Öğrenim Özrü Nedeniyle Atama Talebine İlişkin Davalar ; Öğrenim özrü, belli devlet kurumlarında çalışan personellerin eğitimlerinin devamı açısından naklen atama istemi için öne sürülen bir gerekçedir. Öğrenim özrü tayini davası , kamu personelinin eğitim veya öğrenim gördüğü yere yer değiştirme suretiyle atanma talebinin kurumca kabul görmemesi halinde idare mahkemesinde açılan davadır .
Öğrenim özrü tayini gerekçe gösterilerek memurlarca yer değiştirme suretiyle yani naklen atama talebinde bulunulmaktadır. Bu talepler bazen kabul görmekte bazen ise kabul görmemektedir. İşte bu talebin kabul görmediği durumlarda ilgili devlet memurları, talebin reddedildiği işlemleri dava edebilmektedir.
Bu davanın da tipik bir idari işlemin iptali davası olduğu gözden kaçmamalıdır. Öğrenim özrü nedeniyle atama talebine ilişkin davalarda farklı içtihadi kararlar bulunmakla beraber temel olarak belli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.

Öğrenim Özrü Nedir?
Öğrenim özrü, belli kurumlarda çalışan kamu personellerinin eğitim gördükleri kurumun bulunduğu ile yer değiştirme suretiyle atama taleplerine gerekçe gösterdikleri bir yöntemdir. Öğrenim özrü nedeniyle atama talepleri belli şartlar altında ileri sürülebilir.
Aksi durumlarda öğrenim özrü nedeniyle atama talebi reddedilecektir. Sağlık personelleri açısından Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği m.16/2-g hükmü uyarınca bu talepler geçerli kabul edilmelidir. Söz konusu hüküm şu şekildedir:
“Standardın uygun olması kaydıyla bu Yönetmeliğin puan, süre ve dönem ile ilgili hükümlerine bağlı kalmaksızın; Sağlık ile ilgili bir alanda en az dört yıllık örgün öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere, bir defaya mahsus olmak üzere atanabilir.”
Öğrenim özrü nedeniyle atama talepleri her kurum açısından geçerli değildir. Buna göre öğrenim özrü hakkı veren kurumlar şunlardır:
- Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı
- Millî Eğitim Bakanlığı
Anayasa’nın 42. maddesinde düzenlenen eğitim ve öğretim hakkı kapsamında tesis edilmiş olan bu hak, aslında evrensel bir insan hakkı niteliğindedir. Dolayısıyla açılacak davalarda bu anayasal ve evrensel dayanakların da ileri sürülmesi faydalı olacaktır. Ki bu hakkı tanımayan Kurumlara karşı bu davaların açıldığıyla da karşılaşılmaktadır.
Öğrenim Özrü Nedeniyle Atama İçin Gerekli Şartlar
Yukarıda zikredilen devlet dairelerinde çalışan kamu personellerinin öğrenim özrü nedeniyle atama taleplerinin kabul görebilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir:
- Kamu personelinin sağlık, tarım veya eğitim ile ilgili bir alanda en az dört yıllık lisans öğrenimi gördüğünü belgelendirmesi gerekmektedir.
- Münhal kadro bulunmalıdır. (Münhal kadro, daha önceden oluşturulmuş ancak halihazırda boş bulunan kadrolara verilen isimdir.)
- Yapılan başvuru kamu personelinin öğrenim süresiyle sınırlı olmalıdır.
Bu şartların gerçekleşmesi halinde ilgili kamu personelinin öğrenim özrü nedeniyle atama talepleri kabul edilmelidir. Zira bu hak, kamu personeline verilen haklardan biridir.
Mevzuatta dayanağı mevcuttur ve içtihatlar da bu yönde ilerlemelidir. En az 4 yıllık lisans öğrenimi hususu ise Danıştay’da farklı dosyalara konu olmuştur. Danıştay ise bir kararında bu konuyla alakalı olarak şu ifadeleri kullanmıştır:
“Yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmü uyarınca Sağlık Bakanlığı personelinin atanmasında dikkate alınabilecek öğrenim özrü, sağlık ile ilgili bir alandaki lisans öğrenimi ile sınırlıdır. Dolayısıyla, yüksek lisans öğrencisi olan davacının öğrenim durumunun, atanma istemi değerlendirilirken dikkate alınması gerektiği yolunda bir mevzuat hükmü mevcut değildir. Bu nedenle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.”
O halde şu söylenebilir ki, Danıştay’a göre mevzuatta sadece lisans bölümlerinde eğitim görecek olma şartı arandığı için yüksek lisans için bu durum geçerli olmayacaktır. Ancak Sağlık personelleri açısından oluşturulan Yönetmelik incelendiğinde orada böyle bir ayrım yapılmamış olduğu görülecektir. Zira Yönetmelik’te en az 4 yıllık örgün eğitim denmektedir.
O halde yüksek lisans süresinin öğrenci tarafından uzatılması durumunda da bu tür talepler kabul görmeyecektir. Ki yüksek lisans süresi en fazla 3 yıl olabileceğinden en az 4 yıllık örgün eğitim şartı gerçekleşmiş olmamaktadır. Dolayısıyla öğrenim özrü nedeniyle atama talebinde bulunulabilmesi imkanının yüksek lisans yapan kamu personellerini kapsamadığı ortadadır.
Öğrenim Özrü ile Atama Talebine İlişkin Davalar
Kamu personelinin öğrenim özrü nedeniyle atama taleplerinin reddedilmesi durumlarında, ilgili kamu personelleri ret yönünde tesis edilen idari işlemleri iptal davalarına konu edebilmektedir. Kamu personellerinin öğrenim özrü nedeniyle atama taleplerinin reddedilmesi, reddeden Kurum tarafından tesis edilen bir idari işlem olması gerekçesiyle iptal davasına konu edilebilir.
Öğrenim özrü nedeniyle atama taleplerinin reddedilmesi işlemlerinin dava edilmesi durumunda davacı, talebi reddedilen kamu personelidir. Davalı Kurum ise ret kararını veren kurum olacaktır. Diğer bir ifadeyle bu tür davalarda husumet bakımından dava, ret kararını veren kuruma yöneltilmelidir.
Öğrenim Özrü ile Atama Davaları Hangi Mahkemede Açılır?
Öğrenim özrü gerekçesiyle atama talebinin reddinin dava edildiği durumlarda, görev bakımından idare mahkemeleri görevli olacaktır. Yetki bakımından ise 2577 sayılı İYUK m.33/1 uyarınca yetkili mahkeme ilgili kamu görevlisinin eski veya yeni görev yeri mahkemesidir.
Dolayısıyla öğrenim özrü nedeniyle açılacak davalar, ilgili kamu personelinin görev yaptığı yerdeki idare mahkemesinde açılmalıdır. Şayet görev veya yetki bakımından yanlış açılmış bir dava söz konusuysa ilgili dava görev veya yetki yönünden reddedilerek görevli veya yetkili mahkemeye gönderilir. Bu durum da zaman kaybına sebep olacağı için sürecin en başından alanında uzman bir idare hukuku avukatından danışmanlık alınması faydalı olacaktır.
Öğrenim Özrü ile Atama Davaları Dava Açma Süresi
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun sürelere ilişkin genel kuralları dikkate alındığında, idare mahkemelerinde açılacak davaların işlemin tebliği tarihinden 60 gün içinde açılması gerektiği görülecektir. O nedenle öğrenim özrü nedeniyle atama talebinde bulunup talebi reddedilen kamu personelleri, ret işleminin veya kararının kendilerine tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemelerinde dava açmaları gerekmektedir.
İYUK uyarınca yapılan ihtiyari başvurular dava açma süresini durduracağından, ret kararına karşı üst idareye veya ret kararını veren kuruma yapılan itirazlar dava açma süresini durduracaktır. İtiraz hakkında ret kararı verilmesi veya 30 gün boyunca karar verilmemesi durumları dava açma süresini yeniden işletmeye başlayacaktır.
Öğrenim Özrü ile Atama Davaları Emsal Kararlar
Çocuğun Öğrenim Durumundan Tayin İsteme- Danıştay Kararı – 2. D., E. 2016/514 K. 2017/6616 T. 30.10.2017
“Bununla birlikte, dava konusu Kılavuzun dayanağı olan ve 06/05/2010 günlü, 27573 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin tüm değişiklikleriyle beraber,17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 64. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olması nedenleriyle, düzenleyici işlem yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda; 2012 yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzunda öğrenim özrüne yer verilmemesi şeklindeki hukuka aykırılığı saptanan düzenlemeye dayalı olarak davacının öğrenim özründen dolayı atanma başvurusunun reddine ilişkin işlemde de hukuka uyarlık görülmemiştir.”
Eğitim durumundan tayin hakkı 657-Eğitim durumundan tayin Şartları-Danıştay Kararı – 2. D., E. 2014/4530 K. 2017/961 T. 14.2.2017
“Dosyanın incelenmesinden; davacının öğrenim özrü nedeniyle Trabzon iline atanmasına ilişkin işlemin tesis edildiği 28/08/2013 tarihi itibarıyla yürürlükte olan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde öğrenim durumu özrünün yer almadığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2013 Yaz Dönemi Öğretmenlerin Özür Durumundan İl İçi ve İller Arası Yer Değiştirmelerine İlişkin Duyuruda; 2012/Yaz ve 2013/Şubat dönemlerinde öğrenim özründen başvuru yapabilecek durumda olan öğretmenler için başvuru imkanı verildiği, davacının 2012/Yaz döneminde henüz atanmamış olması, 2013/Şubat döneminde ise aday öğretmen olması nedeniyle öğrenim özründen başvuruda bulunma imkanı olmadığı halde 2013/Ağustos döneminde başvuruda bulunduğu, bu başvuru üzerine 28/08/2013 tarihli işlem ile Trabzon iline atandığı, 04/09/2013 tarihli dava konusu işlem ile 2013 yılı Ağustos iller arası ve il içi atama özür grubu atama döneminde Aday Öğretmen iken öğrenim özründen gerekli şartları taşımadığı halde müracaatta bulunduğu ve atamasının yapıldığı tespit edilerek hatalı atama işleminin geri alındığı ve Bayburt iline atandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; ilgili mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacının 2013/Ağustos döneminde özür durumuna bağlı yer değiştirme imkanı olmadığı halde başvuruda bulunması nedeniyle Trabzon iline atanmasına ilişkin işlemin hatalı olduğunun tespiti üzerine, işlemin geri alınarak Bayburt iline atanması amacıyla tesis edilen 04/09/2013 tarihli dava konusu atama işleminde hukuka aykırılık, dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”
Bir memur üniversite okuduğu ile tayin isteyebilir mi?-Danıştay Kararı – 2. D., E. 2016/2069 K. 2017/873 T. 9.2.2017
“Bu durumda, gerek 13.10.2013 günlü, 28794 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Genel Müdürlüğü Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinde gerekse atıfta bulunulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte personelin öğrenim özrünün, nakil isteminde bulunabilecek haller arasında sayılmadığı anlaşıldığından, davacının öğrenim özrü nedeniyle atamasının yapılması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”
Sıradaki Makelemiz : Ankara Kira Avukatı