip hakkının kullanılması, suç duyurusunda bulunmaya engel değildir; her iki yol da eş zamanlı olarak işletilebilir.
Manevi Tazminat Hakkı
Tekzip hakkı, yanlış veya hukuka aykırı yayınların düzeltilmesini sağlamaya yönelik bir mekanizma iken, aynı yayından dolayı kişilik hakları zedelenmişse manevi tazminat talep etmek de mümkündür. Manevi tazminat, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille bir kimseye zarar veren kişi, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Dolayısıyla, tekzip konusunu oluşturan bir yayının aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması halinde, zarar gören kişi hem düzeltme ve cevap hakkını kullanabilir hem de manevi tazminat davası açabilir.
Ancak manevi tazminatın doğabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir: Yayında kusur bulunmalı, kişilik haklarına yönelik bir saldırı gerçekleşmeli, bu saldırı hukuka aykırı olmalı ve zarar doğmuş olmalıdır. Bu noktada ağır eleştiri ile hakaret arasındaki sınır önemlidir. Bir haber güncel, gerçeğe uygun ve kamu yararı taşıyorsa hukuka aykırılık unsuru oluşmaz. Benzer şekilde, ağır eleştiri niteliğinde olan ifadeler muhatabı rahatsız etse bile, hakaret boyutuna ulaşmadığı sürece kişilik haklarını ihlal ettiği kabul edilmez. Böyle durumlarda manevi tazminat istemi hukuken mümkün değildir. Kısacası, yalnızca tekzip hakkının doğması manevi tazminat talebini haklı kılmaya yetmez; hukuka aykırılığın varlığı mutlaka somut olayda ayrıca ispat edilmelidir.
Tekzip Talebi Örneği
Bir tekzip dilekçesi şu şekilde hazırlanabilir:
“(Gazete/İnternet Sitesi adı) tarafından (tarih) tarihinde yayımlanan (haber başlığı) başlıklı haberde, şahsımla ilgili olarak (yanlış bilgi) şeklinde ifadeler yer almıştır. Bu bilgi gerçeğe aykırıdır. Doğrusu şudur: (doğru bilgi). İşbu düzeltme ve cevap metninin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca yayımlanmasını talep ederim.”
Bu örnek, yasal şartlara uygun kısa ve öz bir tekzip metni örneğidir
Tekzip Hakkı Emsal Kararlar
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2005/16901E, 2009/2638K
5187 sayılı Basın Kanununun 14/1. maddesinde, kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici yayın yapılması halinde, ilgili tarafından hazırlanan düzeltme ve cevap yazısını süreli yayın sorumlu müdürünün üç gün içerisinde yayımlaması zorunluluğu bulunduğu, aksi takdirde sürenin sona ermesinden itibaren 15 gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişinin bulunduğu yer sulh ceza hakiminden yayımın yapılmasına karar verilmesini isteyebileceğinin öngörülmesi karşısında, ihtarnameye ekli düzletme metninin muhatap gazetenin sorumlu müdürüne tebliğ olunduğu 07.03.2005 tarihini müteakip tekzip metninin yayımlanmasının zorunlu olduğu 10.03.2005 tarihi ile mahkemeye başvurulduğu 28.03.2005 tarihi arasında 15 günlük başvuru süresinin dolduğunun nazara alınmaması,
5187 sayılı Basın Kanunu 14. maddesi uyarınca cevap ve düzeltme hakkı, basının haber verme hürriyetinin sınırlanmasına yol açacak şekilde kullanılamayacağı gibi, eleştiri sınırları içerisinde ele alınan ve objektif olarak verilen bir haberin de cevap ve düzeltme konusu yapılamayacağının gözetilmemesi, düzeltme metninin aynen yayımlanması durumunda yeni bir düzeltme talebine konu olabileceğinin değerlendirilmemesi karşısında itirazın bu yönlerden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2644E, 2015/7417K
Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır.
Temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir.” denilmektedir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Kanun yararına bozma istemine konu olayda mahkeme, yukarıda anılan kararlardaki kriterlere uygun değerlendirme yapmış, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14/1 maddesi uyarınca “ Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapıldığı” kabul edilerek olaya ve dosya kapsamına uygun gerekçelerle cevap ve düzeltme yazısının yayınlanmasına karar vermiştir.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4045E, 2018/5575K
Uyuşmazlığa konu habere karşı gönderilen düzeltme metnine dair noter ihtarnamesinin, 10.03.2015 günü, ilgili gazetenin sorumlu müdürünün daimi çalışanı olduğu anlaşılan bir kişiye tebliğ edildiği, ancak muhatabın işyerinde geçici olarak olmamasının sebebinin ve evrakı alan kişinin muhatap adına tebliğ almaya yetkili memur veya müstahdem olup olmadığının açıkça yazılmadığı, dolayısıyla tebligatın 7201 sayılı TK’nın 17. ve 20. maddelerinde yazılı usule aykırı olarak yapıldığı, usulsüz tebligat nedeniyle adı geçen gazetenin sorumlu müdürünün düzeltme ve cevap metnini süresinde yayımlamamasından dolayı sorumlu tutulamayacağı,
Öte yandan, kanun yararına bozmaya konu haberin basın özgürlüğü sınırları içinde kalıp kalmadığı hususunda ise yukarıda yazılı mevzuat ve emsal kararlar ışığında, başvuranın şeref ve haysiyetine karşı veya gerçek dışı bir haber yapılmadığı, haberin basın özgürlüğü çerçevesinde kaldığı anlaşılmakla,
SONUÇ
Düzeltme hakkı, hem basılı yayınlarda hem de internet haber sitelerinde kişilik haklarının korunması için en önemli hukuki mekanizmalardan biridir. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi ve Anayasa’nın 32. maddesi ile güvence altına alınan bu hak, yanlış veya gerçeğe aykırı yayınların düzeltilmesini ve kamuoyunun doğru bilgiye erişmesini sağlar. Usulüne uygun, süresi içinde ve doğru muhataba yapılan başvurular sayesinde, kişilerin şeref ve haysiyeti korunurken basın özgürlüğü ile kişilik hakları arasında da adil bir denge kurulmaktadır.
Sonuç olarak, hukukta tekzip sadece bireysel itibarın korunmasına değil, aynı zamanda medyada doğruluk ve güvenilirliğin pekişmesine hizmet eder. Bu nedenle, yanlış veya yanıltıcı bir yayınla karşılaşan herkes, süresi içinde tekzip başvurusu yaparak hem kendi haklarını savunmalı hem de toplumun doğru bilgilenmesine katkıda bulunmalıdır.