İş HukukuSigorta Hukuku

Ölümlü Kazalarda Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları

Güncel 2024

Ölümlü Kazalarda Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları ; Trafik kazalarında, hayatını kaybeden yahut yaralanan taraf bakımından kendisinin ya da yakınlarının tazminat hakları söz konusu olabilir. Özellikle trafikte motorlu kuryelerin görmezden gelinmesi, pek çok zaman da gerçekten görünmemesi sebebiyle kusur oranı motorlu kuryede az olacak şekilde trafik kazaları gerçekleşmektedir.

Bu trafik kazaları bakımından netice itibariyle pek tabii ki de haksız fiilden doğan motorlu kuryelerin hakları saklı durmaktadır. Burada tazminat sorumluluğunun tipik unsurları aranacak ve bu oranda açılacak dava yoluyla motorlu kuryeler tazminat talebinde bulunabilecektir.

Ölümlü Kazalarda Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları konusunda destek ve danışmanlık istiyorsanız uzman avukatlarımızla hemen iletişime geçin.

Ölümlü Kazalarda Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları
Ölümlü Kazalarda Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları

Motorlu Kuryenin Ölümünden Dolayı Tazminat Sorumluluğunun Şartları

Haksız fiil anlamında tazminat sorumluluğunun belli şartları bulunmaktadır. Bu şartlar bulunmadıkça tazminat sorumluluğu doğmaz ve karşıdaki taraf da tazminat talebinde ya da hakkında bulunamaz.

Bu şartlar fiil, zarar, nedensellik bağı, hukuka aykırılık ve kusurdur. Kümülatif olarak aranacak olan bu şartların tamamının tespiti halinde tazminat sorumluluğu gündeme gelecektir. Tazminat sorumluluğunun şartları:

Fiil
Tazminat sorumlusu tarafından zarar gören tarafa karşı gerçekleştirilen ve karşılığında tazminat talebinde bulunacak olan kişinin zarar gördüğü harekettir. Bu anlamda motorlu kuryelerin ölümüyle sonuçlanan trafik kazalarında buradaki fiil diğer araç tarafından gerçekleştirilen kazadır. Bu kaza komple haliyle bir fiil olarak adlandırılmaktadır.

Zarar
Gerçekleştirilen fiil neticesinde tazminat talebinde bulunacak olan kişinin nezdinde gerçekleşen olumsuz durum zarar olarak tanımlanır. Bu anlamda motorlu kuryelerin ölümüyle sonuçlanan trafik kazalarında doğacak olan zarar motorlu kuryenin ölmesidir. Bu yönüyle motorlu kuryenin yakınları nezdinde bir zarar doğmuş olacaktır.

Nedensellik Bağı
Nedensellik bağı fiil ile zarar arasındaki uygun bağlantıyı ifade etmektedir. Bu anlamda motorlu kuryenin yaptığı kaza ile ölmesi arasında uygun bir bağlantı varsa nedensellik bağı da gerçekleşmiş olacaktır. Tabii ki burada nedensellik bağını kesen sebeplerin varlığı ya da yokluğu da tartışılacaktır.

Buna göre örneğin kasırga olan bir yerde trafik kazası gerçekleşmiş ve bir araba ile motorlu kurye çarpışmış ve sonucunda motorlu kurye hayatını kaybetmişse burada artık nedensellik bağı kesilmiş olacaktır. Zira olayda mücbir sebep bulunmaktadır.

Hukuka Aykırılık
Hukuka aykırılık unsuru, gerçekleştirilen fiilin hukuka aykırı olacak şekilde değerlendirilebilmesidir. Bu anlamda gerçekleştirilen fiilde hukuka uygunluk nedeni bulunmamalıdır. Tabii ki de ölümle neticelenen olaylarda nasıl bir hukuka uygunluk sebebi bulunabileceği tartışmalıdır. Ancak sonuç olarak gerçekleştirilen fiilin hukuka aykırı olması gerekmektedir.

Kusur
Kusur, kişinin gerçekleştirdiği fiil neticesinde kınanabilirliğini ifade etmektedir. Buna göre motorlu kuryelerin ölümüyle sonuçlanan trafik kazaları bakımından karşı tarafın kusurunun bulunması gerekmektedir. Bu anlamda örneğin başına silah dayanan biri arabayla motorlu kuryeye çarpsa ve motorlu kurye hayatını kaybetse araba şoförünün kusurunun olduğundan bahsedilemez.

Motorlu Kuryenin Ölümünden Dolayı Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

Destekten yoksun kalma tazminatı, yukarıdaki şartların tamamının gerçekleşmesi halinde hayatını kaybeden motorlu kuryenin yakınlarının kazaya karışan karşı taraftan talep edebildiği tazminat çeşididir. Bu anlamda destekten yoksun kalma tazminatı bakımından motorlu kuryenin akrabası olmaya gerek yoktur.

Motorlu kuryenin çok yakın bir arkadaşı, nişanlısı, bakmayı örf ya da adet haline getirdiği yardıma muhtaç bir kişi de motorlu kuryenin ölümünden dolayı kazanın karşı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.

Destekten yoksun kalma tazminatının mahkemece takdirinde belli ölçütler esas alınır. Buna göre motorlu kuryenin geçindirdiği kişi sayısı, yardımda bulunduğu kişi sayısı, kimler için ne yükümlülükleri bulunduğu önemlidir.

Örneğin moto kuryenin okula yeni başlamış bir çocuğu varsa ve bu çocuk motorlu kuryenin ölümü nedeniyle masraflarının karşılanamayacağı bir duruma düşerse destekten yoksun kalma tazminatı bu anlamda gündeme gelebilir.

Motorlu Kuryenin Ölümünden Dolayı Defin Masrafları

Motorlu kuryenin ölümünden dolayı defin masrafları, destekten yoksun kalma tazminatıyla ya da ondan ayrıksı olarak talep edilebilir. Bu anlamda bütün hastane ve cenaze giderleri kazaya karışan karşı taraftan talep edilebilecektir. Cenaze giderlerinin bu kişiden alınmasının altında yatan amaç, yakınlarının zaten yakınını kaybetmiş olmalarından duydukları zarara bir de maddi külfetlerin binmesinin önlenmek istenmesidir.

Motorlu Kuryenin Ölümünden Dolayı Manevi Tazminat

Motorlu kuryenin karışmış olduğu trafik kazası sebebiyle hayatını kaybetmesi neticesinde geride hayatta kalan yakınları, duydukları acı, elem ve üzüntü dolayısıyla kazanın karşı tarafından manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Manevi tazminat da temel olarak bir miktar paranın ödenmesidir. Ancak manevi tazminatın irat şeklinde ödenip ödenmeyeceği tartışılmaktadır. Bununla beraber genel uygulama manevi tazminatın tek seferde ödenmesi yönündedir.

Motorlu Kuryenin Ölümünden Dolayı Tazminat Davası

Motorlu kuryenin ölmesi nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı, manevi tazminat ve cenaze ile hastane masraflarına yönelik talepleri açılacak dava ile istenebilir. Aynı taleplerin hepsi tek dilekçede ve tek davada öne sürülebilir.

Açılacak olan bu dava kazanın gerçekleştiği, motorlu kuryenin hayatını kaybettiği ya da motorlu kuryenin yaşadığı yerdeki mahkemelerden birinde açılmalıdır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat sorumluluğunun dava edilmesinde görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemesi olacaktır.

Açılan davada tanıklar dinlenebilir, kamera kayıtları izlenir ve olaya dair anlatımlar ile kaza tespit tutanakları incelenip karar verilir. Bu incelemeler neticesinde motorlu kuryenin karşısındaki kişinin kusurlu olduğu tespit edilirse tazminata hükmedilecektir. Bununla beraber motorlu kuryenin yakınlarının manevi tazminat talepleri bakımından bir ispat yükümlülüğü altında bulunmadıklarını belirtmek gerekir. Ayrıca bu davalar bakımından 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüş durumdadır.

Moto Kurye Emsal Kararları

Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Kararı – İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2016/474 K. 2021/75, T. 8.2.2021
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, tüm delillerin toplandığı, davalı …’in … plakalı motosikletin sürücüsü, davalı … AŞ’nin … plakalı motosikletin işleteni ve diğer davalı …AŞ’nin ise … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğu, mahkememizce kusur incelemesi yaptırılarak rapor alındığı, alınan raporda, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü davalı …’in; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallardan Madde 52/b “Sürücülerin, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” maddesini ihlal etmesi sebebiyle %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı yaya …’in ise, yayaların uyacakları kurallardan Madde 68/b: “Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler” kuralını ihlal etmesi sebebiyle %25 oranında tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu haliyle mahkememizce alınan kusur raporunun incelenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile davacının %4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu ve ayrıca davalıların yukarıda yazılı gerekçelerle meydana gelen kazadan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davacının davasının, 2.822,55 TL geçici iş göremezlik ve 7.593,59 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam, 10.416,14 TL yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine ve ayrıca davacının Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan maluliyet raporu ile %4 oranında malul olduğu, ayrıca meydana gelen kazada davacının %25, davalı sürücü …’in ise %75 oranında kusurlarının olduğunun tespit edildiği, tüm bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede de, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, TBK’nın 56. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Kayseri BAM, 3. HD., E. 2022/267 K. 2022/2027 T. 19.12.2022
“Şu hâlde, mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenleme dikkate alınarak davacı vekili tarafından yapılan 14/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2. maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sebeple davalıya usulüne uygun bir başvuru yapılıp, yasada belirlenen süre dolmadan alacağın maaliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez. İşletenin riskini üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısına davacı tarafça dava tarihinden önce kazanın ihbar edilmesine ilişkin ihtarname çekilmemiş ise sigortacı dava tarihinden itibaren temerrütte düşmüş sayılacaktır. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından KHK’nın 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine dava açılmadan önce başvurulmuştur. Davalı sigorta dava tarihinden önce temerrütte uğramış sayılacağından ilk derece mahkemesince davacının alacağına temerrüt tarihi itibariyle faiz uygulanması isabetli olmuş olup; davalı sigorta vekilinin rapor tarihinden itibaren davacının alacağına faiz uygulanması yönündeki talebinin yerinde olmadığı görülmüştür. Yukarıda izah edilen sebeplerle, davalı sigorta vekilinin ıslaha yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/2 bendi gereğince kabulüne, diğer istinaf başvuru sebeplerinin reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle, davacının maddi tazminat isteminin 14/09/2020 tarihli birinci ıslah dilekçesi gereğince kabulüne, manevi tazminat isteminin kabulüne, davacı vekilinin 01/10/2021 tarihli ikinci ıslah dilekçesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

Motorlu kurye ölüm tazminatı konusunda hukuki destek almak istiyorsanız Reform Ankara Hukuk Bürosu ile hemen iletişime geçebilirsiniz.

Sıradaki Makalemiz: Ankara Kira Avukatı

Reform Avukatlık Bürosu

Avukat Nalan KURU ve Av. Gökhan Yılmaz tarafından 2015 yılında kurulmuş olup, Çankaya/Ankara’da bulunan avukatlık ofisinde faaliyet göstermektedir. Reform Ankara Hukuk Bürosu özellikle kamu hukuku ve özel hukuk alanında tecrübeli kadrosuyla hukuki ihtilafların çözümü noktasında hizmet vermektedir. Mesleğimizi yapmaktayken ön yargısız bir şekilde, dürüst , şeffaf , hızlı , iletişim halinde ve sonuç odaklı hareket etmekteyiz. Reform Hukuk ve Danısmanlık Bürosu Ankara , uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danısmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Büromuz farklı uzmanlık alanlarında akademik basarı göstermis profesyonel avukatlardan olusmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
ARAYIN