Ceza yargılamalarında mağdur ile fail arasında dostane bir çözüm yolu olan uzlaştırma, özellikle taraflar arasında uzlaşmanın mümkün olduğu durumlarda adil ve hızlı bir yargı sürecinin önünü açmaktadır. Bu sistem sayesinde, mağdurun zararının tazmini sağlanırken, failin ceza almadan topluma kazandırılması hedeflenir. Bu nedenle uzlaştırmaya tabi suçlar, yalnızca belirli koşulları taşıyan ve ceza hukukunun bazı maddelerini kapsayan suç tipleriyle sınırlıdır.
Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili yönetmelikler doğrultusunda düzenlenen uzlaştırma kapsamında olan suçlar, toplumsal barışa katkı sunan, genellikle hafif ve mağdur ile fail arasında doğrudan temas kurularak çözülebilecek suçlardan oluşur. Ancak her suç uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar arasında yer almaz. Bu noktada hangi suçların uzlaşma kapsamına girdiği, hangilerinin ise uzlaşmaya tabi olmayan suçlar arasında yer aldığı, ceza hukuku uygulayıcıları için kritik bir öneme sahiptir.
Bu yazıda uzlaştırmaya tabi suçlar CMK ve uygulamadaki yeri detaylıca ele alınacak, “uzlaştırma kapsamında olan suçlar listesi” üzerinden örneklerle açıklama yapılacaktır. Ayrıca şikayete bağlı suçlar uzlaştırma kapsamına girer mi, dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan mı, ya da cinsel suçlar uzlaşmaya tabi mi gibi en çok merak edilen sorular da kapsamlı biçimde cevaplanacaktır.
Uzlaştırma Nedir?
Uzlaştırma, ceza yargılamasında suçun taraflarını (mağdur ile şüpheli/sanık) bir araya getirerek, suçun mağdur üzerindeki etkilerini gidermeyi ve taraflar arasında gönüllü bir anlaşmaya varılmasını amaçlayan alternatif bir çözüm yöntemidir. Bu süreçte taraflar, devletin yargılama mekanizmasına gerek kalmadan, kendi aralarında bir çözüm geliştirirler. Uzlaştırmaya tabi suçlar, mağdurun zararının giderilmesiyle kamu davası açılmadan sonuçlanabilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça belirtilmiş olan uzlaştırma kapsamında olan suçlar, daha çok hafif nitelikli suçlardır ve kamu düzeni üzerinde büyük bir tehdit oluşturmazlar. Bu suçlarda, failin cezalandırılması yerine, zarar görenin tatmini ve taraflar arasında barışın sağlanması önceliklidir. Uzlaşma süreci, yalnızca ilgili suça özgü olarak değil, aynı zamanda mağdurun iradesi doğrultusunda işler. Bu sebeple uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar ancak mağdurun rızasıyla uzlaştırma sürecine dahil edilebilir.
Uygulamada özellikle uzlaşmaya tabi olmayan suçlar ile uzlaştırmaya tabi suçlar CMK kapsamında sıkça karıştırılabilmektedir. Oysa her suç uzlaşmaya elverişli değildir. Uzlaşma, hem fail hem mağdur açısından birçok avantaj barındırsa da yalnızca kanunda açıkça belirtilen suçlar için geçerlidir. Aksi hâlde süreç yasal bir dayanağa kavuşamayacak ve uzlaştırma uygulanamayacaktır.

Uzlaştırma Nerede Düzenlenmiştir?
Uzlaştırma, Türk hukuk sisteminde ilk kez 2005 yılında yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile sistematik bir şekilde düzenlenmiştir. Özellikle CMK’nın 253, 254 ve 255. maddeleri, uzlaştırmaya tabi suçlar ile ilgili temel düzenlemeleri içermektedir. Bu maddelerde, hangi suçların uzlaşmaya konu olabileceği, uzlaşma sürecinin hangi aşamada ve nasıl yürütüleceği detaylandırılmıştır.
Bunun yanı sıra 2006 yılında çıkarılan Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği, uygulamaya ilişkin detayları açıklamış, sürecin nasıl yürütüleceği, uzlaştırmacının görev ve yetkileri ile tarafların hak ve yükümlülükleri gibi önemli konulara açıklık getirmiştir. Bu yönetmelik, zaman içinde değişikliklere uğrayarak güncellenmiş, en son haliyle uygulamada yol gösterici bir kaynak haline gelmiştir. Böylece hem vatandaşlar hem de uygulayıcılar için uzlaştırma kapsamında olan suçlar listesi gibi pratik bilgilere ulaşmak daha kolay hale gelmiştir.
Ayrıca 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle birlikte uzlaştırma uygulaması genişletilmiş, özellikle çocuklar hakkında yürütülen ceza yargılamalarında çocuklara özel uzlaşma şartı gibi kavramlar hukuk sistemimize kazandırılmıştır. Bu düzenlemeler sayesinde uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar daha net şekilde belirlenmiş ve uygulamada daha işlevsel hale getirilmiştir
Uzlaştırmanın Şartları Nelerdir?
Uzlaştırma, her ceza yargılamasında uygulanabilecek bir yöntem değildir. Bunun için belirli şartların bir araya gelmesi gerekir. İlk şart, işlenen suçun uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer almasıdır. Yani suç tipi, Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili mevzuat tarafından uzlaşmaya elverişli olarak tanımlanmalıdır. Örneğin, basit yaralama, tehdit gibi bazı suçlar uzlaşma kapsamında olan suçlar arasında yer alırken; cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar genellikle uzlaşmaya tabi olmayan suçlar kapsamındadır.
İkinci olarak, mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması gerekmektedir. Devletin ya da kamu tüzel kişiliklerinin mağdur olduğu suçlarda uzlaştırma uygulaması mümkün değildir. Ayrıca uzlaştırma süreci, tarafların özgür iradeleriyle kabul etmesine bağlıdır. Yani taraflar istemedikçe uzlaştırma yapılamaz. Bu nedenle, müşteki uzlaşmayı kabul etmezse ne olur ya da uzlaşmayı kabul etmezsem ne olur? gibi sorular gündeme gelir. Bu durumda uzlaştırma süreci sona erer ve yargılama süreci normal şekilde devam eder.
Üçüncü olarak, uzlaştırma teklifinin usule uygun yapılması gerekir. Bu teklif, savcılık ya da mahkeme tarafından görevlendirilen bir uzlaştırmacı aracılığıyla taraflara iletilir. Taraflardan biri veya her ikisi uzlaşma teklifini kabul ederse, süreç başlar. Bu aşamada uzlaştırmacı tarafları bir araya getirerek uzlaşma zemini oluşturur. Özellikle uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar için sürecin usulüne uygun yürütülmesi, uzlaşmanın geçerliliği açısından büyük önem taşır.
Uzlaştırma Hangi Aşamada Olur?
Ceza muhakemesi süreci, soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki ana aşamadan oluşur. Uzlaştırma, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında uygulanabilir. Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, suçun uzlaştırmaya tabi suçlar arasında olup olmadığını tespit ettikten sonra dosyayı uzlaştırma bürosuna iletir.
Eğer uzlaştırma, soruşturma aşamasında başarılı olursa, kamu davası açılmaz. Bu durum, hem yargı yükünü hafifletir hem de failin adli siciline olumsuz bir kayıt düşmeden süreci kapatmasına olanak tanır. Ancak taraflardan biri uzlaşmayı kabul etmezse, savcılık iddianame düzenleyerek davayı açar. Bu durumda süreç, kovuşturma yani mahkeme aşamasına taşınır. Mahkemede uzlaştırma nasıl yapılır? sorusu da tam bu noktada önem kazanır. Kovuşturma aşamasında hâkim, suçun uzlaşmaya tabi olup olmadığını değerlendirerek uzlaştırma teklifinde bulunabilir.
Uygulamada bazı suçlar yalnızca soruşturma aşamasında uzlaşmaya elverişli iken, bazıları her iki aşamada da uzlaştırılabilir. Özellikle uzlaştırmaya tabi suçlar CMK kapsamında açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle, uzlaştırmanın hangi aşamada mümkün olduğunun tespiti, doğru bir hukuki değerlendirme ile mümkündür. Uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar listesi incelenmeden süreç başlatılmamalıdır.

Uzlaşma Sürecinin Aşamaları / Uzlaştırma Nasıl yapılır ?
1- Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren yedi gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.
2-Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır.
3- Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.
4- Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir.
5- Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir.
6- Görevlendirilen uzlaştırmacıya soruşturma dosyasında yer alan ve Cumhuriyet savcısınca uygun görülen belgelerin birer örneği verilir. Uzlaştırma bürosu uzlaştırmacıya, soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlatır.
7- Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Uzlaştırma bürosu bu süreyi her defasında yirmi günü geçmemek üzere en fazla iki kez daha uzatabilir.
8- Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır
9- Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla görüşebilir; Cumhuriyet savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir. Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi
halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır. Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez.
Uzlaşma teklifi, usulüne uygun yapılmadığı takdirde uzlaştırma süreci geçersiz sayılabilir. Bu nedenle özellikle uzlaştırmaya tabi suçlar kapsamında yürütülen yargılamalarda uzlaşma teklifinin şekli, süresi ve içeriği büyük önem taşır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesine göre, uzlaştırma teklifinin Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından yapılması ya da görevlendirilen uzlaştırmacı aracılığıyla iletilmesi gerekmektedir.
Teklif yazılı veya sözlü olabilir; ancak uygulamada çoğunlukla yazılı olarak yapılır ve tebligat yoluyla taraflara ulaştırılır. Bu teklifte, işlenen suçun uzlaştırma kapsamında olan suçlar arasında yer aldığı, tarafların uzlaşmayı kabul etmesi halinde ceza soruşturmasının ya da kovuşturmasının sona ereceği açıkça belirtilmelidir. Ayrıca uzlaşmanın sonuçları, tarafların hakları ve yükümlülükleri konusunda da bilgilendirme yapılması gerekir. Bu süreçte uzlaşmayı kabul etmezsem ne olur? sorusu da gündeme gelir. Taraflardan biri teklifi reddederse uzlaştırma süreci sona erer ve dava normal şekilde devam eder.
Uzlaşma teklifi, yalnızca bir kez yapılabilir. Bu nedenle taraflar, bu teklifi değerlendirirken dikkatli davranmalıdır. Örneğin, müşteki uzlaşmayı kabul etmezse ne olur? sorusunun cevabı, kamu davasının açılmasına veya devam etmesine yol açacağı yönündedir. Aynı zamanda failin lehine olan bazı hukuki avantajlardan (cezadan kurtulma, sicile işlenmeme gibi) da yararlanılamaz. Bu nedenle uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar için yapılan teklif, sürecin en kritik aşamalarından biridir.
Özellikle uygulamada sık sorulan, hakaret suçu uzlaşmaya tabi midir, hırsızlık suçu uzlaşmaya tabi midir, gibi durumlarda uzlaşma teklifinin doğru yönlendirilmesi için uzman desteği almak gerekebilir. Hem mağdur hem fail açısından uzlaşma, etkili bir alternatif çözüm mekanizmasıdır ve bu sürecin sağlıklı yürütülebilmesi adına uzlaştırma kapsamında olan suçlarda avukat desteği önemlidir.

Uzlaştırmaya Tabi Suçlar Nelerdir?
Ceza yargılamasında uzlaştırma, yalnızca belirli suçlar için uygulanabilir. Bu suçlar, genellikle mağdurun zararının telafi edilebileceği, kamu düzenini ciddi şekilde sarsmayan ve toplum vicdanını derinden zedelemeyen suçlardır. Uzlaştırmaya tabi suçlar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde ve ilgili mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Bu suçlar arasında hem şikayete bağlı suçlar uzlaştırma kapsamına girer mi sorusunun cevabı olan suçlar hem de şikayete bağlı olmayan ama açıkça uzlaşmaya konu edilebileceği belirtilmiş bazı fiiller yer almaktadır.
Genel olarak uzlaştırma kapsamında olan suçlar şunlardır:
1- Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
2-Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
- Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88)
- Taksirle yaralama (madde 89)
- Tehdit (madde 106, birinci fıkra)
- Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116)
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci
fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi) - Hırsızlık (madde 141),
- Güveni kötüye kullanma (madde 155)
- Dolandırıcılık (madde 157)
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
(madde 165) - Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234)
- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin
açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239
3- Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.
4- Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
- Ticari defterler ve Sır saklama hükümleri ve ceza (1163 SAYILI KOOPERATİFLER KANUNU)
- 2004 Sayılıicra Ve İflas Kanununda Yer Alan Uzlaştırmaya Tabi Suçlar
- 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun Kapsamındaki Bazı Suçlar
- 5042 Sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun Kapsamındaki Bazı Suçlar
- 5846sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanun Kapsamındaki Bazı Suçlar
- 5941 Sayılı Çek Kanunu Kapsamındaki Bazı Suçlar
- 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamındaki Bazı Suçla
Ayrıca bazı suçlar doğrudan uzlaştırmaya tabi suçlar CMK kapsamında olmasa da, özel düzenlemelerle veya Yargıtay içtihatlarıyla uzlaştırma kapsamına alınabilmektedir. Bu nedenle her olayda somut durumun değerlendirilmesi gerekir. Örneğin dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan mı? sorusu için, suçun nitelikli hâli olup olmaması önemlidir. Nitelikli dolandırıcılık uzlaşmaya tabi değilken, basit hali uzlaştırma kapsamına alınabilir. Aynı şekilde, mala zarar verme suçu uzlaştırmaya tabi mi? sorusu da sıklıkla gündeme gelir ve çoğu durumda bu suç uzlaşma kapsamında kabul edilir.
Bu bağlamda, uygulayıcılar ve taraflar açısından uzlaştırma kapsamında olan suçlar listesi güncel mevzuata ve Yargıtay kararlarına göre dikkatlice incelenmeli, mümkünse sürecin doğru değerlendirilmesi için uzlaştırma kapsamında olan suçlarda avukat desteği alınmalıdır. Aksi takdirde süreçte telafisi zor hak kayıpları yaşanabilir.
Uzlaşmaya Tabi Olmayan Suçlar Nelerdir?
Her suç tipi uzlaştırma kapsamına alınmamıştır. Uzlaşmaya tabi olmayan suçlar, genellikle toplum düzenini ciddi şekilde tehdit eden, kamu vicdanını zedeleyen ve mağdur ile fail arasında uzlaşmanın hukuki olarak mümkün görülmediği suçlardır. Bu suçlar arasında özellikle ağır cezai yaptırımlar gerektiren eylemler yer alır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesi ve ilgili yönetmelikler bu ayrımı açıkça belirtmektedir.
Cinsel suçlar uzlaşmaya tabi mi? sorusu, bu konuda sık sorulan sorulardan biridir. Cevap nettir: Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (örneğin cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı gibi) uzlaştırma kapsamı dışındadır. Bu tür suçlarda uzlaşma teklifinde bulunulması dahi yasal olarak mümkün değildir. Aynı şekilde, uyuşturucu madde ticareti, terör suçları, örgütlü suçlar, işkence, eziyet, kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması gibi suçlar da uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar arasında yer almaz.
Çocuklara Özel Uzlaşma Şartı Var mıdır?
Türk Ceza Hukuku’nda çocukların korunması, özel düzenlemeler ve hassasiyetle ele alınan bir alandır. Bu nedenle uzlaştırmaya tabi suçlar söz konusu olduğunda fail veya mağdurun çocuk olması durumunda uzlaştırma süreci özel kurallara tabi tutulmuştur. Özellikle 18 yaşını doldurmamış bireyler hakkında yürütülen ceza soruşturmaları ve kovuşturmalarında, çocuğun üstün yararı ilkesi esas alınır.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesi, çocuklar hakkında işlenen veya çocuklar tarafından işlenen uzlaştırma kapsamında olan suçlar için uzlaştırmanın mümkün olduğunu açıkça belirtmiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, çocukların uzlaştırma sürecine katılırken mutlaka bir yasal temsilci veya avukat eşliğinde hareket etmelerinin zorunlu oluşudur. Çocuğun yüksek yararı gereği, uzlaştırma teklifinin çocuğun psikolojisine zarar vermeyecek şekilde iletilmesi ve görüşmelerin özel dikkatle yürütülmesi gerekir.
Bu kapsamda sadece SSÇ (suça sürüklenen çocuk) uzlaşmaya tabi suçlar şu şekilde izah edilebilir ;
- Kasten yaralama 86/1
- Kasten yaralama 86/2, 86/3
- İnsan üzerinde deney 90/1
- Organ ve doku ticareti 91/2
- Organ ve doku ticareti 91/6
- Terk 97/1
- Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi 98/1
- Şantaj 107/1
- Şantaj 107/2
- Cebir 108/1( TCK 86/2,86/3 ile birleşmesi halinde)
- Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi ve İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının
engellenmesi - İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali 117/2
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali 117 / 3 – 117/4
- Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi 118/1 – 118/2
- Nefret ve ayrımcılık 122/1
- Haberleşmenin engellenmesi 124/1
- Hakaret 125/3
- Kişisel verilerin kaydedilmesi 135/1
- Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında 142/2-h yollamasıyla 167/2
- Taksirli iflas 162/1
- Karşılıksız yararlanma 163/1
- Karşılıksız yararlanma 163/2
- Bilgi vermeme 166/1
- Kötü muamele 232/1 – 232/2
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali 233/2 – 233/3
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması 234/1 – Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması 234/2
- Bilişim sistemine girme 243/1 – 243/3
- Görevi yaptırmamak için direnme 265/1
- Genital muayene 287/1
- Hak kullanımını ve beslenmeyi engelleme 298/1
Özellikle failin çocuk olması durumunda, ceza yargılaması süreci boyunca ceza vermektense eğitici ve topluma kazandırıcı çözümler tercih edilir. Bu kapsamda, çocuklara özel uzlaşma şartı gereği, çocuk failin pişmanlığını göstermesi, mağdurun zararını karşılamaya istekli olması ve tüm sürecin gönüllülük esasına dayanması zorunludur. Uzlaştırma sonucunda çocuk fail hakkında kamu davası açılmayabilir veya dava açıldıysa düşürülebilir. Bu, çocuğun adli siciline olumsuz kayıt düşmeden hayata devam etmesini sağlar.
Mahkemede Uzlaştırma Nasıl Yapılır?
Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.
Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde durma kararı verilir. Durma süresince zamanaşımı işlemez. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunur.
Ancak taraflar uzlaşma konusunda anlaşamazsa, yargılama normal şekilde devam eder. Bu nedenle uzlaşmayı kabul etmezsem ne olur? ya da müşteki uzlaşmayı kabul etmezse ne olur? gibi sorular gündeme gelir. Cevap nettir: Uzlaşma sağlanmazsa mahkeme davaya kaldığı yerden devam eder ve suça ilişkin deliller üzerinden hüküm kurar. Fail hakkında mahkûmiyet ya da beraat kararı verilebilir.
Mahkemede uzlaştırma, özellikle hâkim önünde gerçekleştiği için daha resmi bir süreçtir ve usul kurallarına titizlikle uyulması gerekir. Ayrıca hâkim, suçun uzlaşmaya uygun olup olmadığını değerlendirmekle yükümlüdür. Uzlaştırma kapsamında olan suçlar listesi, burada da önem arz eder. Örneğin, dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan mı? sorusu için mahkeme, suçun basit ya da nitelikli haline bakarak uzlaştırma uygulanıp uygulanamayacağına karar verir. Uygulamada bu tür teknik değerlendirmelerin doğru yapılması için uzlaştırma kapsamında olan suçlarda avukat desteği almak sürecin doğru yönetilmesini sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Cinsel suçlar uzlaşmaya tabi mi?
Hayır, cinsel suçlar uzlaşmaya tabi değildir. Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki gibi suçlar, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer almaz. Bu suçlar kamu düzenini ve mağdurun temel haklarını doğrudan etkilediğinden, uzlaştırma süreci ile çözümlenemez.
Hangi suçlar uzlaşma kapsamına girmez?
Uzlaşmaya tabi olmayan suçlar arasında; terör suçları, uyuşturucu ticareti, nitelikli dolandırıcılık, kasten adam öldürme, işkence, cinsel saldırı, hakaret ve benzeri ağır suçlar yer alır. Bu suçlar toplumsal barışı ciddi şekilde zedelediğinden, uzlaşma yolu kapalıdır.
TCK 142. madde uzlaşmaya tabi mi?
TCK 142. madde doğrudan uzlaşmaya ilişkin değildir. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen TCK 142. madde, yani hırsızlığın nitelikli hali, uzlaşmaya tabi değildir. Basit hırsızlık suçu bazı durumlarda uzlaşma kapsamında değerlendirilebilir, ancak nitelikli hırsızlık bu kapsama girmez.
Hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaşma yapılabilir mi?
Hayır, uzlaştırma yalnızca soruşturma veya kovuşturma aşamasında yapılabilir. Hüküm kesinleştikten sonra tarafların uzlaşması, ceza hukukuna göre herhangi bir sonuç doğurmaz. Bu nedenle uzlaştırmaya tabi suçlar için süreç mahkeme kararından önce tamamlanmalıdır.
SSÇ (suça sürüklenen çocuk) uzlaşmaya tabi suçlar kapsamında değerlendirilir mi?
Evet, suça sürüklenen çocuklar, yani çocuk failler, CMK kapsamında uzlaştırma hükümlerinden yararlanabilir. Ancak bu yalnızca suçun uzlaştırma kapsamında olan suçlar listesi içinde yer alması halinde mümkündür. Ayrıca süreçte çocuğun üstün yararı esas alınır.
Müşteki uzlaşmayı kabul etmezse ne olur?
Eğer müşteki uzlaşmayı kabul etmezse, uzlaştırma süreci sona erer ve ceza yargılaması normal şekilde devam eder. Taraflardan her ikisinin de uzlaşmayı kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde uzlaştırma yasası kapsamında olan suçlar için bu yoldan faydalanılamaz.
Uzlaşmayı kabul etmezsem ne olur?
Uzlaşmayı kabul etmeyen taraf, kamu davasının devam etmesine neden olur. Eğer uzlaşma gerçekleşmezse, dosya savcılık tarafından iddianame düzenlenerek mahkemeye sevk edilir. Bu, özellikle uzlaştırmaya tabi suçlar kapsamında olası bir ceza almaya neden olabilir.
Uzlaştırmaya tabi suçlar makalesi, Reform Hukuk Bürosu tarafından hazırlanmış olup, bilgi amaçlıdır. İçerikte yer alan açıklamalar; Adalet Bakanlığı Alternatif Uyuşmazlıklar Daire Başkanlığı Açıklamaları , Ceza Muhakemesi Kanunu ve Türk Ceza Kanunu esas alınarak kaleme alınmıştır. Makaledeki bilgiler, genel hukuki bilgilendirme niteliğinde olup, somut olaylara göre farklılık gösterebilir. Hukuki destek ve danışmanlık için Reform Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.



