İntihalin Cezai Yaptırımı

İntihalin cezai yaptırımı, modern hukuk sistemlerinde fikri emeğin korunmasının temel unsurlarından biridir. Bilimsel üretim, akademik dürüstlük ve telif haklarına saygı ilkesi, bilgi toplumunun sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşımaktadır. Başkalarına ait özgün fikirleri, bilimsel verileri, yöntemleri, metinleri veya eserleri kaynak göstermeksizin kullanarak sahiplenme eylemi olan intihal; yalnızca etik bir ihlal değil, aynı zamanda hukuken yaptırıma bağlanmış bir suçtur.
Türk hukuk sisteminde intihal; yalnızca bilimsel itibarı zedeleyen etik dışı bir davranış olarak değil, aynı zamanda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında suç olarak düzenlenen bir eylem olarak tanımlanmaktadır. Kanunun 71. maddesi, kaynak göstermeden alıntı yapma fiilini açıkça suç saymakta ve fail hakkında hapis veya adli para cezası öngörmektedir. İntihalin ceza hukuku boyutuyla, ceza hukuku intihal suçu niteliği taşımakta olup, eser sahiplerinin ceza soruşturması, maddi–manevi tazminat, kazancın iadesi ve ihlalin durdurulması gibi çeşitli hukuki imkanları bulunmaktadır.
Öte yandan, intihalin yalnızca ceza hukuku değil, aynı zamanda idari disiplin hukuku boyutu da bulunmaktadır. Özellikle üniversitelerde yürütülen soruşturmalarda intihal tespiti, akademik disiplin cezası, unvan iptali ve görevden çıkarma gibi ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Bu bakımdan, intihal fiilinin hukuki niteliğinin doğru şekilde anlaşılması ve eser sahibinin sahip olduğu başvuru yollarının bilinmesi, hem akademisyenler hem de araştırmacılar için hayati öneme sahiptir.
Bu makalede, intihalin cezai yaptırımı açısından değerlendirilmesi, soruşturma–kovuşturma süreçleri, şikayet süresi, uzlaştırma prosedürü, kesintisiz suç tartışmaları ve eser sahiplerinin tazminat, durdurma ve disiplin yolları gibi hukuksal hakları ayrıntılı olarak incelenecektir. Amaç, hem teorik hem uygulamaya dönük kapsamlı bir bakış sunarak, intihal ile mücadelede hukuki farkındalık oluşturmaktır.
İntihalin Kavramsal Çerçevesi ve Hukuki Niteliği
İntihal, geniş anlamıyla bir başkasına ait bilimsel, düşünsel veya sanatsal emeğin, gerekli atıf yapılmaksızın kendi eseri gibi sunulmasıdır. Bu davranış, bilimsel etiğe aykırı olduğu gibi, eser sahibinin manevi ve mali haklarını ihlal eden çok yönlü bir hukuki ihlal niteliği taşımaktadır. Günümüzde akademik camiada intihal yalnızca etik dışı bir davranış olarak değil; aynı zamanda fikri mülkiyet ihlali, akademik disiplin suçu ve cezai yaptırıma tabi fiil olarak kabul edilmektedir.
1.1. Akademik Etik Bağlamında İntihal
Üniversiteler ve akademik kurumlar tarafından yayımlanan “Araştırma ve Yayın Etiği Yönergelerinde intihal, bilimsel dürüstlük ilkesine açıkça aykırı bir eylem olarak tanımlanmıştır. Akademik alanda intihal:
- Bilimsel bilginin güvenilirliğini zedeler,
- Akademik liyakat sistemine zarar verir,
- Akademik yükseltme ve unvan elde etme süreçlerini manipüle eder,
- Bilimsel topluluğun itibarını olumsuz etkiler.
Bu nedenle akademik etik kurulları intihal tespit edildiğinde disiplin süreçlerini işletmekte; kimi zaman uyarı ve kınama, kimi zaman ise akademik unvanın geri alınması gibi ciddi yaptırımlar uygulanabilmektedir.
1.2. Fikri Haklar Hukuku Açısından İntihal
İntihal, aynı zamanda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında eser sahibinin manevi ve mali haklarının ihlali anlamına gelir. Bir eserin, izin alınmadan veya kaynak gösterilmeden kullanılması, çoğaltılması, yayımlanması veya dağıtılması, FSEK kapsamında hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Bu kapsamda eser sahibi;
- Maddi tazminat
- Manevi tazminat
- Tecavüzün durdurulması
- Kazancın iadesi
- Erişim engeli ve yayından kaldırma talepleri
gibi hukuki yollara başvurma hakkına sahiptir.
1.3. Ceza Hukuku Bağlamında İntihal
İntihal, yalnızca etik ve özel hukuk boyutuna sahip olmayıp, aynı zamanda cezai yaptırım gerektiren bir fiildir. FSEK m.71 uyarınca, bir eserden kaynak göstermeksizin alıntı yapmak suç olarak düzenlenmiştir. Ceza normları gereği intihal fiiline;
- Hapis cezası
- Adli para cezası
- Eserin toplatılması veya yayından kaldırılması
gibi yaptırımlar uygulanabilir.
Bu yönüyle intihalin hukuki niteliğini değerlendirirken, intihalin cezai yaptırımı özel bir inceleme gerektirir. Çünkü intihal, sadece özel hukuka konu bir hak ihlali değil, kamu düzenini ilgilendiren ve ceza sorumluluğuna yol açan bir suç tipidir.

Türk Ceza Hukukunda İntihal Suçu ve Yasal Çerçeve
2.1. İntihalin Ceza Hukuku Boyutu ve Suç Tipi
İntihal, yalnızca etik ve akademik bir sorun değil; aynı zamanda cezai yaptırım gerektiren bir fiildir. Türk ceza hukukunda intihalin cezai yaptırımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile eser sahibinin fikir ve sanat eserlerine yönelik ihlaller, kamu düzenini ilgilendiren suçlar arasına alınmıştır.
Kanunun 71. maddesi, kaynak göstermeden alıntı yapma suçunu tanımlamakta ve fail için hapis veya adli para cezası öngörmektedir. Bu nedenle intihal cezaları, hem adli hem ekonomik nitelikte olabilir. Söz konusu suçun oluşması için; başkasına ait özgün eserden alıntı yapılması, bu alıntının kaynağının gizlenmesi ve eserin bütünüyle ya da kısmen sahiplenilmesi yeterlidir.
Bu yönüyle intihal suçu, klasik “hırsızlık” kavramından farklıdır; burada çalınan maddi bir eşya değil, fikri emek ve bilimsel birikimdir.
2.2. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Düzenleme
FSEK m. 71/1’e göre:
“Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”
Bu açık hüküm, intihal suçunu tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde cezai yaptırıma bağlamaktadır. Ayrıca kanunun farklı maddelerinde eser sahibinin manevi ve mali haklarını koruyan hükümler bulunmaktadır. Bu hükümler, intihal tespitinde savcılık başvurusu, intihal soruşturması, tazminat davaları ve tecavüzün men’i süreçlerine temel teşkil eder.
2.3. Suçun Unsurları
İntihal suçunun oluşması için temel unsurlar şunlardır:
| Unsur | Açıklama | 
| Eser | Bilimsel veya sanatsal nitelikte özgün çalışma | 
| Fiil | Kaynak göstermeden alıntı yapma, sahiplenme | 
| Fail | Eseri izinsiz kullanan kişi | 
| Mağdur | Eser sahibi / hak sahibi | 
| Kast | Bilinçli olarak atıf yapmama, sahiplenme | 
Özellikle akademik intihal vakalarında failin kasıtlı şekilde atıf yapmaması önem arz eder. Kimi zaman eser sahibi izinsiz kopyalama yaparak bilimsel unvan veya yayın kazanımı hedefleyebilir; bu durum cezanın ağırlaştırılmasına sebep olmasa da hukuki sorumluluğu pekiştirir.
2.4. Korunan Hukuki Değer
İntihal cezaları ile korunan hukuki değer:
- Eser sahibinin fikri emeği
- Bilimsel dürüstlük ilkesi
- Kamu düzeni
- Bilimsel güvenilirlik
- Toplumsal bilgi birikimi
dir. Bu yönüyle intihal, bireysel zarar doğursa dahi kamusal zarar niteliği de taşır.
İntihal Soruşturması, Şikâyet Süresi ve Uzlaştırma Süreci
3.1. İntihal Soruşturmasının Başlatılması
İntihal suçu, niteliği gereği kendiliğinden soruşturulan bir suç değildir. Türk ceza sisteminde intihal soruşturması, mağdurun ya da eser sahibinin şikâyeti üzerine başlatılır. Savcılık, şikâyet üzerine delilleri toplar; eserin özgünlüğü, benzerlik oranı, atıf yapılıp yapılmadığı ve ihlalin kapsamı değerlendirilir.
Bu süreçte genellikle:
- Eserin orijinali
- İntihale konu çalışma
- Bilirkişi raporları
- Dijital benzerlik analizleri (Turnitin vb.)
- Yayın tarihi ve erişim kayıtları
gibi materyaller incelenir. Gerek duyulursa uzman akademisyenlerden görüş alınır. İntihalin ceza hukuku boyutu gereği dosya kapsamlı şekilde değerlendirilir.
3.2. İntihal Şikâyet Süresi
FSEK m. 75 uyarınca, intihal suçunun kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Şikâyet süresi, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.
Ancak intihalin niteliği itibariyle, birçok durumda kesintisiz suç karakteri taşıdığı kabul edilir. Özellikle akademik yayınlar ve dijital eserler:
- Dergilerde yayımlandıkça
- Kurumsal sistemlerde tutuldukça
- İnternette erişime açık kaldıkça
- Digital indekslerde listelendikçe
ihlalin devam ettiği kabul edilir. Bu nedenle intihal şikâyet süresi, doktrinde ve yargı uygulamasında çoğu kez ihlalin devam ettiği gerekçesiyle işlemeye başlamaz. Böylece mağdur, eseri uzun süre sonra fark etmiş olsa bile şikâyet hakkını korur.
3.3. Uzlaştırma Süreci ve İntihal
İntihal suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında uzlaştırmaya tabi suçlar arasındadır. Bu kapsamda savcılık tarafından uzlaştırma bürosuna yönlendirme yapılır. Uzlaştırma aşaması, hem mağdur hem fail açısından önemli avantajlar sunar.
Uzlaştırma sürecinde:
- Fail özür beyanında bulunabilir
- Maddi tazminat ödemesi yapılabilir
- Maddi olmayan yükümlülükler (eserin kaldırılması gibi) kararlaştırılabilir
- Taraflar anlaşırsa soruşturma düşer
Pratikte, açık intihal cezaları riski ile karşılaşan kişiler, uzlaştırma yolu ile olayı çözmeyi tercih etmektedir.
3.4. Delil ve İspat Standartları
İntihal soruşturmasında en kritik unsur, delillendirme sürecidir. Eser sahibinin, eserin kendisine ait olduğunu ve karşı tarafın bu eseri kaynak göstermeden kullandığını hukuken ortaya koyması gerekir. Dijital izler, yayımlanma tarihleri, özgünlük raporları ve tanık beyanları bu süreçte önemlidir.

İntihal Cezaları ve Yaptırım Rejimi
İntihal fiili, Türk hukuk sisteminde yalnızca bilimsel etik açısından değil, aynı zamanda hukuki ve cezai yaptırımlar bakımından da ciddi sonuçlar doğuran bir ihlaldir. İntihal cezaları, hem ceza hukuku hem özel hukuk hem de idari disiplin hukuku boyutuyla ele alınmalıdır. Zira intihal eylemi, fikri emeğin korunması ilkesini doğrudan ihlal ettiği için çok yönlü bir yaptırım sistemine tabidir.
4.1. Ceza Hukuku Kapsamında İntihal Cezaları
5846 sayılı FSEK m. 71 gereğince kaynak göstermeden alıntı suçu işleyen kişi hakkında;
- Hapis cezası (6 aya kadar – 2 yıla kadar)
- Adli para cezası
- Eserin toplatılması / erişimin engellenmesi
- Müsadere (eser ve çoğaltılmış nüshaların el konulması)
kararları verilebilir.
Bu çerçevede intihal cezaları yalnızca para yaptırımı ile sınırlı değildir; failin özgürlüğünü sınırlayan sonuçlara da yol açabilir. Özellikle akademik hayatta bulunan kişiler için bu tür bir ceza, mesleki itibar kaybı açısından da ağır sonuç doğurur.
Ceza hükmü alt sınır içerse de, uygulamada çoğunlukla adli para cezası veya adli kontrol türü yaptırımlar tercih edilmektedir. Ancak suçun kasıtlı, sistematik veya ticari amaçlı olması halinde hapis cezası ihtimali de gündeme gelmektedir.
4.2. Akademik İntihal Cezası ve Disiplin Yaptırımları
İntihalin ceza hukuku boyutuna ek olarak akademik intihal cezası da devreye girer. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, intihali en ağır akademik disiplin suçu olarak sınıflandırmıştır. Bu kapsamda, öğretim elemanları için;
- Uyarı veya kınama
- Kademe ilerlemesinin durdurulması
- Akademik unvanın geri alınması
- Kamu görevinden çıkarma (meslekten çıkarma)
gibi yaptırımlar söz konusudur.
Örneğin doçentlik veya profesörlük başvurusunda intihal tespit edilirse, unvan geri alınmakta ve ilgili kişi yeniden başvuru hakkını belirli süre kaybetmektedir.
Öğrenciler açısından ise, yükseköğretim disiplin yönetmelikleri bir yarıyıl uzaklaştırma veya benzeri disiplin cezaları öngörmektedir.
4.3. Özel Hukuk Kapsamında Sonuçlar
İntihal fiili, eser sahibine özel hukuk yolları da tanır. Bu kapsamda;
- Maddi tazminat
- Manevi tazminat
- Kazancın iadesi
- Tecavüzün durdurulması
- Erişim engeli / içerik kaldırma
talepleri ileri sürülebilir.
Özellikle eser sahibinin uğradığı ticari zarar kanıtlandığında, tazminat miktarı yüksek meblağlara ulaşabilir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu gereği iyi niyet iddiası, kazanç iadesine engel değildir.
4.4. Mesleki ve Sosyal Sonuçlar
İntihal cezaları yalnızca hukuki anlamda değil, sosyal ve mesleki anlamda da ciddi etkiler doğurur. Bilimsel güvenin kaybı, akademik camiadaki saygınlığın zedelenmesi, yayınların geri çekilmesi ve iş ilişkilerinin bozulması gibi sonuçlar, fail açısından telafisi güç zararlar doğurabilir.
Bu nedenle hem öğrenciler hem de akademisyenler için intihal, kariyer üzerinde geri dönüşü zor etkiler yaratan bir eylemdir.
Eser Sahibinin Hukuki Hakları ve Başvuru Yolları
İntihal, yalnızca cezai yaptırımlara tabi bir fiil olmayıp, aynı zamanda eser sahibine çeşitli özel hukuk yollarına başvurma imkânı tanır. İntihalin ceza hukuku boyutu, failin cezalandırılmasını amaçlarken; özel hukuk boyutu, eser sahibinin uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesine yöneliktir. Bu nedenle intihal vakalarında hukuki süreç çoğu zaman hem ceza soruşturması hem de tazminat ve önleme davaları ile birlikte yürütülmektedir.
Eser sahibi, intihal karşısında aynı anda birden fazla başvuru yoluna başvurabilir ve bu yollar birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır.
5.1. Tazminat Talep Etme Hakkı
5846 sayılı Kanun’un 70. maddesi uyarınca, eser sahibinin uğradığı zararlar için maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
- Maddi tazminat: Eserin izinsiz kullanımı nedeniyle uğranılan ekonomik kaybın karşılanması,
- Manevi tazminat: Eser sahibinin manevi varlığının, itibarının ve bilimsel emeğinin zarar görmesi nedeniyle tazminat talebi
şeklinde karşımıza çıkar. Özellikle akademik alanda intihal, kişinin bilimsel kariyerine zarar verdiği için manevi tazminat iddiaları güçlüdır.
5.2. Tecavüzün Durdurulması ve Önlenmesi Davası
Eser sahibinin temel taleplerinden biri, ihlalin devamının derhal durdurulmasıdır. Bu kapsamda mahkemeden:
- Eserin kullanılmasının engellenmesi
- Çoğaltılmış nüshaların toplatılması
- Yayının kaldırılması / erişimin engellenmesi
talep edilebilir.
Bu dava, intihal fiilinin sürmesi durumunda ihtiyati tedbir ile desteklenebilir. Böylece hak sahibi, ceza soruşturmasını beklemeden ihlali engellemiş olur.
5.3. Kazancın İadesi Talebi
İntihal nedeniyle failin haksız kazanç elde etmesi halinde, eser sahibi kazancın iadesi talep edebilir. Türk Borçlar Kanunu m. 530 gereği:
“İyi niyet iddiası dahi haksız kazancın iadesine engel değildir.”
Dolayısıyla fail, intihalden elde ettiği her türlü ekonomik kazancı iade etmek zorundadır. Akademik süreçlerde bu, unvan kazanımı veya yayın performansından doğan menfaatler şeklinde de değerlendirilebilir.
5.4. Erişim Engeli ve Yayından Kaldırma Talepleri
Dijital ortamlarda işlenen intihal vakalarında, FSEK ve İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Kanunu kapsamında URL bazlı erişim engeli ve içerik kaldırılması mümkün olabilir. Bu mekanizma, hak sahibinin maddi kayıpları kadar itibar kaybını da korur.
5.5. Disiplin Süreçlerinin Başlatılması
Akademik çevrede gerçekleşen intihallerde, eser sahibi ilgili üniversitenin etik kuruluna veya ÜAK’a başvurabilir. Bu süreç ceza soruşturmasından bağımsız yürür ve:
- Akademik unvanın iptali
- Atama/yükseltme engeli
- Kadrodan çıkarma
gibi sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla intihalin cezai yaptırımı ile disiplin boyutu birbirini güçlendiren iki eksen olarak işler.
İntihalin Ceza Muhakemesi Süreci: Delil, İspat ve Yaptırım Mekanizması
İntihalin ceza hukuku boyutu kapsamında yürütülen süreç, ceza muhakemesi usullerine tabidir. Bu süreçte savcılık, mağdurun şikâyeti üzerine soruşturma açar ve intihal fiilinin tespit edilmesi için delil toplama faaliyeti yürütür. İspat, intihal davalarının en kritik aşamasıdır; çünkü çalışmanın gerçekten özgün olup olmadığı, failin kastı ve alıntının niteliği somut delillerle ortaya konmalıdır.
6.1. İntihalin Ceza Hukuku Boyutu Nedir?
İntihalin ceza hukuku boyutu, başkasına ait eseri kaynak göstermeden kullanma eyleminin, kamu düzenini ilgilendiren bir suç olarak değerlendirilmesi ve failin hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmasını ifade eder.
Bu kapsamda yürütülen soruşturma, yalnızca fikir hakkını değil, bilimsel güven ilkesini de korur.
6.2. Delil Toplama ve Bilirkişi İncelemesi
İntihal soruşturmasında en çok kullanılan delil türleri şunlardır:
- Eserin orijinal nüshaları
- Karşılaştırmalı metin analizi
- Dijital benzerlik raporları (Turnitin, iThenticate vb.)
- Akademik veri tabanları kayıtları (TR Dizin, Google Scholar, YÖK Akademik vb.)
- E-posta ve dosya kayıtları
- Tanık ifadeleri (tez danışmanı, jüri üyesi vb.)
- Bilirkişi raporu
Özellikle akademik uyuşmazlıklarda, alanında uzman bilirkişilerden benzerlik oranı, “özgünlük”, “bilimsel atıf metodolojisi” gibi teknik hususlar değerlendirilmektedir.
6.3. Kast ve Kusur İncelemesi
Ceza hukuku bakımından intihal suçunun oluşabilmesi için failin bilinçli şekilde atıf yapmaması gerekir. Bu nedenle soruşturma makamları;
- Atıf sisteminin bilinip bilinmediğini,
- Bilimsel yazım kurallarına hâkimiyeti,
- İntihalin kapsamını (cümle, paragraf, bölüm bazlı)
- Sistematik olup olmadığını
değerlendirir.
Bununla birlikte bilimsel çalışmalarda teknik hata veya atıf eksikliği savunması da sıkça ileri sürülmektedir; ancak sistematik ve kapsamlı atıf eksiklikleri, bu savunmayı zayıflatır.
6.4. İntihalin Ceza Yaptırımlarının Uygulanması
Soruşturma sonucunda intihal tespit edilirse, FSEK m. 71 uyarınca; intihalin
- 6 ay – 2 yıl arası hapis cezası
- Adli para cezası
- Eserin toplatılması / yayından kaldırılması
- Dijital içeriklerin silinmesi
kararları verilebilir.
Ayrıca failin akademik pozisyonu varsa, ceza kararı etik rapor ve disiplin süreçlerine de yansır. Yani bir ceza kararı, doğrudan üniversite idari işlemlerine ve ÜAK kararlarına etki eder. Diğer taraftan eğer intihal dolayısıyla idari yönden alınan ceza da intihalin cezai yaptırımına olumsuz yönde etki edecektir.
6.5. Uzlaşma ve Ceza Muhakemesinin Sonuçları
İntihal, uzlaştırmaya tabi bir suç olduğundan; ceza soruşturması devam ederken taraflar uzlaşarak cezai yaptırımı engelleyebilir. Uzlaşma sonucunda;
- Fail özür dileyebilir,
- Maddi tazminat ödeyebilir,
- Eseri geri çekebilir,
- Yayınevine düzeltme talep edebilir,
ve dosya sonuçlandırılır. Bu süreç, özellikle akademik çevrede, tarafların yıpranmadan süreci tamamlaması açısından pratik bir yol sunar.
SIRADAKİ MAKALEMİZ :

 
				



